• Haberler
  • Genel
  • Yumurtacılar Bakanlık'tan taban fiyat bekliyor

Yumurtacılar Bakanlık'tan taban fiyat bekliyor

Afyon Yumurta A.Ş. Ortakları ve Yönetim Kurulu Üyeleri, sektörün sıkıntılarını anlatıp çözüm önerilerini paylaştı. Yumurtacılar taban fiyatın Tarım ve Orman Bakanlığı'nca belirlenip piyasanın dengelenmesi gerektiği görüşünde birleşti   Afyon Yumurta A.Ş. Ortakları ve Yönetim Kurulu Üyeleri mutad toplantılarının kapısını gazeteniz Kocatepe'ye açtı. Yumurta üreticileri sektörün girdiği darboğazdan nasıl çıkacağına ilişkin çözüm önerilerini açıklarken Tarım ve [&hellip]

Afyon Yumurta A.Ş. Ortakları ve Yönetim Kurulu Üyeleri, sektörün sıkıntılarını anlatıp çözüm önerilerini paylaştı. Yumurtacılar taban fiyatın Tarım ve Orman Bakanlığı’nca belirlenip piyasanın dengelenmesi gerektiği görüşünde birleşti

Afyon Yumurta A.Ş. Ortakları ve Yönetim Kurulu Üyeleri mutad toplantılarının kapısını gazeteniz Kocatepe’ye açtı. Yumurta üreticileri sektörün girdiği darboğazdan nasıl çıkacağına ilişkin çözüm önerilerini açıklarken Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere ilgili ve yetkili çevrelerden acilen konuya el atılmasını istedi.
TÜRKİYE’DE ŞU ANDA YUMURTA ÜRETİMİ ENTÜBE
Konu hakkında ilk değerlendirmeyi Ulaş Tavukçuluk A.Ş.’den ve Afyon Yumurta A.Ş. ortaklarından Süleyman Ulaş yaptı. Afyon Yumurta A.Ş. ortakları ile birlikte Afyonlu yumurta üreticilerinin son 16 aydır yaşadıkları yumurta üretimi ve pazarlamasıyla ilgili sorunları olduğunu belirten Ulaş, “Yumurta sektörü olarak Irak’a yaptığımız yumurta ihracatı 2019 yılının Nisan ayında ne yazık ki sona erdi. 2019 yılı Nisan ayı öncesinde de üretimimizde bir fazlalık vardı. Üretim planlamasıyla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığıyla ilgili çalışmalarımız devam ediyordu. Fakat açıkçası Nisan 2019’da Irak’a ihracatın bitmesiyle biz kayaya çarpmış olduk. Bu esnada bu süreçten sonra pazar çeşitlendirmesi, çeşitli başka pazar arayışları devam ediyor. Fakat hala istenilen seviyeye ulaşamadık. Herkesin anlayacağı dilden bahsetmek gerekirse yumurta üretimi şu anda Türkiye de entübe vaziyettedir. Bununla ilgili bir an önce acil çalışmalar yapılmalıdır.” dedi.
ÜRETİCİNİN YÜKÜ TAŞIYACAK GÜCÜ KALMADI
Yumurta sektörünün içinde bulunduğu sıkıntılı durumun acilen çözüme kavuşması için acilen taban fiyatın açıklanması gerektiğini belirten Ulaş, “Nasıl ki mısırda, patateste, domateste, fındıkta, buğdayda, sütte, ette birçok üründe taban fiyat varsa bizim yumurtamızın üretim maliyeti bellidir. Bugün 200 gram yemdir yaklaşık olarak bir yumurtanın üretim maliyeti. Güncel hammadde fiyatlarıyla, kurlarla yumurtanın maliyetini hesap ettiğimizde 40 kuruşları geçen bir üretim maliyeti var. Bugün bir koli yumurtanın maliyeti 12 TL iken çarşıda, pazarda 9-10 TL fiyatla yumurta satıldığı görülmektedir. Biz 16 aydır bu yükü taşıyoruz artık hiçbir üreticinin bunu taşıma gücü kalmadı. Nasıl ki yumurta önemli ve ucuz bir protein kaynağıdır, o yüzden devletimizin bu konuyla ilgili acil çözüm üretmesini bekliyoruz.” diye konuştu.
YUMURTA ÜRETİCİLERİ S.O.S VERİYOR
Afyonkarahisar’ın Türkiye’deki yu-murta üretiminin yüzde 20’sini sağladığını söyleyen Ulaş, “Türkiye’deki yumurta üretiminin yüzde 20’ni sağlıyoruz. Bu ciddi bir orandır. Afyonkarahisar’da mermer, sucuk, tuğla endüstrisi ve bundan sonra da yumurta üretimi gelmektedir. Şu anda bizim şirketimiz Afyon Yumurta A.Ş.’de Afyon’daki yumurta üretiminin en büyük kısmını gerçekleştiriyor. Tüm şirket ortaklarımız yaklaşık yüzde 50 ile 60 kapasite çalışmaya başladılar. Hiç istemediğimiz halde üretimi azaltıyoruz. İşçilerimizin işine son vermek durumundayız. Hem ülkenin beslenmesi anlamında hem üretimin devam etmesi anlamında hem de istihdam anlamında bu işe bir an önce bir çare bulunması gerekiyor. Yumurta üreticileri şu anda S.O.S veriyor.” şeklinde konuştu.
ÜRETİCİ YUMURTA TOZU FABRİKASI YAPABİLECEK DURUMDA DEĞİL
Afyon Yumurta A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Sait Evrenkaya konuya yönelik değerlendirmesinde, 15 büyük yumurta üreticisi firmasının yaşanılan sıkıntı nedeniyle sektörden ayrılmak zorunda kaldığını kaydetti. Türk insanının en ucuz proteine ulaşımının yegane nedeninin yumurta olduğunu ifade eden Evrenkaya, “Tarım ve Orman Bakanlığımız bizim sıkıntılarımızı bilmektedir. Biz onlara şu anlamda hak veriyoruz; Hakikaten pandemi süreci ve daha öncesindeki süreçte hiç fırsat bulamadık. Hep dış güçlerin ve içerideki fırsatçı güçlerin ülkemizi rahatsız etmesinden mütevellit maalesef Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da yumurta üreticileri olarak bizlerle ilgilenemediklerini düşünüyoruz. Önceden bariz şekilde Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Bekir Pakdemirli’nin bize verdiği bir sözü vardı. Yumurta Tozu Fabrikası yapılacaktı. Sayın Bakanımız bu sözü Afyonkarahisar’daki toplantıda vermişti. Ancak daha sonra öğrendik ki bu tesisi Tarım ve Orman Bakanlığı yapmayacak, bakanlık bu tesisi yapana sadece Kırsal Kalkınmadan, IPARD’dan destek verecektir. Yani üretici yapsın bizde ona destek verelim durumu ortaya çıktı. Ancak şu durum itibariyle üreticinin bunu yapabilmesi mümkün değildir.” ifadelerini kullandı.
BANKA DESTEĞİ ÇEKİLİRSE YUMURTA SEKTÖRÜ YOK OLMA TEHLİKESİNDE
Siyasilerle, Milletvekilleriyle, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın üst düzey yetkilileriyle bir araya geldiklerinde sürekli dile getirdikleri problemler olduğunu kaydeden Evrenkaya şöyle konuştu: “Bu problemleri teker teker sıralamak gerekirse; En başta üretim planlamasının olmayışı bizi ciddi anlamda sıkıntıya sokmaktadır. Üretim planlamasını en iyi yapabilecek olan Tarım ve Orman Bakanlığı’dır. Birlikler aracılığıyla hiçbir şey yapılmaz şu saat itibariyle. Çünkü birliklere verilen hiçbir yetki yoktur. En ufak bir yetki dahi yoktur. Dolayısıyla bir zorlayıcılık bir yaptırım gücü birliklerde mümkün değildir. Birliklerde bunu sağlamak çok zordur. Sözün başında da ifade ettiğim üzere üretim planlamasını yapabilecek merci Tarım ve Orman Bakanlığı’dır. Üretimin tüm girdi ve çıktıları Tarım ve Orman Bakanlığı’nın eline geçiyor. Bunlar sayılarıyla her şeyi ile mevcuttur. Kayıt dışı tavukçuluk verileri de bakanlığımızdadır. Kayıt içinde olanları zaten bellidir. İşin enteresan tarafı bunlardan bizim hiçbir şekilde haberimizin olmayışıdır. Bizlerde hiç değilse bu adetleri bilirsek ona göre hayvan girişlerimizi azaltabiliriz. Hayvan çıkışlarını hızlandırabiliriz. Ama yarın daha iyi olacak düşüncesiyle tüm üreticiler yani Türkiye ve Afyonkarahisar’daki üretici arkadaşlarımız arasında çok büyük bir fark yoktur. Hepimizde yarın daha iyi olacak umuduyla tekrar hayvanlarımızı dolduruyoruz. Ama daha büyük zarar ediyoruz. Bulunduğumuz durum itibariyle üretimin bu seviye olması maliyeti 40 kuruş olan yumurtanın 30 kuruşlu rakamlara satılması bankaların desteğiyle sağlanıyor. Bankalar budesteği çektikleri an tüm yumurta üretim sektörü gerçekten tamamen yok olma tehlikesi içerisindedir.”
BAKANLIK’TAN TABAN FİYAT BEKLENİYOR
Yumurta üreticilerini içinde bulundukları durumun hem maddi hem manevi hem de psikolojik olarak yorduğunu dile getiren Evrenkaya şunları söyledi: “Süleyman Ulaş arkadaşımızın söylediği gibi özellikle biz yumurta üreticileri bakanlığımızdan taban fiyat istiyoruz. Bizim karımızı da zararımızı da Tarım ve Orman Bakanlığı da bilsin, bizde bilelim, tüketici kesim olan halkımız da bilsin. Bizleri çok para kazanıyor veya hatta zarar etmiyor diye insanlarımız düşünmesinler. Bunun en iyi çözümü taban fiyat açıklanarak gerçekten o taban fiyat üzerinden yumurtanın satılıp satılmadığı kontrol edilir ve sonuca varılır. Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Bekir Pakdemirli’nin sözü olan Yumurta Tozu Fabrikasını yumurta üreticileri olarakbizim yapmaimkânımızsöz konusu değildir. Hele ki bu dönem içerisinde mümkün değildir. Biz bu fabrikayı bakanlığımızın yapmasını üreticiler olarak bizlerde ürettiğimiz yumurtaları kendilerine teslim etmeye hazırız. Biz üretim ayağında yardımcı oluruz. Onlarda bizlere bu tesisin kuruluşu için yardımcı olsunlar veya yapmalarını talep etmek daha doğru olacaktır.”
SON TÜKETİM TARİHİNDE SIKINTI YAŞANIYOR
“Tekrarlıyorum üretim planlamasının olmayışı bizi ciddi sıkıntıya sokmaktadır.” diyen Evrenkaya, “Bir şekilde planlama yapılmalıdır. Bunun yanında biz her seferinde sıkıştığımızda krediye gitmek istemiyoruz. Kaldı ki yumurta üretimi diğer tarımsal ürünlerden hiçbir farkı yoktur. Bizler yumurta üreticileri olarak sanayi ürünü gibi bugün zarar ediyoruz, hemen şalteri indirip üretimi durduralım diyemiyoruz. Yarın para kazanıyoruz tekrar şalteri kaldırıp üretime devam edelim deme şansımız da yoktur. Diğer tarım ürünlerinden çok büyük eksisi de bir taraftan miatlı bir ürün olmasıdır. 21 gün içerisinde muhakkak tüketici sofrasına ulaşması gerekmektedir. Bunu sağlayabilmek için üretim ve tüketim dengesi gereklidir. Ama bunu sağlayabilmekte çok zordur. Yurt dışındaki ihracat pazarlarında miat konusunda da sıkıntıya giriyoruz. Yumurtanın tüketim son kullanma tarihi konusunda sıkıntı yaşıyoruz.” ifadelerine yer verdi.
İHRACAAT İVME KAZANSADA ÜRETİCİ BELİNİ DOĞRULTAMADI
Son bir yıllık süreçte ihracatta Türkiye genelinde yumurta üreticilerinin ciddi bir ivme kaydettiklerini söyleyen Evrenkaya, “Her ne kadar şu anda Irak’a ihracatımız tüm Türkiye olarak haftalık 20-30 tır civarındaysa da 100-120 tır civarında da farklı ülkelere ihracat yapıyoruz. Bu ülkeler; Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Dubai, Gine, Katar, Liberya, Somali, Umman, Azerbaycan, Kuveyt, Suriye’dir. Böyle olmasına rağmen daha hala üretici belini doğrultamadı. Bir ay olmadan bir bakıyorsunuz bir üretici arkadaşımız daha sıkıntıya girmiş. Şu ana kadar köklü, yıllardır bu mesleği yapan 15 yumurta üreticisi arkadaşımız maalesef aramızdan ayrılmak zorunda kaldı. Çember her geçen gün daralıyor. Bu arada Kocatepe Gazetesi’ne de teşekkür ediyorum. Sizler bizlerden haber gitmeksizin gerçekten piyasanın sıkıntılı sektörlerini tespit edip onların isteklerini, temennilerini ve niyetlerini dile getirdiğiniz için ayriyeten teşekkür ediyorum.” dedi.
PİYASA DENGELENSİN, ÜLKEMİZ DÖVİZ KAYBETMESİN
Afyon Yumurta A.Ş. ortaklarından Mehmet Dedeoğlu, İsmail Genç, Mehmet Genelioğlu, Osman İşlek, Mustafa Çelikten de konu ile ilgili görüş bildirdiler. Yapılan değerlendirmede şu görüşlerini aktardılar: “İhracatta yaşadığımız bir başka sıkıntı da diğer ülkelerde rekabet edememektir. 20 dolara mal ettiğimiz yumurtayı mecburen 12-13 dolara satarak zarar ediliyor. Karşımızda Ukrayna, İran ve diğer ülkeler var. Türkiye’de maliyetler çok yüksektir. Mesela Ukrayna mısırı ve ayçiçeği üretimini kendi yapıyor. Onlar için GDO’lu olması veya olmaması da fark etmiyor. Soyayı da kendisi üretiyor. Biz ise GDO’suz ürün tercihindeyiz. AB bütün ürünlerini GDO’lu, GDO’suz fark etmiyor. Bu gidişat toparlanmazsa yılbaşından sonra ülkemiz ithal etmek zorunda kalır. Vatandaşın sağlığını korumak mühimdir. Türkiye’nin haricen yumurta bulma şansı olmadığı da göz ardı edilmemelidir. Üretim kapasitesinde de çember daralmaktadır. Bizler yumurta üreticileri olarak ülkemize dolar kazandırmak için uğraşıyoruz. 20 dolara mal ettiğimiz ürünü biz yurt dışına 15 dolara satıyorsak bu işin tüketilen ekmeği kamyonla çöpe atmaktan farkı yoktur. Ülkemiz dolar kaybediyor. Acilen yumurta üretimine bir politika oluşturulması gerekiyor. Bugün Avrupa’da zarar yok çünkü kendilerini dengelediler. Biz niye dengeleyemiyoruz? Sektörümüzün kanayan yaralarından bir tanesi de organik yumurta, gezen tavuk meselesidir. Bazılarınca bu iş medyada bir polemik konusu haline geldi. Bizlerin 7-24 veteriner kontrolünde her türlü denetim ve kayıt altında yaptığımız denetimleri dışarıda organik adı altında kayıtsız, takipsiz çokça üretim var. Maalesef halkımız bu konuda çok bilinçli değil. Bizler dışarıda 30 kuruşa yumurta satamazken insanlarımız 1 liradan ‘organik yumurta’ alıyoruz diye yumurta almaktadır. Böyle haksız bir rekabet var. Bu konu hakkında halkımızda da ciddi bir bilinçsizlik var. Sanki bizim ürettiğimiz yumurta 2. sınıf yumurta gibi lanse edilmektedir. Türkiye genelinde yüzde 1’in altında gezen tavuk organik yumurta üretimi vardır. Oysa pazarda bu iddia ile satışta yüzde 5 orandadır. Bizim fiyatlarımızı ulusal marketler belirliyor. Önceden marketlerde yüzde 30-40 oranda yumurta satışı yapılırken bu oran şu anda yüzde 70’dir. Çünkü pazarlar kapanınca oran yükseldi. Oteller kapandı, marketlerin birçoğu kapandı. Dolayısıyla onlar bize para kazandırmıyor. Bakanlık maliyetleri biliyor. Yumurta da taban fiyatı bakanlık belirlesin talebimizde ki ısrarımız bu nedenledir. 16 ay boyunca maliyetine sattık, borçlanıp satışlar yaptık. Artık dayanacak güç kalmadı hepimiz borçluyuz. Bakanlığımız herkesin çektiği kredi oranlarına bakarak bunu kolayca tespit edebilir.”
>> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi

Bakmadan Geçme