Zanaatkârlar ve sanatçılar keçeyi konuştu

Keçe zanaatkârları ve sanatçılarının bir araya geldiği panelde dünden bugüne tarihsel süreçte keçe üzerine yaşananlar, anılar paylaşıldı. Keçe ustalarının duygulandığı panelde keçenin insan hayatında ki yeri konuşuldu Türkiye Küçük ve Orta ölçekli işletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) Afyonkarahisar Destekleme Derneği öncülüğünde düzenlenen Sergi ve panelde Afyonkarahisar’da keçe sanatının durumu ele alındı. Bugüne [&hellip]

Zanaatkârlar ve sanatçılar keçeyi konuştu

Keçe zanaatkârları ve sanatçılarının bir araya geldiği panelde dünden bugüne tarihsel süreçte keçe üzerine yaşananlar, anılar paylaşıldı. Keçe ustalarının duygulandığı panelde keçenin insan hayatında ki yeri konuşuldu

Türkiye Küçük ve Orta ölçekli işletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) Afyonkarahisar Destekleme Derneği öncülüğünde düzenlenen Sergi ve panelde Afyonkarahisar’da keçe sanatının durumu ele alındı. Bugüne kadar konuyla ilgili düzenlenen etkinliklerden farklı olarak bu programda ilk kez Afyonkarahisar’ın Osmanlı döneminde de bir keçe üretim merkezi olduğuna vurgu yapılarak, konuyla ilgili bilgi ve belgeler kamuoyunun dikkatine sunuldu.
Afyon keçecilikte söz sahibi
Panel öncesi Kültür Turizm Müdür Vekili Lokman Derya Solmaz ile Mustafa Akdeniz tarafından ney ve kanun dinletisi sunuldu. Panelin açılış konuşmasını TOSYÖV Afyonkarahisar Destekleme Derneği Başkanı İhsan Beşer yaptı. Afyonkarahisar’da keçenin asırlardır var olduğunu söyleyen Beşer, Osmanlı arşivlerinde şehirdeki keçecilikle ilgili pek çok bilgi ve belgenin var olduğunu bildirdi. Beşer; “http://m.kocatepegazetesi.com/”Keçecilik konusunda tarihsel bir yeri olan Afyonkarahisar’da bu zanaatın Osmanlı arşivleri incelendiğinde 1700’lü yıllarda bile çok önemli bir yeri olduğu görülecektir. Yine Osmanlı arşivlerine göre 5. ordu mıntıkasına keçe temini Afyonkarahisar’dan yapılmış ve ayrıca dönemin mübeyyen defterlerinde Afyonkarahisar’da keçe esnaflarının bulunduğunu görebilmekteyiz.”http://m.kocatepegazetesi.com/” dedi.
Sanatçı görülmeyeni
görebilendir
İl Kültür Turizm Müdürü Derya Lokman Solmaz yaptığı konuşmada, aslı koyun tüyü olan keçenin hünerli sanatkârların elinde günümüze kadar geldiğini dile getirdi. Solmaz, keçenin sanatçılar yoluyla sanat eserine dönüştüğünü, keçe sanatçılığının Afyonkarahisar’da milattan sonra 3. yüzyıla gidecek kadar eski olduğunu söyledi. Camii kapısından çoban kepeneğine kadar kullanılan keçenin Afyonkarahisar’da pek çok ustasının asırlar boyu hizmet verdiğini belirten Solmaz; “Konya’da bulunan Mevlana Türbesi’ndeki keçe malzemelerin bakımının 1965 yılında Afyonkarahisarlı bir keçe ustası tarafından yapılmıştır. Yüce yaratıcının kâinatta bizlere sunduğu nimetler var. Fakat bir de sanatçılarımızın keşifleri var. Bir sanatçımız atın kuyruğu eline geçtiğinde kemana yay yapıyor, koyunun tüyü yine aynı biçimde bir sanatçının eline geçince sanat eseri olabiliyor. Sanatçılık bizim göremedikmelerimizi görmek ve halkın yaşam sevincini artırmakla başlıyor aslında. Keçe sanatı ile ilgili çok eskiye dayanan bir tarihi geçmişimiz var.” diye konuştu.
Mevlevi külahları da keçeden
Eski çağlardan bugüne keçenin camilere kapı, çobanlara kepenek, ayakkabıya olduğunu, yaşamda keçenin hep var olduğunu belirten İl Kültür Turizm Müdürü Derya Lokman Solmaz; “Bunun dışında keçe, Mevlevi dervişlerinin külahlarının da yapıldığı malzemedir. Keçe atasözlerimizde bile kullanılan bir üründür ki ‘keçe gibi damadın olsun, istediğin yöne sündükçe süner.’ buna bir örnektir. Afyonkarahisar’ın keçeciliğin yapıldığı en önemli yerlerden biri olduğunu belirtmek isterim. Öyle ki Mevlana Celalleddin Rumi’nin türbesindeki keçe sikkelerin yenilenmesi de 1966 yılında bizzat Afyonkarahisarlı bir usta tarafından yapılmıştır.”http://m.kocatepegazetesi.com/” ifadelerini kullandı.
Sanata ve sanatçıya tam destek
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban panel öncesi son konuşmayı yaptı. Keçeciliğin memleketin yüzyıllardır sürdürdüğü güzel bir gelenek olduğundan söz eden Çoban, keçeyi çocukken evlerde maketin üzerinde ya da yerin üzerinde bir örtü ağırlıklı olarak çoban kepeneği olarak tanıma fırsatı bulduklarını belirtti. Burhanettin Çoban, son yıllarda özellikle bayan sanatçıların bu işe verdikleri emek sayesinde keçenin aslında günlük hayatın her yerinde dünyanın dört bir yerinde görmeye öğrenmeye başlanıldığını aktardı. Çoban şöyle konuştu: “Bundan Belediye Başkanı olarak kendimizde dersler çıkardık. Bizde demek ki yerel yöneticiler olarak gerek valilik gerek belediyemiz bu tür sanatçılarımıza destek verdiğimiz zaman bunun aslında el sanatı olarak yerelde kalmayıp ülkenin ve dünyanın dört bir yanına yayılabileceğini görmüş olduk. Bir defa daha ifade ediyorum bize bu tür talepler geldiğinde kimden nereden gelirse gelsin her türlü desteği vereceğimizi ifade ediyorum.”
Çalışmalar bitme aşamasında
Afyonkarahisar Belediyesi olarak tarihlerinde ilk kez bir tarihi esere restorasyon yaparak sahiplendiklerini anlatan Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, şehir merkezinde 1473 yılında yapılan Gedik Ahmet Paşa Külliyesi’nin çok güzel bir külliye olduğunu belirtti. Halk arasında ki ifadenin İmaret Camii müştemilatı olduğunu dile getiren Çoban şunları söyledi: “Burada bulunan Taş Medrese bölümünü sahiplendik. Toplam 970 bin TL’yi bulan restorasyon giderini üstlenerek inşallah en geç 3 ay içerisinde işlemleri tamamlandı hizmete açmayı planlıyoruz. Burada da sadece keçe değil Afyonumuza mahsus el sanatlarımızın sergilenip hatta pazarlanabileceği oda ve ortamlarımızı bu tür sanatçılarımızın ya da bu işe hizmet verenlere sunmayı arzu ediyoruz. İnşallah bu çalışmalarımızda bitme aşamasına geldi. Bu tür sanatlarımızın yaşaması için destek veren sanatçılara ve sergimizde önderlik TOSYÖV Dernek Başkanımız İhsan Beşer’e, Kadın Girişimcilerimizden Havva Emeksiz’e ve değerli sanatçımız Gülenay Yalçınkaya’ya teşekkür ederim.”
Keçecilere destek verilmedi
Panelde AKÜ Yaşam Boyu Eğitim Merkez Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi Ülkü Küçükkurt oturum başkanlığı yaptı. Panelde; Afyonkarahisar’dan Yaşar Kocataş, Konya’dan Mehmet Girgiç, Isparta Yalvaç’dan Gencer Kumdal, Afyonkarahisar’dan Gülenay Yalçınkaya, Ankara’dan Yaşar Cengiz Çınar, Bursa’dan Mükerrem Turhan ve İstanbul’dan Selçuk Gürışık konuştular. Oturum Başkanı Ülkü Küçükkurt, Afyonkarahisar dışından gelen tüm panelistlere teşekkür etti. Panelistlerden Afyonkarahisarlı keçe ustasıYaşar Kocataş anılarını duygularını anlattı. Kocataş, 61 yaşında olduğun 5 yaşından beri keçe işinin içinde yer aldığını söyledi. Keçenin hayatının bir parçası olduğunu dile getiren Kocataş; “Yıllar önce keçe ile ilgili böyle bir ortam oluşturulacağını söyleseler inanmazdım. Keçeciliğin yurt içinde ki durumu Afyonkarahisar’dan çok farklı sayılmaz. Keçecilik zaman içerisinde sanattan çok zanaata dönüşmüştür. Çift çiye hayvan ve yem desteği verilirken biz hiç bir destekten nasiplenemedik. Bu da ayrı bir durumdur.” dedi. (Kocatepe)

Bakmadan Geçme