Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Onur Bayram

Vurun cübbeliye – Kocatepe Gazetesi

Onur Bayram 17 Eylül 2013 Salı 03:00:00
  Bir şehir düşünün ki bir meslek grubunun mensupları dayak yesin, vurulsun hatta öldürülsün. Üstelik bu şehrin beş milletvekilinden biri iktidar partisinden, biri de ana muhalefet partisinden olmak üzere iki milletvekili bu meslek grubunun temsilcisi olsun. Şaka gibi değil mi? Ama değil. Çünkü o şehir Afyonkarahisar…
Afyonkarahisar’da avukatlar düzenli olarak yaklaşık 6-7 ayda bir saldırıya uğruyor. Uğradıkları sözlü saldırılar, hakaretler ve tehditler de çoğu zaman yapanın yanına kar kalıyor. Üstelik benim bildiğim avukatlar görevlerini yaparken ya da görev nedeniyle bir saldırıya uğrarsa; bu hakim ve savcılara yapılmış gibi değerlendiniliyor. Belki yanılıyorum ama nasıl oluyorsa Afyonkarahisar’da hakim ve savcılarımızın üzerine alınmama, aynı fakülteden mezun oldukları insanların haklarını görmezden gelme bir tutum içinde gibiler.
Son 18 ayda 3 farklı saldırıda bir avukat bürosunda vurularak öldürüldü. Yetmedi. Bir avukat evinde saldırıya uğradı, kıl payı kurtuldu. Yetmedi. Bir avukat heyetle birlikte gittiği keşifte, bacağından tüfekle vuruldu. Yine yetmemiş olacak ki bir avukat bu kez polislerin arasında dayak yedi. Hatırlamayanlar için gelin ne zaman, ne oldu hatırlayalım.
30 MART 2012: Hüseyin Bürhan Hayran bürosunda vurularak öldürüldü…
İscehisar’da belediye binasında Başkan Vekili Seydi Aşkın’ı makamda vurarak öldüren, bir kişiyi yaralayan Bayram Aslan, daha sonra ilçedeki Aşkın Ailesi’ne ait fırına giderek burada Seydi Aşkın’ın babası Mustafa Aşkın’ı da vurarak öldürdü. İscehisar’dan kaçmayı başaran Aslan, Afyonkarahisar merkeze gelerek Avukat Hüseyin Bürhan Hayran bürosunda vurulararak öldürüldü. Üstelik Aslan buradan da kaçmayı başardı. Bbir kaç saat içinde yakalanan Aslan’ın 5 Ekim 2012 günü gerçekleştirilen karar duruşmasıyla sona erdi. Mahkeme heyeti Bayram Aslan’ın bu işi tek başına yaptığına karar vererek Aslan’ı 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum etti.
06 HAZİRAN 2012: Ersan Tolga Büyükmeriç evine giren saldırganın elinden, saldırganı öldürerek kurtuldu…
Temizlik ve ütü hizmetleri için evine gelen gündelikçe H.Ç.’nin sevgilisi Aykut Uğur’un bıçaklı saldırısına uğrayan Ersan Tolga Büyükmeriç, saldırganı kendi bıçağıyla öldürdü. Öldürmeseydi saldırgan tarafından öldürülecek Büyükmeriç, hastanede geçirdiği 9 saatlik ameliyatın ardından 6 ay tedavi gördü. Büyükmeriç’in de yargılandığı davada Büyükmeriç ilk duruşmada beraat ederken, gündelikçi H.Ç. ‘konut dokunulmazlığını ihlal’ suçundan, 2 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı. Üstelik bu ceza 5 yıl süreyle ertelendi. O ilk duruşmada karar çıkan celsede oradaydım. H.Ç.’nin telefon kayıtlarının incelendiğini, bunun planlı bir saldırı olup olmadığı ihtimalinin ise değerlendirildiğini görmedim.
31 OCAK 2013: Keşfe giden heyet saldırıya uğradı, Avukat Ömer Faruk Aksoy bacağından vuruldu…
Ataköy Çobankuyu Mevkii’nde kiracı-mülk sahibi anlaşmazlığı nedeniyle keşfe giden Afyonkarahisar 1’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nden Hakim Süleyman Kandiş ve Avukat Ömer Faruk Aksoy’a, Bilirkişi Beyazıt Duman, katip, mübaşir, kadastro mühendisi, inşaat mühendisi ve iki polis memuru da eşlik ediyordu. Kiracı tarafın pompalı tüfekle keşfi engellemeye çalıştığı olayda, Avukat Ömer Faruk Aksoy, bilirkişi Beyazıt Duman ve tanık Ramazan M. çeşitli yerlerinden yaralandı. Saldırı sonrası olayı anlatan Aksoy, ateş sayısına göre ucuz kurtulduklarını anlattı. Öte yandan bu saldırı da dava konusu oldu. Ancak duyduğum kadarıyla heyet saldrıyı üzerine alınmamış.
10 EYLÜL 2013: İzale-i Şuyu davasında satışı yapılan gayrimenkulün hisse sahipleri Avukatı Alpaslan Giritli’ye saldırdı.
Afyonkarahisar Belediyesi ihale salonunda görülen İzale-i Şuyu davasının ilk satış ihalesi Avukatı Alpaslan Giritli’nin saldırıya uğradığı ihaleden 15 gün önce gerçekleşmişti. Bu ihalede de taraflar arası olaylar çıkmış, İcra Dairesi Yazı İşleri Müdürü darp edilmişti. İkinci ihalede Giritli ve İcra Dairesi Yazı İşleri Müdürü emniyetten koruma istedi. 3 Polis memuru görevlendirildi. Çıkan olayda Avukatı Alpaslan Giritli, herkesin gözü önühde tartaklandı. Araya giren polislerin ise telsizleri kırıldı.
Saldıryla ilgili açıklama yapan Afyonkarahisar Baro Başkanı Turgay Şahin, “Meslektaşımız Avukat Alparslan Giritli’nin başına daha kötü bir şey de gelebilirdi. Tabi bu düşüncede zügürt tesellisi.” diyor. Sanırım konunun özeti budur. Afyonkarahisar’da avukatlar ölmediklerine dua eder olmuş. Borçlular bu şehirde avukatların yanına gidip, rahmetli Hüseyin Bürhan Hayran’ı kastederek, tehditler savuruyorlarmış. Avukatlar daha ne kadar susar bilmiyorum ama bir patlarsalar bu çok daha vahim durumlara yol açar. Hakimler, savcılar, emniyet yetkilileri artık bu konuya bir çözüm bulmalı.
Milli Eğitim önünde koltuk yakma eylemi yapacak sendikacıların iki katı kadar polisin bölgeye gönderildiği, Bakan programına ya da Anıtpark’ta toplanan 15-20 eylemci gence bir otobüs dolusu çevik kuvvet yollayan emniyet; sanırım bu tür ihale ve keşiflerde de daha geniş önlem alabilir. Öte yandan bunlar sadece Afyonkarahisar’da olmuyor. 2008’de Ankara Barosu avukatlarından 25 yaşındaki Cengiz Kaya icra takibi sırasında vurularak öldürüldü. 2009’da Adana’da boşanma davası sonrası taraflar arası çıkan kavgada ölen avukat oldu. 2010’da Bursa Osmangazi’de Avukat Celal Sezgin 14 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. 2011’de Ankara’da avukat Mehmet Karahan vurularak öldürüldü. 2012’de İstanbul’da Avukat Serkan Sönmez otel odasında ölü bulundu. Bu yıl Antalya’da ve Bursa’da birer kadın avukat bürolarında saldırıya uğradı. Bu liste uzar gider. Bu listeye Afyonkarahisar’daki vukaatler de eklenirse, en çok saldırının Afyonkarahisar’da olduğu açıkça görülüyor.
Bu şehirin 5 milletvekili var. Bunlardan ikisinin mesleği avukatlık. Biri iktidar partisinden diğeri ise ana muhalefet partisinden iki avukat vekili bulunan şehir, en çok avukatın saldırıya uğradığı şehir. Ne kadar ironik değil mi? Sayın vekillerimiz, saldırıya uğrayanlar; bir dönem aynı sıraları paylaştığınız, aynı koridorlarda dava takip ettiğiniz insanlar. Yok bizim yerimiz artık Ankara, biz dönmeyiz o koridorlara diyorsanız zaten yırtın o diplomaları. Ankara’ya gidince savunulması gerekenleri savunmayı unuttuysanız, yırtın gitsin. Biz de ne diyelim zaman değişti. Artık dönem vurun abalıya değil vurun cübbeliye dönemi.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER