• Haberler
  • Genel
  • Yoksa Hipokrat'ın Yemini Kendine Ait Değil Mi ?

Yoksa Hipokrat'ın Yemini Kendine Ait Değil Mi ?

Bugün, tıbbın babası olarak kabul edilen Hipokrat'ın aslında tıpla hiçbir ilgisi olmadığını söyleseydik, pek çok kişi buna inanmakta zorlanırdı. Zira, Hipokrat'ın tıp dünyasındaki yeri ve onun adıyla özdeşleşen 'Hipokrat Yemini', tüm dünyada doktorların mesleğe başlamadan önce edindikleri en önemli taahhütlerden biridir. Ancak yapılan araştırmalar, bu yeminin asıl yazarı konusunda şaşırtıcı bir gerçeği ortaya koyuyor.

Hipokrat, bu ünlü yemini yazmamış olabilir. Dahası, Hipokrat’a ait kabul edilen pek çok metin ve tıp bilgesiyle ilgili bilgi de şüphe uyandırıyor. Peki, tıbbın babası olarak kabul edilen Hipokrat’ı bu kadar önemli kılan nedir? Ve gerçekten, bugün bildiğimiz Hipokrat Yemini ona mı ait

HİPOKRAT VE TIP DÜNYASINDAKİ YERİ

Hipokrat, günümüzde tıbbın babası olarak kabul ediliyor ve akılcı tıbbın öncüsü olarak tanınıyor. Zamanında, tıbbi pratiği bilimsel bir bakış açısıyla ele almış ve tedavi yöntemlerinde doğa bilimlerinden faydalanılmasını savunmuştu. Hekimlik mesleği üzerine yaptığı katkılarla, yüzyıllar boyunca tıp dünyasında etkisini sürdürdü. Özellikle de "Hipokrat Yemini", bugün bile her tıp öğrencisinin mesleğe adım atarken etmesi gereken bir yemin olarak kabul ediliyor. Ancak, tıpla ilişkilendirilmiş bu efsanevi şahsiyetin, aslında hiç de düşündüğümüz gibi bir figür olmayabileceği, son yıllarda yapılan çalışmalarla gün yüzüne çıkıyor.

HİPOKRAT’IN HAYATI VE TARİHSEL KAYNAKLAR

Hipokrat hakkında elimizde kesin bilgiler bulunmamaktadır. Platon, MÖ 430 civarında yaşamış ve Kos Adası’nda tıp eğitimi veren bu adam hakkında bazı bilgiler sunmuş olsa da, doğum ve ölüm tarihleri gibi somut verilere ulaşmak zordur. Tarihsel kaynaklar, Hipokrat’ın tıp üzerine pek çok metin bırakmış olduğu yönünde bilgi verse de, günümüze ulaşan bu belgelerin çoğu, onun hayatıyla doğrudan bağlantılı olmayabilir.

HİPOKRAT KÜLLİYATI: TIBBIN TEMELLERİ

Bugün bildiğimiz tıbbın temel ilkeleri, büyük ölçüde "Hippocratic Corpus" (Hipokrat Külliyatı) adı verilen ve tıpla ilgili çeşitli metinlerden oluşan bir koleksiyona dayanıyor. Bu külliyat, tıp tarihi açısından son derece önemli olmakla birlikte, ilginç bir şekilde Hipokrat’a ait değildir. Bu metinler, tıbbi vaka analizlerinden tedavi yöntemlerine, hastalık tanımlarından etik kurallara kadar çok geniş bir yelpazeyi kapsar. Ancak metinlerde yer alan dil ve üslup farklılıkları, bu belgelerin tek bir kişi tarafından değil, birden fazla tıp uzmanı tarafından yazıldığını göstermektedir.

HİPOKRAT’A AİT OLMAYAN YEMİNİN GERÇEK YAZARI KİM?

Yoksa Hipokrat'ın Yemini Kendine Ait Değil Mi ?

Tıbbın babası olarak kabul edilen Hipokrat, bir yandan büyük bir saygı görmekte ancak diğer yandan yazdığına inanılan “Hipokrat Yemini”nin aslında ona ait olmadığına dair güçlü deliller bulunmaktadır. Ünlü tarihçiler, bu konuya dair farklı teoriler geliştirmiştir. Ludwig Edelstein gibi tarihçiler, Hipokrat Yemini’nin aslında Pythagorasçılar tarafından yazıldığını öne sürmektedir. Edelstein’e göre, yemindeki etik kuralların, Pythagoras felsefesine daha yakın olduğu iddia edilmektedir.
Bir diğer ünlü Hipokrat uzmanı Jacques Jouanna ise metinleri derinlemesine analiz ettiğinde, yeminin Hipokrat’a ait olmadığına kanaat getirmiştir. Jouanna’ya göre, bu metinler, Hipokrat’tan sonra bir tıp okulunun yazmış olduğu ve zamanla onun ismiyle özdeşleşen metinlerdir. Yemindeki içerik ile dönemin tıp pratiği arasında ciddi bir uyumsuzluk olduğunu belirten Jouanna, bu metnin daha sonraki bir dönemin ürünü olduğunu savunuyor.

YEMİNDEKİ ETİK KURALLAR VE TIP PRATİĞİ

Yeminin içeriğinde yer alan etik kurallar, o dönemin tıbbi uygulamalarıyla çelişiyor gibi görünmektedir. Örneğin, yeminde “hastaya asla zarar vermemek” gerektiği vurgulanırken, o dönemde yaygın olarak uygulanan kan alma ve müshil verme gibi potansiyel olarak zararlı tedavi yöntemleri bu kural ile uyumsuzdur. Bu, yeminin zamanında büyük bir değişim geçirdiğine dair başka bir işarettir. Ayrıca, orijinal yeminde, tıbbın yalnızca erkeklere öğretilmesi gerektiği ifade edilirken, Hipokrat’ın döneminde kadın hekimlerin de var olduğu biliniyor. Bu da yeminin yazıldığı dönemdeki toplumsal anlayışın farklı olduğuna işaret etmektedir.

HİPOKRAT’IN PRATİK ÖĞRETİLERİ

Tüm bu bilgiler, Hipokrat’a atfedilen bu ünlü yeminin ve metinlerin aslında doğrudan ona ait olmayabileceğini gösterse de, bu metinlerin, büyük ihtimalle, onun öğretilerini baz alarak yazıldığını söylemek mümkündür. Hipokrat’ın tıbbı akılcı bir şekilde ele alması ve doğaya dayalı tedavi yöntemlerini savunması, bu metinlerin içeriğini şekillendiren ana faktörlerden biri olmuştur. Öyle ki, bu metinlerin yazıldığında onun tıbbi öğretilerine dayandığı ve zamanla tıp dünyasında benimsenen bilimsel yaklaşımları yansıttığı anlaşılmaktadır.

HİPOKRAT’A ATFEDİLEN YEMİNİN GERÇEK YAZARI

Yoksa Hipokrat'ın Yemini Kendine Ait Değil Mi ?

Sonuç olarak, tıbbın babası olarak kabul edilen Hipokrat’ın aslında meşhur “Hipokrat Yemini”ni yazmadığı, hatta çok büyük ihtimalle bu yeminle doğrudan bağlantılı olmadığı ortaya çıkmaktadır. Ancak bu, Hipokrat’ın tıp dünyasında önemli bir figür olduğu gerçeğini değiştirmez. Yeminin ve diğer metinlerin yazıldığı dönemde, büyük ihtimalle Hipokrat’ın tıbbi ilkeleri ve akılcı yaklaşımları göz önünde bulundurularak, onun ismiyle özdeşleşmiş bir tıp okulunun bu metinleri oluşturduğunu söylemek mümkündür. Tıbbın temellerini atmış olan Hipokrat, her ne kadar yemini yazmamış olsa da, hala tıbbın babası olarak kabul edilmeye devam edecektir. Bu durum, tarihsel figürlerin zamanla nasıl şekillendiğini ve insanların miraslarına nasıl değer verdiğini gösteren önemli bir örnektir.

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme