• Haberler
  • Gündem
  • Üç yüzleştirmede 'sohbet imamlığını' inkâr etti

Üç yüzleştirmede 'sohbet imamlığını' inkâr etti

Fethullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan 13 sanığın yargılaması dün yapıldı.SABAH 5 CEZA VERİLDİAfyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün sabah FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma iddiasıyla yargılanan 5 sanığa ceza verildi. Sabah duruşmalarında Soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandıkları öğrenilen meslekten ihraç [&hellip]

Fethullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan 13 sanığın yargılaması dün yapıldı.
SABAH 5 CEZA VERİLDİ
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün sabah FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma iddiasıyla yargılanan 5 sanığa ceza verildi. Sabah duruşmalarında; Soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandıkları öğrenilen meslekten ihraç edilmiş eski Polis Memurları Uğur Kepçe, Serkan Gümüşsoy, Mehmet Özcan’a 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Sanıklar hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etti. Sanık Zafer Kesici’ye 3 yıl 1 ay 15 gün ceza verildi. Kesici cezası kesinleşinceye kadar serbest bırakıldı. Sanıklar; Mustafa Akif Topkaç, Ersevim Şanverdi ve Mustafa Topkaç’ın duruşmaları ileri bir tarihte görülecek.
13 SANIK YARGILANDI
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne üye oldukları iddiasıyla tutuksuz yargılanan 13 sanığın davası görüldü. Öğleden sonraki duruşmalarda; Fatih Dönmez, Hüseyin Aktürk, Nazire Uğur, Hüseyin Türüdü, Kaya Elmalı hâkim karşısına çıktı.
“ABİLERİ KİM DEĞİŞTİRDİ BİLMİYORUM”
Meslekten ihraç edilen Polis Memuru Uğur Kepçe’nin soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandığı öğrenildi. Mahkemede verdiği ifadede örgüt içerisine nasıl karıştığını anlatan Kepçe, “Polise verdiğim ifademde de belirttim. Üniversite mezunuyum. Polis Okuluna 2008 yılında girdim. M. Furkan Seyman isimli şahısla tanıştık. O zaman gezi gibi etkinlikler oldu. Cemaatsel faaliyetler olmadı. 2009 yılı Haziran ayında Polis Okulundan mezun olup Kayseri’de Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde göreve başladım. Evliydim ama bir süre Polisevinde kaldım. Olay Yeri İnceleme Şubesi’nden H.E. bana yardımcı oldu. A.D. ile beni tanıştırdı. Sıra ile birbirimizin evlerinde kitap okuduk, namaz kıldık. İlk Grup Abimiz Hukuk İşleri biriminden A.D. idi. Daha sonra Polis Memuru H.C. oldu. Abileri kim değiştirdi bilmiyorum. Sohbet toplantıları bizlerin çalışma şeklinde göre değişirdi. Bazen 15 günde bir olurdu” dedi.
“ADLARI HEP YALANDI”
Örgütün sohbet adı verilen toplantılarında grub abisinin elinde not kâğıtları olduğunu anlatan Uğur Kepçe’ye Mahkeme Başkanı, bu toplantılarda burs, zekât, himmet, kurban talep edilip edilmediğini sordu. Kepçe, “20-30 lira gibi bir parayı üç kişiden kime verdiğimi hatırlamıyorum. Bylock programını hiçbir şekilde kullanmadım. Tik Tok adlı programı google play storeden indirdim. Whatsap gibi bir programdı. Onu da Afyon’a tayin olduğum da yüklediler. Kayseri’de iki yıl görev yaptım. Daha sonra şark görevi için Van’a tayin oldum. Van’da Yahya Büyükköroğlu isimli Polis Memurunca karşılandım. Kendisi, Kayseri’den bir Polis Memurunun selamını ileterek görüşelim dedi. Önce Polisevinde kaldım. Sonra Polisevinin karşısından ev tuttum. Van’da da toplantılar devam etti. Yapının terör örgütüne dönüşeceğini bilmiyorduk. 2014 yılında Van’dan Afyon’a tayinim çıktı. Eylül ayı itibariyle hiç kimseyle görüşmedim. Bağımı koparmak için tanımadığım telefon numaralarını açmadım. Kasım ayında isminin Ragıp Gültekin olduğunu söyleyen bir kişi ile telefonda tanıştım.  ‘Okan’ kod adlı öğretmen olduğunu öğrendiğim Eyüp Akbaba isimli şahısla tanıştık. Sohbet hocalığı yapan adından emin olmadığım ‘Bayram’ ya da ‘Murat’ adını kullanan kişiydi. Adlardan emin değilim. Çünkü adları hep yalandı” diye konuştu.
“SORUŞTURMA AŞAMASINDAKİ
ANLATIMLARIM DOĞRU”
Gökhan Yeral isimli kişi ile tanışt��ğını bu kişinin “sohbet imamı” olduğunu anlatan Uğur Kepçe, sohbet adı altındaki toplantılarda birkaç kez örgüt elebaşı Fethullah Gülen kitaplarının okunduğunu, birkaç kez de cd izlendiğini anlattı. Mahkeme Başkanı,17-25 Aralık 2013 tarihinden sonra sohbet adlı toplantılar arasında farklılık olup olmadığı sorusunu sordu. Sanık Kepçe, “Eskiye göre daha seyrek yapılmaya başlandı. Bizlerin de artık sohbetlere gelmek istemediğimiz anlaşılmıştı. Sohbet grubu hoca ile birlikte toplam 4 kişiden oluşuyordu. Diğer gruptaki kişilerle hiçbir irtibat ve tanışma durumumuz olmadı. Soruşturma aşamasında anlattıklarım doğrudur. Bana Bank Asya’ya para yatırma talimatı gelmedi. Bank Asya’yı faizsiz bankacılık yaptığı için tercih etmiştim. Telefonuma çeşitli programlar yüklemek isteyenler oldu. Ama bana bylock programı denilmedi. Gruptan Süleyman Çelik bana tango programını yüklemeye çalıştı. Ben kabul etmedim. Herhangi bir partiye oy verin vermeyin de demediler. Ben özellikle HDP’ye asla oy vermem. Böyle bir şeyi söylemelerine müsaade etmeyeceğimin farkındalardı. Kimseden talimat almadım” şeklide konuştu.
İKİ FARKLI KOD ADIYLA TANITIM
Tutuklu tanık Gökhan Yeral’ın tanıklığına başvuruldu. Yeral, sanık Uğur Kepçe’yi tanımadığını, Emniyet’te verdiği ifadeyi baskı altında verdiğini iddia ederek ifadesini kabul etmediğini, konu hakkında Cumhuriyet Savcılığına 7 ay önce dilekçe verdiğini söyledi. Tutuksuz tanıklar M.Y ile S.Ç, Gökhan Yeral’ı  “Cevdet” ve “Murat” kod adlarıyla sohbet imamı olarak tanıdıklarını beyan etti. Tutuklu tanık Gökhan Yeral, tanıkları ve sanık Uğur Kepçe’yi üç ayrı yüzleşmede ısrarla tanımadığını söyledi. Tutuksuz tanık M.Y, sanık Uğur Kepçe ile ailecek görüştüklerini, sohbet adlı toplantıların evlerde yapıldığını, “Cevdet” olarak bildiği kişinin sohbet imamlığı yaptığını kaydetti. Tutuklu tanık Gökhan Yeral ilk olarak tutuksuz tanık M.Y ile yüzleştirildi. Tanık M.Y sohbeti Gökhan Yeral’ın yaptığını ve onun özel bir dershanede çalışır şeklinde bildiğini söyledi. Yeral, M.Y’yi ve sanık Uğur Kepçe’yi tanımadığını ifade etti. Uğur Kepçe ise Gökhan Yeral’ı “Murat” adıyla tanıdığını kaydetti. Aynı celsede dinlenen tutuksuz tanık S.Ç sanık Uğur Kepçe ile aynı sohbet grubunda yer aldığını, sohbet toplantılarının sıra ile evlerinde yapıldığını dile getirdi. Grubun dört kişiden oluştuğunu belirten S.Ç, “Gökhan Yeral sohbet hocasıydı. İsmen ‘Murat’ diye tanıştırılmıştı. Tanık S.Ç bu toplantılarda burs, himmet, kurban adı altında para talep edilmediğini söyledi. Gökhan Yeral ile yüzleştirilen tanık S.Ç Yeral’ın “Murat” kod adıyla örgütsel toplantıyı yapan kişi olduğunu söyledi. 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verilen Kepçe, hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını kabul ederken karar öncesi sorulan son sözünde beraatini talep etti.
“SINIFTAKİ ERKEKLERİN
İSMİ ELİNDEYDİ”
Meslekten ihraç edilen eski Polis Memuru Mehmet Fatih Erdoğdu’ya da 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Erdoğdu da hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını kabul etti. Soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan Erdoğdu, “2012 yılına kadar İzmir’de yaşadım. Aslen İzmirliyim. İstanbul Polis Okulunu kazandım. Furkan Aygün isimli kişi ile ilk kez Şirinevler’de bir pastanede buluştuk. Orada ismini ‘İlker’ olarak bildiğim tavır ve hareketlerinden ‘cemaat abisi’ olduğunu anladığım kişinin elinde ki A4 ebatlı kâğıtta bizim sınıftaki erkek öğrencilerin isimleri vardı” dedi.
“DİNİ DUYGULARLA YAKLAŞTILAR”
Mahkeme Başkanı Sanık Erdoğdu’ya “Eleman kazanmaya çalışmışlar. Polis Okulları rezerv alanı olmuş” dedi. Kendinin de yapı ile tanıştırılıp sohbet adı altındaki toplantılara katılmaya başladığını belirten Erdoğdu, “Furkan Aygün’e o zaman için ilk zamanlar sınıf sorumlusu denilebilir. Emniyet’te verdiğim ifadede 17-18 isim var. Sohbet toplantılarına onlarla giderdik. Sınıfta bulunan 30 erkekten 20’si o sohbetlerde bulunurdu. Ben dini duygularla yetiştirildim. Bana da bu şekilde yaklaştılar. Afyon’da Kocatepe Polis Merkezinde göreve başladım. Bana Polis Memuru Tahir Ekiz’in telefonu verildi. ‘Hayrettin’ kod adlı Satılmış Halit Koçer, Ramazan isimli bir kişi ile birlikte Nazmi Saatçi Mahallesinki adreste yer alan eve yerleştik. Evleninceye kadar burada Onur Başoğlu da kaldı. Onur’un düğünü vardı evden ayrıldı. Sonra biz üç kişi kaldık. Ev bekar evi konumundaydı. Bylock programını dua, ayet vs paylaşımı için yüklenmişti. O zaman için cahillik ettik” ifadelerini kullandı.
BYLOCK’U BİRİSİ YÜKLEYEMEZ,
ÇOCUK İNDİREMEZ!
Mahkeme Başkanı Sanık Erdoğdu’ya, “Bylock programı yüklemesi ile ilgili yanlışlıkla çocuğun eli değdi, telefonumu bir yerde bırakmıştım o zaman yüklenmiştir gibi savunmaları dinliyoruz. Örgütün gizli haberleşme programı bylock bu şekilde yüklenebilir mi?” diye sordu. Kendisine bylock programının bluetooth aracılığıyla yüklendiğini söyleyen Erdoğdu, “Bana Satılmış Halit Koçer tarafından kurulum dosyası gönderildi. Google play de ki bylock ile bunların bylock programı tahminimce aynı değil. Direk giriş için 6 haneli şifrenin girilmesi gerekiyor. Karşı tarafa giriş numarası veriliyor. Kişi ekleniyor. Zaten uygulama İngilizce. Birbirini karşılıklı ekleyen kişi numara veriyor” cevabını verdi. Mahkeme Başkanı, “Program yüklenirken telefonlar karşılıklı eşleştiriliyor. Program böylece aktif hale geliyor. Bizim bildiğimiz ve sizin anlattıklarınız doğrultusunda çocuğum indirmiş olabilir, birisi yüklemiş olabilir savunması çok geçerli değil” ifadelerini kullandı.
2015 BAHARINDA EAGLE’YE GEÇİLDİ
Sanık Mehmet Fatih Erdoğdu, kendilerine 3 bin lira maaş aldıklarını, bunun sadakasının olması gerektiği telkinlerinin yapılarak fakir öğrencilere burs, Afrika’daki açlara yardım amacıyla para istendiğini açıkladı. Kendisinin 300 ile 320 lira civarında ödeme yaptığını aktaran Erdoğdu, “Evlilerin maaşından yüzde 5, amir, müdür kademesindekilerin maaşından yüzde 15 civarında para aldıklarını biliyorum. 2015 yılının Nisan ya da Mayıs ayında bylock artık güvenli değil diyerek eagle programı yüklendi. Eaglenin daha kolay ve güvenli gibi şeyler söylendi. Numara ekleyip, şifreyi girdim” dedi.
“AYRILINCA RAHATLADIM”
Mahkeme Başkanı Erdoğdu’ya, “Gruplarda en fazla 5-6 kişi oluyor. Kişiler birbiriyle tanıştırılmıyor. Bu nasıl bir hizmet? Kapalı devre. Hiç mi grupta bahsi geçmedi şu kadar abi var şu kadar abla var diye. Tamamen sır üzerine mi kurulu? Kafalarınız bu kadar mı uyuşuk? Sorgulayamıyor musunuz?” dedi. Sorgulayamadıklarını söyleyen Erdoğdu, “Evet sorgulayamadık. Tamamen beynimizi onlara verdiğimizi algılıyorum. İyi niyetle de olsa aralarına girdiğim için çok pişmanım. Ayrılınca rahatladım” ifadelerine yer verdi.
MESAJ DARBE GİRİŞİMİNİ VURGULUYOR
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz 2016 gecesinde Hasan Karaşahin’in eagle programında “Hüseyin” kod adıyla “Kimse darbeye karşı koymayacak. Askere karşı gelmeyin. İşe çağırılanlar işe gitmesin, silahını teslim etmesin” mesajını okuyan Mahkeme Başkanı, “Bu mesajdan anlaşılan örgüt darbeye karışmadı diye bir şey yok. Bu yapı ile iltisaklı kaç tane polis memuru var” sözleriyle örgütün darbe girişimine vurgu yaptı. Sanık Mehmet Fatih Erdoğdu son sözünde, “Ben 2,5 sene polislik yaptım. Bu koridorlarda çok bekledim. Doğu ve güneydoğuda terörle mücadele ettim. Asgari ücretle çalışan bir babanın oğluyum. Zar zor polis oldum. Hepsini bunlara teslim ettim. Ailemle herkesle ters düştüm. Evlilik planlarım suya düştü. Pişmanım” dedi.
TOPKAÇ: SUÇSUZUM PİŞMANIM
Sandıklı ilçesinde sarraflık yapan Mustafa Akif Topkaç’ın duruşması ileri bir tarihte görülecek. 2006-2007 yıllarında tutuklu Yunus Seyman’ın örgütle müzahir işadamları derneği SANSİAD’a üye olması için yanına geldiğini belirten Topkaç, “İşadamları derneği olduğu için üye olayım dedim. FETÖ/PDY ile ilgili olduğunu bilmiyordum. Derneğin genel kurul seçimlerine çağırılmadım. Oy kullanmadım” dedi. Haklarında FETÖ soruşturması yürütülen ve örgütün ilçe imamı olduğu iddia edilen kişilerle yurt dışı gezilerine çıkışı sorulan Topkaç, “Turistik amaçlı ABD’ye, 2 kere Almanya’ya, 2 kere Fransa’ya gittim” cevabını verdi. Mahkeme Başkanı Topkaç’a ABD’de hangi eyaletlere gittiğini bunların içinde Pensilvanya olup olmadığını da sordu. Newyork, Texsas, Houston, Wasington’a giderek İstanbul’a döndüğünü anlatan Topkaç, örgütle ilgisi olmadığını söyledi. Mustafa Akif Topkaç, 17-25 Aralık sürecine kadar Yunus Seyman aracılığıyla iki kız öğrenciye aylık 500 lira burs verdiğini, babasının 17-25 Aralık sürecinden sonra vermemesi yönündeki uyarısını dikkate aldığını kaydetti. Topkaç, cemaatle bağlantısının olmadığını, 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile ailesiyle beraber sokağa çıktığını belirterek etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini ifade etti. Topkaç, “Örgüt sempatizanı değilim. Propagandasını da yapmadım. Yıllar önce bir iki defa sohbete gittim. Suçsumuz, pişmanım” dedi. Topkaç’ın duruşması ileri bir tarihte görülecek.
“ALLAH RIZASI İÇİN KOPMA DENİLDİ”
Soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan ve dünkü karar celsesinde 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verilen ihraç edilmiş Polis Memuru Serkan Gümüşsoy hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etti. Duruşmada verdiği ifadede 2004-2006 yıllarında Marmaris’te çalıştığını Özel Harekat Kursunu tamamladıktan sonra Komiser Yardımcısı rütbesiyle Van’a tayin olduğunu belirten Gümüşsoy, “Örgütle ilk temasım 2008’de oldu. Mescitten çıkarken sohbetlere katılmam tavsiye edilmişti. Ben de Allah rızasını gözeterek gittim. “Emrah” isimli sohbet abisi ile 6 yıl temasım devam etti. Sohbetlerde herkül org sitesinden Fetullah Gülen vaazları izlenirdi. 2012 yılının Ağustos ayında Afyon’a geldim. 2012 yılının sonuna doğru beni biri aradı. ‘Telefon numaranı Emrah beyden aldım’ diyerek benle temasa geçildi. Allah rızası için kopmamamı söyledi. Bunu söyleyen kişiyi bir kez gördüm. Sohbet grubunu da 3-4 kişi olurduk. Ben de birkaç kez gittim” dedi.
“DR BAL ZİHNAR ÖRGÜTLE
BAĞIM YOK DİYORDU”
2013 yazında sohbet grubunun değiştiğini, Komiser Yardımcısı olarak rütbelilerle bir arada olduğundan söz eden Gümüşsoy, sohbet abisinin ceza verilen tutuklu Dr. Ahmet Bal olduğunu söyledi. Mahkeme Başkanı, “Dr. Ahmet Bal, burada bizlere bağırıyor, şiddetle karşı çıkıyordu. Bak size sohbet yapıyormuş. Bize ‘Zinhar örgütle ilgim yok’ diyordu” sözlerini hatırlattı. Sohbet adı altındaki toplantıların önce sohbet yapılıp sonrasında çay molası verilirdi. İkinci yarıda herkül org sitesinden vaaz izlenirdi. Ben 2015 yılının Şubat-Mart aylarında bitirdim. Özel harekâtçı olduğum için doğuda görev yaptım. Terör örgütü PKK ile mücadele ettim. Dr. Ahmet Bal, 2014 yılının Ağustos ayında evime gelerek telefonumu istedi. Bylock programı ile haberleşeceğimizi duaların ve salavatların geleceğini söyledi. Burs, zekat, himmet talepleri olurdu. Gönülden ne koparsa o verilirdi. Ben kimi zaman 50, kimi zaman 100 lira para verirdim. Menfaat gözetmedim, Allah rızasını gözettim. Yapının yabancı yerlerde açtığı okullar, oralarda Türkçe konuşulması, bayrağımızın dalgalanması beni etkiliyordu” sözleri üzerine Mahkeme Başkanı, “Büyülendiniz mi? 15 Temmuzda da bayrağı düşürüyorlardı” dedi. Gümüşsoy son sözünde, “Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyorum. Örgütün gerçek yüzünü bilmiyordum” dedi.
“ALÇAK YAPILANMAYI BİLMİYORDUM”
3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verilen meslekten ihraç edilen eski Zabıt Kâtibi Zafer Kesici, sohbet toplantılarına katıldığını ancak alçak bir yapılanma olduğunu bilmediğini belirtti. Afyonkarahisar kültüründe “gezek” tabir edilen davetlere icabet ettiğinden söz eden Kesici, “Gezek davetine icabet ettim. Toplantılar rastgele olur Kur’an-ı Kerim okunurdu. 4 Ağustos 2012 tarihinde Ramazan günü Eyüp Sultan türbesini ziyaret etmiştim. Türbenin yakınında bir otelde konakladım. Örgütün işlettiğini bilmiyordum. Sohbeti ben ya da Beytullah yapardık. Ama biz para toplamadık. Katılanlara sorulabilir. Sulh Hukuk Mahkemesinde 9 yıl zabıt kâtibi olarak çalıştım” ifadelerini kullandı.
“BELLİ BİR SİSTEM VAR, DÜZEN İŞLEMİŞ”
Mahkeme Başkanı Kesici’ye, Afyonkarahisar Adliyesi’nde erkek zabıt katiplerinden mahkumiyet verilen Soner Mumyakmaz, kadın zabıt katiplerinden de eşi Ayşe Mumyakmaz’ın sorumlu olduğunu, Soner Mumyakmaz’ın “Paralel Komisyon Başkanı” olduğunu vurguladı. Mahkeme Başkanı Zafer Kesici’ye, “Soner Mumyakmaz adliye dışından bir isim. O bir öğretmen. Belli bir sistem var, düzen işliyor. Siz toplantılar rast gele olur Kur’an okunurdu diyorsunuz” dedi. Kesici, yapının örgüt olduğunu bilmediğini, kullanıldığını kaydetti. Kesici’nin duruşmasında tutuklu meslekten ihraç edilmiş eski zabıt kâtibi Veli Sağlam tanık olarak dinlendi. Sağlam, Fethullah Gülen cd Osman Akçakaya tarafından izlettirildiğini, toplantılarda sürekli para talep edilmediğini, 17-25 Aralık sürecinden sonra sanığın toplantılara katılmayacağını kendisine söylediğini anlattı. Emekli İnfaz Koruma Memuru R.Ç, 2011 yılında sohbet toplantılarına katılımı bıraktığını, sanık Kesici’nin kendisine ‘2013 yılında ağabey ben de bırakıyorum’ dediğini aktaran R.Ç “Ben de en iyisini yaparsın” dedim. Bu celsede tutuksuz tanıklar N.A, E.A dinlendi. Kesici son sözünde, 13 yıl memuriyet hayatı olduğunu, yapıya örgüt olduğunu bilmeden girdiğini, 2013’de irtibatını kestiğini söyleyerek beraatini talep etti.
“GRUPLAR SÜREKLİ DEĞİŞİRDİ”
Soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayı talep eden ihraç edilmiş eski polis Mehmet Özcan da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etti. Özcan’a 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Polis olmadan önce örgütle hiçbir irtibatı olmadığını, dershanelerine ve okullarına gitmediğini söyleyen Özcan şöyle konuştu: “İkinci sınıfta beni Murat Örün toplantıya davet etti. Benim örgütle yolum 2008-2009 yıllarında Adana’da kesişti. Grup sorumlumuz ‘Barış’ isimli kişiydi. Hatta uzun saçlı olduğundan ‘Barış Manço’ diye anılırdı. Bursa’da Zafer Melik Akpınar’la görüştük. Vasıtasıyla bir evde kaldık. Her ay 100-150 lira para veriyorduk. Fethullah Gülen sohbetleri toplantılarda başladı. Evde Niyazi Koçer ilgilenirdi. İsmini verdiğim bir polis daha var. Şu anda hatırlayamıyorum. Gruplar sürekli değişirdi”
“YOLSUZLUKLAR GERÇEK DİYORLARDI”
Mahkeme Başkanı,  Mehmet Özcan’a 17-25 Aralık sürecinden sonra kendilerine nelerin anlatıldığını sordu. Sohbet adlı toplantılarda 17-25 Aralık sürecindeki yolsuzluk iddialarının gerçek olduğunun anlatıldığını söyleyen Özcan, “Yolsuzlukların gerçek olduğunu anlatırlardı. Kur’an okunurdu. 2011’de Bursa’dan Diyarbakır’a tayin oldum. Çevik Kuvvet’de ve TEM’de çalıştım. 2015 yılında da Afyonkarahisar’ın Başmakçı ilçesine tayin oldum. Terörle Mücadele Şubesinde çalışırken grup sorumlumuz Diş Doktoru Enver’di. Grup 5-6 kişiden oluşurdu. Bylock programını Ahmet Halil Sancaktar sohbet zamanlarının bildirilmesi için yükledi. Bilgisayara telefonumu bağladı. Telefonun hafıza kartına bylocku yükledi. 6 haneli şifreyi girip karşı taraf eklemeden mesaj gelemez. Başmakçı ilçesine tayin olduğum zaman daha güvenli olacağı gerekçesiyle Tango programı yüklendi. Yine Ahmet Halil Sancaktar tarafından eagle programı yüklendi. Başmakçı’da beni ‘Serdar’ olarak bildiğim Süleyman Dingi karışladı. Onunla Dinar’da buluştuk. Yaklaşık 6 kez görüştük. Mayıs ayından sonra da görüşmedik” ifadelerini kullandı. Özcan’ın duruşmasında tanıklık yapan ihraç edilen polis memuru C.C sanıkla Başmakçı Polis Merkezinde tanıştığını, 3 kez çay bahçesinde görüştüğünü Dinar ilçesinde ‘Serdar’ olarak bilinen Süleyman Dingi ile sanığın görüştüğünü anlattığını açıkladı.
TANIĞA ÖRGÜT JARGONU OTURMUŞ!
Bir yıldır tutuklu bulunan Murat Şanverdi’nin eşi olduğu öğrenilen tutuksuz yargılanan Sanık Ersevim Şanverdi, hakkındaki iddiaları reddetti. Mahkeme Başkanı Bayan Şanverdi’ye sanığın eşi tarafından kullanıldığını ileri sürdüğü üç ayrı telefon hattında bylock tespiti yapıldığını hatırlattı. Sanığın duruşması ileri bir tarihte görülecek. Yatalak durumda ve alzheimer hastası olduğundan soruşturma aşamasında da ifadesi alınamadığı belirtilen sanık Mustafa Aydın’ın savunma ifadesi alınabilecek durumda ise ikametinde alınacak. Bu celsede etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak tahliye olan Sandıklı ilçesinden Hasan Coşkun tanık olarak dinlendi. Tanık Coşkun’un üslubuna dikkat çeken Mahkeme Başkanı, “Size örgüt jargonu oturmuş. İfadelerinizde hep örgütün dilini kullanıyorsunuz. İhanet hareketini hizmet diye anlatıyorsunuz” dedi.
İFTİRAYA KARŞI
KAYINPEDERİNİ GÖNDERMİŞ
Dün öğleden sonraki celselerde Fatih Dönmez, Hüseyin Aktürk, Nazire Uğur, Hüseyin Türüdü, Kaya Elmalı’nın duruşmaları görüldü. Şuhut Uzunpınar köyünde ikamet eden ve imam hatiplikten ihraç edilen Fatih Dönmez hakkındaki suçlamaları reddetti. Mahkeme Başkanı Dönmez’e 15 Temmuz darbe girişimi sonrası neden kayınpederini emniyete gönderip gözetlediğini sordu. Kendisine kız kaçırdığı iftirasının atıldığını dile getiren Dönmez, emniyete gidişinin başka bir iftiraya yol açmaması için böyle davrandığını ileri sürdü. Bu celsede H. Y tanık olarak dinlendi. Dönmez’in diğer duruşmasında F.T’nin tanık olarak zorla getirileceği öğrenildi.
DURUŞMALAR ERTELENDİ
Tarım Makineleri İmalatı işiyle uğraşan sanık Hüseyin Aktürk’ün hakkında; FETÖ soruşturması bulunan kişiler, örgütün il ve ilçe imamlarıyla otel toplantısına katılma ve 314 ayrı otel kaydı iddiaları var. Örgütle alakası olmadığını ileri süren Aktürk’ün gelecek duruşmasında davete rağmen gelmeyen K.K.’nın zorla getirilerek tanık olarak dinlenmesine karar verildi. 3. Sınıf Emniyet Müdürü iken emekli olup ihraç edilen Nazire Uğur’un duruşması ileri bir tarihte görülecek. Uğur, 1995 yılında Polis Akademisi mezuniyeti sonrası 1997 yılında evlendiğini, kardeşinin intiharını 7 yılda atlatamadığını, eşinin 11 yıl boyunca başka bir kadınla ilişki yaşayıp ihanet ettiğini, eşine iki kez boşanma davası açtığını, sürekli depresif bir hayat yaşadığını anlattı. Bylock kullanmadığını, elektronik hiçbir şeyden anlamadığını söyleyen Uğur’un duruşması ileri tarihte görülecek. Polislikten ihraç edilen Hüseyin Türüdü ve özel kurumda öğretmenlik yapan Kaya Elmalı’nın duruşmaları da ileri tarihte görülecek.
>> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme