Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Yusuf İLGAR

YUNAN VAHŞETİ – Kocatepe Gazetesi

Yusuf İLGAR 29 Haziran 2017 Perşembe 13:03:23
 

ESİR ALINAN TÜRKLERE
YAPILAN ZULÜMLER – 2
Ordumuzun önünden Yunanlılar kaçarken Çivril-Kızılsöğüt köyünden Koca Hasan oğlu Osman, Hüseyin oğlu Osman’ın 14 yaşında kız oğlan kızını, Iğdır köyünden Osman kızı Sultan, Kara Ahmet oğlu Abdürrahim, Hacı oğlu Hüseyin; Sungurlu’dan Kara İşidli Bekir oğlu kızı …; Çöplü’den Mustafa oğlu Hüseyin, Sipahi oğlu İbrahim’in kızı Raziye, Bekir Osman oğlu Şerif’i beraberlerinde zorla sürüyüp götürmüşlerdir.”9.
Bu insanlar sırf vatan müdafaasına asker yahut sivil olarak katıldıkları için, casuslukla itham edilerek esir alınmışlardır. Ancak esir gittiği tespit edilemeyen daha pek çok insanın olması ihtimaldir. Bazı kişiler esir alınarak İzmir’e kadar götürülmüşler, bunların bir kısmı ise buradan memleketlerine geri gönderilmişlerdir10.
Köyden Yunanlılar tarafından esir alınan Çayırbağlı Ahmet (Şenoğlu)na Bavurdu ve çevresinde Yunanlılar tarafından gasp edilen koyunlar zorla güttürülmüş, yaklaşık bir yıl sonra koyunların bitmesiyle salıverilmiş. Ondan intikal eden bir tütün tabakasında esaretin yürek yaktığı şöyle ifade edilmiştir11
Ah şu esâret bir felakettir katar olmayan bilmez
Esâret çekmeyen kimse hayatın kıymetin bilmez
Esâret pençe-i şîrdir tahammüle tâkat yitmez
O bir firâkşarâbıdır bir içen bir dahi içmez
İster bey ol ister paşa, kıl sebât orduda
Başa eğer esâret gelse yaşar tedbîrinânâ kâr itmez
22 Teşrin-i evvel sene 1338 (22 Ekim 1922 Pazar) Enez12
Esâretyâdigârı
Genelde İzmir üzerinden Yunanistan’a esir götürülen kişiler Atina, Lusya [Liossia] karargahı, Kandiye, Pire, Kabarisya, Pilu, Kodi?(Kavd?) Kışlası, Preveze ve Korfu esir kamplarında kalarak çilelerini doldurmuşlardır. Yunanistan’a esir götürülen kişilere uygulanan zulüm ve vahşeti şu şekilde değerlendirebiliriz:
1. GASP ve SOYGUNLAR
Yunanlılar esir Türk’lerin kıymetli eşya ve paralarını çeşitli oyunlarla ve zor kullanarak gasp etmişlerdir. Afyonkarahisarlı Mümtaz Efendinin 272,5 lirasını, altın, yüzük, saat, kehribar sigara takımı ve elli lira değerinde halı seccadesini; hatta bazı kişilerin de ağızlarındaki altın dişlerini kasaturayla sökerek almışlardır.
Çeşitli işlerde ve angaryada çalışanlar emeklerinin karşılığını alamamışlardır. Yunan asker ve komutanları çeşitli bahanelerle Türk esirlerini soyarak paralarını almışlardır. Örneğin Atina’ya gitmek için izin istenirken 25 Drahmi para önce çavuşa veriliyor, esir Türk’ün yanında gidecek olan gözcü Yunan askerine 5 Frank’ın yanında bir paket sigara verilirken, lokantadan yemek yedirmek mecbur tutulmuştur. Çarşı iznine ancak imkânı olanlar çıkabilmiş; fakir olanlar esir karargâhlarında açlığa, susuzluğa ve çeşitli zulümleri yaşamaya devam etmişlerdir.
Birtakım kişileri evlerine hizmetçi olarak alan Yunanlılar, fırsat buldukları zaman, iftira atarak kızlarımıza saldırmışsınız diye zorla kızlarıyla evlendirmişler ve bu insanları yine zorla Hıristiyan etmişlerdir13.
 (Devamı Yarın)

 

9 AYZV., s. 135.
  İzmir’den geri dönen esirlerden birisi Seyidoğlu Sırık Mehmet Seçkindir. Seyit Ahmet Efendi’nin oğludur. Yemenicilikle meşgul olmuştur. Onun hayatı bir destandı. O bu destanını Afyonkarahisar’da ve Çanakkale’de yazdı, özellikle Çanakkale’de. Zira kırk yaşlarında dört çocuğu ve hanımını önce Allah’a, sonra yakınlarına bırakarak, vatan ve memleket aşkıyla Çanakkale cephesine gitmiştir. Muhtelif tarihlerde üç kere yaralanmış, memleketinde iyileştikten sonra tekrar cepheye koşmuştur. Millî Mücadele sırasında Yunanlılar Afyon’da Kuvvâ-yı Millîye ye hizmet eden ileri gelenleri toplayarak önce İzmir’e, oradan da Atina’ya götürmüşler. Sırık Mehmet de bunların içerisinde. Trenle İzmir’e hayvan vagonlarıyla giderken, Yunan askerleri aralarında bir şeyler konuşarak Sırık Mehmet’e bakmışlar, ona elleriyle kafanı keseceğiz diye işaret etmişler. Sırık Mehmet lakabından da anlaşıldığı gibi uzun boylu, güçlü kuvvetli bir insan. Onlara şu zarif ama düşündürücü cevabı vermiş:
‘-O kafa bana lazım.’
. Önce İzmir’e götürülen masum biçare esirlerden bazıları orda kurşuna dizilerek şehit edilmişler. Şehitlik sırasını beklerken bir haberci gelir ve her nasılsa bu cesur insanları orada bırakarak giderler. Sırık Seyyid Mehmet ve bazı arkadaşları İzmir’den Afyonkarahisar’a bir şekilde gelmişler.(Kaynak kişi: Olayları oğlu merhum Ahmet Seçkin, (1323/ M.1908-06.10.1997) muhtelif tarihlerde anlatmıştır).
1  Torunu Mehmet Karadağ, 26.12.1976, görüşme tarihi 18.12.2008.
12 Edirne’nin bir ilçesi olan Enez’in 21 km kuzeyinde İpsala, 60 km doğusunda Keşan ilçesi bulunmaktadır. Güneyinde ve batısında Ege Denizi ve Yunanistan vardır.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER