Vatandaş Diyor Ki Kral çıplak

Bir Afyonlu varmış. Babası adına Veysel koymuş. Afyonlu Veysel ilk, orta, lise eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul’a gitmiş. Üniversiteyi bitirmiş Yıldız Teknik Üniversitesi’ne hoca olmuş. Profesör olmuş, ilim adamı, bilim adamı olmuş. Ama laf olsun diye olanlardan değil.
Sonra konusunda uzmanlığını herkes kabul etmiş. Partisi iktidar değilken İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kazanmış. Dünya lideri, onu yanına almış, İSKİ Genel Müdürü olmuş. Borç batağına giren, işlemez hale gelen İSKİ’yi temize çıkarmış, İstanbul’un su kesintilerini bitirmiş, Haliç’i İstanbul’a yeniden hediye etmiş. “Suyun Fatihi” demişler ona. Sonra DSİ Genel Müdürü olmuş, Çevre ve Orman Bakanı olmuş, Orman ve Su işleri Bakanı olmuş. Türkiye’nin her yanında devasa barajlar öyle çabuk ve öyle ucuz fiyata bitmiş ki, yetmemiş Kıbrıs’a da su götürmüş. Kendisinden sonra gelecek Bakan’a da mektup bırakacağını açıklamış.
Niye yazdım bunları?
Gelelim bizim üniversiteye… Bütçe 400 milyon… İktidar her kaynağı sağlıyor. Valilik, Belediye tüm Afyon üniversite için seferber.
Peki var mı şöyle Veysel Bey gibi bir bilim adamımız, yetiştirdiğimiz, ihraç ettiğimiz?
Bununla ilgili bir hikaye daha ekleyelim şuraya:
Necmettin Erbakan 27 yaşında Türkiye’nin en genç doçenti olmuştu. DEUTZ AG tarafından “Dr. Başmühendis” olarak Erbakan Almanya’ya davet edildi. Erbakan kullanılmış motorların boyanarak Türkiye’ye ihraç edilmesinden rahatsızdı. 1954’te 17.5 ay Kağıthane’de vatani gö-revini yaptı. Teçhizatın Almanya’dan gelmesi hoşuna gitmiyordu. Türk askerinin kendi teçhizatını yapması için hemen liste hazırladı. Amerikalı albay listeyi hazırlayan kişi ile görüşmek istedi. Okul komutanı Şeref Özel ve Erbakan ABD’li albayın yanına giderler. İlk önce ABD’li albay söze başlar. “İş makinalarının tamiratı sırasında imal edilmesi gereken çeşitli parçaların imalatı için tezgahlar istemişsiniz. Siz nasıl olur da bu tezgahları talep edersiniz?
Erbakan, “ABD’de aynı birliklerde bu tezgahlar var. Bizde niçin olmasın?” cevabını verir. ABD’li albay bu tavır karşısında susmakla yetinir ve tezgahları göndermekten başka bir çaresi kalmaz. Almanya’da leopard tanklarının motorunu Erbakan icad eder. Leopard tankları dünyada ilk olarak hem mazotlu, hem de benzinli çalışabilen motorlardı. Alman profesör arkadaşları Erbakan’a “Sayın Erbakan siz 10 yıl önce bu motoru bulsaydınız biz Almanya olarak 2. Dünya Savaşı’nda Ruslara kaybetmezdik” demişlerdi.
Bu anlattıklarımızdan sonra şöyle bir gençliğe ve eğitim dünyamıza bakıyoruz da: Kral çıplak demek geliyor içimizden
(Aksakallı)