Yeteneklerinizi geliştirmek istiyorsanız bu haberi okuyun
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yeteneğin genelde doğumsal olan, becerinin ise kazanımsal yani sonradan öğrenilen özellikler olduğunu söyledi
Yeteneğin genelde doğumsal olan, becerinin ise kazanımsal yani sonradan öğrenilen özellikler olduğunu dile getiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Hayatta yaşamak, risk almaktır. Risk almayı seven kişinin yetenekleri gelişiyor. Risk almayı sevmesi için de kendini güvende hissetmesi, fikirlerine saygı duyulması lazım.” dedi. Zeki ama tembel kişilerin yeteneklerinin gelişmediğini ifade eden Tarhan, “Hayal kurabilen kişide yetenek gelişir. Çocukluk hayalleri yetenekler konusunda bizim kendi eğilimimizi hatırlatır. Çocuğunuzun ne hayaller kurduğuna dikkat edin. O hayaller onun yetenekleriyle ilgili olabiliyor.” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yeteneğin genelde doğumsal olan, becerinin ise kazanımsal yani sonradan öğrenilen özellikler olduğunu dile getirerek, beceri ve yetenek konusunu şöyle anlattı:
“Otomobil kullanmayı beceri olarak etiketleyebiliriz ama, yön bulma yani beynin yön hafızasıyla ilgili alanı kadın ve erkekte farklıdır mesela. Erkeğin beynindeki yön bulmayla ilgili yetenekleri bir adım daha öncedir, kadının onun için daha fazla çalışması gerekir. Aynı şekilde empati için de öyle mesela. Empati öğrenmesi için kadına bin tecrübe yeterken, erkek için belki 2 bin 500 tecrübe gerekiyor.”
“YÜZDE 5’İ ZEKA, YÜZDE 95’İ ÇALIŞMA”
İnsanlarda 12 temel kişilik olduğunu, her kişilikte de bazı yönlerin güçlü ve ön planda bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Tarhan, “Bazı görüşlere göre kişilikte genetik etki belki yüzde 30’dur, yüzde 40’dır. Edison’a soruyorlar, ‘Bu kadar keşfi nasıl yaptın?’ diyorlar, ‘Yüzde 5’i zekâ, yüzde 95’i çalışma’ diyor.” şeklinde konuştu.
Çocuk yetiştirirken anne babaların da çocuğu daha küçük yaştan itibaren yetenekleri doğrultusunda yönlendirmesinin önemini kaydeden Prof. Dr. Tarhan, yeteneklerle ortam uyduğu zaman ortaya süper bir iş çıktığını, buna da Mozart’ın örnek verildiğini anlattı.
“KURALLI VE DÜZENLİ BİR ORTAMDA BÜYÜYEN ÇOCUK KENDİSİNİ GÜVENDE HİSSEDER”
Kişinin yeteneklerini keşfedebilmesi için içsel ve dışsal şartların var olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:
“Kurallı ve düzenli bir ortamda büyüyen çocuk kendisini güvende hissediyor, geleceğini güvende hissediyor. Hatta yapılmış çalışmalar var. Kişinin kendini kuruma ait hissetmesi için birincide kurumu sevmesi geliyor, ikincide kurumda kendini güvende hissetmesi geliyor, üçüncüde de aldığı ücret geliyor. Mesela anneyi, babayı, evi seviyorsa çocuk yeteneklerinin önü açılıyor. Özgürlük olunca güvende hissediyor. Yaşadığı iş yerini seviyorsa, işe koşa koşa geliyorsa, kendini saatlerce kaptırabiliyorsa bir işe, süper işler yapabiliyor. Bakıyorsun laboratuvarlarda keşif yapan, Nobel ödülü alan kişiler gece gündüz laboratuvarda yatıp kalkıyorlar.”
“ZEKİ AMA TEMBEL OLANLARIN YETENEKLERİ GELİŞMİYOR”
“Şu anda Türkiye’de birçok kurumda, özellikle devlet kurumlarında zeki ama tembel adamlar dolu” diyen Tarhan, zeki ama tembel olanların yeteneklerinin gelişmediğini ifade etti. Tarhan, “Yetenekleri arttıran şey gayrettir, çabadır. O çabanın olması için de kişinin içinden istek gelmesi lazım. İsteğin olması için ihtiyaç olması lazım.” dedi.
“FİKİRLERE SAYGILI DUYULMALI”
Prof. Dr. Tarhan, risk almanın önemine vurgu yaparak, “Hayatta yaşamak, risk almaktır. Risk almayı seven kişinin yetenekleri gelişiyor. Risk almayı sevmesi için de kendini güvende hissetmesi, fikirlerine saygı duyulması lazım. İş yerlerinde, mesela bir yönetim toplantısında hep motivasyon konuşması yapıyor patron, kimseyi dinlemiyor. Orada yetenekler gelişmez ki herkes patronu memnun etmeye çalışır.” diye konuştu.
Çocuğun yeteneklerini geliştirmesi için sevildiğini hissetmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Hayatta annenin, babanın rolü çocuğa kaptanlık yapmak değil, kılavuz kaptanlık yapmak.” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, baskı ortamının bazılarında olumlu etki ettiğini ve bu kişilerde kamçılayıcı etki yaptığını belirterek, “Bazı kişilerde de savunmacı etki yapar. Ters kimliğe girer.” diye ifade etti.
“HAYAL KURAN KİŞİLERİN HAYALİNİ DOĞRU HEDEFLERE YÖNELTİRSEK YETENEKLER GELİŞİYOR”
Yetenek yönetiminde baskı ortamından çok, ihtimaller iklimi oluşturmanın önemine vurgu yapan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şöyle devam etti:
“Barışçıl bir rekabet yetenekleri geliştiriyor. Baskıdan çok rekabet önemli, barışçıl bir rekabet… Başkasına zarar vererek öne çıkmak değil, kendi kendine bir hedef koyup o hedefle rekabet etmek önemli başkasıyla rekabet etmek değil. Vizyon önemli. Onun için şirketlerde vizyon, misyon ve değerler çalışması yapılır.”
“HAYAL KURABİLEN KİŞİDE YETENEKLER GELİŞİR”
Yapılan işe, yüksek ideallere göre anlam yükleyip yapmanın vizyon, yapılabilecek şeyleri düşünmenin de misyon olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Hayal kurmak çok önemli onun için. Hayal kuran kişilerin hayalini doğru hedeflere yöneltirsek yetenekler gelişiyor. Yani yetenek yönetiminin birinci şeyi kişinin hayal kurmasına fırsat vermek. İşte ihtimaller iklimi dediğimiz, hayaller kurma…” dedi.
“Hayal kurabilen kişide yetenekler gelişir.” diyen Tarhan sözlerini şöyle tamamladı:
“Kendi çocukluk hayallerimize bakalım, ne hayaller kurduysak büyük ihtimal o yönde yeteneklerimiz vardır. Yani çocukluk hayalleri yetenekler konusunda bizim kendi eğilimimizi hatırlatır. Ya da çocuğunuzun ne hayaller kurduğuna dikkat edin. O hayaller onu yetenekleriyle ilgili olabiliyor. Soru sorabilen kişilerin yetenekleri gelişiyor, sormayı başarabilen, soru sorabilen ve araştıran. Bir işe anlam katmayı başarabilen, yeteneklerini geliştirebiliyor. Bir de zayıf yönlerini bilmesi de önemli kişinin.”