Yılmaz Güney, Savcı Öldürdü Mü?

Oyuncu, yönetmen, senarist, yapımcı ve yazar olan Yılmaz Güney'in bir Cumhuriyet Savcısı öldürüp öldürmediği araştırılıyor

Yılmaz Güney doğum adıyla Yılmaz Pütün 1 Nisan 1937 tarihnide Adana’nın Yenice Köyünde dünyaya geldi. Yılmaz Güney, 9 Eylül 1984 tarihinde Fransa’nın başkenti Paris’te hayata gözlerini kapadı.

FİLMLERİNDE İŞÇİ SINIFININ KÖTÜ DURUMLARINI ELE ALDI

Yılmaz Güney, oyuncu, yönetmen, senarist, yapımcı ve yazardır. Güney, Türk film endüstrisinde hızla öne çıkmış ve eserlerinin birçoğunu Türkiye’deki sıradan işçi sınıfı insanlarının içinde bulunduğu kötü duruma adamıştır. Filmlerinde Kürt kültürünün, halkının ve dilinin tasvirini etkin bir şekilde kullanmıştır. Özellikle 1966’daki Çirkin Kral dönemi sonrasında yazıp yönettiği ödüllü Yol, Sürü ve Duvar, yazıp yönettiği ve oynadığı Umut, Umutsuzlar, Baba, Ağıt, Arkadaş ve Endişe filmleriyle tanınır. 1 Nisan 1937’de Adana’nın Yüreğir İlçesine bağlı Yenice Köyünde,  Kürt ve Zaza kökenli köylü bir ailenin iki çocuğundan biri olarak doğan Yılmaz Güney, 1959’da senaryosunu yazıp oynadığı Bu Vatanın Çocukları ve Ala Geyik filmleriyle sinemaya adımını attı. Birçok kez yasal sorunlar yaşayan Güney, ilk olarak 1961’de, önceden yazdığı bir öyküde komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle tutuklanıp bir buçuk yıl hapis ve altı ay sürgün cezası aldı.

1960’DAN SONRA POLİTİK FİLMLERE YÖNELDİ

Bir dönem macera ve aksiyon filmleri çeken Güney, 1960’ların sonlarından itibaren ise toplumsal ve politik filmlere yöneldi. 1972 yılında, Türkiye Halk Kurtuluş Partisi–Cephesi militanlarını sakladığı gerekçesiyle 10 yıl hapse mahkûm edildi. 1974 yılındaki genel af sonucunda 20 Mayıs 1974’te serbest kaldı. Dört ay sonra, 13 Eylül 1974’te, Endişe filminin çekimleri için bulunduğu Adana’da bir gazinoda bir hâkimi silahla öldürmekten suçlu bulundu. Cinayetin ardından yargılandı ve 1976’da 19 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Hapiste kaldığı dönemde senaristliğe ve yönetmenliğe devam etti. 1978’de senaryosunu yazdığı ve Zeki Ökten ile yönettiği Sürü filmi, 1979’da Locarno Uluslararası Film Festivali’nde Altın Leopar Ödülü’nü kazandı. Güney, 1981’de izinli olarak çıktığı Isparta Yarı Açık Cezaevi’ne geri dönmeyip yurt dışına firar etti ve yaşamını Fransa’da sürdürmeye başladı. Kendisinin yazdığı ve Şerif Gören ile birlikte yönetmenliğini yaptığı 1981 yapımı Yol filmi, 1982’de Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye Ödülü kazandı ve bu ödülü Türkiye’den kazanan ilk yönetmen oldu.

12 EYLÜL 1983 TARİHİNDE VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILDI

Yılmaz Güney, firarından sonra yurda dönme çağrılarına uymadığı gerekçesiyle 12 Eylül döneminde, 1983’te Türk vatandaşlığından çıkarıldı. 1983’te Cigerxwîn ve Abdurrahman Şerefkendi gibi Kürt şairlerle birlikte Paris Kürt Enstitüsü’nü kurdu. 9 Eylül 1984’te, mide kanserinden dolayı 47 yaşında Paris’te öldü. İlk resmî eşi Nebahat Çehre ile 1966’da başlayan şiddet dolu birlikteliği, 1968’de Çehre’yi araba ile ezmesi üzerine boşanma ile sonuçlanmıştır. Çehre, 2019 yılında konuk olduğu Şafak Yavuz’un Vizöründen adlı programda Güney ile ilişkisine dair detayları paylaşmış, araba ile çarpma olayına da değinmiştir. İkinci evliliği 1970’ten ölümüne değin Fatoş Güney’le olmuştur. Oğullarına Yılmaz adını vermişlerdir. 1963-1966 yıllarında birlikte yaşadığı Birten Ünal’dan 1966 yılında dünyaya gelen Elif isimli bir kızı vardır.

Bakmadan Geçme