Yörük Mezarı, Türk Mülkünü Yaşatıyor

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema Anabilim Dalı Başkanı Ulusal ve Uluslararası Projeler Kurulu Başkanı Prof. Dr. Turan Akkoyun, Afyonkarahisar ve Anadolu'nun pek çok yerinde yer alan 'Yörük Mezarı' isimli yerleşim yerinin Türk kültürünün ve Türk Devleti'nin devamı anlamına geldiğini belirtti

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema Anabilim Dalı Başkanı; Ulusal ve Uluslararası Projeler Kurulu Başkanı Prof. Dr. Turan Akkoyun,  21 Eylül 2024 tarihinde Şanlıurfa Halfeti Yörük-Türkmen Sempozyumu’nda Yörük Mezarı’nı ele alacak. Konu hakkında Gazeteniz Kocatepe’ye açıklama yapan Prof. Dr. Turan Akkoyun, “Ezelden ebede, güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar sürekli hareket yeteneği ve sistematiği geliştiren Türklerin Rumeli ve Anadolu’da konar-göçer yaşayan, ana geçim kaynaklarının başında hayvancılık olan ova ve yaylalarda mevsimlere göre kara kıl çadırlarda oturan Oğuz Türkleri Yörükler olarak tanımlanmakta, bazı mıntıkalarda da Türkmenler ismiyle anılmakta, bazı yerlerde birbirinden farklıymış gibi algılanmaktadır” dedi. 

Yörük Mezarı, Türk Mülkünü Yaşatıyor

ÇADIRIN KURULDU, POSTUN SERİLDİĞİ YER

Akkoyun, açıklamasına şöyle devam etti:

“Büyük Taarruz süvarilerin gizemli harekat güzergahındaki Yörük Mezarına da yer verilmektedir. Mehmet Eröz, Musa Seyirci, Ruhi Ersoy, Mehmet Zeki Türker gibi akademik ve mahalli araştırmacılara atıf yaptığımız çalışmamızda ‘Çadırını kurduğu, postunu serdiği yeri’, ‘Türk mülkü’ haline getiren Yörükler, yazın yaylaklara kışın ise kışlaklara gecikmeksizin hep ve her vakit zamanında göç ederek hayatlarını sürdürmektedir. Aile, mülkiyet ve idare sütunları üzerinde sürdürülen yaşam tarzı hareketlilik ile zaman ve mekan güncellemesi sağlamaktadır. Geçmişten beri yabancıların da dikkatinden kaçmayan Yörüklük imgeleri yanı sıra kadını ve erkeği ile birlikte zanaatlarıyla sazlı sözlü ezgileriyle, türküleriyle; elbette masallarıyla ocaklarıYörük Mezarı, Türk Mülkünü Yaşatıyornın ‘ateşi’ ile kabirlere kadar koyun koç mezartaşlarını sıralayıp Orhun’dan Anadolu’ya damgalayıp Uludağ’dan Toroslara ilmek ilmek Türklüğün ikinci anavatanına ‘Türk mührü’ vurulmuştur.”

BÜYÜK ZENGİNLİK KATIYORLAR

Yörüklerin kültür alanındaki önemine de dikkat çeken Prof. Dr. Akkoyun, “Anadolu'nun hatta alemin dört bir yanını dolaşmış, yaylaların özgür insanları yerleşik yaşama geçiş yapmış olmalarına rağmen göç heyecanını ve ruhlarını korumuşlardır. Göçer Türk kültürünün son temsilcileri zengin kültürel mirası, folkloru ve özgün yaşam biçimleri ile Türkiye'nin kültürel çeşitliliğine büyük bir zenginlik katmaktadır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Büyük Taarruzun başlamasından hemen öncesindeki eminliğiyle ‘gidip, Toros dağlarına bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez’ ifadeleri Yörüklerin duruşları, inançları, maneviyatı ve ebedi yürüyüşünü aksettirir. Etkinlik ana konusu ile kabristanın birleşmesinden mürekkep ‘Yörük Mezarı’ bu hususta ciddi bir örnek sayılabilir. Basit bir arayışla Afyonkarahisar Vilayeti Sinanpaşa İlçesindeki yakın zamana kadar koyun güdüldüğüne dair bilgilerin sosyal medyaya yansıyan ‘Yörük Mezarı Yaylası’ ile eteklerinde ‘devasa çam ağaçlarının altından akan ırmaklara sahip, yoğun kar yağışı alan’ Yörük Mezarı Köyü; 15’nci yüzyıla kadar dayanan Mersin Erdemli Yörük mezarları; bugün milli park ormanlarında özgürce dolaşan yaban atları, yaban sığırları burada yaşayan Yörüklere ait hayvanlardır” dedi. 

YÖRÜKLERİN BIRAKTIĞI MİRAS

Akkoyun, açıklamasında şu vurguları yaptı:

”Atalarının mezarları da bulunan Kuşadası Dilek Yarımadası Milli Parkı; Isparta Vilayetinde Yenişar Bademli’de Bir Yörük Mezarlığı, Kelağa Harmanında eski bir Yörük Mezarlığı, Afyon Gediğinde bir Yörük Mezarı; Gedikli Küre Yörük Mezarlığı; Serpilköy Yörük Mezarı onların bıraktığı miraslardır. Ekseri de hareket halinde ya da yaylaklardayken vefat eden mensuplarını en yakın kabirlere eğer bulamazlarsa tek tük kabirlere defnetmeleri sonrasında dağlarda, yaylalarda bugüne erişen yerlere de kısaca Yörük Mezarı denilmektedir. Üzerinde isim bulunmayan bu kabirler o mıntıkalara Türk mührü vurmaktadır. Büyük Taarruz’da Türk süvarilerinin gizlenip, Yunanı arkadan çevirdiği Sinanpaşa Yörük Mezarı başta olmak üzere Anadolu’nun farklı yaylarındaki bütün isimdaşları Türk mülkünü geçen her anda güncellemeye devam etmektedir.”
 

Bakmadan Geçme