'Türkiye'nin birlik ve beraberliği için dezenformasyona karşı dikkatli olalım'
Medya Derneği Başkanı ve Takvim Gazetesi Yazarı Ekrem Kızıltaş, ülkemizin kıymetini bilmemiz gerektiğinin altını çizdi. 'Türkiye'nin Türkler'e bırakılamayacak kadar önemli.' olduğu düşüncesiyle dışarıdan ülkeyi karıştırıp fitne çıkarmak için dezenformasyon faaliyeti yürütünler konusunda dikkatli olma zorunluluğununa değinen Kızıltaş, 'Siyasi görüşümüz, tuttuğumuz parti, ideolojimiz her ne olursa olsun 85 milyon birlikte yaşadığımız bu ülkenin birlik ve beraberliğinin, [&hellip]
Medya Derneği Başkanı ve Takvim Gazetesi Yazarı Ekrem Kızıltaş, ülkemizin kıymetini bilmemiz gerektiğinin altını çizdi. “Türkiye’nin Türkler’e bırakılamayacak kadar önemli.” olduğu düşüncesiyle dışarıdan ülkeyi karıştırıp fitne çıkarmak için dezenformasyon faaliyeti yürütünler konusunda dikkatli olma zorunluluğununa değinen Kızıltaş, “Siyasi görüşümüz, tuttuğumuz parti, ideolojimiz her ne olursa olsun 85 milyon birlikte yaşadığımız bu ülkenin birlik ve beraberliğinin, ülkemizin kendi kararlarını kendisinin alıp, kendi ayakları üzerinde durması konusunda bence her birimizin dikkatli olması gerekiyor” dedi
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı (CİB) ve Medya Derneği işbirliğiyle organize edilen Yerel Medya Buluşmaları Afyonkarahisar Programı dün öğleden sonra İl Genel Meclisi (İGM) Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya; Medya Derneği Başkanı ve Takvim Gazetesi Yazarı Ekrem Kızıltaş, TRT Yönetim Kurulu Doç. Dr. Oğuz Göksu, Daily Sabah Genel Yayın Koordinatörü Mehmet Çelik, Anadolu Ajansı Fotoğraf Editörü Erhan Sevenler, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı (CİB) Afyonkarahisar Bölge Müdürü Mehmed Zahid Talha Arar, Afyon Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı Sezer Küçükkurt ve çok sayıda Afyonlu gazeteci katıldı.
“TÜRKİYE DÜNYA’DA KRİTİK ÜLKE”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması sonrası toplantının açış konuşmasını CİB Afyonkarahisar Bölge Müdürü Mehmed Zahid Talha Arar yaptı. Arar, Yerel Medya Buluşmaları Afyonkarahisar Programı konuşmacıları ve katılımcılarına katılımları nedeniyle teşekkür etti. Toplantının moderatörü Medya Derneği Başkanı ve Takvim Gazetesi Yazarı Ekrem Kızıltaş, Afyonkarahisar’da gerçekleştirdikleri toplantıyı 19 ayrı şehirde gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Kızıltaş, “Toplam 19 vilayette yapılan toplantılar sonucu hazırlanmış bir rapor var. Resmi ilan ve reklamlar konusunda fiyatlar konusunda kıpırdanmalar oldu. Çorbada tuzumuz bulunduğunu söyleyebiliriz. Her şey zaman alıyor. Ben mevzuat hazırlamanın en zor şey olduğunu düşünüyorum. Bazı şeyler kolay olmuyor. Aynı zamanda dezenformasyonla mücadele konusunda gerçekleşen bir programda var. Türkiye dünyanın ortasında yer alıyor. Çok kritik bir noktadayız. 2023 yılının anlamı enerjidir. Özellikle Covid-19 salgını sonrasında enerji ayrı bir anlam kazandı. Dünyanın en önemli problemi enerjidir.” dedi.
“TÜRKİYE ENERJİDE VAZGEÇİLEMEZ DEZENFORMASYON ARTTI”
Türkiye’nin enerji konusunda kritik bir öneme haiz olduğunu dile getiren Kızıltaş, “Türkiye’nin enerji konusunda vazgeçilmez bir noktaya geldiğini görüyoruz. Bu nedenle de dezenformasyonun arttığını söyleyebiliriz. Bizim vazifemiz dünyada neler olup bittiğini anlatmaktır. Bizler gazeteciyiz. Haber kutsal, yorum hür temel prensibimizdir. Güney Kıbrıs Rum kesimi de çok yakında bize gelecek. Çünkü doğu Akdeniz’in yolu bizden geçiyor. Bu gazın Türkiye’den geçmek zorunda olduğu ortadadır. Enerji nedeniyle cari açık veriyoruz. Enerji açığını giderecek gelirlerle Türkiye çok daha iyi bir duruma gelecektir. Sisteme teslim olursak çok vahim olaylarla karşılaşacağımız bellidir. Türkiye dünyanın en büyük 20’nci ekonomisine sahip bir ülkedir.” diye konuştu.
“SEKİZİNCİ TOPLANTIYI
AFYON’DA YAPTIK”
Ekrem Kızıltaş sözlerini şöyle tamamladı: “Netice olarak söylenmesi gereken şudur; Ülkemizin kıymetini bilelim. Türkiye’nin bize bırakılamayacak kadar önemli olduğu düşüncesiyle dışarıdan ülkemizi karıştırıp fitne çıkarmak için dezenformasyon faaliyeti yürütünler konusunda dikkatli olalım. Bu tür oyunlara kendiliğinden alet olanlara karşı dikkatli olalım. Siyasi görüşümüz, tuttuğumuz parti, ideolojimiz her ne olursa olsun 85 milyon birlikte yaşadığımız bu ülkenin birlik ve beraberliğinin, bu ülkenin kendi kararlarını kendisinin alıp, kendi ayakları üzerinde durması konusunda bence her birimizin dikkatli olması gerekiyor. Teknik olarak 8’ncisini Afyonkarahisar’da ifade ettiğimiz bu toplantılar bilgilendirme amacı taşıyan toplantılardır.”
“GAZETECİLER OLARAK ÇOK DİKKATLİ OLMAK ZORUNDAYIZ”
“Yapılması gerekenlerin yoğun olarak yapıldığı bir dönemdeyiz.” diyen Kızıltaş, “Fransa ve İngiltere arasında kalan Jersey ‘de enerji noktasında sıkıntılar yaşadı. Ana karalar münhasır ekonomik alanlar için geçerlidir. Ancak adalar belli değildir. Temel konu gayri askeri statüde bulunmasıdır. Adalar ya da Ege adaları Doğu Akdeniz ile ilgili değildir. Melis adası Yunanistan münhasır ekonomik bölge olarak görüyor. ABD bu noktada Yunanistan’ın destekçisidir. İçimizden birileri de bu adaların Yunanistan’a ait olduğunu dile getiriyor. Bütün bunların arka planında dezenformasyon vardır. Bizler düzenlediğimiz bu toplantılarla; Bu ülkenin gazetecileri olarak topluma, kamuoyuna haberleri ulaştıran ve değişik şekillerde yorumlar yaparak insanların bilgilenmesi sağlayanlar olarak çok daha fazla dikkatli olmayı teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Bu ülkede dezenformasyonla uğraşanların oyununa gelmemeliyiz. Bu tür faaliyetlerle uğraşanlara hadi oradan demeliyiz.” şeklinde konuştu.
“DEZONFORMASYONUN 7 YAYGIN TÜRÜ VAR”
Daily Sabah Genel Yayın Koordinatörü Mehmet Çelik, dezenformasyonla hakkında sunum yaptı. Bilgi çağında dezenformasyonun arttığına değinen Çelik şunları kaydetti: “Son yıllarda bilgi çağı ile dezenformasyon artmıştır. Bilgi savaşları döneminde yaşıyoruz diyoruz. Tiktok çağında bilgi düzensizliği bizleri medya mensupları olarak etkilemektedir. Teknolojinin bizi getirdiklerini olumlu bir şekilde yansıtmak zorundayız. Dezenformasyonun 7 yaygın türü varadır. Bunlar; Manipülasyon, çarpıtma, hatalı ilişkilendirme, uydurma, taklit, bağlamadan koparma, parodidir. Bu sıraladığım dezenformasyon türlerine; Fransa’daki terör örgütü PKK olayları ve Türkiye’nin terörle mücadele süreci, Katar dünya kupası, Covid-19 küresel salgın dönemi, 15 Temmuz hain darbe kalkışma sürecini örnek olarak vermemiz mümkündür.”
“YALAN HABER DOĞRU HABERLE YARIŞAMAZ”
“Sosyal medya, yeni dünya ve yeni medya” temalarını ele alan Mehmet Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: “2023 yılı itibariyle dünyada 4,74 milyar sosyal medya kullanıcısının, 2027 yılına kadar dünya çapında 5,85 milyar sosyal medya kullanıcısı olacağı tahmin edilmektedir. Facebook, kullanıcı tabanı açısından en büyük sosyal medya platformudur. 2023 itibariyle 2,91 milyar kullanıcısı var. Ortalama olarak, tipik bir sosyal medya kullanıcısı 6,6 sosyal medya platformuyla etkileşime giriyor. Doğu Asya, 2023 itibariyle en fazla sosyal medya kullanıcısına sahiptir. Medyanın rolü konusunda ise tasarlama üretme kavramlarıyla karşı karşıyayız. Yayma mesajları tasarlayanlar, üretenler ve dağıtanlar farklı kişiler olabilir. Teknoloji şirketlerine, hükümetlere, eğitim kurumlarına, medyaya, topluma ve sivil toplum kuruluşlarına düşen görevler var. Yalan haber doğru haberle yarışamaz.”
“GÖRSELLERE DOKUNMADAN OLDUĞU GİBİ SERVİS ETMELİYİZ”
Anadolu Ajansı Fotoğraf Editörü Erhan Sevenler, “Görsel Manipülasyon ve Haber Fotoğrafının Gücü” başlığında bir sunum yaptı. Fotoğrafların kişiler ve ülkeler tarafından siyasi ya da farklı amaçlarla değiştirildiğine dikkat çeken Sevenler, “The War İllustrated dergisinin kapağı, 1914 yılında Belçika Kralı Albert’in Aralık 1914’te askerlerini izlerken çekilmiş fotoğrafı iki farklı dergide iki farklı biçimde yayımlandı. The War İllustrated dergisi kralı tek başına bir kapının önünde ayakları yere sağlam basmış ve kolları arkada bir kahraman gibi sunmaktadır. ABD’nin piyasa değerini artıran bir fotoğraf olan Joe Rosenthal fotoğrafıdır. Fotoğraf tarihi boyunca üzerinde çok tartışılmış bir kurgu fotoğrafda dünyaca ünlü Associated Press (AP) fotoğrafçısı Joe Rosenthal’in ‘Iwo Jima’ya Bayrak Dikilirken’ adlı fotoğrafıdır. 2. Dünya Savaşı sırasında, Japonya’nın Iwo Jima Adası’nda çektiği bu fotoğraf, Rosenthal’e Pulitzer getirdi getirmesine, ancak tamamen kurguydu. Rosenthal gerçekten oradaydı, fakat istediği kareyi bir türlü yakalayamamıştı. Ivo Jima adasındaki çatışmalarda 7 bini ABD askeri olmak üzere 28 bin kişi hayatını kaybetmişti. O da çareyi kurguda buldu. Aslında aynı gün aynı yerde bir bayrak dikilmişti. İşte o bayrak, bu fotoğrafın çekilmesi için yeniden dikildi. Ödüllü fotoğraf Rosenthal’den çok ABD’ye yaradı. ABD fotoğraf sayesinde 26 milyar dolarlık tahvil satarak savaş için kendisine kaynak yarattı. Gazetecilerin ürettiği görseller çok önemlidir. Editöryal anlamda o fotoğraflara asla dokunmamadan olduğu gibi servis etmek zorundayız.” ifadelerini kullandı.
“KİTLE İLEŞİTİM ARAÇLARI AYNI ZAMANDA KİTLE SAVAŞ ALETLERİ”
Programın son konuşmacısı olan TRT Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Oğuz Göksu, modern toplumda bireyin güncel sorununun bilgiyi teyit etmek olduğunu vurguladı. Göksu şöyle konuştu: “İnsanlığın yeni bir problemi var. Bu da bilgiyi teyit etmektir. Dezenformasyon Türkiye iletişim modelinin saç ayaklarından birisini oluşturuyor. Artık devletler arasında dijital bir psikolojik hak sözkonusudur. Buna örtülü savaşta denilebilir. Kitle iletişim araçları kitle savaş aletleri olarak adlandırılıyor. Hakikat ötesi bir çağ olarak ifade edilemektedir. Örneğin İstanbul’da İstiklal Caddesi’ndeki patlama sonrası yapılan açıklama herkesçe malumdur. Türkiye en büyük turist çeken ülkeler arasında yer almasına rağmen New York Times dergisi 5N 1K’dan uzak olarak bu olayı paylaşmıştır. Böylece Türkiye’nin turizm gelirlerini baltalamayı amaçlamaktadır.”
“GÜNCEL SORUN BİLGİNİN TEYİDİ”
İnternet ve sosyal medya kullanıcılarının sayılarının her geçen gün arttığının altını çizen Göksu şunları söyledi: “Modern kent insanın en zor durumunu bilgiyi doğrulamak oluşturmaktadır. Türkiye’de internette 8 saat sosyal medyada 3 saat harcıyan bir ülkedir. Her beş yetişkinden 4’ü haberleri internetten almayı tercih ediyor. Son on yılda internet kullanımlarının nedenini bilgiyi aramak, bulmak ve arkadaşlarımızla irtibatta olmak oluşturmaktadır. Türkiye yüzde 61,6 oranında internetten alınan bilgilere güvenilmiyor ve teyit edilmeye gerek duyuluyor. Veriyi yöneten dünyayı yönetiyor ve Dünyayı yöneten 2,9 milyar kullanıcısı ile Facebook’tur. 16-64 yaş arası insanlar internette herhangi videoya maruz kalarak izlemeyi tercih ediyor. Görselde daha fazla ilgi olduğu ortada olup, iletişim eşittir tasarım.” dedi. Program toplu fotoğraf çekimi ile tamamlandı. >> Burcu AYDIN’ın Haberi