“Türk halkı borç batağına çekiliyor”
Kamu-Sen AR-GE Merkezi’nce yapılan araştırma sonucu Türk halkının “borç batağı içinde kımıldayacak halleri” olmadığını belirten Kamu-Sen İl Temsilcisi Erol Özsoy, Türkiye’de son yıllarda kredi kartı, bireysel krediler ve konut kredileri yoluyla halkın borç batağına çekildiğini savundu “Halkın hali içler acısı”Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Kamu-Sen İl Temsilcisi Erol Özsoy, Kamu-Sen AR-GE Merkezi'nin yaptığı araştırma göre, halkın [&hellip]
Kamu-Sen AR-GE Merkezi’nce yapılan araştırma sonucu Türk halkının “borç batağı içinde kımıldayacak halleri” olmadığını belirten Kamu-Sen İl Temsilcisi Erol Özsoy, Türkiye’de son yıllarda kredi kartı, bireysel krediler ve konut kredileri yoluyla halkın borç batağına çekildiğini savundu
“Halkın hali içler acısı”
Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Kamu-Sen İl Temsilcisi Erol Özsoy, Kamu-Sen AR-GE Merkezi’nin yaptığı araştırma göre, halkın yüzde 95’nin borç batağında olduğunu kaydetti. Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin toplam bin 724 kişi üzerinde yaptığı araştırma, halkın yüzde 95,1’inin borç batağında yüzdüğünü belirten Erol Özsoy; “Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi Türkiye genelinde, bin 724 çalışan üzerinde bir anket gerçekleştirdi ve Türk halkının yaşadığı borç açmazının boyutlarını gözler önüne serdi. Ankette katılımcılara düzenli borcu olup olmadığı ve borçlarının miktarı soruldu. Araştırma sonuçlarına göre halkımızın içinde bulunduğu durum tam anlamıyla vahim. Araştırmada Türk halkının yüzde 95,1’inin borçlu olduğu ortaya çıktı. ‘Borcum yok.’ diyenlerin oranı yalnızca yüzde 4,9’da kaldı.
Yapılan araştırmada katılımcıların yüzde 24,9’u; 20 bin TL ile 50 bin TL arasında borcu bulunduğunu beyan etti. 0 bin TL ile 20 bin TL arasında borcu olanların oranı yüzde 20,3 olarak belirlendi. Eli bin TL’nin üzerinde borcu olanlar ise yüzde 19,1 olarak tespit edildi, “Bin TL’den az borcum var” diyenlerin oranı ise yüzde 3,5’te kaldı. Araştırma sonucuna göre; Bin TL ile 5 bin TL arasında borcu olanların oranı yüzde 10,6. Beş bin TL ile 10 bin TL arasında borcu olanların oranı ise yüzde 16,7’dir. Bununla birlikte Kamu-Sen ARGE Merkezi’nin yaptığı çalışma TÜİK’in verileriyle de örtüşür vaziyette. Kurumun açıkladığı ‘Yaşam Koşulları Göstergeleri’ne göre de Türk halkının hali içler acısı. Buna göre vatandaşların büyük çoğunluğu borcunu ödemekte çok zorlanıyor. Araştırmaya göre; Yüzde 29,3’ü borcunu ödemekte çok zorlanıyor.Yüzde 62,5’i zorunlu harcama dışında hiçbir şekilde para harcayamıyor. Yüzde 87,4’ü için tatil yapmak bir hayal. Yüzde 82,1’i kırık mobilyalarını değiştirecek durumda değil.
Türkiye’de nüfusun yüzde 42,2’si çatısı akan, duvarları nemli, pencereleri çürümüş evlerde oturuyor. Yüzde 42,9’u ısınamıyor.” dedi.
Toplum tüketime yönlendiriliyor
Araştırma hakkında açıklama yapan Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Erol Özsoy, “sosyal devlet” ilkesinden vazgeçip, tüccar devlet anlayışıyla vatandaşları güvencesiz işlere, düşük ücrete ve işsizliğe mahkûm edenlerin, bugünkü durumun en büyük sorumlusu olduğunu kaydetti.
Özsoy;”Vatandaşlarımız, borç batağı içinde, kımıldayacak halleri yok. Bu nedenle insan onuruna yakışmayan ortamlarda yaşıyorlar. Borç batağındaki vatandaşlar ödeme güçlüğü çekmektedir. Tedbir alınmadığı taktirde, Türkiye’de kredi batağı sorunu yaşanacak ve sosyal patlamalar olabilecektir. Türkiye, OECD ülkeleri arasında en düşük istihdam oranına sahip ülke. OECD ülkelerinde istihdam oranı ortalama yüzde 66 iken, bu oran Türkiye’de yüzde 48 ile en düşük seviyede. Yani Türkiye’deki her yüz kişiden sadece 48’i ya çalışıyor ya da iş arıyor, ama geriye kalan yüzde 52’lik kesim sadece tüketici durumunda.
O yüzden Türkiye’de neredeyse her sokağın başında bir alışveriş merkezi var ve vatandaşlar ne pahasına olursa olsun harcama yapmaya yani tüket-meye yönlendiriliyor. Ülkemiz ekonomisinin içinde bulunduğu açmaz-lar, ekonomideki büyümeye rağmen yeterince istihdam yaratamayan bir yapı arz ediyor.
Maaş artışlarında, piyasalarda yaşanan durgunluk, ucuz ve kalitesiz ithal ürünler gibi nedenlerle düşen enflasyona bağlı kalınması, çalışanlara ekonomik büyümeden pay verilmemesi sonucunda emeklinin, memurun, işçinin maaşı reel olarak azalıyor.
Zorunlu tüketim harcamaları enflas-yonun üzerinde zamlanırken, maaşların enflasyon kadar artması, dar ve sabit gelirli kesimin borç batağına saplanmasına neden oluyor.
Ülkemizde son yıllarda gerek kredi kartı gerek bireysel krediler gerekse konut kredileri yoluyla halkımız büyük bir borç batağının içine çekiliyor.” diye konuştu. (Kocatepe)