Uslu, olağanüstü kongreyle veda edecek

Türk-İş İl Temsilcisi ve Demiryol-İş Sendikası Şube Başkanı Muharrem Uslu, dün sendikada düzenlendiği basın toplantısında 8 Eylül 2019 Pazar günü yapılacak olan olağanüstü kongre ile Demiryol-İş Sendikası Şube Başkanlığı göre-vini noktalayacağını açıkladı.
“ÇOK ÇALIŞMA DİSİPLİN VE KALİTELİ ÜRETİMDEN YANA OLDUK”
Demiryol-İş Sendikası Şube Başkanı Muharrem Uslu, Şube Başkanı ve Türk-İş il Temsilcisi olarak Afyonkarahisar’da uzun yıllar bu görevleri yürüttüğünü belirtti. Tüm Devlet Demiryolları çalışanlarına teşekkür eden Uslu, “Yaklaşık 40 yıla yakın zaman bu çalışanlarımızın oylarına talip olup desteklerini istedik. Yüzde 80’e varan oranda bize hep destek oldular. Bu şahsım, ailem için çok önemli bir sonuçtur. Bu sürede teşkilatın birlik ve beraberliği hep ön planda oldu. Yönetimlerde beraber çalıştığım arkadaşlarımızla hep saygı ve disiplin içerisinde görev yapma imkânı bulduk. Diğer taraftan sendikanın işle ilişkisi için, Sendika Başkanı olarak yapmış olduğum konuşmalarımın tamamında çalışanların daha fazla çalışıp işyerinde ki disipline uymaları yönünde hep uyarılarımızı ifade ettik. Kaliteli üretimden yana olduğumuzu ifade ettik.” dedi.
“40 YIL TÜM KESİMLERLE
BARIŞIK OLDUK”
İşverene fazla iş düşürmeme ve zorluk çıkarılmaması yönünde telkinlerde bulunduğunu söyleyen Uslu, “Ben inanıyorum ki 40 yıllık süreçte sendikamızın bu yaklaşımı ve bakış açısının bu süreci besleyen en önemli kısım olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla sendikal hayatta ve ilimizde milli manevi değerler, toplumun diğer değerleriyle ilgili sendikayı hiç çelişki içerisinde tutmadık. Değerlere hep saygılı olan bir sendika yönetimi oluşturma imkânı bulduk. Tüm kesimlerle barışık olarak 40 yılı geçirme imkânı bulduk. Türk-İş, Demiryol-İş ve diğer sendikalar olsun, Afyon’da ki diğer sivil toplum örgütleri olsun herkesle bu değerler noktasında bir ve beraber olma konusunda çok başarılı bir süreç yaşandı. Bunlar bizim mutlu olduğumuz taraflar bunlara daha çok şeyler ilave etmek mümkündür.” diye konuştu.
“ÇOK BAŞARILI OLDUĞUMU DÜŞÜNÜYORUM”
Sendikacılığı zor bir meslek olarak tanımlayan Uslu, “İnanın sendikacılık zor bir meslektir. Zor bir görevdir. Bu zor göreve mutlaka işverenin, bürokratın, siyasetçinin destek olmaları gerekiyor. Bunlar karşılığını bulmadı mı? Allah var ben siyasetçilerle hangi iktidar olursa olsun görevim gereği iletişim kurdum. Sorunları siyasete ve bürokrata taşıma görevini yeterince yaptık ve o noktada da çok başarılı olduğumu düşünüyorum. Bir taraftan bu sendikayı hiçbir zaman A partisi, B partisi şeklinde herhangi bir parti ile hiç alakalandırmadım. Kendi ayakları üzerinde bir sendika, emeğin temsilciliği olarak gördüm. Ben inanıyorum ki diğer partilerimizin arasında bazı partilerimiz bu konuda bizi doğru buldular. Bazı partilerimiz zaman zaman eleştirdiler. Bir görev yapılıyorsa eleştiri ve desteğin de haklı tarafları vardır.” şeklinde konuştu.
“DEMİRYOL-İŞ’TEN ZOR MÜSAADE ALDIK”
Kamuoyundan, bürokratlardan, siyasilerden ve Türk-İş’ten destek aldığını söyleyen Uslu şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Genel Başkanımız Ergün Atalay, bize çok önemli ölçüde destek verdi. Demiryol-İş ve işverenlerin desteği bizim işçilerimizin de işle bütünleşmiş halleri bu sendikacılığı daha güzel yapabilmeyi ortaya koydu. Ben örnek bir sürecin geçip örnek bir sonucun alındığını düşünüyorum. Ben bu vedayı yaparken görevden ayrılmada işçimizden müsaade aldım. Delegelerimizden ve tüm teşkilatımızdan müsaade aldık. Hatta Demiryol-İş’ten çok zor müsaade aldık. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Artık yaşımız 65’e geldi. Bu işi daha fazla yaptığımızı düşünüyorum. Aslında bu işi 5 hatta 8 yıl önce bırakılmasının daha uygun olduğunu ifade etmek istiyorum. Toplum önünde görev yaptığım bu süreç hem beni hem de ailemi önemli ölçüde mutlu etmiştir. Ancak şunu özellikle söyleyeyim; İşçinin hakkı, hukukuyla, işyerinin hakkı ve hukukuyla ilgili hiçbir yanlış düşünce içerisinde olmadım. Doğru ne ise yanıltma yapmadan, ayrıştırma yapmadık. Mutlaka eksiğimiz vardır. Mutlaka daha fazlasını yapma imkânı bulunabilir. Ben bu sendikacılığı düşünürken Türkiye gerçekleriyle ilgili çok önemli bir görev olduğunu düşünüyorum. Sendikacılığın bu gerçeklere mümkün olduğunca uyum sağlaması gerektiğini düşünüyorum.”
“GÖREVİ YÜZ AKIYLA TESLİM EDECEĞİZ”
8 Eylül 2019 Pazar günü Demiryol-İş Sendikası Afyonkarahisar Şubesinin olağanüstü seçimli genel kurul toplantısının yapılacağını belirten Uslu şunları söyledi:
“Bu toplantı aile içerisinde yapılıp basına ve misafir katılımına kapalı olacaktır. Olağanüstü kongrede bu görevi seçilecek arkadaşlarımıza devir edeceğiz. Kongreye iki aday var. Birisi Genel Sekreterimiz Ali Altıner diğeri de Mali Sekreterimiz Ali Aydın’dır. Bu iki arkadaşımız kendileri listelerini yapıyorlar. İki liste olarak kongreye gidecekler. Dün benim ekibimde olan arkadaşlarımız iki ayrı ekip oldular. Türk-İş İl Temsilciliği ise Türk-İş yönetiminin inisiyatifindedir. Şu aşamada bunun nasıl sonuçlanacağını bilemiyorum. Bu hususta benim bir şey söylemem mümkün değildir. Ben kamuoyundan da destek aldığımı düşünüyorum. Bu sürede kooperatifçilikten tüketim ve yapı kooperatifleri, Demirspor olsun bulunduğumuz alanlarda yapılacak faaliyetleri dürüstçe ve düzgünce yapma imkânı bulduk. Mümkün olduğu kadar Allah’tan korkan kuldan utanan bir anlayışla hareket ettik. Yüzümüzün akıyla bu görevi temsil etme imkânını bulduk. Bundan sonra ki süreçte ailemiz ve torunlarla geçecektir. Böyle bir hayatı artık yaşama yaşımızda geldi. Birlik ve beraberlikle her zorluğu aşarız. Hep birlikten yana olduğumun altını özellikle çiziyorum.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Genel Başkanımızın arkasındayız

Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın toplu sözleşme görüşmelerinde açık mikrofonları göz ardı ederek sarf ettiği sözler nedeniyle
kamuoyunda tepki toplayan durumunu yorumladı. Uslu, “Genel Başkanımızın arkasındayız” dedi

Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu, bu konuda çok şey söylemeleri gerektiğini ifade etti. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’a çok şey söylendiğini belirten Uslu şöyle konuştu:
“Bizimde çok şey söylememiz lazımdır. Konuşmalar içerisinde toplu iş sözleşmesi ve sendikal harekette Türkiye gerçekleri tam orta yere konmak lazımdır. Ülkenin gerçeklerine uymayan bir sendikacılığı tarif etmeye çalışıyorsanız üyeleriniz size bir kere dur der. Ben Genel Başkan Ergün Atalay’la uzunca süre çalışan birisiyim. Yakinen biliyorum, onun kalbi, onun vicdanı ülkesinden, işçisinden, emek yanlısından dolu olan bir insandır. Vermiş olduğu kararı kesinlikle ülke gerçeğini düşünerek verdiğine inanıyorum. 200 bin işçi ile birlikte taşeron işçiler içinde Türk-İş önemli bir çaba sarf etmiştir. Kamuoyunda biraz sapmalar oldu. Biz olalım Ergün Atalay olsun bizler sendikacılığı kesinlikle ideolojik olarak görmüyoruz. Bir kısım insanımız bu sendikacılığı ideolojik olarak görebilirler. Onların ve bizim sendikacılık tariflerimiz arasında tahmin ediyorum kısmi farklılıklar var. Biz Genel Başkanımızın arkasındayız.”