Uysal: Keşke Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti ilanı müjdelenseydi
Afyonkarahisar ve Türkiye'de sahada vatandaşla hemhal olacaklarını söyleyen DP Lideri Gültekin Uysal, iktidarın izlediği Kıbrıs politikasını eleştirdi. Uysal, 'Milletimizde çeşitli beklentiler yapıp müjde diyerek işin altından bir küliye meselesi çıktı. Keşke bunca zaman hakları gasp edilmiş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin, kuzeyini kaldırarak Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devlet ilanı müjde olarak verebilseydik.' dedi. Demokrat Parti Afyonkarahisar İl [&hellip]
Afyonkarahisar ve Türkiye’de sahada vatandaşla hemhal olacaklarını söyleyen DP Lideri Gültekin Uysal, iktidarın izlediği Kıbrıs politikasını eleştirdi. Uysal, “Milletimizde çeşitli beklentiler yapıp müjde diyerek işin altından bir küliye meselesi çıktı. Keşke bunca zaman hakları gasp edilmiş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin, kuzeyini kaldırarak Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devlet ilanı müjde olarak verebilseydik.” dedi.
Demokrat Parti Afyonkarahisar İl ve Merkez İlçe Başkanlığı’nda bugün bayramlaşma töreni düzenlendi. Bayramlaşma programına Afyonkarahisar Milletvekili DP Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın yanı sıra; İl Başkanı Hikmet Bülbül, İscehisar Belediye Başkanı Ahmet Şahin, partililer katıldı.
“BAYRAMLAR ŞUUR SIÇRAMASINA VESİLE OLSUN”
Bayramlaşma programının açılış konuşmasını yapan DP İl Başkanı Hikmet Bülbül, Covid-19 küresel salgını nedeniyle ara verilen bayramlaşma ve kucaklaşmaları özlediklerini söyledi. Gültekin Uysal, başta Afyonkarahisarlılar olmak üzere Türk Milleti’nin, İslam Âlemi’nin, Türklük Âlemi’nin mübarek Kurban Bayramını kutladı. İnsanlığın büyük krizler yaşadığı bu çağda İslam dünyası başta olmak üzere bayramların herkes için bir idrak tazelemesine vesile olmasını dileyen Uysal, “Bu bayramlar her birimiz için bir şuur sıçramasına vesile olsun. Bu vesile ile bu dua ve temennimizi de paylaşıyoruz. Bir büyük geçmiş içerisinden süzülerek gelmiş Afyonkarahisarımızın şahitliğinde aziz milletimizin var olma yok olma çizgisinden çıkarak kuruluş ve kurtuluşun kilidini açmış bir memlekette bu bayramı idrak ediyoruz. O açıdan ayyıldızlı bayrağın kıymetini bilerek, coğrafyamıza komşu iki tane çökmüş ülkenin, kendi insanlarının varlığını, milli-manevi değerlerini, huzurunu temin edememenin bize gösterdiği işaretler var. O açıdan bir büyük mücadele ile bize bu toprakları emanet eden başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere onun şahsında tüm milli kahramanlarımızı ve mücadelenin sembol isimlerini, şehitlerimizi de bir kez daha rahmetle anmak isterim.” dedi.
“TÜM VATANDAŞLARI AŞI OLMA ÇAĞRISINDA BULUNUYORUM”
Gültekin Uysal, millete hizmet yolunda kendilerine büyük bir davayı miras bırakan partisinin Kurucu Genel Başkanı 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’a milletin sevgilisi olduğunu belirttiği şehit Başbakan Adnan Menderes ve bakanları Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan’a isimsiz birçok kahramana, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e Allah’tan rahmet diledi. Uysal, “Bir mübarek bayram gününde insanların yaşamadığı salgınların arkasında yavaşta olsa kısıtlamaların kalktığı bir dönemdeyiz. O nedenle her zamankinden daha fazla bir kez daha tüm vatandaşlarımıza aşı çağrısında bulunuyoruz. Devletimizin ve bakanlıklarımız yetkililerinin açıkladıkları direktifler doğrultusunda kimse aşı olmaktan çekinmesin. Bu salgın bir sağlık problemi olmaktan öte zincirleme bir tepkime ile neredeyse toplumun her sahasında etkiler gösterdiğini biliyoruz. Bu salgın içerisinden tüm toplum kesimlerinin en aza yarayla çıkabilmesinin yolu toplumsal bağışıklığımızı ortaya çıkarmaktan geçmektedir.” diye konuştu.
“BAYRAM GÜNLERİ MİLAT OLMALI”
Bir mübarek bayram gününde çok uzun zaman sonra partililerle, vatandaşlarla yüz yüze hemhal olabilmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Uysal, “Bayram gününde elbette güzel sözleri söylemek lazımdır. Elbette güzel temennileri paylaşmak lazımdır. Elbette yarınlara dair ümitlerimizi milletimizle, değerli hemşehrilerimizle paylaşmak mecburiyetindeyiz. Bununla beraber bu büyük milletin ızdıraplarından nefes alan, şerk alan, ümit duyan bir siyasi hareketin mensupları olarak Türkiye’yi, Türk Milletini huzur, güven, refah içerisinde yarınlara taşıyabilmemiz içinde ümit ederim ki bu bayram günleri bizim için milat olur.” şeklinde konuştu.
“DP ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMİN AHLAKİ ALTERNATİFİ”
Türkiye’de pek çok sıkıntının yaşanıldığını ifade eden Uysal sözlerini şöyle sürdürdü: “Pek çok sıkıntı yaşıyoruz. Ama bu büyük ülkenin gücünü, imkânlarını, potansiyelini biliyoruz. Siyasetin vazifesi bu potansiyeli ortaya çıkarmaktan geçmektedir. Eğer Türkiye büyüklüğüne uygun bir siyasi akıl, bir siyasi kadro ve bir siyasi programla buluştuğu takdirde dün kıt kanaat imkânlarla yaptığını bugün daha fazlasıyla yapabileceğini de hep beraber biliyoruz. İşte kavgamız bunun içindir. İşte kavgamız bu ülke gençlerinin kendi geleceklerinden emin olduğu bir Türkiye’yi inşa edebilmek içindir. Bu ülkede evlatlarına sarılamayan bu mübarek günlerde evlatlarının mezar taşına sarılan şehit ana ve babalarının o ızdırabını ferahlatabilmek, sindirebilmek onları teskin edebilmek içindir. İşte bu büyük kavgayı hep beraber dün olduğu gibi bugünde veriyoruz. Allah’ın izniyle yarınlarda da vereceğiz. O nedenle Türkiye’de artık önümüz seçimleri gongunun vurulduğu böyle bir dönemde DP olarak siyasetin ‘Bunlar gitsin bunların yaptığı usulle biz yağmalayalım.’ rekabetine sıkıştığı böyle bir dönemde Türk Milletinin derinden nefes alabilmesi için milletin önüne ahlaki bir alternatifi hep beraber koyacağız.”
“BUGÜN KARŞI KARŞIYA KALINAN DEVLETİN ÇÖKÜŞÜDÜR”
Türkiye’nin 2002 yılına geldiğinde hükümet çöküşü yaşanıldığını belirten Gültekin Uysal şunları söyledi: “Bugün ise karşı karşıya kaldığımız bir devlet çöküşüdür. Devleti ele geçireceğiz diyerek bu ülkeyi 15 Temmuz 2016 tarihinde işbirliği yaptıklarıyla beraber bu iktidarın zaafiyetinin nereye getirdiğini biliyoruz. Hain FETÖ teşebbüsünün bu ülkeye neye mal olduğunu hep beraber biliyoruz. Gönlümüz istiyor ki bu ülke bunlardan ders çıkarsın. Unutmak istediğimiz kara günleri, kara ayları, kara yılları bir daha bu aziz millet yaşamasın. Allah’ın izniyle önümüzde ki süreçte Türkiye’nin ekmeğimiz aşımızdır dediği demokrasi hukuk başta olmak üzere herkesin hukukundan emin olduğu bir Türkiye’yi, herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu bir Türkiye’yi hep beraber inşa etmek yeniden Demokratlara nasip olacaktır. Bu nedenle hiçbir zaman yılmadık bugünde yılmıyoruz.”
“YAZ DÖNEMİNDE AFYON’UN HER NOKTASINDA NEFES ALACAĞIZ”
Gültekin Uysal DP olarak kendilerinin milletin iğne deliğinden iplik geçirerek mücadele verdiği pek çok mücadele safhasını ruhunda eritmiş bir mendefin mensupları olduklarını söyledi. Uysal şöyle konuştu: “Bir büyük hareketin mensupları olarak gerekirse bugünde ipliği iğne deliğinden geçireceğiz. Sabırla, inatla başka yerlerde ne kendimize ikbal aradık ne de temsil ettiğimiz insanların bize tevdi ettiği yetkinin üzerine gölge düşürdük. Tek bir kıblemiz vardır. Bir tarafta dinen kıblemiz Mekke’dir, öbür tarafta kıblemiz demokratik inancımız gereği aziz Türk Milletidir. O nedenle milletin bize verdiği yetkiyle beraber bugün maalesef Türkiye de siyasetten başlayarak yaşanılan çürümüşlüğü, temsil ettiği kitlelerin hak ve hukuku yerine bir kısım kendi varlıklarını hedefe koyup bunu tek amaç haline getirenlere inat biz her daim milletimizin hizmetindeyiz. İnşallah bugünlerden başlayarak şu yaz döneminde karış karış Afyonumuzun her noktasında nefes alacağız.”
“DP OLARAK İDDİAMIZLA MİLLETİMİZİN ÖNÜNDE OLACAĞIZ”
Afyonkarahisar’ın yanı sıra Türkiye’nin her noktasında kendileri gibi inananlarla mücadele verdiklerini aktaran Uysal şunları kaydetti: “Beş aylık periyot içerisinde inşallah gerçekleştireceğimiz büyük kongremizle beraber Türkiye’nin önümüzde ki 2023 seçiminden hakikaten Türkiye’yi iktidarıyla, muhalefetiyle bu süreç içerisinde boğulur hale geldiği noktada DP olarak kendi iddiamızla milletimizin önünde olacağız. Türkiye’yi içerisine düştüğü bu cendereden hep beraber çıkartacağız. Aksi takdirde Türkiye pek çok bugün bölgesinde meydan okumalara karşı karşıya kaldığı dönemde kendi idaresiyle yeniden kendi geleceğini çizecek orta ölçekli bir güç olarak sadece 84 milyona değil ardımızda bıraktığımız Balkanlar’dan, Ortadoğusu’na, Orta Asyası’na o toprakların da sesi soluğu olmak mecburiyetindeyiz.”
“KIBRIS TÜRK HALKINI GÖRMEYENLERİN SÖZ SÖYLEME HAKKI YOKTUR”
Kıbrıs Türklüğünün uğradığı mezalimin herkesçe bilindiğini söyleyen Gültekin Uysal, insanlığın yüzünü kızartacak zulümlerin orada icra edildiğinin altını çizdi. Uysal, Uluslar arası kamuoyunun işine geldiğinde görüp işine gelmediğinde görmediği pek çok facianın Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde yaşandığını vurguladı. Uysal, “20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı yıldönümünü idrak ettik. Başta o yıllarda Kıbrıs’ı Türkiye’ye müjdeleyen şehit Başbakanımız Adnan Menderes onun Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Cumhurbaşkanları Dr. Küçük, Denktaş ve elbette 1974 harekâtını gerçekleştiren dönemin Başbakanı Bülent Ecevit beraberinde ki koalisyon liderleri rahmetli Necmettin Erbakan’ı da bu vesileyle rahmetle anıyorum. Yıllardır Kıbrıs Türklüğü bir ambargo altında ezilmek istenildi. Ezmeleri mümkün olmadı. Türkiye’nin büyük desteğiyle beraber bugünlere gelindi. Bir büyük yanlış Annan Planı ile beraber dönemin AK Parti hükümeti taraf olmuştu. Allah’tan Kıbrıs’ı Rumlar’ın yanlış tercihi kurtardı. O açıdan bugünden geriye doğru bir muhasebe yaptığımızda bunu kayda geçirmek mecburiyetindeyiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti egemen bir devlet olarak bugün 59-60 Londra-Zürih Anlaşmalarıyla beraber tanınmış Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yıkanlar maalesef orada Kıbrıs Türk halkının nefes almasının önünde uluslar arası güçleri arkasına alarak çeşitli bariyerler kurmayı başta Yunanistan ve Rum kesimi bunca zaman çabaladı ve başarılı olamadı. Ankara Türkiye Cumhuriyeti hükümetiyle Kıbrıs Cumhuriyetiyle beraber ortak bir kararla uzun yıllardır açılmayan Maraş’ın açılması için Vakıflar’a ait Maraş toprağını orada mülkiyetleri olan Rum kesimi vatandaşlarının haklarını yok etmeden açma iradesini ortaya koymuştur. Ümit ederiz ki buradan ne Türkiye Cumhuriyeti ne de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti döner. O açıdan bunca zamandır ambargoya mahkûm ettikleri Kıbrıs Türk halkını görmeyenlerin söz söyleme hakkı yoktur.” dedi.
“MÜDJE DİYE İŞİN ALTINDAN KÜLLİYE MESELESİ ÇIKTI”
Kıbrıs meselesinde en büyük hatayı AB’nin yaptığını belirten Uysal sözlerini şöyle tamamladı: “Londra-Zürih Anlaşmalarıyla beraber her iki garantör ülkenin onay vermediği hiçbir üst birliğe üye olma imkânı olmayan Güney Kıbrıs Rum kesimini tüm Kıbrıs’ı temsilen AB’ye alıp Kuzey Kıbrıs Türk halkının haklarını vermeyen AB’dir. AB bu hatadan dönmelidir. Türkiye doğru bir yolda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile birlikte yol almaktadır. Elbette daha büyük meselelerimiz vardır. Maalesef milletimizde çeşitli beklentiler yapıp müjde diyerek işin altından çıka çıka bir küliye meselesi çıktı. Uluslar arası anlamda Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti iradesini sorgulatacak bu tür yanlışlar yerine Kıbrıs Türk halkının refahını arttıracak alt yapısını inşa edecek çeşitli yatırımlar keşke Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye’ye verilebilseydi. Keşke bunca zaman emek verdiğimiz tanınma noktasında yeterince başarı sağlayamadığımız başta Azerbaycan, Pakistan olmak üzere onların tanınmasını müjde olarak verebilseydik. Keşke bunca zaman hakları gasp edilmiş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini, kuzeyini kaldırarak Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devlet ilanı müjde olarak verebilseydik.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi.