'Türk vatandaşlığı paha biçilemez'

DEVA Partisi İl Başkanı Kadir Daylık, partisinin iktidarında göçü ortak akılla ve ülke menfaatleri doğrultusunda yönetip, şeffaf olup, dezenformasyonla mücadele edeceklerini açıkladı. Daylık, 'Türk vatandaşlığı paha biçilemez' dedi Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Afyonkarahisar İl Başkanı Kadir Daylık, partisinin 'Sığınmacı Sorununun Çözümü ve Düzensiz Göçün Önlenmesi Eylem Planı' hakkında açıklama yaptı. Kadir Daylık, DEVA Partisinin [&hellip]

DEVA Partisi İl Başkanı Kadir Daylık, partisinin iktidarında göçü ortak akılla ve ülke menfaatleri doğrultusunda yönetip, şeffaf olup, dezenformasyonla mücadele edeceklerini açıkladı. Daylık, “Türk vatandaşlığı paha biçilemez” dedi

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Afyonkarahisar İl Başkanı Kadir Daylık, partisinin “Sığınmacı Sorununun Çözümü ve Düzensiz Göçün Önlenmesi Eylem Planı” hakkında açıklama yaptı.
Kadir Daylık, DEVA Partisinin sığınmacılar ve düzensiz göçmenlerle ilgili eylem planını doğrultusunda partisinin iktidara gelmesi halinde düzensiz göçmenlerin sınır dışı edileceğini belirtti. Daylık, “Suriye’de güvenlik sağlanınca geçici koruma statülerine son verilecek. Başta Avrupa Birliği ve Arap ülkeleri olmak üzere diğer ülkelerin Türkiye’nin yükünü paylaşmaları için yoğun diplomasi yürütülecek. Vatandaşlık alma koşulları daraltılacak. Nefret suçlarıyla ve dezenformasyonla mücadele edilecek. En kapsamlı yaklaşımı biz oluşturduk. Türkiye’nin özellikle Avrupa ülkeleri ve Arap ülkeleri tarafından bir göçmen ve sığınmacı merkezi olarak görülmesine ve Türkiye’ye bir tampon bölge muamelesi yapılmasına izin vermeyeceğiz.” dedi.
“GERİ DÖNÜŞ PLANIMIZI HAYATA GEÇİRECEĞİZ”
Daylık şunları kaydetti: “DEVA Partisi’nin en önemli eylem planlarından, ‘Güçlü kurumsal yapı, güvenli sınırlar ve gerçekçi geri dönüş’ başlığını taşıyan ‘Sığınmacı Sorununun Çözümü ve Düzensiz Göçün Önlenmesi Eylem Planımızı inşallah milletimiz yetkiyi verir vermez, seçimden sonraki ilk 90 ve 360 günde tüm çözüm planlarımız ile birlikte hayata geçireceğiz.’ Göçmenleri bahane edip Türkiye’yi ırkçı bir çukura, derin bir buhrana düşürmeye çalışanlar olduğunu görüyoruz. Bu kişiler sorumsuzca, yalan yanlış bilgilerle nefreti körükleyip duruyorlar. Göç konusunda sahte bir ikilem kuruyorlar. Bu sahte ikilemde, evrensel insan hakları anlayışı ile ülkemizin güvenlik ihtiyacı birbiriyle yarıştırılıyor. Oysa öyle değil. Biz önce bu dar kalıpları aşmak zorundayız. Biz, ülkemizin güvenlik ihtiyacını, insan haklarını gözeterek karşılayabilecek bir birikime sahibiz. Hem güvenliği hem insan haklarını önceleyen bir tutum mümkündür.”
“GÖÇMENLERİ HEDEF ALAN ANLAYIŞI REDDEDİYORUZ”
“Tekçi, kalıpçı her türlü yaklaşımı reddediyoruz. İktidarın politikasızlığını değil de sığınmacıları ve göçmenleri hedef alan sorumsuz siyaset anlayışını reddediyoruz.” diyen Daylık, “Sorunları hukuk içinde çözeceğiz. Göç konusunda hukuk devleti pusulasından şaşmayacağız. Nefret söylemlerine pabuç bırakmayacağız. Kirli dil sahiplerinin, toplumu göçmenlere karşı kışkırtmasına karşı çıkacağız. Sığınmacılar ve düzensiz göç sorununu çözecek en kapsamlı yaklaşımı DEVA Partisi olarak biz oluşturduk. Biz gerçekçiyiz. Doğruları söylüyoruz. Derdimiz göç sorunu üzerinden prim yapmak değil. Bizim işimiz göç sorununu çözmek. Konuya hukuk devleti ciddiyetiyle ve temel insan hakları perspektifinden yaklaşıyoruz. Meseleyi üç başlık halinde ele alıyoruz, Güçlü kurumsal yapı, güvenli sınırlar, gerçekçi geri dönüş. Göç, öncelikle yönetilmesi gereken bir konudur. Göç yönetiminde Türkiye’nin güçlü bir kurumsal yapıya ve nitelikli personele olan ihtiyacı açıktır. Onun için kolları sıvayıp güçlü bir altyapı oluşturacağız. Birimler arası koordinasyonu güçlendireceğiz. Göçü ortak akılla ve ülke menfaatleri doğrultusunda yöneteceğiz. Şeffaf olacağız. Dezenformasyonla mücadele edeceğiz.”
“HEDEFİMİZ SURİYE’DE GÜVENLİĞİN TESİSİ”
Öncelikle sınır güvenliğini sağlayacaklarını dile getiren Daylık şu ifadeleri kullandı: “Evvela sınır güvenliğini sağlayacağız. Ülkemizin, sınır güvenliği konusunda zafiyete düşecek lüksü yok. Türkiye, yol geçen hanına döndü. Ne yazık ki son dönemlerde bu zafiyet nedeniyle düzensiz göç akışının yoğunlaştığını görüyoruz. Sınırlarda teknik güvenlik önlemlerini almak zorundayız. Teknoloji ilerledi, yeter ki niyet sağlam olsun. Yeter ki insan kaçakçılığıyla mücadelede sağlam bir duruş ortaya konulsun. Düzensiz göçmenleri kendi ülkelerine veya Türkiye’ye giriş yaptıkları sınır komşumuza sınır dışı edeceğiz. Başka bir kimlikle ülkemize girmek isteyen düzensiz göçmenleri biyometrik kayıtlarla tespit edip engelleyeceğiz. Türkiye’yi düzensiz göçmenlerin ‘hedef veya transit ülkesi’ olmaktan çıkaracağız. Öldürülme, işkence, insanlık dışı, onur kırıcı ceza ya da muamele tehdidi altında olmayanların Türkiye’ye rahatlıkla girmesi ve yerleşmesine son vereceğiz. Hedefimiz öncelikle Suriye’de güvenliğin tesis edilmesidir. Bizim bu konuda ülkemizin menfaatleri dışında hiçbir kırmızı çizgimiz yoktur. Tek öncelik ülkenin menfaatleridir. Suriye’de güvenliğin sağlanması, Suriye vatandaşlarının ülkelerine dönebilmelerinin şartlarının oluşturulması için başta Şam yönetimi, Rusya, Amerika, AB ve BM olmak üzere herkesle görüşeceğiz. Suriye’de güvenliğin sağlanmasına yönelik girişimlerimizi öncelerken, bir yandan da başta Avrupa Birliği ve Arap ülkeleri olmak üzere diğer ülkelerin de Türkiye’nin yükünü paylaşmaları için yoğun diplomasi yürüteceğiz. Ülkemizdeki Suriyelilerin, Suriye veya başta Avrupa ülkeleri olmak üzere diğer ülkelere gidebilmeleri için süreci işleteceğiz. Suriye’de güvenliğin sağlanmasıyla birlikte, Suriyelilerin geçici koruma statülerine son vereceğiz. Geçici koruma statülerinin sonlanması üzerine, Suriyelilerin Türkiye’den belirli bir süre içerisinde ayrılması gerekecek. Mağduriyete sebep olmaksızın güvenli ve onurlu bir dönüşü sağlayacağız. Suriyeliler ülkemizden ayrılana kadar Türkiye’deki ikamet, çalışma, eğitim ve sağlık hizmeti gibi konuları kural bazlı hâle getireceğiz.”
“TÜRK VATANDAŞLIĞININ DEĞERİ PAHA BİÇİLEMEZ”
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının, Türkiye’ye belli miktarda yatırım yapanların yanına promosyon olarak verilen bir iş haline geldiğini belirten Daylık, “Suriyeliler konusundaki vatandaşlık hukuken tamamen garabet. Ucube sistem. Seçmen veri tabanında ciddi sayıda Suriyelinin seçmen olduklarını görüyoruz. Mevzuata aykırı olduğu halde bu vatandaşlık verilmemelidir. Türk vatandaşlığının değeri paha biçilmez. Vatandaşlık uygulaması geri dönüşü değil, burada duruşu teşvik ediyor. Kimseye mevzuata aykırı olarak vatandaşlık vermeyeceğiz. Tüm yabancılar için istisnai vatandaşlık koşullarını değiştireceğiz ve daraltacağız. İstisnai vatandaşlığı gerçekten istisnai bir uygulama haline getireceğiz. Adı üstünde, istisnaidir. 200 bin kişiyi vatandaş yapmak istisnai mi?” dedi.
“TÜRKİYE’NİN TAMPON BÖLGE YAPILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Daylık sözlerini şöyle tamamladı: “Avrupa’nın sınır güvenliğini sağlama görevinin ve külfetinin Türkiye’ye yıkılamayacağı anlayışıyla hareket edeceğiz.“Türkiye’nin özellikle Avrupa ülkeleri ve Arap ülkeleri tarafından bir göçmen ve sığınmacı merkezi olarak görülmesine ve Türkiye’ye bir tampon bölge muamelesi yapılmasına izin vermeyeceğiz. Hükûmet, Avrupa devletlerini kişi başı 3-5 Euro vererek sığınmacıların Türkiye’de barındırılmasına çok alıştırdı. İngiltere’de siyasi bir proje olarak ücret karşılığında sığınmacıların Türkiye’ye gönderilmesi ve Türkiye’de barındırılması konuşulur oldu. BM’nin tüm ihtisas birimleriyle iş birliğini arttıracağız. Öncelikle AB olmak üzere, dış dünyadan daha fazla maddi fon desteği talep ve temin edeceğiz. Bu kaynakları ülkemizin bir tampon ülke olmasının devamı için değil, kontrolsüz göçün ve kitlesel akınların önlenmesi, sorunun kaynağında çözümü için kullanacağız. Düzensiz göçmenlerin yanı sıra, kamu düzeni ve güvenliği için tehdit oluşturan geçici koruma altındakileri de sınır dışı edeceğiz. Bir yerde kamu düzenini bozan bir olay yaşanmışsa gereğini derhal ve hukuk içerisinde yerine getireceğiz. Hiçbir il ve bölgede sığınmacı sayısının, sığınmacıların topluma uyumunu zorlaştıracak oranda kontrolsüz yoğunlaşmalara erişmesine, izin vermeyeceğiz.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Haber

Bakmadan Geçme