- Haberler
- Gündem
- Yeni Yol Partisi Genel Başkanı Akıncı, Kocatepe'ye Değerlendirdi: 'Türkiye'nin Milli Bir İklim Kanununa İhtiyacı Var!'
Yeni Yol Partisi Genel Başkanı Akıncı, Kocatepe'ye Değerlendirdi: 'Türkiye'nin Milli Bir İklim Kanununa İhtiyacı Var!'
Yeni Yol Partisi Genel Başkanı, hemşehrimiz Av. Celal Mümtaz Akıncı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşmeleri devam eden İklim Kanunu Tasarısı'nı www.kocatepegazetesi.com için değerlendirdi. Akıncı, 'Meclis'e sunulan kanun, küresel elitlerin çıkarları doğrultusunda hazırlanmıştır. Bizim milli bir iklim kanuna ihtiyacımız var' dedi
Yeni Yol Partisi Genel Başkanı, hemşehrimiz Av. Celal Mümtaz Akıncı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülen ve ilk maddeleri kabul edilen İklim Kanunu Tasarı hakkında www.kocatepegazetesi.com’a değerlendirmede bulundu.
Akıncı, “Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan iklim kanunu küresel elitlerin çıkarları doğrultusunda hazırlanmış ve ülkemiz şartlarıyla uyumlu olmayan bir kanun teklifidir. Ülkemizin sanayi, teknoloji, şehircilik, tarım ve hayvancılık yönlerinden kendi ihtiyaçları ve çıkarlarına uygun milli bir iklim kanununa ihtiyacı var” dedi.
“DÜNYAYI KİRLETENLERE TEDBİR YOK”
“Sıfır karbon” kavramının bir dayatmaya dönüştüğüne dikkat çeken Akıncı, “Dünyayı kirleten, zehirleyen ve bir anlamda çöplüğe çeviren şirketler faaliyetlerine devam ederken ülkemize sıfır karbon dayatması yapılması kabul edilemez.
Sahip oldukları sanayi, teknoloji, tarım ve hayvancılık tesisleriyle dünyayı en çok kendileri kirlettikleri halde dünyayı kirleten süper (!) güçlerin iklim kanunu gereği alması gereken tedbirleri almayıp ülkemiz gibi gelişmekte olan ve gelişmeye, kalkınmaya ihtiyacı olan ülkelere iklim kanunu gerekçesiyle dayatmada bulunulması kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
TARIM, SANAYİ VE ENERJİ UYARISI
Yeni Yol Partisi Genel Başkanı Akıncı, açıklamasına şöyle devam etti:
“İklim kanunu kendi ülke şartlarımıza uygun hale getirilmeden, bize dayatılan ve dikte edilen şekilde kanunlaşırsa şehirciliğimiz, sanayimiz, enerji kaynaklarımız, tarım ve hayvancılığımız büyük ve önlenmesi güç zararlar görecektir. Elektrik enerjimizin önemli bir kısmını termik santrallerden kömür vasıtasıyla, hidro-elektrik santrallerden su vasıtasıyla temin ettiğimiz dikkate alındığında ‘sıfır karbon’ iddiasıyla bu santrallerden elektrik elde edilmesi bu yasa nedeniyle tehlikeye girebilecektir.
Yine gelişmekte olan sanayimiz ‘sıfır karbon’ dayatmasından olumsuz etkilenecek ve güçlü sanayilerle rekabet imkanını kaybedebilecektir. Yine ‘sıfır karbon’ dayatması zaten zor ayakta duran tarım ve hayvancılık sektörünü olumsuz etkileyecek, bunun sonucunda yapay et, protein ve gıda ithalatı yapmak mecburiyetinde kalınacaktır.
Bu durum kırılgan hale getirilmiş tarım ve hayvancılığı olumsuz bir şekilde etkileyecek, ekonomik şartlar yüzünden sağlıklı beslenemeyen toplumumuzun daha da sağlıksız bir hale gelmesine neden olabilecektir.”
“İKLİM ŞURASI KARARLARI DİKKATE ALINMADI”
Türkiye’de iklim konusunda daha önce yapılan çalışmaların dikkate alınmadığını hatırlatan Akıncı, “Ülkemizin şartlarına uygun bir iklim kanunu çıkartılabilmesi için 2022 yılında Konya’da İklim Şurası düzenlenmişti.
Bu şurada ülke şartlarına uygun bir iklim kanununun nasıl olması gerektiği tartışılmış ve önemli tavsiye kararları alınmıştır. Ancak Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan mevcut iklim kanunu teklifinde iklim şurasında alınan kararlar dikkate alınmamış, küresel güçlerin dayattığı, ülke şartlarına uygun olmayan gelişmiş ülkeler lehine ülkemizin ise aleyhine hükümler ihtiva eden bir kanun teklifi Meclis’e getirilmiştir.
Kanun teklifi; ülke hak ve menfaatlerine uygun hale getirilmeden yani ‘milli bir iklim kanununa’ dönüştürülmeden kanunlaşırsa; ülkemizin gelişmiş ülkelerle her yönden rekabet imkanı ortadan kalkacak, muasır medeniyet seviyesine ulaşması tehlikeye girebilecektir.
Türkiye’nin ihtiyacı olan şey, bilimsel verilere dayalı, demokratik ve katılımcı bir süreçle hazırlanmış̧, bağlayıcı mekanizmalar içeren, Sanayi ve enerji dönüşümü için net bir yol haritası sunan, adil geçiş sürecini güvence altına alan, ana ve ara hedeflerin ortaya konulduğu ve kömürden çıkış için kademeli bir takvimin belirlendiği gerçek ve milli bir İklim Kanunudur” ifadelerini kullandı.