“Yasa vatandaşı koruyor hak kaybı olmayacak”
Afyonkarahisar'da 11 mahallenin daha kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesinin ardından Kentsel dönüşüm projesinin detaylarını anlatan Belediye Başkan Yardımcısı Ayfer Örten, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi yasasının vatandaşı koruduğunu, hiçbir mağduriyet ve hak kaybının söz konusu olmayacağını açıkladı. Örten, tahminen planlama aşamasının 1.5 yıl, projenin hayata geçme süresinin ise 5 yıl civarında olabileceğini kaydetti [&hellip]
Afyonkarahisar’da 11 mahallenin daha kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesinin ardından Kentsel dönüşüm projesinin detaylarını anlatan Belediye Başkan Yardımcısı Ayfer Örten, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi yasasının vatandaşı koruduğunu, hiçbir mağduriyet ve hak kaybının söz konusu olmayacağını açıkladı.
Örten, tahminen planlama aşamasının 1.5 yıl, projenin hayata geçme süresinin ise 5 yıl civarında olabileceğini kaydetti
Belediye Başkan Yardımcısı Ayfer Örten, kentsel dönüşümün 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi kanunu kapsamında; afet riski bulunan, tehlikeli durumda olan alanların daha uygun ve sağlıklı konut yapılaşması anlamına geldiğini söyledi.
Örten kentsel dönüşümü; alt yapısı tamamlanmış, sosyal donatısı bulunan, sağlıklı, güvenli yaşam alanı oluşturulmasına yönelik bir çalışma olarak özetledi.
Kentsel dönüşüm projesi ile birlikte kent meydanı projesini yaparken şehir içi trafik sorununu da çözmeyi hedeflediklerini aktaran Örten, bütüncül planlama yapacaklarını, vatandaşlardan sabır göstermelerini rica ederek bu çalışmanın bir süreci kapsadığını söyledi. Örten, 6306 sayılı yasa özünün; vatandaş mağdur edilmeden her türlü konuda, vatandaşla anlaşarak, bire bir çözüm yolu bulmak olduğunu belirterek, hiç kimsenin mağdur olmayacağının altını çizdi.
İL MERKEZİNDE
İKİ BÖLGE BELİRLENDİ
6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi kanunu çerçevesinde Afyonkarahisar Merkez’de iki bölge tespiti yaptıklarını ifade eden Ayfer Örten bunların ilkinin; Mısri Camii etrafında yer alan 170 bin metrekarelik bir alan içine giren yaklaşık 11 mahalleyi aldığını dile getirdi. Örten; “İkinci bölge ise Örenbağ diye nitelendirdiğimiz 240 bin metrekarelik bir alanda yer alan yaklaşık 8 mahalleyi içine alan bir bölge. 6306 Sayılı kanun önce riskli alanının tespit edilip bu alanda yapılacak bütün çalışmaların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yapılmasını ön görüyor. Bakanlık bu çalışmaları üç şekilde yapabiliyor. Yetki devri ile bu çalışma yapımını yerel yönetimlere verebiliyor. Bakanlığın ana fikri bu çalışmanın yerel yönetimlerce yapılmasıdır. Ben bu konu ile ilgili olarak geçtiğimiz günlerde genel müdürlüğe gittim. Bizim 26 Nisan’da Mısri Camii bölgesi ile ilgili durum Resmi Gazete’de yayınlandı. Biz durumu aynı gün sabah saatlerinde öğrendik. Genel Müdür Yardımcısı beni öğle saatlerinde telefonla arayarak Afyonkarahisar’da yapılan bölge tespitinin Resmi Gazete’de yayınlandığını, kendilerine başvurarak yetki devrini almamızı istedi.” dedi.
ALTERNATİFLERDEN
BİRİ DE İHALE EDİLMESİ
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın afet riski altında alanların dönüştürülmesi konusu üzerine çok düştüğünü belirten Ayfer Örten, Mısri Cami çevresi ve Örenbağ’dan oluşan iki bölgenin il merkezinde riskli alan olarak belirlendiğini kaydetti.
Afet riski altında olan alanda kalan binaların yıkılacağını ancak bu yıkımın uzun kademeli bir süreci kapsayacağını söyleyen Örten; “Yıkım işlemi bir anda olabilecek bir şey değil. Süreçte bu bölgelerle ilgili olarak ilk önce hali hazırda, mevcut durumları, binaların kaç katlı olduğu, ruhsat olup olmadığı yönündeki bilgiler Kent Bilgi Sistemimizde var. Burası ile ilgili olarak Belediye kendi imkanları ile çalışma yapabilmektedir. Planlama çalışmaları, pazarlık, yıkım vs gibi. Özel sektörde bu işi yapan firmalara ihale ederek bu işi yaptırabildiği gibi TOKİ aracılığıyla da yaptırabilmektedir. Kanun bunu söylüyor. Ama biz açıkça Belediye olarak ihale yolu ile yapmayı düşünüyoruz. Bu hem teknik personel açısından uygun olduğu gibi hem de vatandaşa daha h��zlı hizmet üretme imkanı sağlıyor. Alternatiflerden bir tanesi Teknik Üniversite kanalıyla yapılması düşüncesidir. İhale yapıldıktan sonra tespitler yapılıyor. Sonrasında burada planlama çalışması yapılıyor.” diye konuştu.
PLANLAMA MİNİMUM
1,5 YILDA YAPILIR
Binaların değer tespiti, planlama çalışması, mülk sahipleriyle yapılacak pazarlık süreci için planlama aşamasının bitirilmesi gerektiğini belirten Ayfer Örten, ihale ile planlama çalışmasının yapılacağını söyledi. Planlama çalışmasından sonra vatandaşla pazarlık aşamasına geçileceğini kaydeden Örten; “Arsası ve üzerindeki değeri tek tek tespit edilecek. Belirli bir oran tespiti yapılacak. Yeni yapılacak planlamada da belirli bir oran tespiti yapılarak ikisi karşılaştırılacak. Örneğin bir hisse 1.2 oranında. Konut ya da işyeri anlamında kişiye verilecek olan yine 1.2’lik oran olacak. Biz bu durumdaki hak sahibine diyeceğiz ki; 2 dilimlik hak almak istiyorsan 0.8 oranındakinin parasını ver. Vatandaş hak ettiğini aşan talebinin bedelini ödeyecek. Ama mesela 0.2’lik kısmı ben alamayacağım param yok diyen olursa da kişiye onun parası verilecek. Planlama çalışması, değer tespiti minimum 1,5 yılda yapılacaktır. Tahminlerime göre 5 yıl içerisinde de proje tamamlanır diye tahmin ediyorum. Mülkiyetle ilgili şöyle bir sıkıntı var. Buraları eski yerleşim yerleri. Çalışmayı yaparken tapu mülkiyetlerini de dosyada hazırladık. Mesela Mısri Camii çevresinde toplam 1995 tane şahsa ait özel mülkiyet var. Kamuya ait olarak 65 adet mülkiyet bulunuyor. 971 adette parsel var. Tescilli bina sayısı ise ondur. Yaklaşık 3 bin 200 kişi o bölgede şu anda bilfiil yaşıyor. Örenbağ bölgesinde ise bin 186 parsel var. Özel şahsa ait mülkiyet sayısı bin 923, 184 tanede kamuya ait mülkiyet bulunuyor. Orada toplamda 3 bin 600 kişi yaşıyor. Tescilli bina sayısı 11’dir.” şeklinde konuştu.
PLANLAMA ÇALIŞMASI
ÇOK ÖNEMLİ
Kentsel dönüşüm çalışmalarında yaşanan en büyük sıkıntının mülkiyet kaydında sadece tek bir isim olup şahsın soyadı ana, baba adı gibi ayrıntıların olmaması gibi durumların sıkıntı oluşturduğuna işaret eden Örten, yasaya göre mahkemeye başvurulup Hazine’nin bu durumdaki mülk sahipleri adına vasi olduğunu belirtti. Mahkemelerde de bu davalar öncelik verildiğini kaydeden Ayfer Örten şöyle konuştu: “Bu nedenlerden dolayı mülkiyetle ilgili problemlerin 1.5 yıl gibi bir sürede çözülebileceği tahmininde bulunuyorum. Burada 6306 sayılı yasa vatandaşı koruyor. Mağduriyet olması söz konusu değil. Ruhsat harçlarından, tapudan muaflar. Her türlü vergi vs muaflar. Başvurmaları halinde ister kiracı ister mülk sahibi 18 ay boyunca kira yardımı alabilecek. Endişeye mahal yok. Kentsel dönüşüm bir süreci kapsıyor. Ama imar hareketleri durduruluyor. Yasa diyor ki, Resmi Gazete’de yayınlandıktan itibaren bu bölgelerde inşaat ruhsatı, yapı kullanma izni verilmesi tarzında imar hareketlerinin durdurulmasını emrediyor. Burada planlama çalışması çok önemli ve açıkça Belediye olarak biz vatandaşa yine yerinden yer vermeye çalışacağız. Başkanımızın da tasarrufu doğrultusunda şartlar zorlanarak hak sahiplerine aynı yerden yer verilecek.”
SEÇİM EN
UYGUN BÖLGELERDEN
Örenbağ bölgesi olarak tanımlanan 240 bin metrekarelik alan; Gökçe, Aksaraylı, Barbaros, Metli, Sümer, Nakilci, Bademli, Fakıpaşa, Hacı Mustafa, Hacı Abdurrahman ve Hacı Nasuh mahallerini kapsıyor. Mısri Camii etrafındaki alan ise; Demiryalayan türbesinden Gazlıgöl caddesi üzerinden yukarıya doğru Anıtpark’a çıkarken Telekom Müdürlüğü kavşağından Milli Birlik caddesinden itibaren Mecidiye mahallesinin bir kısmının yer aldığı alanı kapsıyor. Kentsel site dokunulumazken, yerleşim planına bakıldığında kentsel dönüşüm için seçilen bölgelerin planlama ve binaların oluşumu açısından en uygun olan bölgeler olduğu vurgulanıyor.
Burcu AYDIN