Yangın Sonrası Merak Edilen Doğal Miras: Eber Gölü
Geçtiğimiz aylarda, Afyonkarahisar il sınırlarında yer alan Eber Gölü büyük bir yangın felaketiyle karşı karşıya kaldı. Bu felaket, bölgedeki doğal yapının büyük ölçüde tahrip olmasına yol açtı. Yangın sonrası, Eber Gölü'nün ekosistemi ve tarihçesi, yerel halk ve çevre uzmanları tarafından daha fazla merak edilmeye başlandı.
EBER GÖLÜ’NÜN DOĞAL ÖNEMİ
Eber Gölü, Türkiye’nin güneybatısında, Afyonkarahisar’da önemli bir sulak alan olup, büyük bir kuş cenneti olarak bilinir. Yüksekliği 967 metre olan göl, bölgedeki tarım arazileri için de önemli bir su kaynağıdır. Gölde zaman zaman balıkçılık yapılmakta olup, özellikle sazlıklar yaban hayatı için hayati önem taşımaktadır. Eber Gölü, doğa severler ve ekoloji araştırmacıları için büyük bir çekim merkezi olmayı sürdürmektedir.
EBER GÖLÜ’NÜN TARİHÇESİ VE İNSANLIKLA İLİŞKİSİ
Eber Gölü, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Adını, Avşar Türkmen’lerinin obasından almıştır. Ayrıca, Afyonkarahisar il sınırlarında bulunan bu göl, Afyonkarahisar’ın ikinci büyük gölüdür ve en derin yeri 21 metreye kadar ulaşmaktadır. Antik dönemlerde, göl çevresinde yerleşim alanları kurulmuş ve göldeki doğal kaynaklar, insan hayatında önemli bir yer edinmiştir. Osmanlı döneminde de yerel halk, gölü su kaynakları ve tarım için aktif şekilde kullanmıştır. Ayrıca, göl çevresi, çeşitli kuş türlerinin göç yolları üzerinde yer aldığı için avcılık faaliyetlerine de ev sahipliği yapmıştır.
EBER GÖLÜ’NÜN EKONOMİK KATKILARI
Eber Gölü, çevresindeki ekonomiye de önemli katkılar sağlamaktadır. Örneğin, Seka Afyon Kağıt Fabrikası, üretiminin bir kısmını, sulak ve nemli bölgelerde yetişen, boğumlu ve sert gövdeli kamışlardan (Phragmites australis) temin etmektedir. Bu kamışlar, Eber ve Karamık göllerinden elde edilir ve yaklaşık bin kişi bu işte çalışmaktadır. Ayrıca, çevredeki köylüler gölde yetişen kamış ve hasır otlarını işleyerek geçimlerini sağlamaktadır. Eber Gölü, Bolvadin, Çay, Sultandağı ilçeleri, kasaba ve köylerinde yaşayan halkın bir parçasıdır. Bu yöre halkının yegane geçim kaynağıdır. Kamış, hasır otu (kındıra), semer ve yastık otu (kova), balıkçılık, av turizmi bu doğanın yöre halkına sunduğu önemli kaynaklardır.
EBER VE AKŞEHİR GÖLLERİNİN "KIRK ŞEHİTLER GÖLÜ" OLARAK ANILMA SEBEBİ
Eber ve Akşehir Gölleri, halk arasında "Kırk Şehitler Gölü" olarak da anılmaktadır. Bu ismin kökeni, M.S. 838-839 yıllarında Arap ordularının Bizans'ın Amorium (günümüz Emirdağ) şehrine saldırısına dayanır. Bu savaşta, 70.000 İslam askeri şehit düşerken, şehri savunmaya çalışan 42 papaz esir alınmış ve Bağdat'a götürülmüştür. Papazlar, Müslüman olmadıkları için öldürülmüş ve bu olay 6 Mart tarihinde gerçekleşmiştir. Hristiyanlar, bu günü "40 Şehitler Yas Günü" olarak kabul etmişlerdir. Bu olay sonrasında, Bizans kaynaklarında Eber ve Akşehir gölleri, halk arasında "Kırk Şehitler Gölü" olarak anılmaya başlanmıştır.