Uzman Psikologdan 'Gündüz Kuşağı' Uyarısı
Uzman Klinik Psikolog Ege Ebrar Önür, gündüz kuşağı programlarının toplum üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek, bu tür yayınların toplum sağlığını tehdit ettiğini ve ahlaki çöküşe neden olabileceğini belirtti.
Uzman Klinik Psikolog Ege Ebrar Önür, gündüz kuşağı programlarının çoğunlukla reyting odaklı olarak sunulduğunu ve içeriklerinde şiddet, aile içi çatışmalar ve sapkın ilişkilerin yer aldığını ifade etti. Bu tür programların toplumda ayrışma, kutuplaşma ve güvensizlik yarattığını vurgulayan Önür, özellikle çocukların ve gençlerin bu içeriklerle karşılaşmasının büyük riskler taşıdığını vurguladı.
“AHLAK ÇÖKÜŞÜNE ZEMİN HAZIRLANIYOR”
Uzman Klinik Psikolog Ege Ebrar Önür, “İzleyicisi olmayan kesimlerin dahi sosyal platformlarca yayınlandığından önüne düşen bu gündüz kuşağı programları ve şiddet içerikli, din üzerinden ayrımcılığı körükleyen, ötekileştiren diziler toplum yapısını ve ahlakını çökertmektedir. Ülkenin belki çok küçük bir kesimince yaşanan bu hikayelerin sanki her evde yaşanıyor gibi topluma pompalanması bilinçaltı ve bilinçdışına itilmesi günümüz travmasıdır. Ve ilerleyen süreçlerde daha büyük travmatik yaşantılara yol açacaktır. Bugün bir psikolog tarafından bütün etik ilkeler çiğnenerek gizlilik ilkesi gereği danışan danışman mahremiyeti içerisinde kalması gereken konular tüm ülke kamuoyunun gözleri önünde bir tür seriye dönüşüyorsa burada yolunda gitmeyen birtakım şeyler var demektir. Biz yetişkinleri dahi dehşete düşürecek hikayeler, sürekli yayınlanarak bu sapkınlıkları normalize etmemizi sağlıyor. Türk toplumunun aile ve ahlak yapısının çöküşüne zemin hazırlıyor. Sadece reyting ve tanınırlık kaygısı üzerinden bu programlar yayınlanmaya devam ediyor. Üstelik bu tür yayınların toplumun hiç bir kesimine faydası olmadığı gibi ilerleyen süreçlerde toplumda daha büyük, yıkıcı birtakım sorunlara yol açması öngörülüyor” dedi.
“7’DEN 70’E TOPLUMA YAYILIYOR”
Uzman Klinik Psikolog Ege Ebrar Önür, açıklamasına şöyle devam etti:
“Keza bir avukatın topluma mal olmuş milyonlarca etkileşim almış konuları kamuoyu önünde hiç bir filtreden geçirmeden, mesleki etik değerleri umursamadan konuşması, adalete ve emniyete oluşabilecek güvensizliği kolaylıkla hiçe saydığını bizlere gösteriyor. Gündüz kuşağı programları adı altında sürekli adli vakaların çözüldüğü öne sürülürken, olayların vahamiyeti göz önüne alınmadan kimi zaman da cıvıtılarak halkta infial uyandıran olayların işleniyor olması yine adalet ve emniyet mercilerine olan güveni sarsıyor. Bu tür vakalara yapılan magazinsel yaklaşım, olayların içlerinin boşaltılmasına, bir tür şova dönüşüp bazı kesimlerce kahkaha atılarak izlenmesine sebep oluyor. Bu konular arasına serpiştirilen ve yine halkta infial uyandıran, ahlaki yapıyı tarumar eden yayınlar, filtresiz bir şekilde tüm sosyal mecralarda dolanırken, kimi zaman dramatize edilerek kimi zaman eğlence ve komedi adı altında 7’den 70’e halkın tamamının izlenmesi sağlanıyor.”
“BU YAYINLARIN SON BULMASI GEREK”
Uzman Klinik Psikolog Ege Ebrar Önür, “Yıkıcı etkilerle karşılaşmamak adına bu tür yayınların bir son bulması gerekiyor. Dünyanın her yerinde olması gerektiği gibi burada da meslek gruplarının kendi uzmanlık alanlarında çalışıp kendi işini en iyi, en verimli olacak şekilde yapması gerekiyor. Etik kurallar hiçe sayılıp vahşice ve sapkınca gerçekleşen olaylar her gün işlendiğinde ülkenin gelecek nesillere bırakacağı kültürel miras yerini yine kendi yetiştirdiği ahlaksız, duyarsız bir nesle bırakmış oluyor” ifadelerini kullandı.