• Haberler
  • Genel
  • Türkmenler'in kaderi Anadolu Türklüğü'nden ayrı düşünülemez

Türkmenler'in kaderi Anadolu Türklüğü'nden ayrı düşünülemez

Türkmenler'in kaderi ile Anadolu Türklüğü'nün kaderinin birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini söyleyen Rüştü Kaya, Türkmenler'in Irak coğrafyasında bin yıldır var olduklarını belirtti Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde Avraz Çalışmaları üzerine yüksek lisansını devam ettiren Rüştü Kaya, 'Yeni Ortadoğu Denkleminde Türkiye Coğrafyası' konulu sunumu yaptıTÜRKMENLER IRAK'TA BİN YILDIR VARKerkük ve bölge ile ilgili toplumdaki bilgi kirliliğini biraz olsun düzeltmek istediğini [&hellip]

Türkmenler’in kaderi Anadolu Türklüğü’nden ayrı düşünülemez

Türkmenler’in kaderi ile Anadolu Türklüğü’nün kaderinin birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini söyleyen Rüştü Kaya, Türkmenler’in Irak coğrafyasında bin yıldır var olduklarını belirtti

Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde Avraz Çalışmaları üzerine yüksek lisansını devam ettiren Rüştü Kaya, “Yeni Ortadoğu Denkleminde Türkiye Coğrafyası” konulu sunumu yaptı
TÜRKMENLER IRAK’TA BİN YILDIR VAR
Kerkük ve bölge ile ilgili toplumdaki bilgi kirliliğini biraz olsun düzeltmek istediğini belirten Rüştü Kaya, Kerkük politikasının sağlıklı bilgiler üzerine tesis edilmesi gerektiğini savundu. Türkmen ve Kerkük davasının anlaşılabilmesi için o bölge realitelerinin iyi bilinmesi gerektiğinden söz etti. Bölgedeki genel durum ve ABD’nin 2003 yılındaki müdahalesinden sonra Kuzey Irak’ta oluşan siyasi atmosfere değinen Kaya; “Türkmenler Abbasi devrinden beri Abbasi Halifesinin Orta Asya’daki Türkleri muhafız alayları olarak Abbasi Devletine getirip bunları Irak’a yerleştirdiği tarihten beri bin yıldır Irak’ta var olan bir millettir. Bin yıllık süre içerisinde Türkmenler 900 yıl boyunca Irak’ta devlet kuran, yöneten ve devletin asli unsuru konumunda bulunan millet olmuşlardır. Geride kalan yüz yılda yönetici etnik unsur olarak Irak’ta bulunmayan son yüzyıl ise 1926 yılından bu tarafa gelen Irak yönetimidir. Maalesef bu 85 yıllık süre içerisinde geçmiş 900 yılın kültürel ve siyasi mirası son derece büyük hasara uğramış ve Türkmenler Irak siyasetinden kademeli olarak silinip dışarıda bırakılmışlardır.” dedi.
TÜRKMENLER ANADOLU TÜRKLÜĞÜNÜN UZANTISI
Rüştü Kaya, haritaya bakıldığında Türkmen unsurların daha çok yukarıda Musul vilayetinden Telafer’den aşağıda Diana vilayetine kadar var olan bir hat boyunca yoğun yaşadıklarına dikkat çekti. Haritanın üstünde kalan Süleymaniye, Erbil ve Duhok’ta çoğunlukla bulunan Türk nüfusu ile güney bölgelerde kalan Arap nüfusu arasında bu bölgenin bir geçiş bölgesi olduğunu belirten Kaya; “Türkmenler’in geçiş bölgesinde bulunması maalesef Irak tarihi boyunca Kürtler ve Araplar arasında itilaflarda Türkmenler’in devamlı arada kalmasına ve ezilen millet olmasına yol açtı. Kerkük şehri Türkmenler için son derece önemlidir. Musul’un Telafer ilçesi, Selahaddin’in Tuzhurmasu ilçesi tamamen merkez itibariyle Türkmen gruplardan oluşan bölgeler. Türkmenler’in Irak’taki varlığını incelerken Türkmenler’in toplumsal yapıları ve psikolojileri üzerinde de biraz durmak gerekiyor. Çünkü Türkmenler 900 yıl boyunca Irak’ta yönetici konumunda olduklarından 1926 yılından sonraki süreçte asla azınlık psikolojisine kapılmamışlardır. Böyle bir tarihi, sosyolojik geçmişleri olmadığı içinde maalesef bu azınlık durumuna hazırlıksız yakalanmışlardır. Türkmenler Anadolu Türklüğü’nün doğal bir uzantısıdır.” diye konuştu.
TÜRKİYE TÜRKMENLERİ KORUYAMADI
Doğu Türkistan ve Güney Türkistan’ın dünya Türklüğü’nün günümüzde kanayan yaraları olduğunu vurgulayan Rüştü Kaya, tarihi akışta bu bölgelerin değerlendirildiğinde coğrafi olarak bölgelerin batı Türklüğü’nden kopuş yaşadıklarını söyledi. Kaya; “Irak Türklüğü, Türkmeneli coğrafyası Anadolu Türklüğü’nün doğal bir uzantısıdır. Türkmeneli coğrafyasında yaşayan Türkmenler’in kaderi Anadolu Türklüğü’nden ayrı düşünülemez. Aynı şekilde Anadolu Türklüğü’nün kaderi de Türkmeneli coğrafyasından kaderinden ayrı düşünülemez. Türkiye bu siyasi sorumluluğun farkında olarak şimdiye kadar 1926 yılından beri Irak Türklüğü’nün hamisi konumunda kendisini göstermiştir. Irak Türkmenleri de Türkiye’ye biçtiği bu hamilik rolünden dolayı Türkiye’ye aşarı güvenden rehavete kapılmışlardır. Bunu kabul etmezsek bugün Türkmenler’in orada yaşadığı sorunları tam olarak anlayamayız. Bu rehavet hali maalesef Irak’ta g��çlü bir siyasi birlik, güçlü bir askeri yapılanma oluşturmasının önüne geçmiştir. Çünkü Türkmenler şimdiye kadar bizim başımıza bir şey gelirse Türkiye gelir bizi kurtarır psikolojisine sahiplerdi. Burada bir özeleştiri yapalım. Maalesef biz Türkiye olarak onların bu psikolojisine karşılık verebilecek siyaseten, askeri güç olarak şimdiye kadar olamadık. Bölgede varlıklarını devam ettirmelerini sağlayamadık. Bunu kabul etmek zorundayız.” şeklinde konuştu.
MEZHEPSEL BÖLÜNME
SİYASETE DE YANSIYOR
Bugün Irak’taki etkin ve dini gruplar içerisinde askeri silahlı gücü bulunmayan tek grubun Türkmenler olduğuna işaret eden Rüştü Kaya sözlerine şöyle devam etti: “Bu durum çok ilginçtir. Bunun altında yatan ise sözünü ettiğim psikolojik durumdur. Türkmenler yıllardır bu bölgede yönetici konumunda oldukları için siyasi olarak, entelektüel olarak, iktisadi, şehirlilik ve zanaatkârlık bakımından Irak toplumunun üstünde bir millettir. Bu bakımlardan bölgedeki Kürtler ve Araplar’dan son derece üstün konumdadırlar. Türkmen siyasetindeki bölünmüşlüğün temelinde hem Şii hem de Sünni gruplardan oluşum vardır. Kürtler sadece Sünni gruplardan oluşuyor. Araplar’da Şii ve Sünni olarak bölünmüş durumdalar. Fakat Araplar’ın nüfus fazlalığı bu bölünmüşlüğün çok fazla etkili olmasını önlüyor. Türkmenler’in mezhep eksenindeki bu bölünmüşlüğü maalesef siyasi bölünmüşlüğe de yansıyor. Bugün Irak parlamentosunda bulunan 10 Türkmen milletvekilinin 6’sı Sünni Irakiye grubuna mensupken diğer 4 milletvekili Şii El Kadır grubuna mensuptur. Bu bölünmüşlük Türkmen varlığı için önemli bir tehdit oluşturuyor. Türkmenler’in Türkiye Türklüğü ile bu siyasi yakınlığı ve Anadolu Türklüğü’nün bir devamı olarak görülmesi esasında bir dezavantaj durumu da oluşturuyor. Bu durum Irak’ta bir baskı politikası uygulanmasına neden oluyor.” (Kocatepe)

Bakmadan Geçme