'Yargı reformundaki engel uygulayıcıların tembelliği'
Afyonkarahisar Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, Türkiye de Yargı Reformu önündeki en büyük engelin yargı uygulayıcılarının vurdumduymazlığı ve tembelliği olduğunu söyledi. Şahin, 'Aslında en büyük reform hâkim ve savcıları hedef sürelere uymaya zorlamak, teşvik etmektir. 2021 yılının ilk yargı reformunda yargı uygulayıcılarını sürate ve isabete teşvik edecek uygulamaları bekliyoruz' dedi   Afyonkarahisar Baro Başkanı Av. [&hellip]
Afyonkarahisar Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, Türkiye de Yargı Reformu önündeki en büyük
engelin yargı uygulayıcılarının vurdumduymazlığı ve tembelliği olduğunu söyledi. Şahin, “Aslında en
büyük reform hâkim ve savcıları hedef sürelere uymaya zorlamak, teşvik etmektir. 2021 yılının ilk yargı reformunda yargı uygulayıcılarını sürate ve isabete teşvik edecek uygulamaları bekliyoruz” dedi
Afyonkarahisar Baro Başkanı Av. Turgay Şahin gazeteniz Kocatepe’nin muhabirine aylık hukuk gündemini değerlendirdi.
NEDENSE YARGI
REFORMU STRATEJİSİ
HAK ETTİĞİ İLGİYİ GÖRMEDİ
Burcu Aydın: Sayın Başkanım aylık hukuk gündemine yönelik neler söylemek istersiniz?
Turgay Şahin: 2021 yılı yeni yargı reformu beklentisiyle ve açıklamalarıyla başladı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanımız Sayın Abdülhamit Gül’ün açıklamalarıyla özellikle hak ve özgürlükler alanında ciddi açılımlar getirecek, bir takım reformların sözü verildi. Zaten takip edenler biliyor. Cumhurbaşkanlığı’nda açıklanan Yargı Reformu Strateji belgesi aslında ömrümüzde ki 2-3 yılım yargı reformu yol haritasını çizmişti. Bu kamuoyu ile paylaşıldı ama ben şunu yadırgadım açıkçası avukatlar, barolar ya da hukukla teması olan kurum ve kuruluşlar nedense Yargı Reformu Strateji belgesine hak ettiği değeri ve önemi vermediler ya da ilgiyi göstermediler.
GÖRÜŞ BİRLİĞİNE VARILAN HER KONU REFORM BELGESİNDE VAR
Burcu Aydın: Yargı Reformu Strateji Belgesinde fikirleriniz yansıdı mı?
Turgay Şahin: Yargı Reformu Strateji belgesi adeta açık büfe gibi gerçekten çok iyi hazırlanmış, hukukla ilgili her paydaşın ihtiyaçlarına cevap verecek mahiyettedir. Hakikaten detaylı düzenlenip düşünülmüş, eksiklere parmak basılmış olması gerekenlerin altı çizilmiş gerçekten iyi bir çalışmaydı. Bunun böyle olmasının sebebi de belki de Cumhuriyet tarihinde ilk defa bu kadar açık ve bu kadar geniş paydaşlı bir katılımla Türkiye’nin yargı sorunlarının tespiti için bir çalışma yapılmasıydı. Adalet Bakanımız Sayın Abdülhamit Gül’ün bakanlık döneminde üniversiteler, hukuk fakülteleri Türkiye Barolar Birliği, Barolar, Ticaret Odaları, mahkemeler, yüksek yargı, gazeteciler olmak üzere hukuka değme ihtimali bulunan kim varsa masaya davet edilmişti. Bir yıla yakın hatta birazda geçen süre zarfında bu masalarda farklı konularda Türkiye’nin önünde ki sorunlar, yargıyı tıkayan problemler, yargıda adaleti engelleyen ya da yargı da adaletin tecellisini önleyen bir takım aksamalar. Bunlar her bir meslek grubunun bakışı açısından tespit yapılıp, not edilmişti. Doğrusu bugüne kadar çok kez fikrimiz sorulmasına rağmen bunlar dikkate alınmazdı. Biz bu çalışmalara yine katıldık, büyük katkı verdik, emek sarf ettik. Doğrusu bunların da dikkate alınacağını ummuyorduk. Fakat Yargı Reformu Strateji Belgesi yayınlandığında masalarda konuluşup görüş birliğine varılan her konunun bu belgeye yansıdığını bu belgeye alındığını memnuniyetle gördük. Bunun anlamı şudur; Yargı Reformu Strateji Belgesi bu milletin ihtiyaçlarından kaynaklanan bu durumun adeta ete, kemiğe bürünmüş halidir.
YARGI REFORMU STRATEJİ BELGESİ ÇOK KIYMETLİ BİR BELGE
Burcu Aydın: Reform belgesinin içeriği tatmin edici mi?
Turgay Şahin: Yargı Reformu Strateji belgesinde sadece hâkim ve savcıların bakış açısını, yargı sınıfının, yargı kurumunun bakış açısını yansıtmaktan öte milletin ihtiyaçlarını saptamış, milletin dertlerini şikâyetlerini yakınmalarını dikkate alıp önemsemiştir. Tabiri caiz ise muhatapları adam yerine koyarak kayda geçirilmiş çok kıymetli bir belgedir. Tabi bu ilk aşamaydı. Açıklama anlamında çok önemlidir ama bunlar yasalaşmadan yasalarda uygulanmadan bir anlam ifade etmez. İkinci aşama bunların yasalaşmasıydı. İki Yargı Reformu Yasası TBMM’den geçti. Bunların ilki avukatları da ilgilendiriyordu. Sonrakilerde ceza yargılamasına ilişkin bir takım kolaylaştırıcı işi kısaltıcı düzenlemeler geldi. Üçüncü pakette açıklamalarda ki beklentimiz özellikle hak ve özgürlükler alanında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargı kararlarında ki en yoğun eleştirileri konusunda bir takım aksaklıkları çözecek mahiyette olmasıdır. Şu anki içeriği konusunda henüz bir bilgi sahibi olmadık.
HÂKİMLERİN ESKİ ALIŞKANLARININ DEVAMINI KİMİ ZAMAN GÖRÜYORUZ
Burcu Aydın: Peki ülkemizde Yargı Reformu üzerindeki en büyük engel nedir?
Turgay Şahin: Basına yansıdığı kadarıyla özellikle hâkim ve savcıların performansları, alınan kararlarda ki isabete göre bir düzenlemenin de geleceğini büyük bir heyecanla değerlendirdik. Türkiye de Yargı Reformu önünde ki en büyük engel ne yazık ki yargı uygulayıcılarının vurdumduymazlığı hadi diyelim tembelliğidir. Ya da gelişmelere çok kapalı olmaları, gelişmeleri takip etmemeleriydi. Siz ne kadar kâğıt üzerinde yasa düzeyinde reform yaparsanız yapın bunun uygulamaya bir türlü geçmediği görülüyordu. Bu nedenle birçok temel yasa ilk yıllardan itibaren ölü doğdu izlenimini veriyordu. CMK’da bunu yaşadık HMK’da bunu yaşadık. Hâkimler eski alışkanlıklarıyla hüküm vermeye yargılama yapmaya devam ediyorlardı. Adeta meclisin yaptığı yasalar yok sayılıyordu. Bunun izlerini zaman zaman da görüyoruz.
EN BÜYÜK REFORM HÂKİM VE SAVCILARI HEDEF SÜREYE
UYUMAYA ZORLAMAKTIR
Burcu Aydın: Yargı Reformunda en önemli uygulama size göre ne olur?
Turgay Şahin: Tebligat Kanunu içerisinde bir değişiklik yapıldı. e tebligat gibi son derece pratik, son derece çağa uygun bir mekanizma getirildi. Artık avukatların ve tarafların kayıtlı email adreslerine tebligat yapılabilmesinin önü açıldı. Dijital tebligatlarda bir takım handikaplarda olacağı var sayılıyordu. Bunu çözmek için yasal olarak düzenleme yapılmıştı. Açılma tarihi okunma tarihi değil de email kutusuna düştükten 5. gün sonra tebilgat yapılacağı yasa olarak hükme bağlanmıştı. Hem dijital yapma pratikliğine ulaşırken hem de dijital tebligatın olası bir takım sakıncalarının önüne geçilmiş oluyordu. Geçtiğimiz hafta bir Yargıtay Dairesi’nden adeta ‘Ben yasa metnini tanımam’ ifadesiyle bir karar yayınlanıldı. ‘Okuduğunuz tarihi ben tebligat tarihi sayarım.’ dedi. O kadar büyük bir karışıklığa yol açıyor ki ama dışarıdan bakıldığında bu ne var ki denilebilecek birşeydir. Sonuç itibariyle evet okumuştunuz ama yasa metninde bu duru açıkça lafzında okunma tarihi değil 5. gün başlangıç tarihi olduğu belirtiliyor. Birçok avukat ve taraf buna göre temyiz, itiraz süresini hesaplıyordu. Yargıtayın böyle bir yorumu kanun metninde yer almadığı halde büyük bir karışıklığa yol açacak mahiyettedir. Bunu zikretmemin nedeni bir yasanın çıkmış olması bir reformun yapılmış olması çok şey ifade etmiyor. Özellikle hâkim ve savcı uygulayacılarının buna uymaları kendilerini buna uymakla yükümlü saymaları çok önemlidir. Ne yazık ki bu anlamda hâkim ve savcı refleksinde bir gevşeklik var, bir vurdumduymazlık var. Aslında ne büyük reform hâkim ve savcıları hedef sürelere uymaya zorlamak, teşvik etmektir. Önce yargıda ki yavaşlığın ortadan kaldırılmasını sağlamak ikinci adımda verilen kararların isabetini, adaletin tecellisine katkısını sağlamaktır.
MAHKEME KARARININ İSABETSİZLİĞİ DE ÇOK BÜYÜK SORUN
Burcu Aydın: Yargıda en önemli problem nedir?
Turgay Şahin: Yargıda bir başka problemimizde Türkiye de yargı hem yavaş hem de verilen kararlar çok isabetsizdir. Hepimiz biliyoruz geciken adalet adalet değildir. Bu söylem hepimizin diline sakız oldu. Adalet Bakanlığı bu konuda üzerine düşeni yaptı ve ilk defa bir proje olarak artık her hâkimin ve her mahkemenin bir dosyayı hangi sürede karara bağlayacağını bir hedef süre uygulaması ile düzene koydu. Ama bunun da uygulanmadığına şahit olduk. Mahkemenin verdiği karar isabetsizliği de çok büyük sorunlar yaratıyor. Hal böyle olunca işler istinafta ve yargıtay da birikiyor. Sonu gelmez itirazlar, istinaflar, temyiz talepleriyle yargı daha da uzuyor. Hız ve isabet birbiriyle bağlantılıdır. Her ikisi de olması gereken şeylerdir. 2021 Yılının ilk yargı reformunda yargı uygulayacılarını sürate ve isabete teşvik edecek uygulamaları bekliyoruz.
>> Burcu AYDIN’ın Özel Röportajı
YASAL UYARI
Kocatepe Gazetesi’ne ait haberlerin alınıp/kopyalanıp başka yayın organlarında kullanılması halinde yasal yollara başvurulacaktır. Telif hakkı davası açılacaktır. Haberlerin belirli bir kısmını alarak yada başlığını değiştirerek veyahut alt üst edilerek de (gazeteci tabiri ile takla attırıp) alınıp/kopyalanıp başka yayın organlarında kullanılması halinde de yasal yollara başvurulacaktır. Telif hakkı davası açılacaktır.