Uzmanlar kanseri anlattı – Kocatepe Gazetesi

Anadolu Sağlık Merkezi In Atfiliation wiht Johns Hopkıns Medıcene hekimleri Afyon Güral Otel’de düzenledikleri basın toplantısında “Kanser Hakkında Uzmanlar Ne Diyor?” başlıklı sunum yaptılar Dünyaca ünlü Johns Hopkins Medicine (JHM) ile eğitim ve kalitenin geliştirilmesine yönelik programlarda işbirliği yapan Anadolu Sağlık Merkezi, İş Geliştirme Direktör Yardımcısı Dr. İrem Ergün kanser konusunun her geçen gün dünya [&hellip]

Uzmanlar kanseri anlattı

Anadolu Sağlık Merkezi In Atfiliation wiht Johns Hopkıns Medıcene hekimleri Afyon Güral Otel’de düzenledikleri basın toplantısında “Kanser Hakkında Uzmanlar Ne Diyor?” başlıklı sunum yaptılar

Dünyaca ünlü Johns Hopkins Medicine (JHM) ile eğitim ve kalitenin geliştirilmesine yönelik programlarda işbirliği yapan Anadolu Sağlık Merkezi, İş Geliştirme Direktör Yardımcısı Dr. İrem Ergün kanser konusunun her geçen gün dünya gündemini daha fazla meşgul ettiğini ifade etti. Dr. Ergün, özellikle erken teşhis konusunda Türkiye’deki eğitim ve bilinç düzeyinin artırılması gerektiğine değindi. Dr. Ergün, Afyonkarahisar’ın Türkiye için çok önemli bir bölge olduğunu belirterek, Anadolu Sağlık Merkezi olarak bulundukları bölge dışında sağlıklı bir iletişim kurmayı öncelikli hedeflerinden biri olarak gördüklerini söyledi.
KANSER VAKALARI ARTACAK
İlk sunumu “Kanser Tedavilerinde Öncülük” başlığı ile Anadolu Sağlık Merkezi Onkolojik Bilimler Koordinatörü ve Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Engin yaptı. Tüm dünyada ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alan kanserin sigara içimi, sağlıksız beslenme, çevresel faktörler ve genetik yatkınlık gibi nedenlerle hızla yayıldığını belirtti. Yapılan çalışmaların Türkiye’de kanser görülme sıklığının son beş yılda binde 1.2’den binde 2’ye yükseldiğini ve kanser vakalarının son beş yılda yüzde 60 oranında arttığını ortaya koyduğunu kaydeden Dr. Ergün; “Kayıtlı verilere göre her yıl 100 bin yeni kanser vakası ortaya çıkıyor. Bunların yarısı hayatını kaybediyor. Önümüzdeki 50 yıla yönelik projeksiyonlarda, yıllık yeni kanser vakasının 10 milyondan 24 milyona çıkacağına, gelişmiş ve az gelişmiş ülkelerde kanser görülme oranının artacağına işaret ediliyor. En sık görülen kanserler; akciğer, meme, kalın barsak, mide ve kadın rahim boynu kanserleridir. Erkeklerde prostat, akciğer, kalın barsak, mesane ve lenf sistemi; kadınlarda meme, akciğer, kalın barsak, rahim ve yumurtalık; çocuklarda ise lösemi, lenf sistemi, kemik, sinir sistemi ve yumuşak doku kanserleri ilk sıralarda yer alır.” dedi.
ŞİŞMANLIK TETİKLEYİCİ FAKTÖR
Kadın ve erkeklerde görülen kanser vakalarının yüzde 35’nin beslenme alışkanlıklarına bağlı olduğunu ve şişman bireylerde kanser görülme sıklığının iki kat daha fazla olduğunu belirten Prof. Dr. Kayıhan Engin; “Bu nedenle şişman veya obez bireylerde başta meme, kolon, rahim, yemek borusu ve böbrek kanserinin görülme riski ideal kilodaki bireylere kıyasla daha yüksektir. Ayrıca, obezitenin, serviks, safra kesesi, lenfoma, yumurtalık, pankreas, tiroid ve prostat kanserlerinin de riskini artırdığı bilinmektedir. Bunun yanında kilo kaybının, meme kanseri gibi bazı spesifik kanser türlerinin oluşma riskini azalttığı, çeşitli araştırmalarla da kanıtlanmıştır.” diye konuştu.
SİGARA CİDDİ NEDEN
Sigaranın tüm kanser vakalarının yüzde 30’unun nedeni olarak gösterildiğini söyleyen Prof. Dr. Kayıhan Engin şöyle konuştu: “Sadece akciğer kanseri değil gırtlak, yemek borusu hatta mesane kanseri gibi türlerde de etkilidir. Beslenme ve sigara nedeniyle oluşan tüm kanser türleri, optimal koşullarda üçte ikisi önlenebilir. Kanserde erken tanı önemlidir. Son yıllarda Amerika’da ve diğer gelişmiş ülkelerde tümörler bir santimetrenin altında yakalanıyor. Bu durumda başarı şansı çok yüksektir. Ülkemizde durum maalesef böyle değil, insanları bilinçlendirip, erken tanıya yönlendirmek ülke politikası olması gerekir. Toplumsal bir sorun olan kanserde alınması gereken ilk tedbir bilinçlenmektir.”
PROSTAT KANSERİNİN
YÜZDE 65’İ GENÇ ERKEKLERDE
Toplantıda ürolojik kanserler konusunda bilgi veren Anadolu Sağlık Merkezi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Cemil Uygur, prostat kanserinin erkeklerde en sık görülen kanser olduğunu belirtti. Dr. Uygur; “Prostat kanserlerinin yüzde 65’inden fazlası 65 yaşından daha genç erkeklerde görülüyor. Prostat riski yaşla birlikte arttıyor. Her altı erkekten birinde yaşamı süresince prostat kanseri gelişebilmektedir. Doymuş yağlardan zengin, yüksek kalorili batı tipi diyet ve obezitede prostat kanseri riskini arttırmaktadır. Erken tanı prostat kanserinden ölüm oranlarının azalmasına önemli katkı sağladığı gerçektir. Erken tanıya olanak sağlayan en önemli adım 40 yaşından sonra düzenli prostat muayenesi ve PSA tetkiki yaptırılmasıdır.” şeklinde konuştu.
GENÇ ERKEKLERDE
TESTİS KANSERİ YAYGIN
Testis kanserinin 15-35 yaş arası erkeklerde en sık görülen kanser olduğunu, nadiren küçük çocuklarda ya da 60 yaş üzeri erkeklerde de görülebildiğini söyleyen Prof. Dr. Uygur, testis kanserinin uygun aşamada yakalanması ve uygun tedavi uygulanması koşulu ile tam olarak tedavi edilebilen bir kanser olduğuna dikkat çekti. Testis kanserinin başlıca belirtisinin testiste kitle veya ağrı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Uygur, “Ancak hastaların metastazlara bağlı semptomlarla başvurması nadir değildir. Karında kitle veya akciğer metastazların bağlı nefes darlığı bazı durumlarda ilk şikayet olabilir.” dedi.
ROBOTİK CERRAHİ BAŞARIYI ARTTIRIYOR
Modern cerrahinin son yeniliklerinden biri olan Robotik Cerrahi Sisteminin kullanıma girdiği ilk günden itibaren özellikle prostat ameliyatlarındaki başarısıyla dikkat çektiğini söyleyen Prof. Dr. Cemil Uygur sözlerine şöyle devam etti: “da Vinci olarak adlandırdığımız bu cihaz ile ürolojik cerrahide prostat kanseri tedavisinin yanı sıra, mesane kanseri, böbrek kanseri, böbrek üstü bezi cerrahisi ve vezikoreteral reflü tedavilerinde de kullanılıyor. da Vinci’nin hem hastaya hem de hekime olumlu katkılar sağlıyor. Robot sayesinde cerrahi yapılan alan büyütülerek, üç boyutlu yani çıplak gözle görülebildiği için daha iyi görüntü elde ediliyor. Çıplak elle yapılabilenden daha hassas ve çok boyutta hareket ederek, elin veya standart düz laparoskopik cihazların giremediği alanlara girerek ameliyat yapabilmek de çok önemli temel özellikler arasında yer alıyor.” (Kocatepe)

Bakmadan Geçme