'Yoksulluk ve açlık kader değil'

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık ve Eğitim-İş İstanbul 2 Nolu Şube Başkanı Konfederasyon Genel Özlük Hukuk Sekreteri Mehmet Yeşildağ hafta sonu Eğitim-İş Afyon İl Temsilciliğinin düzenlediği etkinliğe katıldı.
“ENFLASYON SON 14 YILIN ZİRVESİNDE”
Eğitim-İş Sendikası tarafından 15 Eylül Cumartesi günü öğleden sonra eş zamanlı olarak yurt genelinde düzenlenen basın açıklaması Afyonkarahisar’da PTT önünde gerçekleştirildi. Açıklamayı Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık yaptı. Son dönemlerde ülke tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birinin yaşandığını söyleyen Konfederasyon Genel Başkanı Mehmet Balık, iktidarın 16 yıl boyunca uyguladığı ranta dayalı çarpık ekonomi neticesi olarak krizin ortaya çıktığını, krizin bedelini yine en çok ülkenin çalışanlarının ödediğini söyledi. Enflasyon oranının Ağustos ayı içerisinde yüzde 17,90 oranına yükseldiğine temas eden Balık, “Enflasyon oranı son 14 yılın zirvesine ulaşmıştır. Buna bağlı olarak açlık ve yoksulluk oranları, enflasyon ve dövizde yaşanan kur krizine bağlı olarak artmaya devam etmektedir. Ekonomide yaşanan daralma ve ülke siyasetinde yaşanan belirsizlikler yılsonunda enflasyon oranlarının yüzde 20 oranına yükseleceğinin emarelerini ortaya çıkarmaktadır.” dedi.
“SAVURGANLIK VE LÜKSÜ
ÇALIŞANLAR ÖDÜYOR”
Türk Lirasının döviz kuru karşısında günden güne değil artık saat başı gerilediğinin altını çizen Mehmet Balık, “Döviz üzerinden dışa borçlanan ülkemizin tüm kamu kurumlarını yok pahasına satan AKP iktidarı ülkemizi derin bir uçurumun içerisine sürüklemiş vaziyettedir. Merkez Bankası’nın son faiz artırım kararı ile ülkemiz de enflasyon ve borçlanma oranı daha da artacak ve buna bağlı olarak da yurttaşların alım gücü iyice azalacaktır. Bu pervasızlığın bedeli de yurttaşlarımıza ödettirilmektedir. 24 Haziran seçimleri ile tek adam rejimini ilan eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘Bu da geçer yahu’ diyerek ülkenin sorunlarını görmezden gelmeye devam etmekte, adeta yurttaşlarımızla dalga geçmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürekli olarak ‘yerli ve milli’ olma vurgusuna dilinden düşürmeye dursun, şatafatı ve savurganlığı ile adeta kendisini halktan dışlamakta, sarayında gününü gün etmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, savurganlığının ve bitmez tükenmez lüks hevesinin bedelini de bu ülkenin yoksul yurttaşları ve çalışanları ödemektedir.” diye konuştu.
“BİR DİLİM EKMEĞE MUHTACIZ”
Mehmet Balık, açlık sınırının 2 bin 164 TL, yoksulluk sınırının da 8 bin 119 TL’yi geçtiğini, yurttaşların günden güne yoksullaşıp, sofrasındaki ekmeğin gün geçtikçe daha da küçüldüğünü belirtti. Balık, “Yurttaşlarımız artık mutfağındaki temel besin maddelerini dahi karşılayamaz duruma gelmiş, yapılan her zam karşısında insanlarımız her yeni güne yeni zorluklar ile başlamak zorunda kalmıştır. Sadece Ağustos ayı içerisinde 4 kişilik bir ailenin beslenme ihtiyaçları olan temel gıda ürünleri için harcamaları gereken tut bir önce ki aya göre yaklaşık yüzde 2 oranında artmıştır. Ülkemiz, dünyanın en büyük ikinci un ihracatçısı konumunda iken ne yazık ki bir dilim ekmeğe muhtaç hale gelmiş bulunmaktayız.” şeklinde konuştu.
“MİLLİ EĞİTİMDEN
DEĞİL DİYANETTEN KESİN”
Öte yandan AK Parti’nin 24 Haziran seçimleri öncesi memurlara vaat ettiği 3600 ek gösterge ödeme sözünün havada kaldığını kaydeden Balık şöyle konuştu: “Şu ana kadar iktidar yetkilileri tarafında herhangi bir açıklama yapılmamıştır. İktidar bir kez daha memurlarımızı yüz üstü bırakmıştır. AKP iktidarı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, saraylara, makam odalarına, lüks araçlara para bulma noktasında sıkıntı çekmezken, ülkesinin memurlarına ile geçinen milyonlarca işçisine yapacağı zammı çok görmektedir. Ayrıca yerel yönetimlerin ve Milli Eğitim Bakanlığının bütçesinden sözde tasarruf adı altında kesintiler yapılmaktadır. Buradan bir kez daha Cumhurbaşkan�� Erdoğan’a sesleniyoruz; Eğer tasarruf tedbiri almak istiyorsanız Milli Eğitimden değil Diyanetin bütçesinden kesinti yapın.”
“ÜLKE DIŞ ÜLKELERE BAĞIMLI HALDE”
“Cumhuriyetimizin ilerici değerlerine düşman olan AKP zihniyeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan rejimi 16 yıllık iktidarı boyunca ülkemizin tüm kamu varlığını satmış, ülkemizi dış ülkelere bağımlı hale getirmiştir” diyen Balık şunları söyledi: “Tüm bunların yanı sıra ülkemizi laik hukuk devleti ilkesinden koparmış, ülkemizi kabile devleti yapısına uygun şekilde yönetmeye soyunmuştur. Varlık Fonunu kendisine bağlayan, ülkenin hazinesini damadına emanet eden, aile yakınlarını bürokrat olarak atayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini Osmanlı hanedanlarına benzetmektedir.”
“CUMHURİYET DEĞERLERİNE
SIKI BAĞLIYIZ”
Türkiye de emekçilerin, yoksullukla boğuşurken, yurttaşların geçim sıkıntısı yüzünden kendi canına kıyıp, öğretmen ve memurların atanmadığını vurgulayan Balık sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhurbaşkanı Erdoğan rejimi kendi çıkarları için kendi yarattıkları krizin bedelini bizlere ödetmeye kalkışmaktadır. Bizler bu ülkenin yurttaşlarıyız, saray rejiminin tebaası değiliz. Bizler Cumhuriyetimizin ilerici ve aydınlanmacı değerlerine sıkı sıkıya bağlı, Atatürk devrimlerinden ödün vermeyen çalışanları ve emekçileriyiz. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; buradan bir kez daha Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sesleniyoruz; yarattığınız yıkımın bedelini bizler asla ve asla ödemeyeceğiz. Yoksulluk ve açlık yurttaşlarımız için bir kader değil, sizlerin eseridir. Tüm kamu iş görenlerini ve emekçileri Saray’ın israf ve rant rejimine karşı çıkmaya davet ediyor, soframızdaki ekmeğimizi ve çocuklarımızın geleceğini saray rejimine teslim etmemeye çağırıyoruz.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi