Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mehmet Şenkaya

YOLSUZ KALMAYALIM – Kocatepe Gazetesi

Mehmet Şenkaya 17 Ekim 2014 Cuma 03:00:00
  Bu memlekette bir zamanlar ilklerden: “Bisikletçi Kadir’a” ve “Bisikletçi Ömer’a” vardı. Çoğumuz bisiklete binmeyi, kullanmayı, bilmezken bunların saatle kiraya verdiği bisikletlerle öğrendik. Şimdi yine kiralık bisikletler ortaya çıktı. Yürümede yaya olarak güçlük çeken bazı vatandaşlarımız ve üniversite öğrencileri “kiralık bisiklet” ile istediği yere gidebiliyor. Ama nasıl? Çevre semtlerden okula gelen genç öğrenciler var. Her kesin otobüse minibüse verecek parası yok. Velisinden aldığı kıt kanaat harçlıkla çocukların okul çevresinde, sokak aralarında karınlarını zor doyurduklarını görüyoruz. Bunlar da bisikletli.
Çok değil daha 2 sene önce Fatih istikametinde Kocatepe caddesinde bisikleti ile giden değerli bir ağabeyimizi arkasından çarpan bir minibüsün feci şekilde sürüklemesiyle beyin kanaması sonucu kaybettik. “Bir musibet bin nasihatten efdaldir” Allah saklasın böyle kötü sonuçlar olunca mı aklımız başımıza gelecek?
Kaldırımlarda yürüyemez olduk. Sağduyulu bir kişi yaşanabilecek tehlikeyi sezdiği için şehir içi yollarda bisiklete binmeğe cesaret edemiyor. Çocuklar şöyle dursun; büyükler de motorlu araçların seyrettiği yoğunluktan korktukları için kaldırımlarda bisiklete biner hale geldi. Dikkatli edilmezse; dalgınlık affedilmez.
Yaya kaldırımda giderken sesi soluğu olmayan yanınızda bitiveren bisikletli görürseniz şaşmayın. Azıcık sağa sola yalpalama rota bozulması neticesi çarpılırsınız. Arkada gözümüz, dikiz aynamız yok ki yürüyüşümüze ihtimam gösterelim? Yoksa anında can yanacak, el ayak kırılacak, yaralanma başa gelecek. Olanla ölene çare yok diyerek sineye çekecek, çocuksa; “Vursan ölür, vurmasan avını elinden alır” diyerek çaresiz kalacak, hayat boyu iç ilintisi, vicdan azabı içinde olacak. Konya’dan, Eskişehir’den, Antalya’dan örnek alalım.
Belediye başkanımız sağ olsun yeri gelince. “Türkiye’de asfalt şantiyesi olan ender Belediyelerden biriyiz.” der. Övünmekten mangalda kül bırakmaz. Karnesi iyi olan yoksul öğrenci çocuklara bisiklet dağıtır. Düzenlenen bisiklet yarışlarına belediyece sponsorluk vererek destekleyici olur. Her ne hikmetse “Bisiklet Yolu” için kapak kaldırmaz. Çevre bazı köyler merkeze dâhil edildi şehir büyüdü. Uzak semtlerdeki vatandaşların hem ulaşımı hem de spor yapmasını sağlamak için “Bisiklet Yolu”na ihtiyaç var. Halkın yarısından çoğu kilolu okuldan çıkan çocuklar da dâhil yürüyerek gidilecek yere araçla gidilmesi alışkanlık halini aldı. Araçlar tıklım tıklım ortalık obez insanlarla doldu. Bu derde hekimler çare arıyor oldu.
Halkı bu kötü alışkanlıktan kurtarmak, büyüğü küçüğü spora teşvik etmek için Asri Mezarlık karşısı örneği “Yürüyüş Bandı” yapılabilir. Şehrin muhtelif merkezinde dar caddelerde belki mümkün olmasa da kaldırımı geniş bulvarlar kullanılabilir. (Ataköy, Fatih, Harbiş, Karşıyaka, Uydukent vb.) gibi. Bulvarı olan geniş caddesi bulunan semtlere “bisiklet yolu” yapmak zaruret halini aldı.
Yerleşime açılan bazı semtlerde doğru dürüst yol yok. Okula giden öğrenci kâğıt üzerinde imara girmiş; ekilmiş, sürülmüş tarlalardan yolu belirsiz çamurlu arsalardan okuluna yetişmeye çalışıyor. Örneğin: Açılan en yakın Bilgi evine Ertuğrul Gazi Mahallesi’nden ulaşacak bir öğrenci tabiri caizse: Teşbihte hata olmaz, ya uçmasıy ya da tek yolda “Dolap Beygiri” gibi dönmesi gerekiyor.
Oysa yol açılsa, okula, Otogara, hastaneye kısa yoldan yürüyerek ya da bisikletle kolayca varabilecek. Tanıdığım bir kardeşimiz Ertuğrul Gazi’de Otogar arkasındaki Mahallede oturuyor. Engelli evladı ve okula giden başka çocukları var. Oralarda ikamet eden onca vatandaş “Deprem Evleri” Minibüs yoluna bağlanan rica minnet çakıl döşenerek açılmış tali yolu kullanılıyor.
Hâlbuki imara açılan yere vatandaş belediyenin verdiği meskûn yere usulüne göre planlı, projeli ev yapmış. Kendisi işe, çocuğu okula gidecek. Böyle bir yerde oturanların gece- gündüz, yaz- kış, toz –çamur demeden evine ulaşma sıkıntısını; çeken bilir. Hep trafikteki sıkıntıdan bahsederiz. Çare var çaresiz kalırız.
Selametle kalın, cumanız mübarek olsun.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER