• Haberler
  • Genel
  • “Valiler devletin somurtkan yüzü değil, devletin gülümseyen yüzü olmalı”

“Valiler devletin somurtkan yüzü değil, devletin gülümseyen yüzü olmalı”

Her yıl geleneksel olarak yapılan Valiler Toplantısı Ankara, JW Mariott Otel’de başladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, İçişleri Bakanlığı üst düzey yetkilileri ve İl Valilerinin katılımıyla 3 gün sürecek olan toplantıda Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu'da hazır bulundu. Toplantıda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Valilerimiz, görev yaptıkları illerde devletin otoriter yüzü, somurtkan [&hellip]

"Valiler devletin somurtkan yüzü değil, devletin gülümseyen yüzü olmalı"

Her yıl geleneksel olarak yapılan Valiler Toplantısı Ankara, JW Mariott Otel’de başladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, İçişleri Bakanlığı üst düzey yetkilileri ve İl Valilerinin katılımıyla 3 gün sürecek olan toplantıda Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu’da hazır bulundu. Toplantıda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Valilerimiz, görev yaptıkları illerde devletin otoriter yüzü, somurtkan yüzü değil, tam tersine devletin gülümseyen yüzü, şefkat yüzü, sıcak yüzü olmak durumundadır” dedi

Başta güvenlik olmak üzere İçişleri Bakanlığını ilgilendiren önemli yatırım, proje ve hizmetleri, diğer bakanlıkların Valilerle koordine etmek istedikleri kamu hizmet ve yatırımları, Valilerin gündeme getirmek istediği, İllerdeki önemli hususların değerlendirildiği toplantının açılış konuşmasını İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin yaptı.
Yeni dönem stratejileri paylaşılacak
Şahin konuşmasında; “Her yıl geleneksel olarak yaptığımız valiler toplantısına hoş geldiniz, hepinizi saygılarımla selamlıyorum. Sözlerimin başında, valiler toplantılarına katılarak bize ve valilerimize büyük bir güç veren Sayın Başbakanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Her yıl yaptığımız bu toplantıları, illerin yönetiminde yeknesaklığın sağlanması, bilgi ve tecrübe paylaşımı yapılması, sorunların ilk elden değerlendirilmesi açısından önemli görüyor ve bu toplantıların çok verimli olduğuna inanıyorum. Bu toplantılarda geleneksel anlamda geçmiş yılın değerlendirilmesi yapılmakta ve yeni yılın eylem planı çıkarılmaktadır. Sayın Başbakanım, Üç gün sürecek toplantımızın ilk bölümünde, bundan sonraki çalışmalarımıza ışık tutması, bize yol göstermesi açısından öncelikle, İçişleri Bakanlığı ve Valiler olarak Zat-ı alinizin emir ve talimatlarını alacağız. Daha sonra da, önceki yıllarda da yaptığımız gibi, geçtiğimiz yıl yürütülen çalışmaların genel bir değerlendirmesini yapacak; diğer bir ifadeyle muhasebesini çıkaracağız. Bu açılış toplantısının ardından, üç gün boyunca, başta güvenlik hizmetleri olmak üzere, mahalli idarelerle ilgili hususları, derneklerle ilgili çalışmaları, nüfus hizmetlerini ve e-içişleri gibi projelerimizi, valilerimizle detaylı olarak değerlendireceğiz. Ayrıca, taşraya önemli hizmetler sunan bazı bakanlarımız da, toplantılarımızın belli bölümlerine iştirak ederek, yeni dönem stratejilerini ve he-deflerini valilerimizle paylaşacaklardır.” dedi.
“Valilerimiz, devletin gülümseyen
yüzü olmak zorunda”
Toplantıda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2012 yılının bu ilk Valiler toplantısının Türkiye, Türk milleti ve tüm şehirler için hayırlı neticeler doğurmasını temenni etti.Valiler ve büyükelçilerin her yıl düzenli olarak gerçekleştirdikleri bu ve benzeri toplantıların, ortak sorunların istişaresi, tecrübe aktarımı ve yereldeki gelişmelerin paylaşımı açısından son derece faydalı olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: “Çok büyük bir değişimin, büyük bir dönüşümün içinden geçiyoruz. Şunu samimiyetle ortaya koymak durumundayız. Evet, devletimiz, bir yandan bin yıllık bir geleneği, bin yıllık bir birikimi ve tecrübeyi taşırken, aynı zamanda da geleceğe yönelik bir değişim ufkunu, bir değişim enerjisini içinde barındırmak durumunda. Bize, idarecilere düşen görev, bu değişimin sağlıklı şekilde ilerlemesini sağlamak, değişimin önünü olabildiğince açmaktır.” diye konuştu.
Valilere, “Valilerimiz, görev yaptıkları illerde devletin otoriter yüzü, somurtkan yüzü değil, tam tersine devletin gülümseyen yüzü, şefkat yüzü, sıcak yüzü olmak durumundadır” uyarısında bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti: “Millet devlet için değil, devlet millet için vardır. 75 milyon vatandaşın her biri birinci sınıf vatandaştır. En fakirinden en zenginine, en cahilinden en okumuşuna kadar yeter ki insan olsun. İnsan, birinci sınıf vatandaştır devlet karşısında. Devlet nezdinde hiçbirine karşı asla ayrımcılık içinde olamayız. Ankara’ya uzaklığı fiziken ne olursa olsun, Valilik binasına uzaklığı fiziken ne olursa olsun; Hakkari’nin, Bingöl’ün, Tunceli’nin mezrasındaki vatandaşla, Kırıkkale’nin, Çankırı’nın, Konya’nın köyündeki vatandaş devlete eşit yakınlıktadır, eşit yakınlıkta olmak durumundadır. Bunun için sizler bizim gören gözümüz, konuşan dilimiz, tutan elimiz, dinleyen kulağımızsınız. Nerede olursa olsun, her bir vatandaş, zora düştüğünde devletin tüm imkanlarıyla yanında olacağını bilmeli ve hissetmelidir.”http://m.kocatepegazetesi.com/”
“Şehrinizdeki her haneden
haberiniz olacak”
Valilerin her haneden haberlerinin olmasını isteyen Başbakan Erdoğan, şunları belirtti: “http://m.kocatepegazetesi.com/”Çözemediğiniz sorunlar olabilir, imkanlar elvermeyebilir, şartlar iyi olmayabilir, o durumlarda biz gereken desteği sağlarız, sağlıyoruz ve sağlayacağız. Ama altını çiziyorum, haberdar olmadığınız bir sorunun olmaması gerekir. Ben sizlerle nasıl bunları konuşuyorsam sizler de kaymakam arkadaşlarımızla tüm belediye başkanlarımızla bunları aynen konuşmalısınız. Güvenlik noktasında gerek polisiyle, gerek jandarmasıyla bunları aynen konuşmalısınız. Hatta daha ileri gidiyorum Silahlı Kuvvetlerimizin oradaki birimleriyle gayet güzel iletişim içinde bunları sürdürmelisiniz. Çünkü biz bir bütünüz. Her şeyden önce biz Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu noktada insana hizmetkar olma işlevini en ideal şe-kilde yerine getirmekle görevliyiz. Ben bunun mazeretini asla kabul etmiyorum. Çünkü şuna inanıyorum: Bizim Valilerimiz, şehrindeki her haneden haberdar olacak. Yeri gelecek hanımlarınızı alacaksınız yanınıza, tabii beyinizi de alacaksınız yanınıza ve kapı kapı dolaşacaksınız. Gelip bu kapıları çalmak suretiyle elinizdeki paketinizle ziyaretinizi yapacaksınız. Ve bu dalga dalga o şehrin her hanesine uzanacak. Şu kış şartlarında kimin bacası tütüyor, kimin bacası tütmüyor bunu görmelisiniz. Geçenlerde bir televizyon haberinde, ‘kaymakam makam aracını gönderdi ve hastayı aldı’ diyor. Düşünebiliyor musunuz; bunu televizyonlar sanki bir fevkalade habermiş gibi veriyor. Aslında alışamadıkları, görmedikleri bir şey. Aslında bu bizim adeta vakayı adiyemiz olmalı. O kadar rahat biz bu işleri yapmalıyız, yapabilmeliyiz. Türkiye’yi biz bu hale getirmeliyiz” şeklinde konuştu.
“Vebal önce Valilerin sonra bizim”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında: “Sobası olmayan evler bulunabilir. Sobasına atacak odunu, kömürü olmayan evler bulunabilir. Paltosu olmayan, ayakkabısı, çizmesi olmayan, kalemi, defteri olmayan, bütün bunların üzerine evine geldiğinde o küçücük ellerini ısıtacağı bir sobası olmayan yavrularımız bulunabilir. Bunları arayıp bulacağız ve koruyup kollayacağız. Bulamadığımız her yavrunun vebali önce sizin, sonra da bizim üzerimizdedir. Akif diyor ya ‘Kenarı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu. Gelir de adli ilahi sorar Ömer’den onu’. Onun için kapı kapı dolaşacağız. Biz, adalet ve merhameti, ilgi ve şefkati asla elden bırakmayacağız. Bu arada kış şartlarının çok çetin seyrettiği bir dönemden geçiyoruz. Özellikle dün bazı illerimizde çok yoğun kar yağışı oldu, yollar kapandı, okullar tatil edildi. Böyle durumlarda valilerimizin, gece gündüz demeden çalışmalarını, yolları hep açık tutmalarını, ihtiyaç sahiplerine en hızlı şekilde ulaşmalarını rica ediyorum. Biz, her açıdan çok zorlu bir coğrafyada yaşıyoruz. Topoğrafik yapımız çok çok farklı. Türkiye, ovalardan oluşan bir ülke değil.” dedi.
“Ankara’nın eli, ayağı, gözü kulağısınız”
Türkiye’nin ovalarıyla dağlarıyla iç içe geçmiş bir ülke olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan; “Geçmişte yaşadıklarımızdan ders çıkarmak ve buna göre de tedbir almak zorundayız. Her bir vali arkadaşımız, depreme, sel baskınlarına, diğer afetlere, her türlü olağanüstü duruma her an hazır olmalı, her an teyakkuzda bulunmalı. İşte Edirne’de de malum. Bulgaristan’daki bir barajın kapaklarında meydana gelen sıkıntı… Ki buna rağmen her yıl maalesef Bulgaristan’dan böyle bir sıkıntıyı yaşıyoruz. Çeşitli görüşmeler yapmış olmamıza rağmen bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Bu yıl yine yaşadık. En son Van’da yaşadığımız deprem felaketi, bizim için acı bir hatıranın ötesinde, her an hatırlanması gereken bir ders, bir tecrübe olmalı. Devlette devamlılık, evet, esastır; ama bundan da önemlisi, tecrübenin aktarılması, birikimin devam etmesidir. Her seferinde sıfır noktasından başlayanlar, oldukları yerde sayarlar.Tecrübeyle, bilgiyle, en önemlisi de ilgiyle işe koyulanlar, zaten başlangıçta büyük mesafe alırlar. Büyük emek ve faaliyetle elde edilen bilginin, birikimin, tecrübenin yeni gelenlere aktarılmasını sağlayacak mekanizmaları da güçlendirmeli ve süratle işler halde tutmalıyız. Bilhassa olağanüstü durumlarda, kriz yönetimi gerektiren hallerde bu eksiklik çok daha belirgin şekilde hissediliyor. Sizler her ilin sorumlusu olduğunuz kadar, her ili yarınlara hazırlayacak Ankara’nın eli, ayağı, gözü kulağısınız.”http://m.kocatepegazetesi.com/” diye konuştu.

Gül: Valiler bulundukları ilin orkestra şefi

81 ilin valisiyle öğle yemeğinde bir araya gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, illerin liderleri, öncüleri olan Valilerin, aynı zamanda görevli oldukları ilin orkestra şefleri olduklarını kaydetti ve “Bulunduğunuz illerde güzel bir iklim oluşturabilirseniz, orada çok büyük sinerjiler de ortaya çıkar” dedi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İçişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen geleneksel “Valiler Buluşması” için Ankara’da bulunan 81 ilin valisi ile öğle yemeğinde bir araya geldi. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve Jandarma Genel Komutanı Org. Bekir Kalyoncu’nun da katıldığı yemekte Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu’da hazır bulundu. Cumhurbaşkanı Gül, yaptığı konuşmada, valileri bir kez daha Çankaya Köşkü’nde görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
“Valilerin görev ve sorumlulukları büyük”
Cumhurbaşkanı Gül, valilerin bulundukları illerde devletin ve hükümetin temsilcileri olduğunu, ildeki gelişmeleri gece-gündüz takip ettiklerini ve en ufak bir boşluğa fırsat vermediklerini, valiliğin böyle bir meslek olduğunu aktardı. Valilerin “Türk yönetim sisteminin en seçkin bürokratları olduklarını” ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin en üst yöneticileri olarak valilerin görev ve sorumluluklarının da çok büyük olduğunu kaydetti.
“Valiler, Kaymakamlardan sonra, devletle
milletin kaynaştığı ilk kapıdır”
Cumhurbaşkanı Gül, valilere,”Sizler bulunduğunuz yerlerde sadece devletin varlığını, hukukunu, kanunları, nizamları gösteren ve bunun varlığını ispat eden kişiler değilsiniz. Sizler, aynı zamanda bulunduğunuz illerde devletin şefkatini, devletin sorumluluğunu ve devletin büyüklüğünü de gösteren kişiler-siniz” diye seslendi. Bu bakımdan valilik mesleğinin, Türk halkının gönlünde çok ayrı bir yeri olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, valilerin, kaymakamlardan sonra devletle milletin kaynaşmasının “ilk kapıları” olduğunu bildirdi.
“Başarı iyi yönetişim ve iyi idare ile olur”
Cumhurbaşkanı Gül, başarının öncelikli şartlarından birinin iyi yönetişim ve iyi idare olduğunu, bunun gerçekleşmesi durumunda o ilde de, o ülkede de güzel şeyler olabildiğini vurguladı. Valilerin bulundukları illeri yenilikçi bir ruhla sahiplenmeleri durumunda, açık, şeffaf, hesap verebilir, hak ve hukuku gözeten, herkese eşit davranan, ayrımcılığa fırsat vermeyen, gece gündüz demeden büyük bir irade ile problemlerin üzerine gittikleri takdirde iyi bir yönetimi gerçekleştireceklerini anlatan Cumhurbaşkanı Gül, iyi yönetimin de hemen fark edileceğini söyledi.
“Valiler iyi bir yönetişim tarzı oluşturmalı”
Cumhurbaşkanı Gül, valilerin, sadece ilin sorunlarını çözmek değil, bulundukları illeri geliştirmek için de çok iyi bir yönetişim tarzı oluşturmaları gerektiğini ifade etti. Valilerin yenilikçi olmaları, bugünün problemlerine çok dinamik çözümler getirmelerinin zorunluluğuna da işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, bunların iller için de, ülkeler için de aynı derecede geçerli olduğunu dile getirdi. İllerin liderleri, öncüleri olan valilerin, aynı zamanda görevli oldukları ilin orkestra şefleri olduklarını da kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, “Bulunduğunuz illerde güzel bir iklim oluşturabilirseniz, güzel bir harmoni oluşturabilirseniz, orada çok büyük sinerjiler de ortaya çıkar” dedi.
“Su akarken, herkes, her il,
testisini doldursun”
“Sizlerin liderliği bir ilin ileri gelenlerini eğer bir araya getirebiliyorsa, beraber çalışma, dayanışma ortamını oluşturabiliyorsa, orada çok başarılara imza atarsınız” diyen Cumhurbaşkanı Gül, bu ortamın oluşmadığı, bir ahenk olmayan illerde çok gelişme olmadığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, genel olarak bakıldığında Türkiye’nin, başka ülkelerle karşılaştırıldığında ekonomik olarak çok iyi bir performans gösterdiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Gül, valilere ülkemizdeki bu olumlu ortamda, “Su akarken, herkes, her il, testisini doldursun. Önemli meselelerinizi çözün. Önemli altyapı meselelerinizi halledin, memleketin önemli meseleleri ancak böyle çözülür. İlin meseleleri çözüldükçe, memleketin de bütün meseleleri çözülmüş olur. Bu açıdan özellikle iş dünyasına çok sahip çıkın. Devletin fonksiyonları değişti artık; yatırımlar onlar vasıtasıyla gerçekleşiyor. İstihdam onlar vasıtasıyla gerçekleşiyor, dolayısıyla onları teşvik edin” dedi.
“Eğitim, kültür ve spor teşvik edilmeli”
Valilere illerindeki organize sanayi bölgeleri ve sanayi alanları ile de çok yakından ilgilenmeleri çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Gül, bugünün en büyük meselesinin üretim ve istihdam olduğuna işaret etti. Ziyaret ettiği bazı illerde eğitimde büyük başarılar olduğunu gördüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, bu illeri dikkatle incelediğinde o ildeki valinin ve milli eğitim müdürünün sistemli bir şekilde bu konunun üzerinde durduğunu ve bu konuda güzel bir geleneğin oluştuğunu gördüğünü aktardı. İllerindeki eğitime de çok özel önem vermeleri için valilere çağrıda bulunan Cumhurbaşkanı Gül, engelliler ve kız çocuklarının eğitimi konusuna da dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Gül, illerdeki eğitim, kültür ve sporun teşvik edilmesi gereğine değindi. Güvenliğin, kanunların, hukukun olmadığı yerde, tüm bunların hiçbirinin olamayacağını söyleyen ve bu konudaki hassasiyete dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, zaten bunun gerçekleştirildiğine de emin olduğunu söyledi.
“Özgüven içinde hareket edilmeli”
Konuşmasında, Türkiye’nin dünyanın önemli devletlerinden birisi ve bölgesinde itibarı çok yüksek bir ülke olduğunu da vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, “Dolayısıyla böyle bir özgüven içinde hareket edilince, ülkemizin farklılıkları bizim zenginliğimizdir” dedi. “Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün vatandaşları bu ülkenin asıl vatandaşlarıdır ve hiç kimsenin kendisini öz yurdunda garip hissetmemesi gerekir” diye konuşan Cumhurbaşkanı Gül, valilerin, devletin büyüklüğünü, otoritesini gösterirken, şefkat ve kucaklayıcı yüzünü göstererek de bunu yapacaklarını söyledi.Cumhurbaşkanı Gül, tüm vatandaşların aidiyet duygularını güçlendirmenin de valilerin büyük sorumluluklarından birisi olduğunu dile getirdi. (Kocatepe)

Bakmadan Geçme