Yalçınkaya: Başöğretmenimiz Atatürk'ün izinde üreteceğiz

Eğitim-İş Sendikası Şube Başkanı N. Çağdaş Yalçınkaya, eğitim çalışanlarının yoksulluğun altında ezildiklerini vurguladı. Yalçınkaya, “Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ ten aldığımız güçle bundan sonra da çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz.” dedi.
Eğitim-İş Sendikası Afyonkarahisar Şube Başkanı Nizam Çağdaş Yalçınkaya, Zafer Meydanı’nda Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle açıklama yaptı.
“ORTA SINIF KAVRAMI YOK OLDU”
N. Çağdaş Yalçınkaya, 1 Mayıs 1886 tarihinde işçilerin, ilk kez günde 12 saat çalışmaya karşı 8 saat çalışma talebiyle ABD’de gösteriler yapmaya başladıklarını hatırlattı. Yalçınkaya, “İşçilerin bu eylemlerine siyahların girmesinin yasak olduğu alanlara siyah ve beyaz işçiler kol kola girerek sınıf dayanışmasının en güzel örneklerini vermişlerdi. Pek çok üzücü olayın ve can kaybının yaşandığı bu gün, üç yıl sonra II. Enternasyonal tarafından ‘1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’ olarak ilan edildi. O meşaleyi yakanlara selam olsun. Bugün üreten kesimin ülkemizdeki durumuna baktığımızda ise maalesef karanlık bir tablo görüyoruz. Hızla gelir kaybına uğrayan çalışan kesimdeorta sınıf kavramı yok olmuş ve fakir ile zengin arasındaki uçurum derinleşmiştir. Verilere göre nüfusun en düşük gelir grubunu oluşturan yüzde 20’lik diliminin toplam gelirden aldığı pay yüzde 6; buna karşın nüfusun en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubunun toplam gelirden aldığı pay ise yüzde 48’dir.” dedi.
“EĞİTİM EMEKÇİLERİDE YOKSULLUK ALTINDA EZİLİYOR”
Ev taksitini aratmayacak büyüklükte kira rakamlarına dikkat çeken Yalçınkaya, “Marketlerde durmadan değişen etiketler, işçiyi memuru ezen vergiler emekçilerin belini bükmüştür. İşçiden, memura, polisten sağlık çalışanına, çiftçiden esnafa ekonomik olarak zor günler geçiriyor. Yıllardır kadrolu çalışan atamasını azaltan, çalışanlar üzerindeki iş yükünü arttırmış taşeron işçilerle, geçici çalışanlarla bu hizmetleri düşük ücret vererek sağlamaya çalışan bir sistem vardır. Sendikamızın araştırması ortaya koymuştur ki eğitim emekçilerinin yüzde 95’i ailesinin gıda masraflarını dahi karşılamakta zorlanırken, yüzde 65’i belli aralıklarla ailesinden borç almak durumunda kalmaktadır. Tüm emekçi sınıfı gibi, eğitim emekçileri olarak bizler de sırtımıza yüklenen bu derin yoksulluğun ağırlığı altında ezilmekteyiz. Bu şartlar öğretmenin evine başı dik girebilme hakkını da adeta elinden almıştır. Kredi sarmalına girmemiş, kredi kartına batmış olmayan, daha aybaşında ay sonunu kara kara düşünmeyen tek bir eğitim emekçisi yoktur. OECD ülkeleri arasında öğretmene en az maaşın verildiği 6. ülke olan Türkiye’de bizlerin alım gücü, dizginlenemeyen enflasyon karşısında gün be gün erimektedir.” diye konuştu.
“TEK BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’TÜR”
Yalçınkaya şunları kaydetti: “Güvenceli çalışma, kadrolu istihdam bir hak olmasına rağmen öğretmenler ücretli, sözleşmeli, kadrolu adı altında kategorize edilerek, ayrıştırılarak çalıştırılmaktadır. Hele ki uzman öğretmen başöğretmen olarak farklı sıfatlarla öğretmenler ayrıştırılıyor. Unutulmasın ki bu toprakların tek başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Her öğretmen tam bağımsız güçlü bir Türkiye sevdası ile çalışan toplum mimarıdır. Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ ten aldığımız güçle bundan sonra da çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz. Çalışanların sorunlarının çözüldüğü, alın terinin hakkının verildiği, ülkemizde ve dünyada barışın huzurun hâkim olduğu 1 Mayıslarda buluşmak dileğiyle” >> Burcu AYDIN’ın Haberi