“Verdiğiniz sözü yerine getirmek zorundasınız”

AK Parti Siyaset Akademisi eğitimleri devam ediyor. Vizyon paylaşımı dersi veren Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, vatandaşın verilen sözleri ciddiyetle takip ettiğini, AK Parti hükümetinin 3 Kasım 2002 tarihinden bugüne kadar millete verdiği sözleri yerine getirdiğini belirtti. Eroğlu, siyasilerin verdikleri sözü mutlaka yerine getirmeleri gerektiği mesajını verdi

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) tarafından yürütülen Siyaset Akademisi katılımcılarına Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu vizyon paylaşımı başlığında bir ders verdi. Eroğlu, tecrübeleri ve anılarından örneklemelerde bulundu.
SİYASET AKADEMİSİ HEYECAN VERİYOR
Siyaset Akademisi programına her katıldığında ayrı bir heyecan duyduğunu söyleyen Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, bir anısını anlatarak konuşmasına başladı. Başbakan Erdoğan’ın 1990’lı yıllarda il başkanı olduğu dönemde kendisine İstanbul’daki Ensar Vakfında bir sunum yapması talebi ile gelindiğini anlatan Bakan Eroğlu; “Sunum talebi geldiğinde ben Teknik Üniversite’de profesördüm. Anlattığım konu İstanbul’un su meselesi, katı atıkları, çöp, Haliç nasıl kurtulurdu. Konferansın akabinde bir çay içiminde tüm arkadaşların bu şekilde bir eğitime tabi tutulması fikri ortaya çıktı. Bende fevkalade olur. İnsanlar bilince herşeyi gerçekten çok daha inanarak yapar dedim. Mahalli İdareler Derneği’nden biz her akşam saat 18.00’den 23.00’e kadar değişik üniversiteler ve kurumlardan alt yapı, üst yapı, Belediyeler’de bütçe imkanları, peyzaj düzenleme vs herşeyi, Haliç nasıl kurtulur, içme suyu nasıl temizlenir, hava kirlenmesi nasıl önlenir bunları anlattık. Üç bin kişi eğitim aldı. Tefrika verildi imtihan yapıldı. Şimdi onların içinde hakikaten bir çok milletvekilimiz var.” dedi.
HOCALIKTAN İSKİ MÜDÜRLÜĞÜNE
Eğitim çalışmalarında elde edilen yararlardan bir tanesininde insanların daha çabuk kaynaşarak dayanışmanın daha fazla olduğuna dikkat çeken Bakan Eroğlu, bu tür eğitimlerden pek çok Belediye Başkanı, İlçe Başkanı, Belde Başkanları, Milletvekilleri yetiştiğine dikkat çekti. Eğitim verdiği kişilerin yakın tarihlerde “Hocam o dönem bize şu konuları anlatmıştın.” şeklinde hatırlatmalarda bulunduğundan söz eden Eroğlu; “90’lı yıllarda verdiğim eğitimlerde ‘Merak etmeyin İstanbul’un su meselesi kesin şekilde hallolur.’ diye kesin şekilde söyleyinece bana ‘İşte İSKİ Genel Müdürümüzü bulduk.’ diye laf atarlardı. O zaman İSKİ batmış bir kurumdu. İflas etmiş 2 milyar dolarlık borcu olan, aşağı yukarı skandallara bulaşmış bir kurumdu. Bilindiği üzere İSKİ skandalı diye meşhur bir kurumdu. Bende beni batağamı atacaksınız, dua mı beddua mı ediyorsunuz diye şakalaşırdım. Neticede kader bizi Teknik Üniversite’deki hocalıktan belki o sıralar onların duası yerine geçti İSKİ Genel Müdürlüğü’ne getirdi.” diye konuştu.
İSKİ İLK ETAPTA BATIKTI
İSKİ Genel Müdürlüğü’ne 5 Mayıs 1994 tarihinde bir Cuma günü başladığını aktaran Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, her şehrin bir sultanı olduğunu İstanbul’da bulunan Eyüp Sultan Hazretlerinden icazet aldığını kaydetti. 5 Mayıs Cuma sahabı Eyüp Sultan Hazretlerini ziyaret ederek icazet aldığını belirten Eroğlu; “Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (SAV) salat ve selam getirdikten sonra neticede onunda duasını alarak doğru İSKİ Genel Müdürlüğüne gittim. Orada şu manzara ile karşılaştım. Bir odaya oturdum ama o oda kapkaranlık bir oda idi. Koyu kahve bir renkte tahta ile kaplayıp boyamışlar. Sanki kendimi bir bataklık içinde zannettim. Eyvah ben buraya geldim ama parada yok suda yok. Bazı semtlere 15 günde bir su veriyoruz. Herkes su diye kıyameti koparıyor. Kadınlar sokaklarda bidonlar ellerinde. Nümayiş yapılıyor tankerlerle su dağıtılıyor. Neticede böyle bir İstanbul iflas etmiş. Eczanelerden ilaç alınamıyordu. Yedek parça alınamadığından hatta bazı araçların yedek parçaları sökülerek kullanılmıştı. Yani bu ölçüde batık bir kurumdu.” şeklinde konuştu.
SU PROFESÖRÜ BİDONLA SU TAŞIDI
Batık bir kurum durumunda olan İSKİ yükünün altında kalmadıklarını, büyük bir heyecanla işe koyulduklarını söyleyen Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, o dönemde İstanbul’a su getirmenin çok büyük bir mesele olduğunu vurguladı. O süreçte insanların susuzluğa ve bidonla su taşımaya alıştıklarını dile getiren Eroğlu; “O zaman İstanbul’un su meselesi halolmaz diye bir anlayış vardı. İstanbul’un su meselesini halleden bir Büyükşehir Belediye Başkanı Başbakan olur düşüncesi vardı. Nitekim o düşünceler gerçekleşti. Büyükşehir Belediye Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan hakikaten Başbakan oldu. İstanbul’un su meselesi ve Haliç’in çözülmesi, katı atık, hava kirlenmesi vs. Bunlar gerçekten çok büyük bir şansı getirdi. Özellikle bunu söyliyeyim. Bir hatırıma anlatmak istiyorum. Eşimde burada salonda. Biz bir tarihte Erenköy’de 5. katta oturuyoruz. Sular yok. Küvetleri, bidonları doldurduk. Bir hatfa boyunca su gelmeyince herşey bitti. Temiz çamaşır, tabak yok. Artık eşimin sabrı sınıra gelmiş. Dediki, ‘Ya koca su profesörüsün evinde su akmıyor.’ deyince bende İSKİ Genel Müdürü olmadığımı söyledim. Bu dediğim 1993 yılındadır. İSKİ Genel Müdürü olsam suyu sana getirirdim dedim. Elimizde bidonlarla gece yarısı 03.00’de bir camii şadırvanından suyu getirdim. O zaman suyu ancak bidonla getirebildik. Bu anımı o zamanki durumun vehametini aktarmak için anlattım.” ifadelerini kullandı.
İSKİ’DEN SONRA SIRA DSİ’DE
Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın 2003 yılında AK Parti hükümeti başına geçtiğinde kendisini DSİ’ye davet ettiğini söyleyen Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, İstanbul’da uzun süre çalıştığını, tarih saat vererek dev barajlar yaptıklarını belirtti. İki metre 20 santimetre çapında isale hatları inşa ettiklerini kaydeden Eroğlu şöyle konuştu: “İçinden otomobil geçen büyük isale hatları yaptık. Dünyanın en ileri içme suyu arıtma tesislerini yaptık. Atık su arıtma kanallarını, tünellerini, atık su arıtma tesislerinin bütün hepsini bitirdik. İSKİ’de ben sadece 600 adet tesis açtım ve 2 milyar dolar borcu ödedim. Her ayda 75 trilyon lira gelir getirecek bir İSKİ’yi ayrılırken bıraktım. Sayın Başbakanımız, ‘Veysel hoca İstanbul’da iş bitti. Ankara’ay gel.’ Bende üniversiteye dönmüştüm. Oh çok rahatız. Birden bire İSKİ’den üniversiteye dönünce sanki boşa çıkmış gibi olmuştum. Avara kasnak gibi derler. Onun gibi olduk. Feshane’de bir çalışma toplantısı vardı Başbakanımız bizi oraya çağırdı. Bana, ‘Veysel hoca senin burada işin bitti doğru DSİ’ye gidiyorsun.’ dedi. Bizde palas pandıras Ankara’nın yolunu tuttuk. 2003 yılının Mart ayında göreve başladık. Tabi Ankara’nında sultanı var. Hacı Bayram Veli’den de gerekli icazeti aldıktan sonra DSİ’nin başına geçtik.”
HİKAYE ÇOK HATIRATTA DERLENİYOR
DSİ’de göreve geldiğinde durumun İSKİ’nin ilk halinden daha kötü olduğunu söyleyen Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, İSKİ’ye her zaman müfettiş gelirken DSİ’ye müfettiş gelmediğini kaydetti. Göreve başlamadan önce yaklaşık 1500 tane ihale yapıldığını, toplam 82 katrilyon lira gibi bir ön ihale paketi ile karşılaştıklarına dikkat çeken Eroğlu; “Netice itibariyle orada da ezilmedik. Kurumun 2 katrilyon ödeneği var, 82 katrilyonluk ihale yapıp gitmiş geçmiş iktidar. Daha doğrusu koalisyon hükümeti. 82’yi ikiye böldüğünüzde ortalama bitiş süresi 41 yıl. İki katrilyon ödenek varsa ortalama ihale kaç yılda biter? 41 yılda biter. Ama onun altında da Allah’a şükür ezilmedik. Başlamadan kısaca bir hayat hikayemi anlatmak istedim. Hikaye çokta hatıralarımı yeni yazmaya başladım. Kitapta, hatıratımda ancak üniversiteye gelebildim. Orada da şimdi 1215 tesisi açtık. Bütün Türkiye’nin su meselesini, sulama, baraj, gölet hallediyoruz Allah’a şükür. Ben işime devam ederken 2007 yılında seçimler için istifaların son gününde Başbakanımız aradı. ‘Veysel hoca milletvekili olmak için istifa ediyorsun.’ dedi. Tamam dedik. İstafa edeceğim, ama hiç bilmiyorum milletvekili olacağız ama nereden? Başbakanımız ‘Doğru Afyonkarahisar’a git çalış.’ Bende gerçekten memleketime hizmet etme vesilesi ile çok mutlu oldum. Geldik 2007 yılında seçimlerde başladık. Allah’a çok şükür güzel bir netice aldık. Daha sonra önce Çevre ve Orman Bakanı yeni dönemde ise Orman ve Su İşleri Bakanı olarak vazifeye devam ediyoruz.” dedi.
HİÇ MAHCUP OLMADIK
Hizmetin çok önemli olduğunu, AK Parti hükümetinin söz veripte sözünü yerine getiren sözünün eri bir hükümet olduğunu kaydeden Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Siyaset Akademisi katılımcılarının gelecekte siyasete adım atacaklarını belirtti. Siyasetçi adayları arasından mutlak surette bakanlar, siyasetçiler, milletvekilleri, belediye başkanları çıkacağını söyleyen Eroğlu; “Siyasiye eskiden politikacı denilirdi. Politikacıların sözüne güvenilmezdi. Yazar bunu atar diye. Hatta ben bunu bir tarihte memleketimde siyasetçi, milletvekili gelmiş nutuk atıyor. Hatta oradaki vatandaşlar dedilerki, ‘Sayın vekilim şu taleplerimiz var.’ dediler. O zaman dikdörtgen sigara kutuları vardı. Eskiler bilir onun üzerine o dönemin siyasisi talebi yazdı. Vatandaşda bunun üzerine, ‘Sayın vekilim sigara bitince anlaşılan o paketi atacaksın. Bizim işide unutacaksın.’ diye söyledi.
Hakikaten bu beni çok etkiledi. Vatandaş bu işi ciddiyetle takip ediyor. Dolayısıyla sözünün eri olması gerekiyor. Bizde 3 Kasım 2002 tarihinden bugüne kadar milletimize söz verdik. Söz verdiğimiz herşeyi yerine getirdik. Hiç mahcup olmadık. Yapamayacağımız şeylerin sözünü vermedik. Siyasette bu çok önemli. Siyasette ilk defa AK Parti hükümeti ile siyasetçinin güvenilir, itibarlı bir insan olması anlayışını getirdik.” diye konuştu. Toplantıda; Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun eşi Hatice Eroğlu, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, İGM Başkanı Salih Sel, AK Parti İl Başkanı Mehmet Zeybek, Merkez İlçe Başkanı Bülent Eser, Kadın Kolları Başkanı Hatice Dudu Özkal, İl Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Uslu, akademi katılımcıları hazır bulundular. (Kocatepe)