Vakıf kültürü sivil toplumun özü

Vakıflar Haftası nedeniyle Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce Afyonkarahisar’da korunması tescilli kültürel varlık statüsünde bulunan tarihi Gedik Ahmet Paşa namı diğer Taş Medrese de, “Vakıf ve Sivil Toplum” başlıklı konferans verildi. Konferansta; AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Güler ile Dumlupınar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden Öğretim Üyesi Dr. Özlem Soyer Zeyrek konuştular.
VAKIF ESERİ ETKİNLİK MEKANI
Afyon Kocatepe Üniverstesi (AKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Güler, Vakıf ve Sivil Toplum” konferansının ilk konuşmasını yaptı. Konferansın gerçekleştiği Gedik Ahmet Paşa  (Taş Medrese) Medresesi’nin bir vakıf külliyesi olduğunu söyleyen Güler; “Gedik Ahmet Paşa  (Taş Medrese) Medresesi Allah’a çok şükür 2013 yılında itibaren daha önceden var olan iki eserle birlikte aktif olarak Afyonkarahisar’ın hem kültürünün, hem sanatının, hem öğrencilerinin hem halkının hizmetindedir. İki senedir de Kütahya Vakıflar Bölge Müdürlüğümüzle beraber Vakıf Haftası etkinliğimizi burada yapıyoruz. Bu yıl ki programda küçük bir değişiklik oldu. Belki de iyi oldu. Yemek ikramı program başlangıcında yapıldı. Üniversitede ki öğrencilerimiz bizi bilir konferansta uyumazlar. Milli Eğitim Bakanlığı kurumlarından gelen öğrencilerimizin uyumamalarını rica ediyorum” dedi.
VAKIFLAR SİVİL TOPLUM
HİZMETİ DE VERİRDİ
Vakıf kültürü ve mirasının, vakıf anlayışının İslam medeniyetinin dünyaya hediye ettiği en muhteşem eserlerden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Güler, Osmanlı medeniyetinde günümüzde devletin yaptığı hizmetlerin; askerlik, güvenlik, birkaç alan dışında neredeyse tamamını vakıfların yaptığını kaydetti. O dönem de vakıfların; Eğitim, sağlık, alt yapı, belediye hizmetleri, özel hizmetler, sosyal hizmetlerin tamamını ifa ettiğini aktaran Güler; “Günümüz de toplum içerisinde toplumun yapılandırılmasında, kanunların ortaya çıkmasında, sosyal dayanışma da çok fazla yeri olan sivil toplum hizmetini de o gün vakıflar ifa ediyordu. Vakıflar bir çok alanı ihya ve ihata ettiği gibi sivil toplum alanını devletten bağımsız olarak gerektiğinde devlete yön verip gerektiğinde gidişatı değiştirme talebinde bulunabilecek sivil toplum hizmetini de vakıflar veriyordu. Çünkü en önemli işlevini, finansmanını, insanların kendi özel mülklerinden ayırdıkları paralarla sağladıklarından devlet politikaları ile çok fazla bağımlı olmalarına gerek yoktu” diye konuştu.
GÜLER SÖZÜ ÖĞRENCİSİ
ZEYREK’E DEVRETTİ
Vakıflar Haftası kapsamında her yıl Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce vakıfların hizmet alanlarıyla ilgili bir başlık belirlendiğini kaydeden Prof. Dr. Mustafa Güler, bu yıl sivil toplum ve vakıfların ilişkilerinin tema olarak alındığını söyledi. Türkiye’nin her yerinde ve Afyonkarahisar’ın bağlı olduğu Kütahya Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce bu anlamda etkinlikler düzenlendiğine değinen Güler; “Afyonkarahisar’da uzun yıllardır vakıf çalışmalarını şahsen yürütüyordum. Bu yıl için bir bahtiyarlığım var. Bu nedenle çok konuşmayacağım. Geçen yılın sonunda Kütahya Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün üzerine çok güzel ve takdire şayan bir doktora tezini bitiren doktor öğrencilerimden Kütahya’nın Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Üyesi  Dr. Özlem Soyer Zeyrek tarafından sivil toplum ve vakıflarla ilgili genel bilgiler verilecek” şeklinde konuştu.
VAKIFLAR SOSYAL
BİRLİĞİ SAĞLIYOR
Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Üyesi  Dr. Özlem Soyer Zeyrek, Kütahya sunumu akabinde Afyonkarahisar’da sunum yapmaktan son derece memnun olduğunu belirtti. Vakıflar Haftası’nın Türkiye ve İslam coğrafyasına hayırlı olmasını dileyen Zeyrek şöyle konuştu: “Değerli hocam Prof. Dr. Mustafa Güler ile yürüttüğümüz uzun süreli çalışmaların ardından doktor ünvanını alma şerefine nail oldum. İnşallah devamı gelir. Vakıf konusunu çalışmak gerçekten çok keyifli. Yüksek lisans sürecinde de kadın vakıfları üzerine bir çalışma yapmıştım. Sosyal ve ekonomik yönleri ile doktora tezi aşamasında Kütahya vakıflarını çalıştık. Öğrendiklerimin beni son derece etkilediğini söyleyebilirim. Öğrencilere, vakıf işleyişini çok bilmeyenlere bunu anlatmak ise ayrı bir güzel. Umarım bu sunum ile katılımcılara faydalı olabiliriz. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce bu sene ‘Vakıf ve Sivil Toplum’ teması belirlendi. İlk olarak sivil toplum denilince neyi anladığımızdan bahsedeceğim. Sivil toplum kuruluşları devlet otoritesi altında değil tamamen özel kuruluşlardır. Sivil toplum kuruluşları gönüllülük esasına dayanan örgütlü topluluklardır. Kendi amaçları peşinde gönüllülerle beraber kamusal olmayan alanlarda çalışırlar. Orada ki ihtiyaçları gidermek üzere örgütlenirler. Bunların politik, sosyal, kültürel, hukuki ve çevresel amaçları olabilir. Lobi ve ikna çalışmaları yaparlar. Tarihe baktığımızda sivil toplum kuruluşları olarak ilk karşımıza çıkan adeta devletin temelini, direğini oluşturan, toplumda ki sosyal birliği, dirliği sağlayan en önemli kuruluşlar vakıflar.” >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi