• Haberler
  • Genel
  • 'Vatandaşın duymak istediğini değil, doğruyu söyledim'

'Vatandaşın duymak istediğini değil, doğruyu söyledim'

Emirdağ Belediye Başkanı Uğur Serdar Kargın, 30 Mart seçim sürecinde vatandaşa yalan söylemediğini vatandaşın da samimiyete oy verdiğini belirtti. Kargın, 6 aylık bir çalışmanın neticesini aldıklarını kaydetti Emirdağlı işadamı Uğur Serdar Kargın, Milliyetçi Hareket Partisi Emirdağ Belediye Başkan Adayı olarak girdiği 30 Mart yerel seçimlerini, 6 aylık yoğun bir çalışmanın ardından kazandı. Vatandaşların sorunlarına çözüm [&hellip]

“Vatandaşın duymak istediğini değil, doğruyu söyledim”

Emirdağ Belediye Başkanı Uğur Serdar Kargın, 30 Mart seçim sürecinde vatandaşa yalan söylemediğini; vatandaşın da samimiyete oy verdiğini belirtti. Kargın, 6 aylık bir çalışmanın neticesini aldıklarını kaydetti

Emirdağlı işadamı Uğur Serdar Kargın, Milliyetçi Hareket Partisi Emirdağ Belediye Başkan Adayı olarak girdiği 30 Mart yerel seçimlerini, 6 aylık yoğun bir çalışmanın ardından kazandı. Vatandaşların sorunlarına çözüm üreterek, genel politikaya girmeden seçimlerde başarılı olan Kargın, adaylığının açıklandığı ilk günden itibaren söylediği “4 bin oy alırız” tahminini de tutturdu.
“SEÇMENE BOŞ
VAATTE BULUNMADIK”
Adaylığı ve yaşadıklarını Gazeteniz Kocatepe’ye anlatan Emirdağ Belediye Başkan Adayı Uğur Serdar Kargın, “Bir parti programı ezberlemedik. Başka şehirleri örnek vermedik. Bizim mahallenin, sokağın sorunları ne ise onu anlattık. Sorunu doğru tespit ettik, çözümü de anlattık. Milletin duymak istediklerini biz söylemedik. Siz bunu duymak istiyorsunuz, ama doğrusu budur. ‘Ben size tapu dağıtamam’ dedim. Bir mahallede hisseli tapu sorunu var. Hisseli tapu nedeniyle imar sorunu var. Sizi kandırmamı mı istiyorsunuz? Belediyelerin görevi Tapu Müdürlüğü değil, Kadastro Müdürlüğü değil. Başbakan bile durup dururken kendisi tapu dağıtamıyor. Parsel sorununu, imar sorununu anlattık. İmar Müdürlüğü’nün yanında size oda tahsis edelim, bu sorunlarla ilgilenin dedik. Bir dosyada bir hata olduğu zaman o dosya Kadastro’da geçmez. Ona da tapu verilmez. Boş vaatte bulunmadık. Bir engelli kadrosunu 3 bin kişiye taahhüt etmedik” dedi.
“ENERJİMİZİN YÜZDE 10’UNU YANSITTIK”
MHP İlçe Teşkilatı’nın ortak görüşü ile aday olup yola çıktığını hatırlatan Kargın, “Adaylığımız, diğer adaylardan çok çok önce belirlenmişti. Üzerimizde ciddi bir ittifak oluştu. Parti içinden ve parti dışından aday adaylığı konusunda olumlu tepkiler gelince, başka aday adayı da olmadı. Bir hırsla bu işe girmedik. Başka aday adayına da gerek yok dediler. Biz teklif ettik, ‘Sen daha iyi yaparsın’ dediğimiz arkadaşlarımız bile tevazu gösterdi. Şartlar bizi Belediye Başkanı yaptı. O zaman kısa gibi görünüyordu, ama 6 ay vardı. Diğer adaylar ise son 1 ayda çalışma yaptı. 6 ay düzgün bir çalışma yaptık. Teşkilatlardan yetiştiğimiz için bu işi nasıl yapacağımızı biliyorduk. Hiç aday olmadık ama seçim tecrübemiz vardı. Mevzuata hakim, hem pratikte hem teorikte hazır bir ekibimiz vardı. Bize düşen sadece bunu koordine etmek oldu. Enerjimizin belki yüzde 10’unu yansıttık, yüzde 10’u ile seçimi kazandık” diye konuştu.
“4 BİN OY
ALACAĞIZ DEMİŞTİM”
6 aylık seçim çalışmasında 4 bin oy kazanacaklarını söylediğinde, çevresindekilerin bunu hayal gibi gördüğünü aktaran Kargın, “Seçime başlarken 4 bin oy demiştim. Aday adayı olduğumuzda rakipler belli değildi. 4 bin oy alırız dediğimde, delilik demişlerdi. Biz, hizmet götüremediğimiz yerden yüksek vergi alma hakkına sahip değiliz. Su getiremediğim yerde, kanalizasyonu getiremediğim yerde atıksu parası alma hakkım yok. Bunlar meşru gibi görünse de bence yasal olmayan paralardı. Vatandaşa bunu anlattık. Çay söylediler, kahve söylediler, ‘İçmiyoruz’ dedik. ‘Neden’ diye sorduklarında ‘Biz hizmet yaptıktan sonra hak edelim’ dedik. Samimiyetle davrandık. Çözüm önerilerimiz insanları ikna etti.. Biz memlekette genel politikaya girmedik. Biz bu şekilde hareket ederken, MHP Genel Merkezi’nin adaylara dağıtmış olduğu rehberde de bir baktım bu var. Genel politikaya girmeyin diyor. İlçe sorunlarını çözebilirsin. En önemlisi, adaletsizliğe karşı olduğum için aday oldum” ifadelerini kullandı.
“MEŞRU SINIRLARI İHLAL ETMEDİK”
Seçim sürecinde Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun da Cengiz Pala’ya destek için Emirdağ’ı ziyaret ettiğini söyleyen Kargın, “Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu geldi, ‘Başkan’a değil bana oy veriyorsunuz’ dedi. Bakan, bizim Bakanımız, devletimizin Bakanı. ‘Hızlı Tren’i Cumhuriyet Meydanı’nda dolaştıracağım’ dedi. Teknik olarak mümkün değil. O şartlarda çıktık. Meşru sınırları ihlal etmedik. Kaza ve kadere inanıyorum. Bu başkanlık yazılmışsa, olacaktır dedik. Meşru yollardan gidersek de, gayrimeşru yollardan gitsek de kazanacağız. Kaybım hayırlı olacaksa, buna da inandık. Bu sonucu Allah’tan başka kimsenin değiştiremeyeceğini biliyorduk” dedi.
“MİLLET SAKİNLİK İSTİYOR”
Milletin gerilimden yorulduğunu, adaylardaki sakinliğe oy verdiğini vurgulayan Kargın, “İftira attıkları halde bilgimiz olmasına rağmen cevap vermedik. Halk iki yumruk fazla atmanı, iki fazla söz söylemeni beklemiyor. Ölmüş babamıza bile laf söylediler. Kimsenin arkasından hakaret etmedik. En ilgisiz vatandaş bile bu sakinliğe oy verdi. Millet sakinlik istiyor. İl Başkanımız televizyona çıkmamı istedi. En zor şartlarda bile 4 bin oy alırız dedik. CHP için 2500 oyu geçmeleri başarıdır, dedim. 2600 oy aldılar. İyi konumda ise 6 bin oy alırız dedik” şeklinde konuştu.

Borç, 30 milyon lirayı aşmış

Emirdağ Belediye Başkanı Uğur Serdar Kargın, Belediye’nin borcunun ilk hesaplamalara göre
30 milyonun üzerinde olduğunu söyledi

Emirdağ Belediye Başkanı Uğur Serdar Kargın, göreve gelir gelmez mali disiplin uygulamaları başlattığını, hesapları incelettiğini söyledi. Kargın, “Hariçten gazel okuması kolay. Tahminler üzerine yürütülen bir borçtan bahsediliyordu. Projeleri bir kenara koyduk. 7 iş günü olmadı mazbatayı alalı. 5’inci günde 5 tane ihaleyi iptal ettim. İhmal edilen, görevini kötüye kullanarak idare edilen ihalelerdi bunlar. Mali disiplin ve idari disiplini sağlamak için adım attık. Lüzumsuz harcanan elektriklere müdahale ettik. Gereksiz personelleri verimli olacakları yerlere aktardık. Makam arabası, ağırlama-temsil giderleri yok. Çaylar benden dedim. 30 milyon lirayı geçen borç ortaya çıktı. 40 milyon borç var deniliyordu” şeklinde konuştu.
GAYRİRESMİ BORÇ DA VAR
Kayıtlara girmeyen, ancak faturası kesinleşen ödemelerin olduğunu, bu durumun Denetleme Raporları’na yansıdığını aktaran Kargın, göreve başladığı gün bile bu şekilde bir fatura ile karşılaştığını belirtti. Kargın, şöyle devam etti:
“Benim bulunduğum gün bile bana fatura geliyor. Cengiz Pala’nın 37 bin liralık bilbord faturası bana geliyor. Gayriresmi epeyi borç var. O borçlara da bir hafta içinde itiraz edilmesi gerekiyorken, bilerek ya da bilmeyerek itiraz edilmemiş. O faturalar da kayda bu nedenle girmemiş. Denetleme Komisyonu o faturaları bir türlü kayıt altına alamamış. Sürpriz faturalar var.”
ÇAY YOK,
ÇAYDANLIK DA GİTMİŞ
Şahsına yönelik bir girişimde mahkemeye başvurmayacağını, fakat söz konusu Belediye olduğunda devlet malının korunmasını sağlayacaklarını belirten Kargın, “Vatandaşı şahsımızla ilgili kimseyi mahkemeye vermeyeceğiz. Ama hırsızı da mı vermeyelim? Biz şeffaf olacağız. Meclis Toplantılarımız’da da aynı, hesabımızda da aynı. Her ay hesabımızı veririz. Tasarruflarımızı da anlatırız. Geldiğimizde çay yok, kahve yok, A4 kâğıdı bile yoktu. Onu da mı götürdün? Bir demlik çay da mı olmaz? Tuttuk bir marketten çay aldırdık, hesabımıza yazdırdık. Çaydanlık da gitmiş. Otoparkı kaldırdık. İşletmenin 78 bin lira borcu var. Bu parayı neden tahsil etmiyorsun. 2013 yılındaki Denetim Raporu’nda AKP’li üyenin de imzasıyla otoparktaki aksaklıklar tespit edilmiş. İhalenin iptal edilmediği, teminata el konulmadığı, alacakların tahsil edilmediği tespit edilmiş” dedi.
TASARRUF
TEDBİRLERİ ALINDI
Belediye’de tasarruf tedbirleri uygulacağını, tasarrufa kendinden başlayacağını söyleyen Kargın, makam aracı kullanmama sözü verdi. Kargın, “Bir yere gideceksem Zabıta olmadan gidiyorum. Makam aracımı, resmi temsiller hariç kullanmıyorum. Hiç kullanmıyorum. Çünkü hiçbir şekilde müsrif davranmamaya çalışıyoruz. Önce kendi zevklerimden, haklarımdan vazgeçtim. Bütün personeli kendimize hizmet ettirmek yerine hizmet alımı ile 30’a yakın personel alınmış, hemen onları bitirdik. Çalışıyor gözüken insan, başka yerlerde gözüküyor. BDP Diyarbakır’da yapıyor diye kızıyorlar ya, öyle yapmışlar. Kendine koruma tutmuş, seçim bürolarında geziyor. Mahallelerde çöpler alınmamış, ama adam geldi çöp faturası koydu önüme. 140 bin liralık bir fatura koydu. Lüzumsuz personeli etkin hale getirelim, çöpü kendimiz toplayalım. Müdürlük verilmiş. Ne yapıyorsun diye sordum. Kültür Müdürüyüm dedi. Odası, personeli, bir işi yok. Belediye Başkanı’nın telefonunu taşıyordu” diye konuştu.
VERİMLİLİK ARTACAK, İSRAF ÖNLENECEK
Belediye personeline 6’şar aylığına Belediye Başkan Yardımcılığı yaptırıldığını tespit ettiklerini söyleyen Kargın, demirbaşlara kadar her şeyi saydırdıklarını belirtti. Kargın, şu ifadeleri kullandı:
“Arkadaşlarımıza 6 aylık Belediye Başkan Yardımcılığı yaptırılmış. Görevde yükselme sınavlarında başarılı olamamışlar. Yeterli olsa kadrosunu kazanacak. Başkan Yardımcısı olan herkes müdür olmuş. Bunların hiçbiri iftira değil. Biz verimliliği artıracağız, israfı önleyeceğiz. Taşeron işçileri firmanın, benim işçim değil. 1 milyon 200 bin lira alacağı birikmiş. Niye yapıyorsun ki? Yapma… Ben de yapma dedim. Yapmadı. Ben bu borcu ödeyemem. Mutluluk oyunu oynayamayız. Sorunları tespit ettik, tutunak tuttuk. Demirbaşlara kadar her şeyi saydırdım. Herbirini imza altına aldık. Bunu da birim amirlerine yaptırdık. Belediye’nin telefonu götürülür mü? Belediye’nin telefonunu Belediye Başkanı’nın oğlu götürüyor. Tableti Belediye Başkanı götürüyor. Bunlar zimmetli. Tutanak tutturduk. En sonunda hattı kestirdik. Dizüstü bilgisayar da gitmiş. Kişisel bir husumet değil, realite bu. Fatura teminleri çok garip. Fatura var, mal yok. Bilbordun elektrik faturasını dahi Belediye ödemiş.”

NİKAHTAN ÜCRET ALMAYACAĞIZ

Belediye Meclis üyeleri olarak huzur-temsil hakkı almayacaklarını açıklayan Kargın, nikahlarda alınan ücreti de kaldıracaklarını söyledi. Kargın, “Yılda 300-350 adet nikah kılıyor. Herbirinden 200 lira para alınıyor. Mahalli İdareler’e durumu şikayet ettim, ama bu gelir tespit edilemedi. 200 lira, Belediye Başkanı’nın talimatı ile alınmış. 5 senede 350 bin lira demektir. Bunu da iptal edeceğiz. Hepimiz kazanıyoruz. Vatandaş, doğa, Belediya kazanıyor. Biz de dua kazanıyoruz” dedi.

VERELİM, ALMAYALIM
Kargın: Biz durumu inceledik. Mevcut durumda çözümler ürettik. Projelerimiz var. Gurbetçiye dönük seçim vaatleri içinde süper projeler var. Kaplıca var, Amorium var. Kendimde ruhsatlı olan yerleri, paylaşımları bedelsiz olarak Emirdağ Belediyesi hizmetine sunacağız. Biz bizim olanı verelim ama bir şey almayalım.

TEVAZU İLE GELDİK
Emirdağ Belediye Başkanı Uğur Serdar Kargın:
Devir-teslimi gösterişsiz
yaptık. Çünkü kazandığımız gece biz kazanacağımızı
biliyorduk. Böyle bir
güvenimiz vardı. Kazandığımızda, üzüntüleri artırmayız. Kaybettiğimizde sevinçleri azaltmayız. Seçimi kazandığımız günde de
söyledik. MHP ilk kez Emirdağ’ı kazandı. Kimse
taşkınlık etmedi. Tevazu ile geldik, tevazu ile gideceğiz.

ADALETSİZLİK,
BENİ YAZAR YAPTI

Emirdağ Belediye Başkanı Uğur Serdar Kargın, Belediye’nin önceki yönetiminin çeşitli defa kendisini zor durumda bıraktığını, bu zorluklarla mücadele ederken yazarlık ve şairlik vasfının da ortaya çıktığını söyledi. Kargın, şöyle konuştu:
“Adaletsizliğin her türlüsünü esnaf olarak, işadamı olarak, bir teknik eleman olarak hepsini yaşadım. Bu ateşte biz yandık, başkasını yakmayalım. Belediye’nin ve siyasetin yakabileceği her türlü ateşte yandık. Bir başkasına ateş yakmayız, ateş hazırlamayız. Millete zulmetmeden, adaletli bir yönetim sergilemek adına yola çıktık. Dev projelerden önce adaleti gündeme getirdik. Eğitim camiası üzerindeki siyasi baskıyı, kurumlar üzerindeki haksızlığı ve adaletsizliği zaman zaman sözle, zaman zaman şiirle anlattım. Bu zulümler bana şiir yazdırdı. Uzun yazılar yazdım. Sonradan fark ettim. Sıkıntıdan çok kitap okudum, televizyonu bıraktım, gazeteyi bıraktım. Üzerimizde büyük bir baskı varken İmam Gazali’yi okudum, İmam Rabbani’yi okudum. Risaleleri okudum. Sahih-i Buhari’yi tekrar okudum. Bir baktım yazar olmuşum. Hiciv yönümüz varmış. Bir komünist arkadaşım, ‘Ben devlet memuruyum. Bu haksızlıklara karşı benim gösteremediğim cesareti sen gösteriyorsun’ dedi. Davaları kaybettik ve en sonunda Belediye Başkanlığı’nı kazandık. Biz çaresizlikleri çok yaşadık. Haklı olduğumuz meselede doğruluktan hiç ayrılmadım. Mahkemede şahitleri olmasa da benim aleyhimde bile olsa ‘Evet yaptım’ diyebildim. Belediye Başkanı’na ‘Adam mısın’ dedim. Demedim desem ceza almayacaktım belki de. Zabıta Amiri’ne ki şimdi başkanıyım, ‘Değnekçilik yapma, bodigard mısın’ dedim.”

1 tesis, birçok proje

Emirdağ Belediye Başkanı Uğur Serdar Kargın, sadece Arıtma Tesisi üzerinden bile kârlılık odaklı birçok proje hazırlayacağını kaydetti

Emirdağ Belediye Başkanı Uğur Serdar Kargın, Emirdağ Belediyesi Arıtma Tesisi’ndeki aylık 30 bin liralık harcamayı, Belediye’ye gelir olarak kazanmak istediğini söyledi. Arıtma Tesisi’nde inceleme yaptığını, bu incelemenin ardından seçim öncesindeki vaatlerden başka yeni projeleri aklında şekillendirdiğini belirten Kargın, “Arıtma Tesisi’ni gezdim. 4 tane adam çalışıyor. 17 bin lira elektrik faturası geliyor. Bize yükü aylık 30 bin lira. Bu kadar personel ne yapıyor burada dedik. Avrupa Birliği projesi hazırlayacağız. Geri dönüşüm projesi uygulayacağız. Arıtılan suyun, yüzde 90 nitelikte temiz ve tarım arazilerinde kullanılacak bir su. Kokusu dahi yok. Personel çim biçiyor ve düğmeye basıyor dedik. Çimi kaldırın dedik. Onun yerine çiçek ekelim dedik. Lale üreteceğiz, Belediye’nin çiçek ihtiyacını karşılayacağız. 30 bin lira aylık gideri olan yeri, aylık 30 bin lira geliri olan yere dönüştüreceğiz. Beton santralleri yer altı sularını kullanmayacak, Arıtma Tesisi’ne hat çekecekler. Ticari yön de olacak. Bir de ladin ağaçları üreteceğiz” dedi.
GÜNEŞ PANELLERİ DE KURULACAK
Arıtma Tesisi’nde temizlenen suyun, dereye geri bırakıldığını; ancak bunun daha verimli kullanılabileceğini söyleyen Kargın, “3500 ton atık geliyor. Az bir miktar katı atığı çıkıyor. Nerede yararlıysa orası için paketleme tesisi kuracağız. Bunu paraya çevireceğiz.
Günde 30 tonluk tankerlerden 100 tanker suya karşılık gelen su, dereye bırakılıyor. Altını siyanürle çıkarıyorsun, toprağa yeniden gömüyorsun. Gömü İçme Suyu Birliği’nden 1300 liraya aylık su alıyormuşuz. 3500 ton su var ama o dereye gidiyor. 1300 liralık su alıyorum, binlerce ton suyu bırakıyormuşuz. İtfaiye, içme suyu kullanıyormuş. İçme suyunu depoya basıyormuş, oradan da itfaiyeye veriliyormuş. Yer altı suyunu da heba ediyorum. İtfaiye ve şantiye de arıtma tesisinden su alacak. İtfaiyeyi de Otogar’ın altına taşıyoruz. Burada gecekondudalar. Yerin arazi değeri yüksek. Burayı paraya çeviriyorum, İtfaiye’yi de verimli hâle getiriyorum. Arıtma tesisinin elektriğini de güneş enerjisinden elde edeceğiz. Avrupa Birliği projelerinden yararlanacağız. Güneş panelleri kuracağız. 4,5 buçuk sene sonra kendini amorti eder” diye konuştu.
(Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme