Uslu: Asgari ücret insanca yaşamaya yetmeli

Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu, asgari ücretin insanca yaşamaya yetecek oranda bir ücret olması gerektiğini söyledi   Türk-İş Afyonkarahisar İl Temsilcisi Muharrem Uslu, 2022 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere ilk toplantının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının çağrısıyla bugün sosyal tarafların katılımıyla yapılacağını belirtti. 'ÜÇ KONFEDERASYONUN ORTAK TALEBİ İNSANİ BİR ÜCRET' Muharrem Uslu, asgari [&hellip]

Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu, asgari ücretin insanca yaşamaya yetecek oranda bir ücret olması gerektiğini söyledi

Türk-İş Afyonkarahisar İl Temsilcisi Muharrem Uslu, 2022 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere ilk toplantının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının çağrısıyla bugün sosyal tarafların katılımıyla yapılacağını belirtti.
“ÜÇ KONFEDERASYONUN ORTAK TALEBİ İNSANİ BİR ÜCRET”
Muharrem Uslu, asgari ücreti, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir ücret olarak ifade etti. Uslu, “Bu yönüyle asgari ücret, insanın yaşaması ve varlığını sürdürebilmesi için gerekli olan asgari gelir kaynağıdır. Üç İşçi Konfederasyonu ‘İnsan onuruna yaraşır bir asgari ücret’ belirlenmesi taleplerini bir araya gelerek ortaklaştırmıştır. Özellikle sendikasız işçilerin önemli bir bölümünün temel sorunu olan asgari ücretin, belirlediğimiz ve savunduğumuz ilkeler doğrultusunda karara bağlanması büyük önem taşımaktadır.” dedi.
“SATIN ALMA
GÜCÜ GERİLEDİ”
Ücretli çalışanların yarıya yakınının asgari ücret ve civarında bir gelir elde ettiğini dile getiren Uslu, “Sosyal güvenlik primine esas ortalama kazanç da asgari ücretin biraz üzerindedir. Asgari ücret belirleme çalışmaları sadece ücretli kesimi değil toplumun tümünü yakından ve doğrudan ilgilendirmektedir. Sadece asgari ücret alanlar değil; asgari geçim indirimi, işsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği, engelli ve yaşlılık aylığı ile bakım yardımı, genel sağlık sigortası, bireysel emeklilik, sosyal güvenlik borçlanması, sosyal güvenlik alt ve üst primlerinin belirlenmesi gibi çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Ekonomide özellikle son dönemde döviz kurlarında yaşanan olağanüstü dalgalanma ve başta gıda ve kira olmak üzere temel mal ve hizmet fiyatlarında görülen artışlar, emeğinden başka hiçbir geliri olmayan ücretli çalışanların satın alma gücünü geriletmiştir.” ifadelerini kullandı.
“ASGARİ ÜCRET EMEĞE GÖSTERİLEN SAYGININ ÖLÇÜSÜDÜR”
2022 yılında geçerli olacak asgari ücretin, ekonomide yaşanan gelişmeler dikkate alınarak belirlenmesi gerektiğini aktaran Uslu şunları kaydetti: “Asgari ücretin insan onuruna yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak şekilde tespit edilmesi gereği ortak düşüncemizdir. Asgari ücret, emeğe gösterilen saygının bir ölçüsüdür. Sosyal devlet anlayışı çerçevesinde, gelir dağılımında adaleti ve iyileştirmeyi temel alan, refahın geniş kitlelere yayılmasını amaçlayan bir yaklaşımla tespit edilmesi toplumsal huzur ve iş barışının sağlanması için gereklidir. Üç İşçi Konfederasyonu ‘Aileleri ile birlikte insan onuruna yaraşır bir asgari ücret’ belirlenmesi taleplerini yineleyerek bir kez daha bir araya gelmiştir. Anayasamız devlete ‘Çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alma’ görevi vermektedir. Ayrıca, asgari ücretin tespitinde ‘çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur’ denilmektedir.”
“ASGARİ ÜCRETİN DÜŞÜK BELİRLENMESİ KABUL EDİLEMEZ”
Asgari ücretin bir pazarlık ücreti olmadığını ifade eden Uslu şu ifadeleri kullandı: “İşçinin ailesiyle birlikte insanca yaşamasını sağlayacak gelirdir. Asgari ücretin belirlenmesi müzakerelerinde göz önünde tutulması gereken öncelikli husus, çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır. Çalışanlar, yaşanılan ekonomik sıkıntıların nedeni değil mağdurudur ve ‘Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum’ gerekçesiyle asgari ücretin düşük belirlenmesi kabul edilemez. Ülkemizdeki asgari ücret düzeyi AB üyesi tüm ülkelerin gerisine düşmüştür. Küresel pazarlar ile rekabet edebilmek adına emek kesiminin talepleri görmezden gelinmemelidir. Türkiye’nin rekabet şartlarını düşük ücret politikasıyla sağlamak doğrultusunda bir anlayışı olmamalıdır. Bugün ücretliler üzerinde dayanılmaz boyutlarda vergi yükleri bulunmaktadır. Türkiye’de gelir vergisi mükelleflerinin büyük çoğunluğu ücret geliri elde edenlerdir. Kaldı ki, hem doğrudan gelir ve kazanç üzerinden hem dolaylı olarak mal ve hizmet alımında yapılan zorunlu ihtiyaç harcamalarından dolayı günlük yaşantısının her aşamasında vergiye maruz kalınmaktadır.”
“ÜCRETLİ ÇALIŞANLAR
İÇİN VERGİ MATRAHI FARKLILAŞTIRILMALI”
Ücretli çalışanların net ücretinin, vergi dilimlerindeki artışlar nedeniyle ilerleyen aylarda düştüğünü belirten Uslu sözlerini şöyle tamamladı: “Asgari ücret alan işçiler bile yılın son dört ayında eksik ücret almak durumunda kalmaktadır. Asgari ücrette gelir vergisi nedeniyle meydana gelen gerilemenin telafi edilmesi uygulaması, sadece asgari ücretle çalışan bekâr işçiler için geçerlidir. Evli, üç çocuklu ve eşi çalışmayan bir işçi yılbaşında elde ettiği ücret düzeyini yılsonunda alamamaktadır. Bu işçinin yılın toplamı itibariyle kaybı devam etmektedir. Mevcut bu uygulamayla aile korunmamaktadır. Ücretli çalışanlar için vergi matrahı farklılaştırılmalıdır. 2002 yılında gelir vergisi tarifesi brüt asgari ücretin 17,1 katı iken, günümüzde 6,7 katına gerilemiştir. Tüm ücret gelirlerinde, asgari ücrete denk gelen kısmına kadar olan tutarın vergi dışı bırakılması yönünde sosyal taraflar arasında görüş birliği oluşmasına rağmen şimdiye kadar herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. İşverenin sosyal güvenlik primi düşürülmüş ve buradan doğan milyarlarca liralık gelir kaybı Hazine tarafından karşılanmaktadır. Ancak işçilerin sosyal güvenlik priminde bir indirim yapılmamıştır.” >> Burak AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme