Yatırım ve proje için kalkınma ajansları önemli

Zafer Kalkınma Ajansı’nın Kalkınma Kurulu’nda konuşan Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Proje Direktörü İsmail Bitirim, kalkınma ajansının kendileri için önemli olduğunu söyledi

Zafer Kalkınma Ajansı Kalkınma Kurulu’nun Korel Termal Otel’de düzenlediği toplantı, bilgilendirme ve panel oturumlarıyla devam etti. Bilgilendirme sunumlarının birincisini, İzmir Kalkınma Ajansı’ndan Sena Güler, Türkiye’deki ilk kalkınma ajanslarından olan İZKA ile ilgili tecrübeleri paylaştı. Güler, İZKA olarak İzmir’in tüm ilçelerinde bilgilendirme toplantılarını tamamladıklarını söyleyerek firmalar arasında kümelenme çalışmalarına da önem verdiklerini belirtti. Güler, Kalkınma Ajansı fikrinin 1930’lu yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıktığını, 1960’lı yıllarda ise Avrupa ülkelerinde uygulanmaya başladığını söyledi.
Bölge ve Türkiye’nin tanıtımı hedefleniyor
Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’ndan İsmail Bitirim ise kalkınma ajanslarıyla birlikte nasıl daha etkin hale geleceklerine ilişkin fikir yürüttüklerini söyledi. Bitirim, “Zaman çok önemli. Bölgelerin ve Türkiye’nin tanıtımı çok önemli. Kuruluşumuz, Başbakanlığa bağlı bir kamu kuruluşu. İstanbul ve Ankara’da ofisimiz var. Ankara merkezimiz. 21 ülkede 15 temsilcilikle hizmet vermekteyiz. Bölgemizde bulunan yatırımcılara her türlü desteği vermeyi planlıyoruz. Yerel yönetimler, üniversiteler ve kalkınma ajansları bizim için çok önemli” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerine dünyanın ilk 500 sırasında yer alan firmalardaki Türk yetkililerin bulunması talimatını verdiğini hatırlatan Bitirim, araştırmaya başladıktan sonra önemli isimlerle karşılaştıklarını söyledi. Bitirim, ekonomi alanında da Türkiye’yi ilgilendiren bir müjde vererek Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde HP firmasının “Made in Turkey” damgalı 300 bin bilgisayar üreteceğini söyledi.
Bölge planlarının etkileri masaya yatırıldı
Bilgilendirme toplantısının ardından verilen aradan sonra “Bölge Planı’nın Alt Ölçek Planlar Üzerindeki Etkisi” başlıklı panele geçildi. Panelde konuşan Zafer Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Yılmaz Özmen, “Bölge planında ne yapılacak? Neleri değiştirecek noktasında bazı görüşmeler yapacağız. Alt başlık olarak baktığımızda alt ölçekli planlarla ilişkisini iyi anlamamız gerekmekte. Bu konuyla ilgili uzmanları sizlerle karşılaştırmak istedik” dedi.
Özmen, ilk konuşma hakkını Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan Erdal Kayapınar’a verdi. Erdal Kayapınor, çevre planları ile ile ilgili yaptığı konuşmasında “Bakanlık olarak havza planı çalışmalarına 2003’te başladık. Önce Trakya bölgesinde bir plan hazırladık. Yerelde yaptığımız toplantılardan basına yansıyan bir başlıktı. Planlar, kısa sürede yapıldı. Bu bir başarı da denebilir, verilen mekana yanlış yansıması da söz konusu olabilir” diye konuştu.
Kayapınar, “Planlama bölgelerini tasarlarken öncelikle şunu düşündük. DSİ’nin belirlediği 26 su havzası var. Teşkilatlanma olmadığı için veri almada sıkıntı yaşayacağımız için Devlet Planlama Teşkilatı ve TÜİK tarafından oluşturulan düzey bölgeleri dediğimiz bölgeleri dikkate alalım, bu çerçevede çalışmaları yürütelim. TR 33 bölgesine baktığımızda durum hiç de öyle değil. Düzey 1 olarak aldığımızda planlama bölgesi içine giriyor ancak Düzey 2 olarak aldığımızda planlama bölgesine girmiyor” diye konuştu.
Çevre planı ile TR 33 uymadı
TR 33’ün Afyonkarahisar, Kütahya, Manisa, Uşak’ı kapsadığını hatırlatan Kayapınar, şöyle devam etti:
“Çevre planı sınırları Manisa, Kütahya, İzmir. TR 33’ün kapsadığı alan ise Manisa, Kütahya, Uşak Afyon. Buradan Kütahya ve Uşak bölümünü İzmir tarafına almış bulunuyoruz. Öncelikle biz bu planlama çalışmalarına başlarken sayın valilerimizle görüşme yaptık. Afyonkarahisar ve Uşak, palanlama döneminde İl Özel İdaresi olarak çalışmaları başladığından dolayı bu planlamaya başlayamadık..Kirliliğin kaynağı ile kirlenen kaynağın birlikte değerlendirilmesini istiyoruz.”
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’ndan Işıl Nadire Yener ise kalkınma ajanslarının işlevlerinden bahsederek “Bölge planı, İmar Kanunu’dan geliyor. Kanuna göre DPT, bir plan yapar ya da yaptırır. Bu yetkiyi kalkınma ajanslarıyla paylaştık” şeklinde konuştu. (Kocatepe)