Ulusal egemenlikle güç halktadır – Kocatepe Gazetesi
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ayşe Aydın’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde Okt. Talat Koçak ve Okt. Dr. Feyza Kurnaz Şahin, ulusal egemenliği anlattı.Okt. Talat Koçak, 'Milli Egemenlik Kavramı' başlıklı konuşmasında ise, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetinin yönetim sisteminin felsefesinin, milli egemenlik, ulusal egemenlik, milli irade kavramlarının etrafında odaklandığını ifade etti. Koçak, 'Milli [&hellip]
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ayşe Aydın’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde Okt. Talat Koçak ve Okt. Dr. Feyza Kurnaz Şahin, ulusal egemenliği anlattı.
Okt. Talat Koçak, “Milli Egemenlik Kavramı” başlıklı konuşmasında ise, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetinin yönetim sisteminin felsefesinin, milli egemenlik, ulusal egemenlik, milli irade kavramlarının etrafında odaklandığını ifade etti. Koçak, “Milli egemenlik ya da millî hâkimiyet, devletin gücü olan egemenliğin doğrudan doğruya ulusa ait olmasıdır. Millî egemenlik, ulus egemenliği ya da hâkimiyet-i milliye olarak da adlandırılır. Ulusal egemenliğin var olduğu devletlerde, kurucu ve yönetici güç bazı kişilerde ya da belli gruplarda değil halktadır” diye konuştu.
Ulusal egemenliğin en önemli göstergelerinden meclis ve meclisi oluşturan demokratik seçimler olduğunu ifade eden Koçak, şöyle devam etti:
“Uluslar bu sayede kendi egemenliklerini oluşturabilirler. Milli egemenlik kavramı, devlet ve egemenlik kavramları oluştuğundan beri pek çok siyaset bilimci ve filozof tarafından ele alınmıştır. Günümüz dünyasının pek çok devleti, ulusal egemenlik ilkesine dayalıdır. Anayasamızın ‘Egemenlik’ başlıklı 6. maddesi aynen şöyle demektedir: Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.”
Okt. Dr. Feyza Kurnaz Şahin ise “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Toplanması İçin Yapılan Hazırlıklar ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Açılışı” başlıklı konuşmasında, toplum veya siyasal koşullar ne kadar karanlık ve belirsiz olursa olsun, yapılan hazırlıklar iyi olursa, bu belirsizliğin ortadan kalkabileceğini söyledi. Şahin, “Kongreler sisteminden itibaren, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışına kadar yaşanan tüm teşkilatlanma sürecinin aslında mevcut belirsizliği ortadan kaldırdı. Mütareke terimiyle adlandırılan 1918-1922 dönemi, Osmanlı Devletinden Cumhuriyet Türkiye’sine geçiş evresidir. Siyasal olduğu kadar toplumsal dönüşümlerin de izlendiği bir dönemdir” dedi.