Uzaylılarla Tanışmamız Mümkün Mü?

Gökyüzünde ki karanlık boşluğu 20. yy ortalarında keşfetmeye başladık ama bilinçsizce keşfetmeye başladık. Bu sebeple orada yaşayan canlı türlerini keşfetme olanağımız kısıtlanıyor olabilir.

Uzay keşfine başladığımız günden beri bir sürü şeyi uzaya yolluyoruz. Bu keşiflerimiz aramalarımız sırasında pisliğimizi de gökyüzüne bırakıyoruz. Yörüngeye yollanan roketlerin parçaları, kullanım dışı kalmış uydular gezegenimiz üzerinde bir çöp tabakası oluşturuyor.

Uzmanların dediğine göre gökyüzünün tamamını bu çöpler kaplayacak ve uzay bilimi ile uğraşan bilim insanlarının teleskopla gözlem yapmaları bile çok zor olabileceğini söylüyor.

Uzaylılarla Tanışmamız Mümkün Mü?

Önce ki zamanda yaklaşık sekiz bin uydusu bulunan dünyanın 2019’dan bu yana her yıl 1kat artarak gelmiş durumda ve bu sayılar teknoloji geliştikçe daha da artış göstereceği düşünülüyor. Öyle ki önümüzde ki zamanlarda fırlatılmaya hazırlanan 400 bin uydu olduğu ayriyeten SpaceX firmasının Starlink uyduları için 44 bin uydu fırlatmaya hazırlandıkları söyleniyor. Uzay bilimciler daha şimdiden teleskoplarının önünde ha bire sürüklenen uydulardan dolayı yansımalar oluyor diyorlar. Günümüzün vazgeçilmezlerinden olan internetin uyduları hassas radyo teleskoplarını büyük ölçüde etkiliyor görüntüde bozukluklar oluşuyor. Fizik ve astronomi profesörlerinden Tony Tyson , 2030’a geldiğimizde artık gökyüzüne baktığımızda hareket eden bulutlardan çok hareket eden uyduları göreceğimizi, geceleri gökyüzünde gördüğümüz çoğu yıldızı göremeyeceğimizi söylüyor.

RAS (Royal Astronomical Society) yöneticisi Robert Massey Uzay kullanımımızda bir ‘’ paradigma kayması’’ geçirdiğimizi öne sürdü. Massey, yaklaşık on yılda yüzbinlerce uydunun yörüngemizde çöp olarak oradan oraya savrulup duracak. Açıkça konuşmak gerekirse, yaşam kökeni araştırma işi oldukça uzun ve zor bir iş bir de üzerine acayip derece de karmakarışık bir gökyüzünüz var ise bu iş o zaman imkansızlaşıyor. Çünkü gökyüzünün bu denli gürültüsünde diğer medeniyetlerin gönderdiği sinyali yakalamak o sinyalden onlarla iletişim kurmak oldukça zor oluyor. Ve bir süre sonra dünyanın neresine giderseniz gidin gökyüzünü ha bire kirli olarak göreceksiniz bu da evrenden aldığımız ışık kaynaklarıyla vedalaşıp ışık kirliliğne hoş geldin deme zorunluluğu bırakıyor. Diye yorumluyor bu kirliliği.

Uzaylılarla Tanışmamız Mümkün Mü?

473 Milyon dolara mâl olan Şili’de ki Vera Rubin teleskopu bu durumla karşı karşıya kalmış durumda. Önümüzde ki zamanlarda 10 yıllık araştırma sürecine başlayacak teleskop, yıldızların hareketlerindeki ufacık değişiklikleri ve bu değişikliklerin nelere yol açabileceğini araştıracak. Hazırlık safhasında olan teleskop, deneme çekimlerinden görüldüğü üzere çöp olmuş yansıtıcı uydular ışığı kırarak teleskobun net görüntü almasını etkiliyor.

Bu uzay kirliliğinin sebep olduğu şeyleri iyi kötü elimizden geldiği kadar anlatmaya çalıştık inşallah bu yazımızı gerekli kişilerin okumasını sağlar ve dikkat etmeleri için uyarmış oluruz. Diğer türlü başka medeniyetlerle irtibat kurup kendi gelişimimizi kısıtlamış olacağız.

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme