Yargıya güven endeksi özveriyle yükseltilecek

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 2017 yılı Değerlendirme Toplantısı ve Meslek içi Eğitim Toplantısı dün Afyonkarahisar'da Korel Termal Otel'de başladı. Eğitim toplantısı 25 Şubat Pazar günü sona erecek.15 TEMMUZ'DA BÜYÜK TRAVMA YAŞANDIToplantı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tanıtım videosunun izlenmesiyle başladı. Programın açılış konuşmasını Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Yılmaz Akçil yaptı. 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişimine yönelik [&hellip]

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 2017 yılı Değerlendirme Toplantısı ve Meslek içi Eğitim Toplantısı dün Afyonkarahisar’da Korel Termal Otel’de başladı. Eğitim toplantısı 25 Şubat Pazar günü sona erecek.
15 TEMMUZ’DA BÜYÜK TRAVMA YAŞANDI
Toplantı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tanıtım videosunun izlenmesiyle başladı. Programın açılış konuşmasını Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Yılmaz Akçil yaptı. 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişimine yönelik her gösterimde etkilenmemenin mümkün olmadığını belirten Akçil, “Gerçekten 15 Temmuz’da büyük bir travma yaşadık. Büyük bir olay yaşadık. Allah’ı izni, Cumhurbaşkanımızın dik duruşuyla, halkımızın cesaretiyle böyle bir olay önlenmiş oldu. Bundan dolayı başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm vatandaşlarımıza şükranlarımızı her toplantıda arz ediyorum. Bunun yanında tarih boyunca milletimizin bekası için, istiklali için, istikbali için canını seve seve veren tüm şehitlerimizi özellikle 15 Temmuz ve hali hazır Afrin’de ki şehitlerimizi şükranla, minnetle, rahmetle anıyorum. Onlar fedakarlıkta bulunmasalar bizim bu toplantıyı yapmamız mümkün olmayacaktı” dedi.
AFYON TOPLANTILARI MEMNUN BIRAKTI
Konuşmasını Türkiye Adalet Akademisi Başkanlığı döneminde 4 yıllık görev süresini tamamlamak üzere olduğunu belirten Yılmaz Akçil, her yıl Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile bu tip toplantıları yapma fırsatını elde ettiklerini belirtti. Bu toplantılar için genellikle Afyon’un tercih edildiğini bu noktada kendisinin de bir Afyonlu olarak burada yapılan toplantılardan çok memnun olduklarını söyleyen Akçil, “Katılımcılara memleketime hoş geldiniz. İnşallah 2,5 gün boyunca çok verimli güzel bir değerlendirme toplantısı aynı zamanda bir dinlenme fırsatı Ankara’nın stresli yoğun mesaisinden uzaklaşma imkanını bulmuş olursunuz. Değerli bir havzirunun önünde Adalet Akademisinden kısaca bahsetmek istiyorum” diye konuştu.
MEVZUAT DEĞİŞİKLİĞİ İLE ATAMALAR YAPILDI
Türkiye Adalet Akademisinin en önemli görevinin eğitim olduğunu bunun iki temel başlık altında toplandığını kaydeden Yılmaz Akçil, birincisinin meslek öncesi eğitim denilen stajyer eğitimi diğerinin ise meslek içi denilen hakim ve savcıların eğitimi olduğunu kaydetti. Meslek öncesi eğitim kapsamında 4 yıl boyunca toplamda mesleğe alınan hakim ve savcı sayısının 5 bini geçtiğini belirten Akçil, “15 Temmuz darbe girişiminin akabinde 16 Temmuz 2016 tarihinde HSK toplantısında o dönem ki Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ, beni telefonla arayıp, ‘Elinde kaç tane aday var?’ dedi. O dönem için 4 bin 800 hakim, savcı adayımız vardı. Bunu söyledim. ‘Bunlar mesleğe başlayabilir mi?’ dedi. Eğer bir mevzuat değişikliği yapılırsa mesleğe başlayabileceklerini söyledim. KHK ile bir değişiklik yapılarak hal süresine bakılmaksızın diye başlayan bir ifade ile hali hazır adaylık süreci devam edenlerin yazılı mülakat sınavı sonucu atamaları sağlandı” şeklinde konuştu.
15 TEMMUZ’DAN SONRA ADAYLAR KÜRSÜYE ÇIKTI
1917 yılında yaşanan Erzurum-Rus savaşı sırasında ki doktor ihtiyacı örneğini hep verdiğini söyleyen Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Yılmaz Akçil, savaş döneminde telgrafla İstanbul’dan doktor talep edildiğini kaydetti. Cepheye giden cevapta elde ki tüm doktorların Çanakkale Savaşı’nda şehit olduğu yönünde olduğunu ifade eden Akçil, “Erzurum’dan gönderilen ikinci telgrafta tıbbiyeli öğrencilerin gönderilmesi talebini iletilir. Giden cevapta onların tamamının şehit olduğu yazılıdır. Bir alt sınıfında şehit düştüğü elde üç aylık talebelerin kaldığı istenirse onların gönderilebileceği ifade edilir. Biz 15 Temmuz’da bunu yaşadık. Elimizde ki tüm adayları staj eğitimine bakmaksızın, hatta önemli bir kısmı Akademiye hiç gelmeksizin kürsüye başlamak durumunda kaldılar” ifadelerini kullandı.


“TAMAMI HATA YAPMIYOR”
Kimi zamanlarda münferit örnekler duyduklarını söyleyen Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Yılmaz Akçil, insani ölçüde hatalar yapılabildiğini, çok genç yaşta kişilerin bu görevleri üstlenmek durumunda kaldıklarının altını çizdi. 20’li yaşlarda gençlerin kürsüye oturduğuna dikkat çeken Akçil şu ifadelere yer verdi: “Çok güçlü yetkilerle gençlerimiz yargılama faaliyeti yapmaktalar. Şimdi ülkenin değişik yerlerinde bu hatalar konuşuluyor. Sanki tamamı bu hatayı yapıyormuş gibi bir algı oluşturuluyor. Ben buna çok üzülüyorum. Onlar bizim evlatlarımız, gençlerimiz onları yetiştirmek bizim görevimiz. Tabii ki hataları olacaktır, hataların hukuki zeminde düzeltilme fırsatı da var. Üst merciler var. İstinaf var, Yargıtayımız var. Gerekli olduğu zamanlar Komisyon Başkanlarımız, Mahkeme Başkanlarımız, Başsavcılarımız olaya müdahale ederek çözebiliyor. Ancak bu basına yansıdığında genelleştirildiğinde yargıya olan güveni ve itibarı zayıflatıyor. Bundan dolayı da üzüntü duymaktayım. Bunu dile getirmek istiyorum. İnşallah onlara destek olacağız. Onları kısa sürede en iyi şekilde yetiştirmek bizim görevimiz.”
“SAYI TAMAM KALİTE DE EĞİTİMLE TAMAMLANACAK”
Türkiye Adalet Akademisi’nde şu an için staja devam eden 5 bin 300 aday bulunduğunu açıklayan Yılmaz Akçil stajı biten, bin 300 adayın avukatlığa geçtiğini belirtti. 05 Mart tarihinde bu grubun kuralarının çekileceğini dile getiren Akçil şöyle konuştu:  “390 Cumhuriyet Savcısı geriye kalan hakim şeklinde yargının ihtiyacı bu şekilde tamamlanacak. Hemen akabinde Akademi ve Yargıtay’da stajı devam eden 2 bin kişilik bir grup var. Bunların stajları Ağustos itibariyle bitecek. Ondan sonra da arka arkaya bu 5 bin 300 kişinin atamasının 2018’de hepsinin tamamlanması bekleniyor. Nisan ayında mülakat yapacağımız bin 500 kişilik bir alım daha yapılacak. Türkiye genelinde görev yapan halen daha 16 bin savcımız var. Bunların da göreve başlamasıyla 21 bini geçen bir hakim, savcı sayısına ulaşmış olacağız. Sayısal anlamda ihtiyacımız tamamlanmış oluyor. Bizim aradığımız kalite, nitelik. Bunu da inşallah meslek içi eğitimlerle tamamlayacağız. Meslektaşlarımıza yoğun bir meslek içi eğitim programladık. Adalet Bakanımız 2018 yılını meslek içi eğitim yılı ilan etti.”


TERÖRLE MÜCADELE HUKUKLA YAPILIYOR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca konuşmasına, 15 Temmuz darbe girişimini anlatan video her izlendiğinde duyguların yoğunlaştığını vurgulayarak başladı. 15 Temmuz darbe girişiminde verilen şehitlerle, Türk Milletinin birlik ve bütünlüğüne yönelen, devlet bekasını hedef alan, terör örgütlerine karşı Afrin’de yapılan Zeytin Dalı harekatında ki şehitlerimizi rahmetle anan Akarsu şunları söyledi: “Allah tüm şehitlerimize rahmet eylesin. Gazilerimize acil şifalar diliyorum. Bu ülkenin birliği bütünlüğü için, vatanımız, milletimiz, devletimiz, bayrağımız için, hukuk ve adalet için, insanlık için, huzurumuz için fedakarca görev yapan TSK mensuplarına, güvenlik güçlerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Allah onların yardımcısı olsun. Milletimiz ve devletimiz bir var olma mücadelesi vermektedir. İçeride ve dışarıda ki bütün terör örgütlerine yönelik olarak özellikle PKK-PYD, YPG, DEAŞ ve içeride Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) olarak adlandırılan terör örgütüne karşı tam anlamıyla hukuk içerisinde mücadele verilmektedir. Bu mücadele sonuna kadar verilecektir. Hukuk içerisinde evrensel hukuk ilkeleri gözetilerek, hukukun üstünlüğüne dikkat edilerek, adalet duygusuyla soruşturma ve kovuşturmalar FETÖ hakkında da ülkemizde tüm hızıyla sürdürülmektedir”
“ELBETTE MÜCADELEMİZ SÜRECEK”
Haysiyet, vicdan, adalet ve merhamet duygularının ancak vicdanı, fikri hür, düşüncesi hür insanlarda bulunan özellikler olduğuna dikkat çeken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca sözlerine şöyle devam etti:  “Düşüncesi vicdanı hür olmayan mehdi zannettikleri bir şarlatana bağlı, iradesini ve aklını oraya ipotek ettirmiş olan insanlardan merhamet, adalet beklemek mümkün mü? 15 Temmuz da sonuçları nı gördük. 250 şehidimiz, 2 bin 193 gazimiz oldu. Hala yurt içinde ve yurt dışında bu faaliyetlerini sürdürmek üzere vatanımızı, devletimizi ve adalet camiamızı hedef alan çalışmalar içerisinde bulunduklarını görmekteyiz. Elbette bizim bunlarla devlet olarak millet olarak mücadelemiz sürdürülecektir”
GENÇ YARGI MENSUPLARINA DESTEK VERİLİYOR
Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) en büyük zarar verdiği kurumların başında yargı teşkilatının geldiğini dile getiren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, silahlı kuvvetlerin, emniyet teşkilatının içerisine, eğitim kurumlarında tüm kamu kurumları ve Mülkiyeye örgütün sızdığını kaydetti. Sızmalar sonucu örgütün büyük bir güç elde ettiğini belirten Akarca, “Ancak çok şükür bu noktada büyük bir oranda arınma ve temizlenme başarıyla gerçekleştirilmektedir. Yargı teşkilatımızın gerçekten yüzde 50’den fazlası 3 yılın altında kıdeme sahip arkadaşlarımızdan oluşmaktadır. Biz onların eğitimleri içinde gerekli bütün desteği Adalet Akademimizle birlikte Sayın Yargıtay Başkanımızla birlikte verebilmekteyiz. Bunun için elimizden gelen bütün gayreti göstermekteyiz” dedi. Akarca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 2017 yılı Değerlendirme Toplantısı ve Meslek içi Eğitim Toplantısı ile ilgili olarak neler yapılacağı konusunda bilgilendirme yaptı.
DEVLETLER ADALET ÜZERİNDE YÜKSELİR
Eğitim toplantısının son açılış konuşmasını Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit yaptı. “Yerler ve gökler adalet üzerine” durur sözünü vurgulayan Cirit şöyle konuştu: “Bu sözden daha güzel adaleti tarif eden bir başka veciz sözde ‘Adalet mülkün temelidir’ Devletin bekası ve varlığıyla adalet arasında doğrudan bir ilişki vardır. Böylesine kutsal bir mesleği yürütmekten onur ve kıvanç duyuyoruz. Tarih boyunca kurduğumuz 16 büyük devletimiz var. Birbirinden farklı bu milletin kurduğu 300’e yakın devlet var. Bu devletler adalet ideali üzerinde yükselmiştir. Ancak birbirimize girmekle toplumsal birliğimizin bozulmasıyla yıkılıp gitmişlerdir. Adalet ideali üzerine birlik ve bekayı devam ettirebildiğimiz sürece bu konuda bizim üstümüzden gelecek yoktur. İlk yazılı eserimiz olan Orhun Kitabelerinde, ‘İline ve törene hakim ol’ der. Yani anayasana, devletine ve onun buyruklarına uy der. İlk çağlardan bu yana sürekli adalet üzerine yürüdük ve bugünlere geldik.”
GÜVEN ENDEKSİ YUKARIYA ÇEKİLECEK
2000’li yıllardan önce yargı teşkilatı ve tüm devlet organlarının kılcal damarlarına kadar işleyen terör yapısının 2010 yılında ki referandumdan sonra HSYK’da elde ettikleri üstünlükle birlikte yargıda odaklandıklarını hatırlatan Cirit şu ifadeleri kullandı: “2010 yılı 12 Eylül referandumundan sonra elde ettikleri HSK’daki üstünlükle birlikte yargıya odaklanarak operasyonel hale gelmişlerdir. Yargıya olan güven endeksimizi, kamuoyunda ve halk nezdinde ki itibarımızı aşağıya doğru çevirdi. Ama biz çok fazla çalışarak ve özveri göstererek bunun üstesinden geleceğiz. Bu dönemde hukuk bir silah gibi kullanıldı. Birçok el koyma ve aramanın yanı sıra milyonlarca insan bu ülkede dinlendi. Önemli davalar ilk önce belirli yerlerde karar altına alındı. Daha sonra yargı sürecine geçerek bunlar birer karar haline getirildi. Böylelikle halkın yargıya duyduğu güven endeksi aşağılara doğru yürüdü.”
İYİ BİR HUKUK EĞİTİMİ SIKINTILI
15 Temmuz 2016 tarihinde devleti işgal ve bölme hareketine karşı bütün milletin direndiğinin altını çizen Cirit, “Yargıda tarihe tanıklık etmeyerek tarih yazarak direncini ilk dakikalarda gösterdi. Devletin bekasını sarsan melanet hareketten son anda kurtulduk. Bu mücadele halen daha yürütülmektedir. Ancak Türk yargısının bugün itibariyle ideal bir yargıya göre, kısmi bazı eksiklikleri, yapısal bazı sorunları bulunmaktadır. Bugün itibariyle geriye dönüp Türk yargısına bakıldığında iyi bir hukuk eğitimi konusunda sıkıntılarımız vardır. Yani hukuk eğitiminde bazı sıkıntılarımız var. Ezbere dayanan, sorgulamayan, muhakeme gücünü geliştirmeyen ve analitik düşünmeyen bir temel eğitim sistemi üzerine iyi bir hukuk sistemi inşa etmemiz oldukça zordur” dedi.
6 MİLYON 300 BİN SORUŞTURMA YAPILDI
2016 verileri itibariyle 6 milyon 300 bin soruşturmaya konu olan şüphelinin bulunduğunu belirten Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit sözlerine şöyle devam etti: “Türk yargısının ve Yargıtay’ın en büyük problemlerinden bir tanesi ağır iş yüküdür. Bunun sebebi de bütün itilafların yargı içerisinde çözülmesidir. Bu sorunu gidermek için pek çok çalıştaylar ve toplantılar düzenlemekteyiz. Bu anlamda Afyonkarahisar’da düzenlediğimiz Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 2017 Yılı Değerlendirme Toplantısı ve Meslek İçi Eğitim Semineriyle çalışmalarımıza etkinlik kazandıracağımıza inanıyorum” Toplantının açılış bölümü aile fotoğrafı çekimi ile tamamlandı. >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme