• Haberler
  • Genel
  • 'Vatandaş perişan, Saray ve şürekası hayatından memnun'

'Vatandaş perişan, Saray ve şürekası hayatından memnun'

CHP Afyokarahisar Milletvekili Burcu Köksal ile Bursa Milletvekili Yüksel Özkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kullandığı dilden duydukları rahatsızlığı dile getirdiler. Erdoğan'ın Türk kadınına hakaret ettiğini söyleyen Köksal, 'Yürekli Cumhuriyet Savcılarını' göreve davet etti. Özkan ise özellikle kadınlardan ve gençlerden bu dile karşı bir tavır almaları yönündeki beklentisini açıkladı   Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar İl [&hellip]

CHP Afyokarahisar Milletvekili Burcu Köksal ile Bursa Milletvekili Yüksel Özkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kullandığı dilden duydukları rahatsızlığı dile getirdiler. Erdoğan’ın Türk kadınına hakaret ettiğini söyleyen Köksal, “Yürekli Cumhuriyet Savcılarını” göreve davet etti. Özkan ise özellikle kadınlardan ve gençlerden bu dile karşı bir tavır almaları yönündeki beklentisini açıkladı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar İl Başkanlığında dün Bursa Milletvekili Dr. Yüksel Özkan ve Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal basın toplantısı düzenlediler.
“İKTİDAR
ÜÇ MAYMUNU OYNAMAYA
DEVAM EDİYOR”
CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, vatandaşın her geçen zamlarla ezildiğini söyledi. Ekonomik krizin herkesin iliklerine kadar hissettiğini dile getiren Köksal, “Cumhuriyet tarihinin rekor işsizliği yaşanıyor. Beyin göçü artık ülkede kaçınılmaz bir hale gelmiştir. Esnafın, çiftçinin alın terinin karşılığını alamadığı, tarım ve hayvancılığın bitme noktasına geldiği emeklinin, işçinin, memurun ayın sonunu zor getirdiği bir dönemdeyiz. Herkes payına düşen geçim sıkıntısı en ağır şekilde hissetmektedir. Bugünlerde iktidar ne yazık ki bu sorunları çözmek yerine her zamanki gibi üç maymunu oynamaya devam ediyor. Görmedik, duymadık, bilmiyoruz. CHP olarak TBMM’ye getirdiğimiz önergelere, çözüm önerilerine karşıda AK Parti ve MHP blogu yani Cumhur İttifakı ret oyu veriyor. Örneğin; Çiftçinin mazotundan ÖTV ve KDV alınmasın dediğimizde AK Parti ve MHP ret oyu veriyor. Örneğin; Emeklilerin bayram ikramiyesi artması için önerge verdiğimizde yine AK Parti ve MHP’nin ret oyuyla reddediliyor. Bunun gibi birçok örnek vardır.” dedi.
“SARAY VE ŞÜREKÂSI HAYATLARINDAN MEMNUN”
AK Parti iktidarının seçim meydanında verdiği vaatlere TBMM’ye geldiğinde unuttuğunu iddia eden Köksal, “İktidara vaatlerini TBMM’de sunduğumuzda ret oyu veren bir Cumhur İttifakı vardır. Halkın yaşadığı sorunlar olan geçim sıkıntısı, işsizlik, yoksulluk ve yaşanılan her türlü soruna karşı duyarsız kalıp sorunu çözmekten uzak olan, sorunu kabul etmeyen AK Parti’nin birde öteki yüzü vardır. Saray ve şürekâsıdır. Bir eli yağda bir eli balda yaşayan, sofrasında kuş sütü eksik olmayan bir güruh var. Onlar hayatlarından memnun. Onlar kamuda ballı ihaleler alıp servetlerine servet katıyorlar. Geçmediğimiz köprülerin, uçmadığımız uçağın, binmediğimiz yüksek hızlı trenin verilen garanti ödemeleriyle her yıl zenginleşiyorlar. Eski bakan, eski vekil olup üç ya da beş yerden maaş alanlar var. Ama yüzde 99 yani vatandaşa dokunduğunuzda bir dokunun bin ah işitiyor.” diye konuştu.
“VATANDAŞ ZAMLAR
YÜZÜNDEN YERİNDEN KIPIRDAYAMIYOR”
Afyonkarahisar’ın tarım ve hayvancılıkta önemli bir kent olduğunu dile getiren Köksal, “Gidin bakın tarlalarda verim düşmüş durumdadır. Çünkü gübre fiyatları çok yüksek olduğundan çiftçi taban gübresi atamadı. 4 Haziran Cumartesi günü Sultandağı bölgemize gideceğiz. Biliyorum ki orada kiraz noktasında çok büyük kayıplar var. Hayvan pazarlarını dolaşıyoruz süt inekleri dahi satış için bekliyor. Yem fiyatları başını alıp gittiğinden hayvanlar satış için bekletiliyor. Artık neredeyse akaryakıt zamları saatlik olarak gelmeye başladı. Çiftçi traktörüne mazot alamıyor. Vatandaş akaryakıt zamları yüzünden aracına mazot benzin alamaz hale geldi. Gurbette ki hemşehrilerimiz bayramda seyranda memleketlerine gelemiyorlar. Buradan yani Afyonkarahisar’dan başka yerlerdeki yakınlarını görmeye gitmek isteyenlerde gelen zamlar yüzünden bir yere kıpırdayamıyorlar.” şeklinde konuştu.
“YÜREKLİ CUMHURİYET SAVCILARI GEREĞİNİ LÜFTEN YAPIN”
“Ama ülkenin Cumhurbaşkanı ne yapıyor? Kendine oy vermeyene, kendinden olmayana bugüne kadar olduğu gibi yine hakaret etmeye devam ediyor.” diyen Köksal şunları kaydetti: “Binlerce koruma ile bin 150 odalı sarayda, milyar dolarlık uçaklarda yaşattığımız, binlerce dolarlık saat ve çantalar taktığımız, maaşı vergimizle ödenen ülkenin başındaki kişi en son kadınlarada burada söylemekten imtina ettiğim şekilde hakaret etti. Binlerce vatandaşa hakaret davası açan bu şahıs kendisine gelince vatandaşlara her türlü hakaret etmeyi kendinde bir hak görüyor. Buradan yürekli Cumhuriyet Başsavcılarına sesleniyorum. Bu ülkenin yürekli hukukçularına, yürekli Cumhuriyet Savcılarına sesleniyorum. Eğer hakaret ve küfür arıyorsanız saraya ve Erdoğan’a bakın ve gereğini yapın. Bir ülkede Cumhurbaşkanı vatandaşına hakaret edemez. Yıllardır bu hakaretler devam ediyor. En son kadınlara karşı uzandı. Cumhuriyet Başsavcılarımızı bu konuda lüften göreve davet ediyoruz, gereğini yapın.”
“İLK SEÇİMDE CHP İKTİDAR OLACAK”
CHP olarak Türkiye’de yaşanan sorunları bildiklerini söyleyen Köksal şöyle konuştu: “CHP olarak sorunları biliyoruz. Hem Türkiye genelinde yaşanan sıkıntıları hem Afyonkarahisar özelinde yaşanan sıkıntıları biliyoruz. Zaman zaman bunları TBMM gündemine taşıyarak önergeler veriyoruz. Yerinde tespit edip mücadelelere omuz veriyoruz. Şunu çok net söylüyoruz; Seçim ister zamanında olsun ister baskın olsun ister erken olsun. Ne zaman olursa olsun ilk seçimde CHP iktidar olacak. Tüm sorunlarıda CHP çözecek. Sorunları biz biliyoruz ve biz çözeceğiz. Çünkü satır satır Türkiye’yi dolaştık. Afyonkarahisar’ın her bir toprağına adım attım. Milletvekilliğim hayatım boyunca nereden bir sıkıntı varsa oraya gittim. O sıkıntıyı çözmek için mücadele ettim. Önümüzdeki dönem iktidar milletvekili olarak Afyonkarahisar’ın tüm sorunlarını inşallah CHP iktidarında birlikte çözeceğiz.”
“CHP İKTİDARINDA
CUMHURBAŞKANI TARAFSIZ OLACAK”
Köksal sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki, CHP iktidarında ne yapacak? Bir kere Cumhurbaşkanı tarafsız olacak. 85 milyonu kucaklayacak. Ayrım yapmayacak. Adalet için yargı bağımsız olacak. Ekonomik krizin faturası vatandaşa, üretene, alın terine çıkmayacak. Döviz üzerinden hani o yandaş müteahhitlere verilen garantiler Türk Lirasına çevrilecek. Ülkemizde israftan kaçınıp tasarruf yapacağız. Tasarrufa da önce kamudan başlayacağız. Saray, araç ve bina saltanatına son vereceğiz. Devlette liyakat sistemini getireceğiz. Saraya biat değil gerçekten o işi hakkeden, alınteri ile o işte başarılı olacak kişiler göreve gelecekler. Bugün liyakatın yerine sadakat var. Biz sadakatin yerine liyakati esas alacağız. Demokrasiye geçerek hukukun üstünlüğünü ve hukuk güvenliğini sağlayacağız. Merkez Bankası’nın bağımsızlığını gerçekleştireceğiz. Merkez Bankasına hiçbir siyasi müdahale de bulunamayacak. Akılcı bir dış kaynak yönetimine geçeceğiz. Dolar esas alınarak verilen o Hazine garantileri Türk Lirasına çevrilecek.”
“AZ KALDI GELİYOR GELMEKTE OLAN”
Burcu Köksal sözlerini şöyle tamamladı: “Bütçe disiplinini sağlayacağız. Dış politikayı 180 derece değiştirip öncelikli olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çıkarlarını esas alacağız. Geleceğimizi ipotek altına alan kontrolsüz borçlanmalardan kaçınacağız. Bugün iktidar yüzünden boğazımıza kadar torunlarımıza kadar borca batırılmış bir ülkeyiz. Biz buna son verip kontrolsüz borçlanmaların önüne geçeceğiz. Adaletsiz vergi politikasını düzelteceğiz. Emeğin, üretenlerin cezalandırıldığı vergi politikasına son verip herkesin kazancına göre vergi vermesini sağlayacağız. Üretime öncelik veren bir planlama ve teşvik politikasını hayata geçireceğiz. 16 yılda tam 186 kez değiştirilen ihale mevzuatı yolsuzluğun temel kaynağıdır. Biz ihale Kamu İhale Yasasını değiştirip adrese teslim ihalelere son vereceğiz. Sayıştay’ın bağımsız denetim yapmasını sağlayacağız. Aile destekleri sigortasını hayata geçireceğiz. Kaynakları halkımız için; Emeklilere, işçilere, çiftçilere, esnafa kısacası 85 milyona kullanacağız. Sınavlarda torpili kaldıracağız. Türk Lirasını itibarlı hale getireceğiz. Enflasyonu ve hayat pahalılığını hızla sona erdireceğiz. Reel yatırımı destekleyeceğiz. Sınır ticaretini geliştirip Türkiyemizi bölgenin yıldızı haline getireceğiz. Halkımızın üzerine çöken o haksız vergileri kaldıracağız. İstihdam yaratacağız bugün en büyük problem gençlerimiz ve kadınlarımız için işsizliktir. Tarım başta olmak üzere üretimi arttıracağız. Çiftçi ve esnafların kredilerinin faiz borçlarını sileceğiz. Bunu TBMM’ye önerge olarak getirdik. AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. İnşallah iktidarımızda tüm çiftçi ve esnaflarımızın borçlarının faizlerini sileceğiz. Beşli, 25’li, 55’li çetelere verilen avantayı keseceğiz. Kaynakları milletimize vereceğiz. İsraf ve yolsuzlukları yapanlarla mahsuplaşacağız. Suça bulaşmış her kim varsa bağımsız yargı önünde hesap verecek. Biz sorunları biliyoruz, sorunları çözmek içinde geliyoruz. Az kaldı gidiyor gitmekte olan, geliyor gelmekte olan.”
“TÜRKİYE MÜLTECİ
İSTİLASINA UĞRADI”
CHP Bursa Milletvekili Dr. Yüksel Özkan, AK Parti hükümetlerinin kasıtlı olarak açık kapı politikasıyla Türkiye’yi “mülteci istilasına” açtığını ileri sürdü. Özkan şunları söyledi: “Bizler mülteci istilasına ‘sessiz istila’ diyoruz ya, birçok köşe yazarı buna sesli istila dedi. Ülkemizde gerçekten büyük bir ekonomik kriz yaşanıyor. Bunun yanında ülkemizi tehdit eden önemli unsurlardan bir tanesi ülkemizde gerçekleştirilmek istenilen demografik mühendisliktir. Bu tehlikeye toplumun her kesimi dikkat etmelidir. Biz bunları söylerken kesinlikle CHP’liler olarak cumhuriyetimizin ve partimizin kurucusu Atatürk’ün bize çizdiği yoldan kesinlikle ayrılmadık. Yurtta sulh, cihanda sulh ilkesine her zaman sahip çıkarak o noktada iç ve dış politikalar belirledik. Ama geldiğimiz noktada bu ülkemizi tehdit eden çok önemli bir konudur. Hangi Cumhurbaşkanına inanacağımızı inanın bilmiyoruz. Birgün, ‘Onlar bizim misafirimiz gitmeyecekler.’ diyor. Birgün kamuoyu tepkisi olunca ‘Onları göndereceğiz.’ diyor. Samimi değiller. Hiçbir konuda samimi olmadıkları gibi bu konuda da samimi değillerdir. Biz Suriye’li kardeşlerimizi ülkemizde belli bir süre misafir ettikten sonra kendi ülkelerine dönmesi noktasında çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Sayın Genel Başkanımızın ifade ettikleri gibi davulla, zurnayla kendilerini ülkelerine göndereceğiz, göndermek zorundayız. Her gün şehit haberleri alıyoruz. İnanın bu şehit haberleri üzerinden bir siyaset yürütüyorlar. Şehitler hepimizin şehitleridir.”
“SORUNLARIN TEMELİNDE HUKUKSUZLUK VAR”
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara Çubuk’ta bir şehit cenazesine katıldığında bir linç girişimine uğradığını hatırlatan Özkan, “Linç girişimi aslında adam öldürmeye teşebbüstür, azmettirmedir. Hukukun düştüğü noktayı hep birlikte izledik. Bunlar iktidara gelirken dediler ki, ‘Bizler hukuksuzluğu, adaletsizliği, yolsuzluğu, yoksulluğu kaldıracağız.’ dediler. Geldiğimiz noktada görülüyor ki ülkemizin geldiği noktada sorunların temelinde aslında hukuksuzluk, adaletsizlik vardır.”
“HAKSIZLIK VE HUKUKSUZLUĞA KARŞI BEDEL NE OLURSA
OLSUN ÖDEMEYE HAZIRIZ”
Dezonformasyon yasa tasarısına ilişkin görüş açıklayan Özkan şu ifadeleri kullandı: “Yasa tasarısı 40 maddeden oluşuyor. 29. madde ise çok ürkütücüdür. Eğer fikrinizi söyleyecekseniz ki ülkede bir fikir özgürlüğü yoktur, aslında bu muhalefetin sesini kısmak, özgür ifadeyi engellemek, vatandaşın bilgiye ulaşmasını engellemek için ortaya atılan çalışmalardır. Üç yıla kadar hapis cezası ön görülmektedir. Biz sonuna kadar direneceğiz. Nasıl Sayın Genel Başkanımız ‘Hak, hukuk, adalet.’ diyerek o sıcaklarda 400 kilometre yol yürüdüyse bizlerde liderimizin yanındayız. Haksızlığa hukuksuzluğa karşı bizlerde bedeli ne olursa olsun ödemeye hazırız. Başta CHP olmak üzere Millet İttifakının tüm bileşenleri, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun büyük bir özveriyle 6 lideri bir masada toplayarak yüksek sesle ülkemizin geldiği noktadan çıkması için ortak akıla ihtiyacı olduğunu belirtmiştir. Ben inananıyorum ki güzel günler yakındır ve gidiyor gitmekte olan geliyor gelmekte olan. Cumhurbaşkanı’nın kırıcı ve nefret üslubunu her konuşmasında görüyoruz. Ama biz son konuşmasını tasvip etmiyoruz. Kesinlikle bu dili kınıyoruz ve kesinlikle bu dili kullanmayacağımızı meydanlardan haykırıyoruz. Özellikle kadınlarımızı ve gençlerimizi bu dile karşı bir tavır almaya bekliyoruz.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme