Yasanın özeti 'Sorumsuz ve Sorunsuz Bir Sağlık Bakanlığı'
Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri Tabip Odası'nca hafta sonu organize edilen toplantıda fikirlerini açıkladı. Tabip Odası Başkanı Dr. Kemal Demirkırkan, yeni yasayı: 'Sorumsuz ve Sorunsuz Bir Sağlık Bakanlığı' olarak özetledi. Toplantıya ait sonuç bildirgesi yeni bir toplantı düzenlenerek kamuoyuna açıklanacak Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kemal Demirkırkan ve yönetim kurulu üyeleri çeşitli sivil toplum kuruluşlarının [&hellip]
Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri Tabip Odası’nca hafta sonu organize edilen toplantıda fikirlerini açıkladı. Tabip Odası Başkanı Dr. Kemal Demirkırkan, yeni yasayı: “Sorumsuz ve Sorunsuz Bir Sağlık Bakanlığı” olarak özetledi. Toplantıya ait sonuç bildirgesi yeni bir toplantı düzenlenerek kamuoyuna açıklanacak
Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kemal Demirkırkan ve yönetim kurulu üyeleri çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile sağlık sisteminde çeşitli düzenlemeleri içeren KHK hakkında tartışılan bir toplantı düzenledi.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ilgili olarak slâyt eşliğinde detaylı bir sunum yapan Tabip Odası Başkanı Dr. Kemal Demirkırkan, sağlıkla ilgili KHK’nin ülkede ki 74 milyon insanı fazlasıyla ilgilendirdiğini söyledi. Dr. Demirkırkan, Tabip Odası olarak seslerin her yükselttiklerinde vatandaştan aldıkları tepkinin muayenehanelerin öne sürülmesi olduğundan yakındı. Bu anlamda kanunun hekimlere çok fazla dokunur tarafı kalmadığını ifade eden Demirkırkan; “Hekimler olarak bizimle ilgili kanunlar neredeyse bitti. Bu kanun sağlığın ve hastanelerin özelleştirilmesine kadar giden süreci ve Sağlık Bakanlığı’nın yeni yapılanmasını içeriyor. Kanunun çıkarılış dönemi oldukça ilginçtir. Meclisin açık olduğu bir dönemde mecliste tartışılabilecekken hiç kimsenin haberi olmadan bir KHK ile çıkartıldı. Bu yüzden siyasilerin basın mensuplarının, sivil toplum kuruluşlarının maalesef bu yasadan haberi olmadı. Biz kanun çıktıktan sonra hiç olmazsa tartışabilelim. Eğer yanlış eksik, aksak yönleri varsa ortak bir payda da buluşabilirsek bunların düzeltilmesi için ortak bir çaba sarf edebilir miyiz diye düşünüyoruz. Yeni yasanın özeti herhalde Sorumsuz ve Sorunsuz Bir Sağlık Bakanlığı diye özetlenebilir.” dedi. (Kocatepe)
Anlayış federatif yapıya yöneliş
Sağlık hizmetinin anayasal hak olduğunu belirten Türk Eğitim-Sen Şube Mevzuat Sekreteri Osman Aydın, KHK’deki maddelerin federatif yapılanma anlayışına yönelme olduğunu dile getirdi
Sağlık hizmetlerinde devlet güvencesinin önemine işaret eden Türk Eğitim-Sen Şube Mevzuat Sekreteri Osman Aydın, Kanun Hükmünde Kararname de minare kılıf uydurmasının kendilerince sağlanmadığın söyledi
Keyfi uygulamaların önü açıldı
Türkiye Kamu-Sen İl Temsilciliğini temsilen Tabip Odası’nın KHK hakkında düzenlediği toplantıda konuşan Türk Eğitim-Sen Şube Mevzuat Sekreteri Osman Aydın, davet edildikleri için Tabip Odası yönetimine teşekkür etti. Kanun Hükmünde Kararname de (KHK) bir kaç maddenin sıkıntı oluşturacağı gözlemini aktaran Osman Aydın; “Birincisi kamu hastaneleri kurumu ile ilgili olarak kamu hastane birlikleri oluşturuluyor. Bu birliklerle ilgili Anayasa’nın 128. maddesine aykırılık var. İş güvencesi fiili kısıtlandırılıp sınırlandırılı-yor. Anayasamızın 48. 49. maddesinde çalışma hakkı ile ilgili düzenlemelerde iş güvencesi bir nevi yıpratılarak keyfi uygulamaların önü açılmış oluyor. ” dedi.
Yetki kanununda anlaşamadık
Türk Eğitim-Sen Şube Mevzuat Sekreteri Osman Aydın, KHK de kamu hastane birlikleri yönetiminde ucu açıklık olduğuna işaret etti. “Bu durum üzülerek söylüyorum fedaratif yapıya giden anlayıştır.” diyen Osman Aydın; “Şu anda kısmen bu durumdan vazgeçilmiş gözükü-yor. Anayasa’nın 2. maddesinde cumhuriyetin niteliklerinde sosyal devlet diyeceksiniz hemde sağlık çalışamaları ile ilgili 48. 49. 56. maddeler bir tarafta KHK çıkarma yetkisi vereceksiniz. Tabi çıkarabilirsiniz ama bir şeyi yaparken de minare kılıf işine uydurmak gerekiyor. Uyduruldu mu? Bizce uydurulmadı. Bir defa Yetki Kanunu’nda anlaşamadık.” diye konuştu. (Kocatepe)
Keşke kararname çıkmadan tepki verebilseydik
Siyasi otoritenin oldu bitti mantığıyla haraket ettiğini, KHK’de ki süslü sözlere
güvenilemediğini savunan Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Mehmet Ali Çakal, kararname çıkmadan sivil toplum örgütlerinin tepki
koyması gerektiğini savundu
Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Mehmet Ali Çakal, Afyonkarahisar’da ki sivil toplum örgütlerinin bir arada olmalarının çok önemli olduğunu kaydetti. Çakal, bahse konu olan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkmadan önce de sivil toplum örgütlerinin bir araya gelmesi gerektiğini belirtti.
Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Mehmet Ali Çakal, sağlık alanında söz konusu KHK’nin çıkışında sivil toplum örgütlerinin bir araya daha önce gelmeleri halinde etkin olabileceklerini söyledi. Çakal;
“Demokratik bir ülkede insanlar haklarını kanunlar çıktıktan sonra mahkemeler yoluyla mı aramalı? Yoksa kanun yapılırken bizde çalışsaydık. Beraber düzenleseydik. Keşke siyasi otorite, meslek odaları, halk, işçi sendikaları, dernekler, Ecza Odası hep birlikte KHK’de hep bareber destek olup, fikirlerimizi orada yazabilseydik bu daha güzel olurdu diye düşünüyoruz. Kemay Bey’in sunumu detaylı oldu. Tekrar etmeyeceğim. KHK’de geçen güzel süslü kelimeler dikkatimi çekti. Performans, performans ölçümü, verimlilik, kalitede artış gibi. Böyle süslü kelimeleri konuşup, istediklerimizi paketleyip insanlara yutturmak bir yöntem olabilir. KHK’yi çıkaran hükümetin kullandığı süslü kelimeleri tekrarlayalım. Özgürlük, demokrasi, katılımcılık, AB. Biz bu kelimeleri eden bir siyasi otorite olacağız, sivil toplum ve sendikaları yok sayacağız. Ben yaptım ettim bitti mantığıyla her şeyi yürüteceğiz. Hatta ve hatta TBMM’de milletin temsilcilerini de yok sayacağız. KHK de kararname çıkarma yetkisi alacağız. Sağlığı bitiren sağlığı tamamen dönüştüren kararnameyi yayınlayacağız. Şimdi biz size nasıl güveneceğiz?” dedi. (Kocatepe)
Sağlığı tehdit eden uygulamalar kapıda
TÜKODER Dönem Başkanı Hatice Gök, KHK ile getirilen düzenlemelerin vatandaşların kaliteli sağlık hizmetini alma ve çalışma hayatını devam ettirecek bedensel bütünlüğünü sağlamada tehdit edecek uygulamaları içerdiğini söyledi
TÜKODER Dönem Başkanı Hatice Gök, Tabip Odası’nın düzenleyip sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin fikirlerini açıkladığı toplantıda konuştu. Gök, Türk Anayasası’nda ve evrensel hukuk normlarında devletin 4 temel görevi içinde sağlığın ikinci sırada yer aldığına dikkat çekti.
Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Dönem Başkanı Hatice Gök, sivil toplum örgütlerinin, anayasal bir hak ve demokrasinin bir gereği olarak değil, Türkiye’de zorunlulukların, ihtiyaçların ürünü şeklinde kurulduğunu kaydetti. Sivil toplum örgütlerinin yasa ile kurulduğunu kaydeden Gök; “Tüketiciyi korumak kimin görevidir? Devletin görevidir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ya da evrensel hukuk normlarına göre devletin asli 4 temel görevi vardır. Eğitim, sağlık, hukuk ve savunma. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda düzenlediği gibi devletin asli memurları vasıtasıyla yerine getirilir. Bugün geldiğimiz noktada bakıyoruz ki anayasa ile değil yasa ile değil olağanüstü dönemlerde iktidara yönetilenlere Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisi kullanılarak sağlık gibi insan hayatının temel ihtiyacı, kişinin temel gereksinimi olan bu asli konuda bir takım uygulamalar getirilecektir. KHK ile getirilen düzenleme ile maalesef vatandaşı, insanın kaliteli; ruh sağlığı, üreme sağlığı, çalışma ha-yatını devam ettirecek bedensel bütünlüğünü tehdit edecek uygulamalarla kalmış durumdayız.” dedi. (Kocatepe)
Sağlıkta performans tehlikeli kelime
Sağlık hizmetlerinde niteliğin önemine değinen Türk Harb-İş Şube Başkanı Nihat Koçak,
sağlıkta performansın kaliteyi düşürmesi açısından çok tehlikeli bir kelime olduğunu söyledi
Türk Harb-İş Şube Başkanı Nihat Koçak, Tabip Odası Yönetim Kurulu üyelerine önemli bir toplantıyı düzenleyip ev sahipliği yaptıkları için teşekkür etti. Koçak, şu anda ülkeyi yönetenlerin işlerine geldiğinde yasal düzenleme yapacağız di-yerek işin içinden çıktıklarını belirtti.
Ülke yöneticilerinin yine kendi işlerine geldiği zaman kanun hükmünde kararname çıkarmak suretiyle çözüm ürettiklerini söyleyen Türk Harb-İş Sendikası Şube Başkanı Nihat Koçak şöyle konuştu: “Çünkü biz süreç içerisinde Gelir Vergisi Kanunu’nda çok büyük adaletsizlikler olduğunu şu anda ülkeyi yönetenlere iletmiş olmamıza rağmen bu konuda yasal bir düzenleme yapmamız gerekiyor diye bütün taleplerimiz geri çevrildi. Son 10 yıllık süre içerisinde gerek 4857 sayılı İş Yasası ve 1970’den gelen 1475 sayılı İş Yasası 4857 sayılı İş Yasası olarak değiştirildi. Genel Sağlık Sigortası ve Sosyal Sigortalar Kanunu 1 Ekim 2008’den itibaren yıllardır 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hep bizim dönemimize denk geldi. Bugüne kadar ülkeyi yönetenler kesinlikle uzlaşmadan tarafların görüşünü laf olsun diye alan uygulamaya koymaya çalışıyorlar. Sizin beklentileriniz ve istekleriniz kesinlikle göz önünde bulundurulmuyor. Bu en son Torba Yasada da aynısı oldu. Şu anda kıdem tazminatında da tarafların istemleri kesinlikle göz önünde bulundurulmuyor. Sadece görüş ve önerilerin taslaklarını sunuyorlar yine bildiklerini okuyorlar. Kemal hocanın sunumunda teknik ayrıntıları öğrenmiş olduk. Bir kere sağlıkta performans tehlikeli bir kelimedir. Performansı ön plana aldığınızda kaliteyi kesinlikle düşürüyorsunuz. Önemli olan sağlık hizmeti alan insanların günde 100 hasta bakmak yerine insanlarımızın daha nitelikli sağlık hizmeti alabilmeleridir.” (Kocatepe)