• Haberler
  • Genel
  • ZEKA gözüyle Afyonkarahisar: 'Doğudan batıya, kuzeyden güneye doğal bir köprü'

ZEKA gözüyle Afyonkarahisar: 'Doğudan batıya, kuzeyden güneye doğal bir köprü'

Afyonkarahisar, Kütahya, Manisa ve Uşak’ı kapsayan Zafer Kalkınma Ajansı, internet sitesinde 4 vilayete ilişkin bilgiler veriyor. ZEKA, internet sitesindeki Afyonkarahisar tanıtımında, kenti doğuyu batıya, kuzeyi güneyi bağlayan doğal bir köprüye benzetiyor. Tanıtımda, Afyonkarahisar’ın özellikle tarihi, kültürel ve yeraltı zenginliklerinin önemli bir potansiyel oluşturduğuna dikkat çekiliyor TR33 Bölgesi olarak bilinen ve Afyonkarahisar, Kütahya, Manisa ve Uşak’ı [&hellip]

ZEKA gözüyle Afyonkarahisar: “Doğudan batıya, kuzeyden güneye doğal bir köprü”

Afyonkarahisar, Kütahya, Manisa ve Uşak’ı kapsayan Zafer Kalkınma Ajansı, internet sitesinde 4 vilayete ilişkin bilgiler veriyor. ZEKA, internet sitesindeki Afyonkarahisar tanıtımında, kenti doğuyu batıya, kuzeyi güneyi bağlayan doğal bir köprüye benzetiyor. Tanıtımda, Afyonkarahisar’ın özellikle tarihi, kültürel ve yeraltı zenginliklerinin önemli bir potansiyel oluşturduğuna dikkat çekiliyor

TR33 Bölgesi olarak bilinen ve Afyonkarahisar, Kütahya, Manisa ve Uşak’ı içine alan Zafer Kalkınma Ajansı, bağlı bulunduğu 4 vilayeti de tanıtıyor. www.zafer.org.tr adresinden ulaşılan Kalkınma Ajansı’nın internet sitesinde Afyonkarahisar’ın tanıtımında, şehrin potansiyelleri üzerinde duruluyor.
“Afyonkarahisar, kuzeyi güneye, batıyı doğuya bağlayan doğal bir köprü gibidir. Tarihi ve doğal güzellikleri ile binlerce yıllık bir geçmişe sahiptir. Afyonkarahisar ,Hititler ve Friglere ait tarihi kalıntıların yanı sıra, Selçuklular ve Osmanlılardan kalma birçok eserle, geçmişten günümüze gelen, zengin bir kültür ve sanat iklimi taşımaktadır” denilen tanıtımda Afyonkarahisar’ın tarihi şöyle anlatılıyor:
“İldeki Türk tarihine baktığımızda Anadolu Selçukluları’ndan sonra 1265-1333 yılları arasında Sahipataoğulları ile hâkim olmuştur. 1390’da Yıldırım Bayezid şehri ele geçirmiş ve Afyon’da Osmanlı dönemi başlamıştır. Bu dönemde Anadolu Beylerbeyliği’nin bir sancağı durumunda bulunan il I. Dünya Savaşı sonuna doğru bağımsız bir mutasarrıflık olmuştur. İstiklâl Savaşı’nda Afyonkarahisar’ın önemli ve seçkin bir yeri vardır. Atatürk “Afyonkarahisar, son büyük zaferin kilidi oldu, esası oldu, Afyonkarahisar’ın, tarihi savaşımızda unutulmaz parlak bir sayfası vardır.” sözleri bu önemi göstermektedir. İl M.Ö. II. yüzyıldan günümüze kadar insanların geçim kaynağı olarak yetiştirilen, haşhaş bit-kisinden elde edilen özsu anlamında ki Opium kelimesinin Afion olarak söylenmesinden dolayı zamanla Afyon adını almıştır. Afyon mermeriylede ün yapmış bir şehirdir. Öyle ki Roma döneminde yapılan heykellerin çoğunda Afyon mermerinin kullanıldığı söylenmektedir. Aynı zamanda Afyon kaymak, lokum, sucuğuyla da marka bir şehirdir. Termal kaynaklarsa şehri zenginleştiren diğer bir husustur. Bu nedenle Afyon sağlık tu-rizmi açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Afyon İnsanı nasıl inşaa edildiği konusunda hayrete düşüren kalesiyle, tarihi bir mimariye sahip Ulu Cami’siyle, Arkeolojik eserlerin sergilendiği müzesi ve daha birçok değeriyle gezilmeye ve görülmeye değer bir yerdir. Sonuç olarak bölge kendisini yeniden önemli bir merkez haline getirebilecek potansiyele ve tarihi derinliğe sahiptir. Bu nedenle bölgeyi tarihiyle, Coğrafyasıyla, maddi, manevi değerleriyle bütüncül bir şekilde anlamak ve yorumlamak bölgede kalkınmanın anahtarı olacaktır.”
Görülmeye değer sit alanları
Afyonkarahisar’daki müzelerin şehrin geçmişini yansıttığı vurgulanan tanıtımda “Afyon’un ilk çağlarla olan bağları, müzeler dışında, çeşitli yerlerdeki tapınaklar ve taş yapıtlarda görülmektedir. MÖ 7. yüzyıla ait, Döğerde bulunan Aslankaya Tapınağı, Döğer Kapıkaya I ve II tapınakları, Maltaş Tapınağı, Demirli Kalesi Tapınakları örnek olarak gösterilebilir. Bu tapınaklar Frigler tarafından, tanrıların anası ve bereket tanrıçası olduğuna inanılan Kübele’ye tapınım için yapılmıştır. Göynüş Vadisindeki Aslantaş ve Yılantaş Kaya Mezarları, Ayazini, Selimiye ve Beyköy Yumrutepe Kaya Mezarları da Kübele kültüne aittir. Daha sonraki dönemlere ait olan Ayazini, Kırkinler, Memeç Kaya Kiliseleri ve Böcü İnleri Kilisesi ile Yedikapılar Manastırı da yine Afyonkarahisar’da bulunmaktadır. Afyonkarahisar’da Selçuklu ve Osmanlı dönenlerine ait camii ve yapıların yükselmiş olduğu görülmektedir. Anadolu Selçukluları döneminden kalma Ulu Cami yaklaşık 730 yıldır ayakta durmaktadır. Şehirde bulunan Mevlevi Camiyle Afyonkarhisar Mevlevilikte Konya’dan sonra ikinci sırayı alır. Bu Mevlevihane semahane, mutbah ve öbür bölümleriyle birlikte büyük bir mevlevîhanedir. Tüm bu sayılan yerler dışında Afyonkarahisar’da görülmeye değer, kentsel, tarihi, doğal sit alanları mevcuttur” deniliyor.
Termal turizmde parlayan yıldız
Afyonkarahisar’ın termal turizme yönelik lüks otelleriyle termal turizmin parlayan yıldızları arasına girdiği belirtilen tanıtımda, termal su vasıtasıyla romantizma, eklem bozuklukluları, kadın hastalıkları, çocuk felci, so-lunum yolları hastalıkları, şişmanlık, nevrotik bozukluklar, kalp hastalıkları gibi birçok rahatsızlık için şifa imkânı sunulduğu hatırlatılıyor.
Tarıma da geniş yer ayrıldı
ZEKA’nın tanıtımında tarımdan sanayiye kadar pek çok alanda Afyonkarahisar’ın özelliklerinden bahsedili-yor. Tanıtımda tarımla ilgili olarak şu ifadelere yer veri-liyor:
“Afyonkarahisar’daki yüksek oran, hububat ekim alanlarının bolluğu nedeniyle Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu ve tahıllar ile diğer bitkisel ürünlerin alanının il tarımı içerisinde büyük yer kapladığını göstermektedir. İlin sahip olduğu meyve ve sebze üretimine yönelik elverişli iklim şartları da il tarımı için önemli bir potansiyel olarak görülmektedir. İlin tarım alanlarının %39’u sulanan, %61‘i ise sulanmayan tarım arazilerinden oluşmakta olup, Afyonkarahisar ilindeki yer altı ve yer üstü su kaynaklarının bolluğu ilin güçlü yanını oluştururken, sulanabilen tarım arazileri bölge ortalamasının üstünde olup, Bölgede birinci sıradadır. Afyonkarahisar ili TR33 Bölgesi içinde Manisa’dan sonra yüksek bir bitkisel üretim değerine sahiptir. Kişi başına canlı hayvan değeri ile kişi başına hayvansal ürün değeri dikkate alındığında hem bölge ortalaması hem de TR33 Bölgesi’ndeki Manisa, Kütahya ve Uşak illerinden daha yüksek bir değere sahip olduğu görülmektedir. Afyonkarahisar’da en çok ekimi yapılan tarımsal ürünler buğday, arpa, patates ve şeker pancarıdır. Üretim miktarı açısından ekimle doğru orantılı olarak ilde en çok buğday, arpa, patates ve şeker pancarı elde edilmektedir. TR33 Bölgesi’ndeki Afyonkarahisar ili için tarla ürünlerinden buğday, arpa, patates, şeker pancarı ve haşhaş; sebzelerden hıyar; meyvelerden kiraz, vişne, elma ve badem önemli katkı sağlayan ürünlerdir. Bunlar içerisinde toplam üretim değeri açısından en büyük getiriyi buğday ve arpa sağlamaktadır. Ancak hububat alanında yapılan tarımda kuru tarımın daha yaygın olduğu göze çarpmaktadır. Afyonkarahisar’da örtü altı tarımı ile ilgili olarak zengin jeotermal enerji kaynakları varlığı düşünüldüğünde, bu potansiyelin seracılıkta değerlendirilme şansının var olduğu ve son dönemde bu yönde yatırımların gerçekleşmeye başladığı görülmektedir. Afyonkarahisar’da yem bitkilerinden en çok fiğ (kuru ot), yonca ve mısır silaj ekimi yapılmaktadır.”
Haycancılık da ileri düzeyde
Canlı hayvan adedinde de Afyonkarahisar’ın ZEKA’ya bağlı iller arasında birinci olduğu kaydedilen tanıtımda “İlin güçlü olduğu bir diğer hayvansal ürün olan süt üretiminde Afyonkarahisar 4 ilde birinci sırada yer alır. Arıcılık açısından ise ilin TR33 Bölgesi içinde en iyi oranda olmasına ve ildeki güçlü meyveciliğe rağmen yine de potansiyelini tam olarak kullanamadığı ve meyvecilikte döllemeyi arttıracak arıcılığın geliştirile-bilme imkanının olduğu görülmektedir. Buna yönelik olarak çiftçilerden gelen talepler doğrultusunda eğitim kursları düzenlenmektedir.
Organik tarım ve iyi tarım uygulamaları yapılabilecek arazi bolluğu dikkate alınırsa ilde organik tarımla uğraşan çiftçilerin çok büyük bir kısmının gül yetiştiricili-ği ile uğraştığı, bunun yanı sıra organik tarımda öne çıkan ürünlerin kimyon, vişne ve haşhaş olduğu görülmektedir.
İlde su ürünlerinden alabalık göze çarpmakta olup avlanan tatlı su ürünlerinden sazan dikkat çekmektedir. TR33 Bölgesi’ndeki traktör sayısı içinde Manisa’dan sonra en çok traktör sayısına sahip olduğunu gördüğümüz Afyonkarahisar ilinde de makineli tarımın yoğunlukla yapıldığı, ekim makinesi ve biçerdöver sayılarının diğer illere nazaran dikkat çekici oranda yüksek olduğu ve mekanizasyona büyük önem verildiği görülmektedir” deniliyor.
Gıda bakımından avantajlı
Kentin önemli bir gıda merkezi olduğu da aktarılan tanıtımda “Afyonkarahisar ili denince akla mermer gelmektedir. İl içinde bulunan İscehisar İlçesinde Mermer Özel İhtisas OSB’si bulunmaktadır. Mermer ile birlikte tarım sektörüne bağlı gıda sanayisi de Afyon ilinde diğer gelişmiş sanayi alanıdır. Yine tarım ve hayvancılık konularıyla ilgili olarak, Afyon et ve şeker ürünlerinde önemli markalara sahiptir. Gıda sanayi mamulleri Afyonkarahisar’ın avantajlı konumundan ötürü il çevrelerindeki AVM’lerde pazarlama olanağına sahiptir. Afyonkarahisar ilinde tuğla ve kiremit sektörü de önemli bir konuma sahiptir” bilgilerine yer veriliyor.
Zengin madenler var
ZEKA, Afyonkarahisar’ı değerlendirirken Enerji ve Maden Kaynakları ile Ulaştırma ve Lojistik başlıklarına da yer vermiş. Tanıtımın Enerji Maden Kaynakları kısmında şunlar yazılı:
“Afyonkarahisar İli maden çeşitliliği ve rezervler bakımından son derece zengin bir ildir. İldeki başlıca madenler mermer, antimuan, demir manganez, kuvarsit, kireçtaşı, kum-çakıl, tuğla-kiremit, diyatomit, kalsit ve grafittir. Ayrıca, merkez ilçede tenör oranı düşük uranyum ve Sandıklı ilçesi yakınlarında önemli bakır yatakları tespit edilmiştir. Mevcut yer altı kaynaklarından özellikle mermer ve çimento hammaddeleri il ekonomisinde sürükleyici sektörlerin başındadır. İscehi-sar mermer yataklarının bitme noktasında olduğu, iyi kaliteli diyatomit yataklarının gelişen teknoloji ve arz-talep dengeleri doğrultusunda değerlendirilebileceği ve Sandıklı ilçesi civarında tespit edilen bakır yataklarının büyük bir potansiyele sahip olduğu MTA’nın Afyonkarahisar İline ilişkin değerlendirmeleri arasındadır. TR33 Bölgesi’ndeki mermer rezervlerinin yaklaşık %73’üne sahip olan Afyonkarahisar İli mermer kalitesi ve çeşitliliği ile de dünya ölçeğinde öneme sahip bir ilimizdir. Türkiye’nin en önemli mermer yatakları ve mermer rezervleri bu ilimizde yer almaktadır. Afyonkarahisar’daki mermer yatakları Afyon Beyazı ve Afyon Kaplan Postu olmak üzere iki ayrı kalitede, özellikle İscehisar ilçesinde yoğunlaşmıştır. Afyonkarahisar İlimizin sahip olduğu bir diğer önemli yer altı kaynağı ise jeotermaldir. Jeotermal kaynaklar başlıca konut ısıtılmasında, seracılıkta ve termal turizmde kullanılmaktadır. Afyonkarahisar İli özellikle termal turizm konusunda Türkiye’de çok önemli bir merkez olmuştur.”
Yollar Afyon’da kesişiyor
Afyonkarahisar’ın yolların kesiştiği bir alanda olduğu hatırlatılan ZEKA tanıtımında “Bu özelliği hem karayolları hem demiryolları için geçerli olup ilin yol bağlantıları sayesinde Batı Anadolu’daki çoğu ana hattın durağıdır. Her ne kadar ilde otoyol bulunmasa da kavşak noktası olması ile büyük avantaj sağlamaktadır. İl sınırları içerisinde 554 km devlet yolu, 480 km il yolu ve 4.792 km köy yolu bulunmaktadır. Genel itibariyle il-devlet yolları sathi kaplama olup ancak yüzde 11 kadar bir bölümü bitümlü sıcak karışımdır. Ayrıca il yollarının yaklaşık yüzde 32lik bir kısmı bölünmüş yol olarak hizmet vermektedir” deniliyor. (Kocatepe)

Bakmadan Geçme