• Haberler
  • Genel
  • 'Yüzyılın barış anlaşması yok hükmündedir'

'Yüzyılın barış anlaşması yok hükmündedir'

Afyonkarahisar Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, ABD tarafından dünya kamuoyuna açıklanan 'Yüzyılın Barış Anlaşmasının' yok hükmünde bir rezalet olduğunu belirtti Baro Başkanı Turgay Şahin, anlaşmanın ihtilaflı iki taraf arasında gerçekleşeceğini, ortada bir cürüm varsa, anlaşmaya uygun taraf ve meşru anlaşma zemini olmadığını ifade etti. 'İSRAİL'İN MASAYA DAVETİ ADALETE KÜFÜRDÜR' İnsanlığın ortak değerlerinden olan, tabi hukukta [&hellip]

Afyonkarahisar Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, ABD tarafından dünya kamuoyuna açıklanan “Yüzyılın Barış Anlaşmasının” yok hükmünde bir rezalet olduğunu belirtti

Baro Başkanı Turgay Şahin, anlaşmanın ihtilaflı iki taraf arasında gerçekleşeceğini, ortada bir cürüm varsa, anlaşmaya uygun taraf ve meşru anlaşma zemini olmadığını ifade etti.
“İSRAİL’İN MASAYA DAVETİ ADALETE KÜFÜRDÜR”
İnsanlığın ortak değerlerinden olan, tabi hukukta gasp ve işgalin suç olduğuna değinen Şahin, “Bir diğerinin hakkını gasp eden, bir başkasının toprağını işgal edenle mağdur bir masaya oturtulup anlaştırılmaz. Mücrimi cezalandırır, mazluma hakkını teslim edersiniz. Kaldı ki ABD’nin ‘Yüzyılın Anlaşması’ olarak takdim ettiği belge için, meşru tek taraf olan Filistinlilerin görüşünün dahi alınmamış olması hak ve hukuk tanımazlığın vahametini artırmakta, bir fecaate dönüştürmektedir. BM’nin onca kararını yok sayan, işgal ettiği topraklardan çekilmeyen; çekilmek şöyle dursun işgalini sürekli genişleten ve mazlumların hakkını gasp eden gayrı meşru İsrail oluşumunun hiçbir anlaşmaya taraf olamaz. Meşru bir aktör olarak, bir masaya davet edilmesi bile adalet kavramına ağır bir küfür niteliğindedir.” dedi.
“KUDÜS ORTAK DEĞER”
“ABD’nin açıkladığı ‘Yüzyılın Anlaşması’ bu anlamda, yok hükmünde olup bizatihi bu anlaşma açıklamasının kendisi de -eğer varsa- uluslararası hukuka göre suçtur.” diyen Şahin şu ifadeleri kullandı: “Saygın devletler açısından bir skandal ve rezalet olarak görülmelidir. İşgali durdurmak şöyle dursun, henüz işgal edilmemiş Filistin topraklarını da İsrail Oluşumunun işgaline açan, üstelik üç dinin kutsal mekânı olan, yüzyıllarca ecdadımızın barış yurdu ‘Darus Selam’ olarak muhafaza ettiği kutsal toprakları, Mescid-i Aksa’yı gayrı meşru bir haydut yapıya peşkeş çeken bu tek taraflı oldu bitti metni sadece yok hükmünde değildir. Kelimenin tam anlamı ile kazurat hükmündedir. Kendilerine ait toprakları korumak iradesinden yoksun, kukla Arap devletimsilerinin insafına ve himayesine terk edilemeyecek olan Kudüs önce insanlığın ortak bir değeri, özel olarak da onun kudsiyetine layık olan Müslümanların ve elbette aziz milletimizin emaneti, canından aziz varlığıdır.”
“ÇÖZÜM BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİNİN KURULMASI”
Kurşun bile atmadan, korkakça Kudüs’ü terk eden zavallı Ürdün’ün de hak iddia etmeye yüzü olmadığını belirten Şahin, “İki devletli bir çözüm önerisi, haydut İsrail’in, bu güne kadar işgal ettiği topraklar üzerinde hak sahibi olduğunu kabul etmek anlamına gelmektedir ve kesinlikle telaffuz dahi edilmemelidir. Çözüm, Doğu ve Batı Kudüs’ün tamamını kapsayan kadim Filistin toprakları üzerinde tam bağımsız bir Filistin devletinin kurulması, İsrail’in gayrı meşru varlığına son verilerek, bu topraklarda yaşayan Musevilerin geldikleri topraklara geri dönmesi, isteyenlerin ise barış içinde ve Filistin Devleti vatandaşı olarak hayatlarına devam etmesidir. Bunun dışındaki çözümler, suç işleyenin, işlediği suçun yanında kalması ve gasp ettiği malları mülk edinmesinin kabullenilmesidir.” ifadelerini kullandı.
“İŞGAL BAŞINDAN BERİ KABUL EDİLMİYOR”
Afyonkarahisar Barosu’nun gerçek adalet, evrensel hukuk ve hukukun üstünlüğü anlayışının mazlumun korunması, zalim ve mücrimin hak ettiği cezayı alması olduğunu belirten Şahin sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsanlığa karşı işlenen suçlarda uzlaşma olmaz, bu suçlar zamanaşımına uğramaz. Suç işleyen bir haydut ile onun mağdur ettikleri masaya otururlarsa buradan bir kez daha haksızlık çıkacağı, haydutun yeni kazanımlarla masadan kalkacağı açıktır. Emperyalist güçlerle masaya oturmak yerine, mücadeleyi ve İstiklal Harbini vermeyi seçen milletimizin de anlayışı budur. Emperyal güçlerle bir kez masaya oturdunuz mu, yenilgi ve zillet kaçınılmaz olur. Eğer hukuku ve adaleti önemsiyorsak, adil bir hüküm vermeye niyetli isek, İsrail ve ABD’ye karşı söylenecek başka bir söz bilmiyoruz! Başından beri işgali kabul etmiyoruz ve işgalciyi meşru bir aktör olarak görmeyi reddediyoruz.”

Bakmadan Geçme