• Haberler
  • Genel
  • “Türkiye’de referandumla makas değişimi yaşandı”

“Türkiye’de referandumla makas değişimi yaşandı”

Anayasa değişikliği için yapılan referandumun 2010 yılına damgasını vurduğunu söyleyen Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, Türkiye’de bir makas değişiminin yaşandığını belirtti. Turgay Şahin, Baro’nun eski Başkanı Mümtaz Akıncı’nın Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmesinin de ayrı bir güzellik olduğunu kaydeti. Yeni yıl hedeflerini, Baro faaliyetlerini aktaran Şahin, adliye muhabirlerine yönelik bir eğitim semineri düzenleme planından söz etti. [&hellip]

"Türkiye'de referandumla makas değişimi yaşandı"

Anayasa değişikliği için yapılan referandumun 2010 yılına damgasını vurduğunu söyleyen Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, Türkiye’de bir makas değişiminin yaşandığını belirtti.

Turgay Şahin, Baro’nun eski Başkanı Mümtaz Akıncı’nın Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmesinin de ayrı bir güzellik olduğunu kaydeti. Yeni yıl hedeflerini, Baro faaliyetlerini aktaran Şahin, adliye muhabirlerine yönelik bir eğitim semineri düzenleme planından söz etti. Hedefler arasında Adalet Bakanı ile yapılan mutat görüşmelerin düzenli devamı da var
Bakanla görüşmeler düzene konulacak
Afyonkarahisar Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, baro çalışmaları ve hukuk camiası için 2010 yılını değerlendirirken 2011 hedefleri hakkında konuştu. 2010 Yılının başlangıcında günümüzde gelinen noktayı düşünmenin söz konusu bile olmadığını söyleyen Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, mevcut anayasa ve mevzuatın Anayasa Mahkemesi üyelerinin belirli bir mekanizma ile seçilmesini ön gördüğünü belirtti. Baro Başkanları arasından üye seçiminin söz konusu dahi olmadığını kaydeden Şahin; “2010 Yılına normal faaliyet ve çalışmalarımızı planladığımız bir sene olarak başladık. Sene başında aşağı yukarı referandum çalışmalarının başladığı yaz aylarına kadar normal Baro çalışmalarını götürdük. Bu arada araya referandum girdi. Bizim açımızdan şöyle bir sonucu oldu. 2010 Yılında Adalet Bakanı ile bir kaç görüşme Baro Başkanları olarak gerçekleştirildi. Baroların ve avukatların yıllardır çözülemeyen sorunları bir takım çözümler geliştirilerek bir takım adımlar atıldı. Bu toplantıların periyodik olarak yapılması kararlaştırıldı. Ancak hükümet bu zor referandum dönemecine girince onlar referandumun propaganda sunum işi ile uğraştılar. Şu ana kadar Adalet Bakanı ile olan görüşmelerimize ara verilmiş oldu. İnşallah 2011 yılında bizim hedefleri-mizden bir tanesi bu görüşmelerin düzenli olarak devam ettirilmesidir.”
Akıncı teveccühle seçildi
Referandum sürecinde Barolardan bir takım talepler geldiğini anlatan Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, halk oyuna sunulacak Anayasa değişikliğinde getiri ve götürülerinin çok fazla anlatılamamasından bir tereddüt yaşandığını kaydetti. Konuyla ilgili olarak özellikle sivil toplum kuruluşları ve basın organlarının referandum için Baro yönetimi ile irtibata geçtiğinden söz eden Şahin; “Biz elimizden geldiğince bu konuda özellikle avukat arkadaşlarımızla oluşturduğumuz bir sivil anayasa platformu vardı. Benimde içinde yer aldığım bir gruptu. Biz referandum sürecinde değiştirilmesi düşünülen 22 adet anayasa maddesinin artılarını ve eksilerini tartıştık. Hakikaten çok tarafsız bir şekilde eksiklerini de gösterdik. Değişikliklerin yapılması halinde yaşanabilecek problemler olabilirse bunları da göstermeye çalıştık. Artılarını özellikle Türk Hukuk Sistemine getireceği yenilikleri biz anlatmaya çalıştık. Bu anlamda basınımızı bilgilendirmeye gayret ettik. Hazırladığımız dökümanları basınla paylaştık. Tabi nihayetinde 12 Eylül referandumu ile anayasa değişikliği halk oylamasında kabul gördü. Değişiklikler yürürlüğe girdi. Bunun bizim açımızdan ilk önemli sonucu Anayasa Mahkemesi’nin bir üyesinin Baro Başkanları’nın kendi aralarından seçilmesi neticesiydi. Bu seçim sonucunda 41 Baro Başkanının oyunu alan Mümtaz Akıncı 3 avukattan biri olarak TBMM’ye takdim edildi. Bunlardan bir tanesi de çok irtibatlı olduğumuz Düzce Baro Başkanıydı. Kendisinin hukukçuluğunu ve kişiliğini çok iyi tanıyıp takdir ettiğimiz bir Baro Başkanımızdı. Birde Muş Baro Başkanı’nın ismi geçiyordu. Birinci sırada açık ara farkla C. Mümtaz Akıncı ciddi bir teveccüh görerek Meclise sunuldu. Netice de Mümtaz Bey Baro seçimlerine 25 gün kala Anayasa Mahkemesi üyesi seçildi. Avukatlık görevi ile birlikte Baro Başkanlığı görevini de bırakmak durumunda kaldı.” diye konuştu.
Yeni neticeler doğdu
Baro Başkanlığı’nın her 2 yılda bir yapılan olağan genel kurul toplası kararını Anayasa Mahkemesi üyeliği seçimi öncesinde aldıklarını belirten Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, sürecin devam ettiğini söyledi. Şahin, Anayasa Mahkemesi Üyesi C. Mümtaz Akıncı’nın tekrar Baro seçimlerine başkan adayı olmasını istediklerini belirtti. Bir dönemin devamında herkesin mutabık olduğunu aktaran Turgay Şahin; “Mümtaz Bey’in başkanlık için göreve devam etmesi tüm yönetim kurulu üyelerinin ortak fikriydi. Bende bu yönetimde başkan yardımcısıydım. Mümtaz Akıncı’ya gayret ve enerjisinde bir eksilme olmadığını bu anlamda yeniden aday olmasının isabetli olacağını söylemiştik. Ama içimizden 4-5 kişinin yenilenmesi gerektiğini de söyledik. Baro olarak bizde böyle bir gelenek var. Eski üyelerden yenilere doğru yenileşme yapılmasında fayda olacağını belirttik. Bu anlamda en eskilerden bir tanesi bendim. Yaklaşık 10 yıldır Baro yönetiminde değişik noktalarda görev aldım. Artık yerimize genç arkadaşlarımızın gelmesinde fayda olacağını konuştuk. Bunları konuşurken böyle bir hadise zuhur etti. Anayasa değişikliğinin referandum da kabulü arkasından Mümtaz Bey’in Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçimi yeni bir durum olarak bir takım yeni neticeleri de doğurdu. Arkadaşlarla tekrar iştişare ettik. Netice de biz yönetim kurulundan ayrılalım derken arkadaşlarımızın talepleri doğrultusunda adaylığımız söz konusu oldu. Seçim çalışmalarına başladığımız da çok fazla vakit yoktu. İlçeleri ziyaret ederek gerekli tanıtımları yaptık. Seçime girdik bir rakiple 2 adaylı bir seçim yaşadık.” şeklinde konuştu.
Baro odaları elden geçiyor
Baro yönetimi olağan seçimi sırasında yapılan eleştiri ve tavsiyeleri not alarak bir kısmının hemen uygulamaya konulduğunu dile getiren Turgay Şahin, göreve gelir gelmez İlçe Baro odalarını elden geçirmeye yöneldiklerini söyledi. Bazı adleye binalarında baro odası bulunmadığı bulunanların da elverişsiz şartlarda olduğunu kaydeden Şahin; “İlk fırsatta eski baro odalarını tadilattan geçirdik. Kimi baro odalarını genişletirken kimi baro odalarını yeniden yaptık. Mesela Dinar Adliyesi’nde küçük bir baro odamız vardı yetmiyordu. Başsavcımızdan bir yer talep edilmişti. Eski bina olduğu için boş oda gösterilemedi. Bir koridor bize tahsis edildi. Sağ olsunlar. Biz orada bir fiziki mekan iyileştirmesi yaptık. İhsaniye ilçemizde bir baro salonumuz yoktu. Savcımızın uygun görmesiyle bir oda tahsis edildi. Biz bunun karşılığında başka bir yeri yaptık. İscehisar Adliyesi’nde kullanılamayan bir yeri elden geçirdik. Bolvadin Adliyesi’ndeki odayı elden geçirdik. Şu anda önümüzde yapılması gereken ilçe baro odaları var. Onları da tüm ilçelerimizde ki baro salonlarını elden geçireceğiz. Böylece avukat meslektaşlarımız daha iyi şartlarda çalışacaklar. Çünkü evde geçirilen vakitten daha çok Baroları kullanıyoruz. Sabahtan akşama kadar çok uzun vakti buralarda geçiriyoruz. Çalışmaya uygun olması gerekiyor. Donanım olarak bunları uygun hale getiriyoruz. İnşallah tamamını da yıl sonuna kadar bitireceğiz.” ifadelerini kullandı.
Süreli yayın hazırlıkları yapılıyor
Afyonkarahisar Baro Başkanlığı olarak yıllardır süreli yayın konusunda bir eksiklik bulunduğunun genel kurulda dile getirildiğini hatırlatan Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, pek çok Baro Başkanlığı’nın periyodik bir dergisi bulunduğunu söyledi. Afyonkarahisar Barosu’nun yayınlanan kitap çalışmaları olduğunu ifade eden Şahin şöyle konuştu: “Şu anda hazırlık yapıyoruz. Yayın kurulumuzu oluşturduk. Matbalardan fiyat aldık. İki ayrı süreli yayın başlatacağız. Meslektaşlarımızı mesleki konularda bilgilendirmeye yönelik resimsiz, magazinden uzak sadece hukuki mevzuat değişiklikleri, yargı kararları ve bunlarla ilgili makalelerin yer aldığı bir bülteni aylık olarak yayınlayacağız. Çok faydalı olacağına inanıyoruz. Biz bunu bilgilendirme amaçlı olarak düşünüyoruz. Hukuki gelişmeleri anında meslektaşlarımıza ulaştıracağız. Yenilikler, yeni anlayışlar, uygulamalar vs. İki ya da 3 aylık periyotta değişik formatta bir Baro dergisi ile faaliyetlerimizi, yapmayı düşündüğümüz bir takım işler, eleştirel bir takım makaleleri içeren süreli bir yayın daha olacak. Kitap çalışmalarına bu yıl devam edeceğiz. Muhtemelen ceza hukukuna ilişkin bir el kitabı hazırlamayı düşünüyoruz. O da tahminen yaz aylarında meslektaşlarımızın elinde olur.”
Herşeye rağmen UYAP var
Türkiye’de yargı camiasının sorunlu olduğunu söyleyen Baro Başkanı Turgay Şahin, bütçeden en az pay alan kesimin yargı olduğundan yakındı. Son dönemler de yapılan Adliye binaları ile bu durumun bir parça değiştiğini belirten Şahin, uygun binalara kavuşulduğunu dile getirdi. Adliye binası yapımının hızla devam ettiğini bunun görülmesi gerektiğinden söz eden Turgay Şahin şunları söyledi: “Her şeye rağmen bir UYAP sistemimiz var. Artık tüm adileyeler bu elektronik ortam üzerinden bu yargılamayı yapıyorlar. Arşivler bu UYAP üzerinden tamamlanıyor. Bunu bir kabullenmeme durumu da sözkonusu. Çünkü alışıla geldik pek çok şeyin değişmesi anlamına geliyor. Bir anlamda da UYAP’ın bir hukuki alt yapısı yok. Adliyeler de UYAP üzerinden zorunlu duruşma yapılmasını gerektiren bir şey yok. Bakanlık talimatıyla yapılıyor ama hakimlerimizden herhangi birisi UYAP olmadan yargılama yapabilirler. Ama zorunluluk olmaksızın fiili bir durumla iş götürülüyor. Alt yapısında bir takım sıkıntılar var. Bazen takılmalar, gecikmeler yaşanıyor. Ama bu oturdukça yargının gerçekten işlerini hafifleteceğini düşünüyoruz. Artık bütün sektörler bilgisayar otomasyon programlarında çok yoğun yararlanıyor. Bizim bunun dışında kalmamız mümkün değil.”
Yüksek Yargıya halk eli değdi
Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, 2010 yılının en önemli gelişmesinin hiç tartışmasız Anayasa değişikliği referandumu olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin referandumla makas değişimi olayı yaşadığı yorumunu yapan Şahin; “Referandum Türkiye Cumhuriyeti’nde hukuk adına yapılan en önemli ve kapsamlı değişikliklerden bir tanesidir. Bu bir başlangıç. İleri de düşünülen bir takım reformların önünü açacak mahiyette olduğu düşünülü-yor. Şahsen benim görüşümde o şekilde. Bütün kanunlar değiştirilebilir. Bütün mevzuatı elden geçirebilirsiniz. Ama hukuki yapılanmayı modernize etmeden, demokratik meşruiyetini sağlamadan bunlar çok anlam ifade etmeyecektir. Bu referandumla yargıda yapısal bir reform başlangıcı yaşandı. Yani bu bir anlamda Yüksek Yargıya halkın elinin değmesi sağlanmış oldu. Bugüne kadar kendi içinde bir yapılanma ile seçimleri yapan, dolayısıyla milli irade ile çok fazla irtibatlı olmayan yargı ilk defa referandumdan sonra artık milli iradeye daha bağlı onun iradesiyle şekillenen bir hale gelecek. Tabi bu başlangıç aşamasındayız diyoruz. Bu yapılan reformlarla ileride yapılacak reformların önü açılmış oldu. Çünkü biliyoruz ki Türkiye de yargı reformlarının önündeki en büyük engel Yüksek Yargı. Bu konuda çok tutucu ve geleneksel yapıda. Bu yapıdan asla vazgeçmeyen refleksleri ile Türkiye de Yüksek Yargı her zaman gelişmenin önünde bir set olarak durmuştur. Ya da Türkiye de anti demokratik bir çok faaliyetin; Bunların içinde darbeler, cuntalar vs. Hepsinin yanında yer almak suretiyle adeta demokrasiye karşı olan cephenin yanında yer aldığı manzarasını ortaya koymuştur. İnşallah bu yapının değişeceğini ümit ediyoruz. Tabi her şey insanlarla kaim. Sadece seçmek ve seçimle gelmeleri bizim düşündüğümüz anlamda demokratikleşmenin önünü açan insanlar olacağı anlamına gelmiyor. Ümit ediyoruz ki özellikle yeni jenerasyonun Yüksek Yargı da bu geliştirilen mekanizmalarda yer almasıyla demokratikleşmenin önü açılmış olur diye düşünüyoruz. Referandum bu senenin en önemli olayıydı.” ifadelerini kullandı.
Çok sayıda görevlendirme yapılıyor
Afyonkarahisar Baro Başkanlığı olarak 2011 yılındaki hedeflerini açıklayan Turgay Şahin, çalışmaları aksatmama niyetlerini dile getirdi. Baro yönetimi olarak yapmaları gereken çok ciddi işlerin bulunduğunu belirten Şahin, siyasiler gibi vaatlerde bulunmaktan öte kanunların kendilerine yüklediği bir takım görevler olduğunu kaydetti. Sessiz sedasız her yıl on binlerce görevlendirme yaptıklarını aktaran Turgay Şahin; “CMK kapsamında zorunlu müdafi görevlendirmeleri. Adli yardım çerçevesinde avukat tutmaya gücü olmayan vatandaşlarımıza dönük görevlendirmelerimiz var. Bunların toplamı binlerce. Baro olarak yaptığımız görevlendirmelerle kişilerin hak ettiği hukuki yardımı almalarını sağlıyoruz. Öyle ki gecenin 03.00’de bile bize gelen başvurular anında cevaplayan bir otomasyon sistemimiz var. Bir personelimiz geceleri nöbet tutuyor. Olası bir aksaklık durumunda sabahı beklemeden bir arkadaşımızı görev yerine ulaştırmak için. Vatandaşımızın hukuki yardımdan yararlanması çok önemli. Bu konuda bireylerin hukuki yardımdan yoksun kalmaması gerekiyor. Savunma haklarının kısıtlanmamasıs içinde bir müdafi desteği şart. Bu konuda CMK’nın zorunlu hükümleri var. Ayrıca biz zorunlu olmayan alanlarda da adli yardım çerçevesinde böyle bir bütçemiz var. Uygun şartları taşıyan ancak maddi imkanları el vermeyen vatandaşlarımıza her türlü konuda avukat görevlendirmesi yapıyoruz. Avukat arkadaşlarımızın bir takım özlük işleri ve problemleri devam ediyor.” dedi.
Baronun hedefleri net
2011 Yılında öncelikle Baro salonlarının fiziksel olarak uygun hale getirme işini tamamlamış olacaklarını, süreli yayınları sistematik şekilde çıkacak halde bulunduracaklarını aktaran Baro Başkanı Av. Turgay Şahin sözlerine şöyle devam etti: “Avukatlık mesleğinin bir takım problemleri var. Her şeyden önce toplumda halkımızın yanlış anlamalar içinde bulunduğunu, mesleğimizin iyi tanıtılmadığını düşünüyoruz. Bu konuda çıkan haberler ve bir takım olaylarla da yıpratılıyor. Gerekli saygının gösterilmediğini ya da görmediğini düşünüyoruz. Bunun için basında mesleğimizi tanıtacak bir düşüncemiz var. Özellikle adliye muhabirlerimizin hukuki kavramlara çok fazla yatkın olamayabileceğini düşünüyoruz. Basın açısından söylüyorum çünkü elbette bunun bir eğitim yok. Bu konuda talep gelirse temel hukuk kavramları olacak olan Afyon Adliyesi’nde düzenlenecek seminer eğitim programı da 2011 yılında düşündüğümüz hedefler arasında. Basında görev alıp da bu konuda bilgilendirilme ihtiyacı hisseden arkadaşlarımızı bu eğitimden geçireceğiz. Yanlış anlaşılmasını istemiyorum. Tepeden bakan ve ‘Biz sizi eğitiriz’ tarzında bir yaklaşım kesinlikle söz konusu değil. Eğitim çalışmalarında aramızda bir takım mesafeler ve yanlış anlaşmalar varsa onlarında giderileceğini düşünüyorum. Böylece bir taşla iki kuş vurmuş olacağız. Bu konuda muhabir arkadaşlarla bir irtibatımız olsun. Uygun bir takvim belirleyerek Baro Salonumuz da olabilir bu konuda haftalık program var. On derslik bir program. Bilgilendirme amaçlı olabilecek olan bu derslerde aynı zamanda dertleşme de sağlanacak. Semineri avukat arkadaşlarımızın vermesini talep edeceğiz. Zaten arkadaşlarımızın bir kısmı PMYO’da, üniversite de, okullarda hukuk eğitimi veriyorlar. İcap ederse çevre Barolar’dan da bu konuda destek alabiliriz.” (Kocatepe)

Bakmadan Geçme