Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mehmet Şenkaya

YAPILAN İŞİN HAKKINI VERMEK – Kocatepe Gazetesi

Mehmet Şenkaya 31 Aralık 2010 Cuma 02:00:00
  Geçmişte, Sömestre tatilini şifa bulmak amacıyla, Gazlıgöl kaplıcasında geçirdim. Benim gibi derdine derman bulmak için, çevre ve uzak illerden, insanlar buraya konaklamaya gelmiş. Mevsim kış olmasına rağmen o gün yerli- yabancı camiyi de doldurmuştu.
Cuma hutbesinde vaaz eden hatibin hitabetinin etkileyici olması, dinleyiciyi kendine çeki-yor, cemaati adeta coşturuyordu. Bu söz ustasını mutlaka tebrik etmeliydim. Cami çıkışında sözümü yerine getirdim. Bu Muhterem insan Abdullah Büyük’müş . Konya’dan geldiğini, burayı sevdiğini söyledi. Konuşmasını beğendiğimi ifade ettim. Memnun oldu.
Sonradan Akit gazetesi’nde köşe yazılarını da okudum. Yazıları da hitabeti kadar etkili ve doyurucu. Nerde olursa olsun; Halkın karşısına çıkan bir kişinin mutlaka hazırlıklı olması, konuşmanın kurallarını bilmesi lazım.
Dün öğlen namazını kılmak için caminin birine erken girdim. Naklen yayın hoparlöründe; anladığım kadarıyla imam efendi tilavet edilen Kur’an’ın tefsirini okuyordu. Maalesef “okumuş olmak için” okunduğu aşikardı. Başka camiden takip ettim ben dahil kimsenin anladığı bir şey yoktu. Secde dendi, apar topar, kalktık tilavet secdesi yaptık. Görevlendirilen bir hatip, bu işi rahatlıkla yerine getirebilir. Zira; Hitabetin okumadan daha etkili olduğunu herkes bilir. Güzel konuşmak için diksiyon çok önemlidir.
Televizyonlardan birinde Mısırlı Hafızın biriyle yapılan röportajda Kur’an’da okuduğu surenin anlamına göre; Cennetle müjdelenme, cehennem ateşi gibi durumlarda makamı nasıl kullandığını örneklerle anlattı.
İstanbul’da minarelerden beş vakit okunan ezanların ayrı makamlarda okunması insana huzur veriyor. Sabah ezanı saba, öğle uşşak, ikindi rast, akşam hüzzam, Yatsı ezanı hicaz makamında.
Bizde her kafadan bir ses çıkması ya da tek düze okuma ahengi bozuyor. İstanbul hayranı İsviçreli tur operatörü Margret Sengupta, güzel ve usulüne göre okunan ezanları her dinle-yişinde kendisini farklı bir alemde hissettiğini itiraf etti. Hafız ve mevlithan Aziz Bahriyeli, güzel ezan okumanın Müslümanlarla birlikte başka dine mensup insanları da etkilediğinden bahsetti.
Hafız Mevlithan Yusuf Balcıoğlu, Kur’an’ı, ezanı, kasideyi güzel ve makamına uygun olarak ve de aşk ile okunduğu zaman yurtdışındaki Müslüman olmayan insanların bile ne kadar etkilendiklerine şahit olduğunu söyledi.
Günümüzde gelişigüzel, her sesine güvenenin ezan okuduğundan şikayet eden Klasik Türk Musikisi Üstadı Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça, “Kur’an, ezan ve mevlit okumanın bir ilmi, kaidesi ve üslubu var. Hali hazır, usül ve makamına göre Kur’an, ezan ve mevlit okuyan kişilerin sesleri kullanılmalı.
Sanatçı Ahmet Özhan, ciddi bir eğitim ve hassasiyet gerektiren ezan okumanın bir kültür olduğunu vurguluyor. Özhan,”Ezan okuyan birinin, neden Hz. Peygamber Efendimiz’in ilk ezanı Bilali Habeşi’ye okuttuğunu düşünmesi gerekir. Biraz Kur’an okumasını biliyor diye insanlar cami görevlisi yapılırsa, olacağı budur. Ezanın usül ve erkanını bilmeden okuyanların yaptığına bence, ezan okuma değil bağırma denir” diyor. Demek, oluyor ki; bu hususta da bizim öğreneceğimiz çok şey var.
Her şeyin iyisini yaparak gönüllere duyurmak elimizde.
Cumanız mübarek olsun.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti