• Haberler
  • Gündem
  • 'Zulmünü sonlandırıncaya kadar Çin malları boykot edilmeli'

'Zulmünü sonlandırıncaya kadar Çin malları boykot edilmeli'

Afyonkarahisar Genç İHH Başkanı Muhammed Emin Zengin, Doğu Türkistan'da Çin zulmü sona erene kadar Çin mallarının boykot edilmesi gerektiğini açıkladı   Genç İHH Afyonkarahisar Başkanı Muhammed Emin Zengin, Karaman Mahallesi’ndeki İHH binası önünde yaptığı açıklamada 2017 Nisan'ından itibaren Doğu Türkistan’da halkın yoğun bir şekilde toplama kamplarına alındığını dünyanın en ağır işkence ve mahrumiyetlerinin yaşayarak soykırıma [&hellip]

Afyonkarahisar Genç İHH Başkanı Muhammed Emin Zengin, Doğu Türkistan’da Çin zulmü sona erene kadar Çin mallarının boykot edilmesi gerektiğini açıkladı

Genç İHH Afyonkarahisar Başkanı Muhammed Emin Zengin, Karaman Mahallesi’ndeki İHH binası önünde yaptığı açıklamada 2017 Nisan’ından itibaren Doğu Türkistan’da halkın yoğun bir şekilde toplama kamplarına alındığını dünyanın en ağır işkence ve mahrumiyetlerinin yaşayarak soykırıma uğradığını söyledi.
“DOĞU TÜRKİSTAN
NESLİ YOK EDİLİYOR”
Zengin, İstanbul’da Çin Konsolosluğu önünde 10 yaşlarında küçük bir kız çocuğunun gözyaşları içerisinde “Sizin çocuklarınız yok mu? 4 yıldır babamı ve kardeşlerimi görmüyorum!” diye haykırdığını aktararak, “Oyun çağında bir çocuğun yaşadığı travmayı hiçbirimiz tarif edemeyiz. İşin aslı son 9 yıldır Doğu Türkistan tam bir cinnet halini yaşıyor. 11 Eylül sonrasında terörle mücadele bahanesiyle Doğu Türkistan’a yönelik artan baskılar bir yana, 2012 sonunda XiJinping ile başlayan sürecin apayrı acı bir öyküsü var. Dünya üzerinde yaşamanın en zor olduğu, ‘Uygur, Kazak, Kırgız olma suçundan’ milyonların demir parmaklıklara mahkûm edildiği Doğu Türkistan, nesli yok edilen milletlerden biri olma yolunda.” dedi.
“KAMPLARDA DÜNYANIN EN AĞIR İŞKENCELERİ GÖRÜLÜYOR”
Dünya tarihinde bir milletin topyekûn gözaltına alındığı, kadın erkek, genç yaşlı toplama kampları, çocuk kampları ve hapishanelere doldurulduğunu belirten Zengin, “Kalanların da ‘aile olmak’ projesi adı altında evlerde Çinli gardiyanların insafına terk edildiği, insanların sokaklarda dahi yüz tanıma sistemleriyle adım adım izlendiği başkaca bir dönem var mı bilemiyoruz. Fakat bildiğimiz 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana kitlesel olarak en büyük özgürlükten men etme operasyonunun Doğu Türkistan’da yürütülmekte olduğudur. 2014 yılından itibaren Teröre Karşı Sert Darbe Operasyonu ve ilan edilen ‘75 Aşırılık Belirtisi’yle başlatılan keskin saldırılar, 2017 Nisan’ından itibaren Doğu Türkistan genelinde yoğun bir şekilde kurulmaya başlayan ve sayılarının bin 200’ü geçtiği belirtilen toplama kamplarıyla bambaşka bir noktaya taşındı. Evlerinden, çocuk ve eşlerinden, anne-babalarından, akraba ve arkadaşlarından, işlerinden, okullarından hasılı en sevdiklerinden kopartılan, dünyanın en ağır işkence ve mahrumiyetlerini yaşayan 3-8 milyon Doğu Türkistanlı Çin’in ‘gönüllü mesleki eğitim kampları’nda soykırıma uğruyor. Bir çadıra ya da pusulaya sahip olmak, mutfağında birden fazla bıçağı olmak, pasaportu olmak, başörtüsü takmak, camiye gitmek, oruç tutmak, okulda ve resmi dairelerde ana dili kullanmak bile bir kişinin toplama kamplarına alınması için yeterli sebep olarak görülmektedir. Çin bu zulmü sonlandırıncaya kadar tüm dünya halkları Çin mallarını boykot etmelidir ” diye konuştu. >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme