'Yerel basın önemli ve önemli kalacak'

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Medya Derneği'nin Türkiye genelinde düzenlediği ve yerel basının durumunun değerlendirildiği toplantıların 19'uncusu Afyonkarahisar'da yapıldı. Medya sektöründeki değişim ve gelişimin ele alındığı toplantıda yerel basın-yayın organlarının her zaman önemli olduğunun, bundan sonra da önemli olmaya devam edeceğinin altı çizildi   Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı (CİB) Afyonkarahisar Bölge Müdürlüğü ve Medya Derneği işbirliğiyle İl [&hellip]

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Medya Derneği’nin Türkiye genelinde düzenlediği ve yerel basının durumunun değerlendirildiği toplantıların 19’uncusu Afyonkarahisar’da yapıldı. Medya sektöründeki değişim ve gelişimin ele alındığı toplantıda yerel basın-yayın organlarının her zaman önemli olduğunun, bundan sonra da önemli olmaya devam edeceğinin altı çizildi

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı (CİB) Afyonkarahisar Bölge Müdürlüğü ve Medya Derneği işbirliğiyle İl Genel Meclisi (İGM) Toplantı Salonu’nda dün 3 saat süren bir toplantı düzenlendi. “Çok Kanallı Yayıncılık” başlığında 18 ilde düzenlendikten sonra 19’uncusu Afyonkarahisar’da gerçekleştirilen toplantıda gazeteciliğin meslek büyükleri yerel medyanın durumu ve mücadele ettiği sorunları irdeledi. Toplantı sonunda konuyla ilgili soru, öneri ve katkısı olanlara söz verildi. Toplantıya; Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehme Zeybek, ATSO Başkanı Hüsnü Serteser, gazete ve internet sitesi sahipleri, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Afyonkarahisar Bölge Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyet gösteren illerden, ilçelerden, beldelerden yerel medya çalışanları katılım gösterdi.
TOPLANTI İKİ KISIMDAN OLUŞTU
Açış konuşmasını Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Afyonkarahisar Bölge Müdürü Şerife Münire Burcu yaptı. Burcu, katılımcılara teşekkür ederek toplantının hayırlara vesile olmasını diledi. Toplantının ilk bölümüne katılan Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek ise, değerli basın mensuplarını Afyonkarahisar’da görmekten memnun olduğunu belirterek toplantıdan hayırlı sonuçların çıkmasını diledi. Toplantıyı Takvim Gazetesi Yazarı Medya Derneği Başkanı Ekrem Kızıltaş yönetti. Daily Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Medya Derneği Genel Sekreteri İbrahim Altay, yerel medya mensuplarının çok iyi bildiği konular üzerinde konuşacaklarını söyledi. Altay, “Yerel medya çalışanlarının gayet iyi bildikleri konuları konuşacağız. Fakat biz istedik ki en azından yaptığımız değişikliklerle ilgili perspektifleri paylaşalım. İki bölümden oluşacak olan toplantımızın ilk kısmında bizler yayıncılığı anlatacağız. İkinci kısımda ise yerel medya çalışanlarını dinleyip, görüşlerini alıp, tartışarak bu toplantı sonucunu raporlaştıracağız.” dedi.
AFYON HABERLERİNİN KAYMAĞINI
YEREL MEDYA TEMSİLCİLERİ YİYEMİYOR
“Çok Kanallı Yayıncılık” nedir denildiğinde medyanın zaman içerisinde yaşadığı dönüşümünün anlaşılması gerektiğinden söz eden Altay, “Medyanın yaşadığı dönüşümü en güzel anlatan cümlelerden bir tanesi ‘Artık kimse özel değil’dir cümlesidir.Aynı zamanda herkesin özel olduğu bir döneme girmiş bulunuyoruz. Yani Afyon’daki bir yerel medya kuruluşunun kendi sahası ile ilgili olarak Türkiye çapındaki hatta uluslararası medya kuruluşları ile rekabet edebilmesi, onların arasından sıyrılarak ön plana geçebilme şansı var. Kimsenin özel olmadığı bir dönemdeyiz. Tabii bu konuyla ilgili araştırmalar yaptığımızda bazen hoşumuza gitmeyen sonuçlarla maalesef karşılaşıyoruz. Örneğin Afyon’un nesi meşhur mesela kaymağı meşhurdur. Fakat Afyon’un nesi meşhurdur diye internette aradığımızda bizim beklentimiz Afyon’daki bir medya kuruluşunun sayfasının ön sıralarda çıkmasıdır. Ama maalesef çıkmıyor. Afyon’daki haberlerin kaymağını maalesef Afyon’daki yerel medya temsilcileri yiyemiyor. Ulusal medya organları bundan daha çok yararlanıyor. Çünkü haberlerin verilmesi ile ilgili haberlerin sunulması ile ilgili olarak içerisinde yaşadığımız dönemin algoritmalarını daha iyi kullanıyorlar. Can Kazancıoğlu arkadaşımız bununla alakalı bir sunum yapacak.” diye konuştu.
DEVRİMİZ ÇOK KANALLI YAYINCILIK DEVRİ
Kısaca Çok Kanallı Yayıncılığı tanımlayan İbrahim Altay, “Gazeteciler olarak çok uzunca bir süredir tartıştığımız basılı gazetelerin olup olmayacağıdır. Sadece dijital yayıncılık mı olacak gibi tartışmalarda her üç dört yılda bir görüş değişiyor. Mesela en son geldiğimiz noktada dijital yayıncılık öncelikle ağırlık kazanmıştı. Fakat bunun da durumu anlatmak için yeterli olmadığı sonucu ortaya çıktı. Bunun üzerine ‘Çok Kanallı Yayıncılık’ adını verdiğimiz modelin bizim Türkiye’deki ve dünyanın pek çok yerindeki medya kuruluşlarının yaşaması ve büyümesi için daha yararlı olacağına karar verdik. Bunu kabaca nasıldır diye anlatmak gerekirse; Bilindiği üzere bizde internet siteleri, internet haber siteleri genellikle zaten baskı versiyonu olan medya kuruluşlarının ya da televizyon kanalı olan kuruluşların yan ürünü olarak ortaya çıktı. Müstakil sitelerin ortaya çıkması ve kendini göstermesi epey zaman aldı. Halen sayıları çok azdır. Bunun da çok anlamlı bir sebebi vardır. Çünkü haber değerinin üretilmesi gerekir.” şeklinde konuştu.
HABERCİLİKTEN DERLEYİCİ
KONUMUNA GELİNDİ
İnternet haber siteleri ortaya çıktığında bu işle uğraşan herkesin o dönemde internet haberciliğinden para kazanmasının imkânsız olduğunu belirten Altay şunları kaydetti: “O dönem para kazanmak imkânsızdı. Çünkü o zamanlar ve internet haberciliği yapabilmek için onun gerektirdiği teknolojileri en iyi şekilde kullanabiliyor olmanız lazımdı. Maalesef tecrübeli gazetecilerimiz editörlerimiz bu birikimden yoksun ve bu tarz şeylere biraz uzaktılar. Bu yüzden okullarından yeni mezun olmuş kendilerinde gazetecilik tam anlamıyla teşekkül etmemiş arkadaşlarımız tarafından internet haberciliği başlatıldı. Hızlı olma zaruriyeti sebebiyle de bazı ahlaki sorunlar ortaya çıktı. Bunun da ötesinde gazetecilik biraz şekil değiştirmek zorunda kaldı. Çünkü biz eskiden haberi yapardık. Şimdi biz adeta derlemeci konumuna düştük. Bu duruma gazetelerde bakılabilir. Haberlerin ne kadarını ajanstan almışsınız ne kadarı sosyal medyadan derlenmiş. Yani özgün bir gazetecinin başından başlayıp sonuna kadar götürdüğü bir dosya çalışması ya da haber çalışması neredeyse yok. Köşe yazıları hariçtir. Ama köşe yazıları konusunda ayrıca tartışmak lazımdır. Medyamız için bu yazıların yararlı olup olmayacağı konusu tartışılmalıdır.”
İŞ AKIŞININ DÜZENLENİLMESİ
ZORUNLU BİR HAL ALDI
İbrahim Altay sözlerine şöyle devam etti: “Sonuç itibariyle bir ayrışma yaşanıldı. Yani internet siteleri ile gazetelerin haber merkezleri, televizyon haber merkezleri bir kaç parçaya bölünüyor. Fakat geldiğimiz noktada yaşayabilmek için bunları birleştirmemiz iş akışını yeniden düzenlememiz ve en verimli şekilde kullanmamız zorunludur.”
YEREL MEDYAYA DESTEK VERİLEREK KONUMU DEVAM ETTİRİLMELİ
Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, yerel medyanın büyük önem taşıdığının altını çizdi. Nuh Albayrak, Türkiye Gazetesi Yazı İşleri Müdürlüğü görevini yaparken gazetenin haber merkezi dışında 7 baskı merkezi kurulduğunu dile getirdi. Albayrak, her baskı merkezine birer haber merkezi kurarak ve buralarda görev alan ekiplerle hazırlanan yerel yayıncılık yaptıklarını anlattı. Ulusal ve yerel basını bir nevi birleştiren bir çalışma denemesi yaptıklarını aktaran Albayrak şunları söyledi: “O dönem iki şeyi net anladım. Birincisi yerel medya çok önemliydi. İkincisi ise yayıncılık merkezi diye bahsettiğimiz İstanbul’dan anlaşılamayacak kadar sıkıntılar olduğunu anlamış birisiyim. İşte bu bakımdan adına yerel diyoruz. Ama ilan reklam tarifesi dışında yerel tarafı kalmamış. Sadece yerel reklam alırken yerel oluyor. Onun dışında maliyetlerinden tutunda mesailerin v.stamamı ulusal ve ortak vaziyette diyebiliriz. İletişim bakımından da şu an gene yerel ve ulusal bir farkı kalmadı. Dolayısıyla bir şeyler yapılmaya çalışılıyor. Daha fazla ne yapılabilir bilmiyorum. Ama yerel medyanın en azından basit anlamda söylemiyorum, yapısal anlamda destek verilerek konumunu devam ettirilmesi sağlanmalıdır diye düşünüyorum.”
ALIŞKANLIKLARIN DEĞİŞMESİ ŞART
“İletişim Fakültesi mezunu kardeşlerimizi asla küçümsemek niyetinde değilim. Onlar bu mesleği devam ettirecekler.” Diye devam eden Albayrak şöyle konuştu: “Ama şöyle bir şey ile karşılaşıyoruz. Gazetecilikle, yayıncılıkla uğraşanlar iletişimden gelen arkadaşlarımız işin sadece öbür tarafını biliyorlar. Onun dışında çok daha fazlasının olduğunu bilerek işe başlamayı düşünmüyorlar. Oysa genel basındaki arkadaşlarımıza baktığımız zaman tabiri caizse alaylı olarak ve tüm sıkıntıları çekerek yetişmişlerdir. Bu da mesleğimizi kıymetli kılıyor diye düşünüyorum. Yerel yayıncılıkta yerel yayıncılığın dijital deyince hepimizin başına gelen bir şey var.Dijitalde özgün üretimimizin ve ulusal haberlerimizi bir katma değere ulaşması için bir takım mecralarda çalışmamız gerekiyor. Alışkanlıkların değişmesi gerekiyor. Yerel basında önemli bir makale yazılsa bile ulusal kanallarda sabahleyin medya programlarında görünmüyor. Çünkü öndeki gazetelerin içerisinde yer almıyor. Bu alışkanlığı değiştirmek gerekiyor.Yapısal değişiklikten kastım; özgün üretimin dijital ortamda karşılığının olmamasıdır. Siz riske girmişsiniz çok önemli bir haber hazırlamışsınız. Ama siz haberinizin yayınını yapamıyorsunuz.”
MEDYANIN ALGI OLUŞTURMA GÜCÜ MÜHİM
Tüm yıpranmışlık ve yozlaşmaya rağmen gazetecilik mesleğinin çok değerli bir meslek olduğunun altını çizen Albayrak, “Bugün bile tüm yıpranmışlığa rağmen gazeteciliğin eski gücünün olduğu ortada. Ama geriye dönüp baktığımız zaman belli bir zamandan sonra bu mesleği icra edenler açısından gazetecilikte sabıka yüklü bir geçmiş de var. Gazeteciliğin gücü denelince anlaşılan şey algı oluşturmadaki katkısı, gücü, algı yaratmada yayıncılık gücünün kullanılmasıdır. 1960 darbesinden, 28 Şubat post modern darbe süreçlerine baktığımız zaman şunu görüyoruz; Darbelerin amacına ulaşıp ulaşmamasında karar merci veya etkili olan unsur askeri araçlar değildir. Bu medya ile olur. Toplumun darbeye ne kadar hazır hale getirildiği ile alakalıdır. Yani eğer toplum iyi hazırlanmışsa darbeye o da başarılı olur. Bunu hep gördük. 28 Şubat dediğimiz şey benim için tamamen medyanın gerçekleştirdiği bir darbedir. Tersten baktığımız zaman aynı noktaya geliyoruz. 15 Temmuz 20216 tarihindeki darbe girişimine baktığımız zaman geçmiş darbeler içerisinde askeri anlamda en acımasız en güçlüsüdür. Dahası var mı bunun meclis bombalandı. Her yere bombaya yağdırıldı. Bu kadar yüksek seviyede bir askeri güç kullanıldığı halde bu darbe girişimi başarıya ulaşamadı. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde bu girişim bertaraf edildi. Ama 15 Temmuz öncesinde toplum tabiri caizse hazır hale getirilmemiş. Tam aksine bu sefer medya 16 Temmuz gecesi Sayın Cumhurbaşkanımızın yönlendirilmesi ile aksi yönde bir yol aldı ve neticeyi gördük.” dedi.
AFYON YERELLİĞE ÖNEM VERİYOR
Takvim Gazetesi Yazarı ve Medya Derneği Başkanı Ekrem Kızıltaş toplantının ilk bölümünün son konuşmasını yaptı. Afyonkarahisar İl Genel Meclisi Salonu’nu beğendiğini ifade eden Kızıltaş, “Medya Derneği’nin İletişim Başkanlığı ile yaklaşık 1,5 aydır yapmakta olduğu ve bugüne kadar 19. yaptığımız İletişim Başkanlığı Bölge Müdürlüklerinin bulunduğu yerlerde yaptığımız toplantının 19. ve sonuncusunu Afyonkarahisar’da yapıyoruz. Bu toplantılar içerisinde altını çizerek söylemem gereken bir şey var. Afyon’daki bu toplantımız belkide toplantılarımız içerisinde en ilgi görenlerinden birisi oldu. Bu ilginin ve farklılık Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek’in toplantımız açılışına katılışıdır. ATSO Başkanı ve medya mensubu Sayın Hüsnü Serteser’in de burada olması sevindiricidir. Tekrar altını çizmem gereken bir şey var, Afyon yerliliğe Afyonluluğa, Afyon’a önem veren yerlerden birisidir. Bu toplantıya gösterilen ilgi bunun göstergesidir.” diye konuştu.
MEVCUT DURUMUN FOTOĞRAFI ÇEKİLDİ
Ekrem Kızıltaş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile yerel medyanın bugünkü durumunun fotoğrafını çekme amacıyla yapılan bir görüşme sonrası başlayan sürecin salgın nedeniyle gecikmeli ilerlediğini söyledi. Kızıltaş, “19. Toplantımızı yerel medyanın içinde bulunduğu durumun fotoğrafını çekmek için Afyonkarahisar’da yaptık. Farklı bakış açılarımız, farklı değerlendirmelerimiz, farklı siyasal mensubiyetlerimiz var. Ama hepimiz gazeteciyiz. Damdan düşenler olarak aranızdayız. Yerel medya otoprakların gerçek sesi olup bitenlerle alakalı gerçek yorumları aksettiren yayın organlarından teşekkül ediyor. Yerel Medyanın İstiklal Savaşı döneminde çok büyük faydaları oldu. Bunu hepimiz biliyoruz. 2021 yılında duruma bakarak birçok konuda canımızı sıkan, kaygıya sevk eden gelişmeler var. Ama bu gelişmeler hep vardı. Radyo çıktığında tiyatro yok olur. Televizyon çıktığında her şey yok olacak. Gazeteler yok olacak falan denilmişti. Sinema yok olmayacak denildi. Hepside vardır. Biraz şekil değiştiriyor derken birtakım oynamalar oluyor özünde kendini biraz daha geliştiriyor ve sürdürüyor. Yazılı basın bittibitiyor bitecek şarkısı 1990’lardan beri çokça söyleniyor. İnternet ortaya çıktıktan beri yazılı basın çok da sağlıklı değil ama ayakta, ölmedi. Bundan sonra ne olacağını tam olarak bilmiyoruz. Yine insanlar kâğıt kokusunu sevdiği için olsa gerek kitapları hala geçerlidir.Tabletlerden kitap okuma oranı geriliyor. Bu toplantının esas amacı Medya Derneği olarak mevcut durumun fotoğrafı çekmektir.” şeklinde konuştu. Kızıltaş’tan sonra Can Kazancıoğlu’nun Çok Kanallı Yayıncılık konulusunumu yaptı.
YEREL MEDYA VAR VE
İNŞALLAH VAR OLACAK
Toplantının kapanış konuşmasını yapan Ekrem Kızıltaş şu ifadeleri kullandı: “Şahsen 19 toplantının 15’ine katıldım. Bence en güzel en verimli toplantılardan birisi Afyon’da oldu. Bu herhalde Afyon’a has bir özelliktir. Oldukça güzel fikirler gündeme getirildi. Bunların içerisinde üzerine çalışılması gerekenler olacak.Bunlar da bize ulaştırılırsa seviniriz. İfade ettiğim şekilde hepimiz gazeteciyiz. Sektörün, mesleğin problemlerini çözmek için bu yolculuk başlatıldı ve inşallah netice olarak hepimiz açısından meslek açısından sektör açısından ve tabii ülkemiz ve milletimiz açısından da inşallah faydaları olur. Çünkü yerel medya hep var, inşallah bundan sonra da var olacak.Değişikliklerde olsa medyanın biraz daha kolay yürüyebilmesi için biz de elimizden geleni yapmaya çalışacağız.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi.

Bakmadan Geçme