UZAKTAN KORONA SELAMI

Korona virüsü tüm dünyayı etkisi altına aldığı gibi, dünya genelinde yaşamı neredeyse durdurma noktasına geldi. Ülkemizde de durum böyle. Afyonkarahisar’da korona virüsüne karşı tedbirler ardı ardına alınıyor. Söylenti çok. Hangisinin ardından gitseniz boşa düşüyorsunuz. O nedenle Korona krizini sosyal alemden değil de resmi makamların açıklamalarından takip etmekte son derece büyük fayda var.
Bu demek değil ki, gevşek davranalım, iddiaları göz ardı edelim… Sadece duyduğumuzu, okuduğumuzu akıl ve mantık süzgecinden geçirelim, sonrasında resmi makamların açıklamaları ile eşleştirelim. Tedbire devam, korunmaya devam, mücadeleye devam… Dedikoduya, palavraya, akıl-mantık dışı paylaşımlara, üfürük haberlere selam… Uzaktan, korona selamı!…

“SORUN ROZETTE DEĞİL, YAKADA”

Bir süredir “Geçecek, geçmeyecek… Geliyor, gelmiyor” söylentileri devam eden Bolvadin’in Bağımsız Belediye Başkanı Fatih Kayacan geçtiğimiz günlerde AK Parti saflarına “yeniden” katıldı. Malum, Kayacan’ın merhum babası Refah Partisi zamanında Bolvadin’in eski Belediye Başkanı. Ailece siyasetin içinde, AK Parti’nin yanında olan bir isim. Parti içindeki görüş ayrılıkları nedeniyle Kayacan seçimlerde AK Parti’den aday gösterilmemiş, o da bağımsız olarak seçime katılmış ve Bolvadin Belediye Başkanlığı’nı kazanmıştı. Bu durum AK Parti’nin ilimizdeki yönetim kademesinde epey sıkıntı oluşturmuştu.
AK Parti İl Başkanı Hüseyin Sezen aslen Bolvadinli. Kayacan’ın aday gösterilmemesindeki etkisi herkesin malumu. AK Parti Afyonkarahisar Milletvekillerinden özellikle Ali Özkaya’nın da Kayacan’a engel koyanların başında geldiği biliniyor. Diğer Milletvekillerimiz Veysel Eroğlu ve İbrahim Yurdunuseven de il teşkilatının “aday tercihi”ne saygılı davranmışlardı. Bolvadin’deki kargaşayı yatıştırmakta epey zorlanmış ve emek çekmişlerdi. Zaman içerisinde yukarıda bahsettiğimiz süreç ile Kayacan yeniden AK Parti saflarına katıldı.
Bu katılışın mimarlarından birisinin Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek olduğu biliniyor. –Ki bunun tescili olarak Kayacan’ın AK Parti İl Başkanlığı ziyareti sırasında “ağabey” kimliği ile Belediye Başkanı Mehmet Zeybek de hazır bulunmuştu.
Sonrasında Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Meclis kürsüsünde Kayacan’ın yakasına AK Parti rozetini yeniden taktı. Rozet takma törenini ekranlardan izleyenler, Reis ile Kayacan arasındaki konuşmalara ve gülümsemelere tanık oldular.
Rozet takma töreni sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan rozeti takmakta zorlanınca “Rozette bir şey mi var, takılmıyor” diye sorduğunda, Bolvadin Belediye Başkanı Kayacan’ın “Efendim rozette değil, yakada sorun var. Arkasında rozet takılı olduğu için yenisi takılmıyor. Ben AK Parti rozetini hiç çıkarmadım ki, yakanın arkasına takmıştım” dediği konuşuluyor. Reis’in gülümsemesine Kayacan’ın bu hazırcevaplığının neden olduğu anlatılıyor şimdilerde.

HATİCE ÖZKAL’IN
TERCİHİ ŞAHSİ Mİ?

Bolvadin, Afyonkarahisar’ın en önemli ve büyük ilçelerinden birisi. Bu önem nüfusu, yapısı, ekonomisi ve konumundan kaynaklandığı kadar siyasetteki etkisinden de kaynaklanıyor. Bolvadin’ deki Belediye Başkanlığı meselesinin ilimiz siyasetine etkisinin birazını biz yan sütunda anlatmaya çalıştık. Daha çoğunu herkes gözlemliyor.
Bolvadin siyasetinden Afyonkarahisar siyasetine olan yeni bir etki de eski AK Parti Milletvekili Hatice Dudu Özkal’ın, Ali Babacan öncülüğünde yeni kurulan DEVA Partisi’nin kurucuları arasında yer almasıyla yaşandı. Özkal’ın bu beklenmeyen tercihi başta AK Parti camiası olmak üzere siyaset kulislerinde büyük şaşkınlıkla karşılandı. AK Partilerden Özkal’a tepki çok büyük. Resmi kanaldan bir açıklama yapılmamış olsa da AK Parti tabanının öfkesini izlemek-gözlemek mümkün.
Özkal’ın bu tercihinin nedenini, nasılını kendisi önümüzdeki günlerde açıklayacaktır diye düşünenlerdeniz.
AK Parti içerisindeki “gruplar arası mücadele”nin bu tercihte önemli rol oynadığı, Özkal’ın yeni partide yer alışının, AK Parti içerisindeki bir gurubun sadece Afyonkarahisar özelinde değil, Türkiye genelindeki bir uyarı atışı olduğu yorumları yapılıyor. AK Parti’nin etkin bir topluluğunun parti yönetimine “Tercihlerimizi gözden geçirebiliriz” demek istediğini öne sürenler var. Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler.

PARTİLER VE GRUPLAR

Sadece AK Parti içerisinde mi “gruplar mücadelesi” var zannediyorsunuz? Yanılıyorsunuz…
İşte bakın; CHP içerisindeki guruplar mücadelesi kısa vadedeki sonucuna ulaştı.
Yapılan il kongresinde eski il başkanlarından Yalçın Görgöz yeniden il başkanı seçildi. Türkiye’de eşi benzeri olmayan bir şekilde 5 başkan adayıyla gidildi CHP il Kongresine. Sonra aday sayısı 4’e düştü. Ve bu yarıştan Yalçın Görgöz galip çıktı. Hayırlı olsun.
MHP cephesinde de durum farklı değil. Öyle ayyuka çıkan bir şey yok ama, il başkanına, milletvekiline yönelik bazı eleştiriler, belli kesimlerce dillendiriliyor. MHP’nin yapısı gereği daha çok kendi içinde yaşıyor tartışmaları. Yakın geçmiş göz önünde bulundurulduğunda tartışmaların şiddeti arttığında, parti içindeki gürültünün dışarıya taşması muhtemel. Şimdilik böyle bir durum söz konusu değil.
Partilerin karakteristik özellikleri gruplar mücadelelerinin dışarıya yansımasını şekillendiriyor. Mesela CHP’de 5 ayrı grup mücadelesini kongreye adaylarıyla taşıyor. AK Parti’de kol kırılıyor ama yen içinde kalıyor. MHP’de hangi grubun mücadeleden kazançlı çıkacağını kimse önceden kestiremiyor.
Demokrasi bir nevi “çeşitlilik” demek değil miydi? Bizde çeşit bol.