Yılmaz Dündar'dan 'BURÇLAR ve KÜFÜRLER'
İnsanın doğumu sırasında içine girdiği astronomik pozisyondan aldığı etki, bu etkilerle kazandığı bazı özellikler, kazandığı bu özellikler kompozisyonuna verilen “burçlar” ismi belki de ilk kez çok farklı bir bakışla ele alınıyor. Dünya hayatına dûniHİ algı ile başlayan insan, burcunu da bu algıyla 'müstakilen var ve muhtar' ilân eder, değerlendirir ve kendisinde yeni bir açılım oluşturur. [&hellip]
İnsanın doğumu sırasında içine girdiği astronomik pozisyondan aldığı etki, bu etkilerle kazandığı bazı özellikler, kazandığı bu özellikler kompozisyonuna verilen “burçlar” ismi belki de ilk kez çok farklı bir bakışla ele alınıyor. Dünya hayatına dûniHİ algı ile başlayan insan, burcunu da bu algıyla “müstakilen var ve muhtar” ilân eder, değerlendirir ve kendisinde yeni bir açılım oluşturur. Bu açılım dûniHİ algı ile oluşan zann’ların sonucu olduğundan küfür kapsamındadır. Bu durumda astronomik pozisyonla açılan “BURÇLAR” insanın dûniHİ algısı sebebiyle “KÜFÜRLER”e dönüşmüş olur; sonuç olarak “BURÇLAR ve KÜFÜRLER” ortaya çıkar.
Astrologlar, “KÜFÜRLER” kısmını astronomik pozisyonun esas açılımı sanıp, size “BURCUNUZ” olarak sunarlar ve küfrün yayılmasına ve kuvvetlenmesine sebep olurlar. Hâlbuki “Astronomik Pozisyon Açılımı”
Sünnetullah kapsamında olup, insanlarda “KÜFÜR” özelliği oluşturmaz. Bu yazılarda, her burç özelinde o burç insanı için oluşan küfrün kıvamı ve bu halden kurtuluşa yardımcı olacak aralık kapıları bulacaksınız. Yarından itibaren…