'Ülke suni gündemlerle meşgul ediliyor'

Saadet Partisi (SP) İl Başkanı Adnan Şenel, haftalık basın toplantısında ülke gündemini değerlendirdi.
“TERÖRÜ DESTEKLEYENLERLE
YAN YANA GELİYORSUNUZ”
Terörün kaynağının yurt dışı olduğunu belirten Adnan Şenel, “Şemdinli üs bölgesinde yaşanan patlamada hayatını kaybeden 8 şehidimize ve Şırnak’ta terör örgütü PKK’nın hain pususuyla şehit düşen 2 askerimize Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. İktidar sürekli çetele tutuyor. İktidarın tuttuğu çetelede, şu kadar şehit verdik, şu kadar terörist öldürdük. Bu iş çetele tutarak olmaz. Terörün önlenmesi için daha köklü ihtiyaçlar var. Terörün asıl kaynağı bizim bölgemiz değil, yurt dışıdır. Teröristleri kendi emelleri doğrultusunda yurt dışında besleyenler ve destekleyenler var. İktidar bunu gördü. Hatta dediler ki, ‘bu nasıl iş ki hem teröre karşıyım diyorsunuz hem de terör örgütüne binlerce tır silah veriyorsunuz.’ Ben bugün ki iktidar kadar şaşkınlığa düşen başka bir iktidar görmedim. Meseleler bu kadar açık ve belirginken kalkıp dış güçlerle ABD ve AB ile yan yana geliyorusunuz, Bu millet bunu unutmaz.” dedi.
TERÖRİSTLERİ MASUM İLAN EDİYORLAR
İsrail’in Müslümanları katletmek için adeta bahane aradıklarını kaydeden Şenel, “İsrail yine Filistin’i vurdu. Bunu her hafta yapıyorlar. Alışkanlık haline getirdiler. Müslümanları katletmek için adeta bahane arıyorlar. Bütün dünya da sadece buna seyirci kalıyor. ABD ve Avrupa’nın, İsrail’e verdiği destek olmazsa bunu yapamaz. İsrail bu tavrına kesinlikle devam edemez. Siyasi olarak hem de ekonomik olarak 10 milyarın üzerinde yardım yapıyor. Hadiseler meydana geldiğinde ise sayfayı ters çevirip, masumları terörist teröristleri ise masum ilan ediyor. İsrail bu seferki saldırında karadan giderek suikast yapmak amacıyla gitti. Gazze’de bir takım önemli adamlara suikast için gitti. Hatta bir kişiyi de şehit etti.” şeklinde konuştu.
“SUNİ KUTUPLAŞMALAR OLUŞTURULUYOR”
Ülkenin suni gündemlerle meşgul edildiğini belirten Şenel, “Andımız tartışması var. Türkçe ezan okunsun var. Gazi Mustafa Kemal üzerinden onu sevenler sevmeyenler tartışması çıktı. Bunlar suni olarak hazırlanan bizi birbirimizden koparan ve çekişmemize neden olan konulardır. Tartışmamız için hazırlanan bir gündemdir. Ülkemizdeki sorunların çözümüne ilişkin konuşursak bize fayda sağlarız. Bu konuları gündeme getirip zirveye çıkarmak kimseye fayda sağlamayacak. Bunu iki kesim için de söylüyorum. Biz bu ülkede birlikte yaşamak zorundayız. Medya bu gündemleri bize aşılamaya çalışıyor. Bu kutuplaşmamanın Türkiye’ye faydası yok. Bu konuda siyasilerin ve düşünürlerin dikkatli olmasını istiyorum. Kimsenin rencide edilmesini istemem.” diye konuştu
“BETONLAŞMA VE İŞSİZLİK ARTTI”
Şenel açıklamasının devamında şöyle:
100 Günlük Eylem Planı’nın süresi tamamlandı.100 gün geçti. Eylem planında 400 proje vardı. Bu 400 projenin de tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz. İnsanın garibine giden projelerin açılışı yapılıyor. Ama biz şunu görüyoruz. Betonlaşma ile mücadele edeceklerini söylediler. Betonlaşma arttı. ‘İşsizlikle mücadele edeceğiz’ dediler. İşsizlik arttı. Konkordato ilan edenlerin yanında batanlar da var. Battığı için işçisinin parasını ödeyemiyor. Tabi ekonomimiz alınan önemlerle uçacak derken patates, domates, soğana yine zam geldi. Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 100. yıldönümünde Paris’te bir takım toplantılara katılmayı doğru bulmuyorum. Toplantılara dünya Harbine Giren Ülkelerin Başkanları Da Gitti. Biz Niye Gittik? Yenilgimizi Kutlamak İçin! Bunu Kutlamak Bize Yakışmaz. Biz Birinci Cihan Harbi’ni Kaybettik Ama Biz İstiklal Savaşı İle Bugünkü Topraklarımızı koruduk. Biz İstiklal Harbi’ni şerefle yâd ederiz. Bu şeref 30 Ağustos ile başladı 9 Eylül ile de bitti.  Biz bunu kutlarız. Bu kutlamaya da dışarıdan kimse gelmez. Osmanlı’nın tarihe karıştığı bir dönemi kutlamak bize yakışmaz. Gidip bunu onlarla kutlamanız bizim yüreğimiz razı değil. Gidip orada şen şakrak pozlar vermek bize itibar kazandırmaz. Oraya gelen herkes o zaferin bize karşı kazanıldığını biliyor. Onlar kendi varlığını korudu ama Osmanlı darmadağın oldu. 12 adalar bile bizim elimizden gitti. Kıbrıs bile bizim elimizden gitti.”