Türk Eğitim-Sen: Eğitimde Başarı İçin Ortak Çözüm Şart

Türk Eğitim-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Muhtar Demirci, yarın sona erecek olan birinci dönemi sendika da yaptığı basın açıklamasıyla değerlendirdi. Açıklamada sendika yönetim kurulu üyeleri hazır bulundu.

‘GENELGE DOĞRU YORUMLANMADI’

Muhtar Demirci, 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılının birinci kanaat döneminin yarın sona ereceğini belirterek öğrencilere ve meslektaşları öğretmenlere iyi tatiller diledi. Demirci, “Eğitim öğretim bu yıl maalesef birçok sorunlarla ve kafa karışıklıkları ile başladı.

İlk sorun sınava girecek olan 8 inci ve 12 inci sınıflardaki öğrencilere deneme sınavı yapılmaması ile başladı. Milli Eğitim Bakanlığının gönderdiği genelge doğru yorumlanamadı ve bütün okullara deneme sınavı yasak talimatını İl Milli Eğitim Müdürlüğü gönderdi. Konudan haberdar olduğumuzda İl Milli Eğitim Müdürüne bu konuda doğru yapmıyorsunuz bu sınavlar yapılmalı, dedik, anlatamadık. Sayın Valiye ilettik sonuç alamadık. Türkiye’de 5 il dışında her yerde yapılıyor dedik dinletemedik. Aradan 3 ay geçtikten sonra Ankara’da yapılan İl Milli Eğitim Müdürleri toplantısı dönüşü deneme sınavı yapacağız denildi. Tabi bu arada okullarda 3 bin liraya yapılacak olan denemelere veliler Özel Kurs Merkezlerinde 8 bin liraya yazılmak zorunda bırakıldı.

Yani göz göre göre vatandaş maddi zarara sokulup kurs merkezlerine yönlendirildi. Şimdi yapılmaya başlandı ama yine yanlış yapılıyor, okullardan soru hazırlatıp basılması yöntemi çok pratik değildir, nitekim ilk LGS denemesinde sıkıntılar çıktı, iptal edildi. İşin doğru çözümü ise kaliteli bir yayın ile anlaşıp satın alma olmalıdır. Bunu yapan iller var. Milli Eğitim Müdürlüğü öğrencilerin sınava hazırlanması konusunda birinci yarıyılda başarısız olmuştur.” dedi.

‘BİRÇOK SORUN YAŞANDI’

“Okullar açıldı, temizlik vs. yapacak personel sıkıntısı çıktı ve İUP diye bir programla geçici personel alıp bunlarla iş yürütülmeye çalışıldı. Ama İl Milli Eğitim Müdürlüğü bu konuyu resmen ağzına yüzüne bulaştırdı.” diyen Demirci, “Okullara dengeli dağıtımı yapamadıkları gibi personel ikametgâhı ile okulların konumunu eşleştirmeyi beceremeyince komik bir şekilde okul müdürlerine ‘Liste burada biz beceremedik, siz tek tek arayıp ikna etmeye çalışın.’ dendi. Tabi insanların o kadar düşük paraya hem de emekli vs. sigortası olmadan çalışacaklarını düşünmek ise ayrı bir garabettir. İşin içinden çıkılamayınca TYP’li personel alımı ile durum kurtarılmaya çalışıldı, tabi bu arada birçok okulda temizlik dâhil sorunlar yaşandı. Okul Müdürleri onlarca kişiyi arayıp İYUP kapsamında çalışmak için ikna etmeye uğraştı. Bunun yolu bu değildir.

Bunun çözümü okullara ihtiyacı olan personelin maaş artı sigortası kadar ödeneği vereceksiniz, okullar hizmet alımı ile bu işi çözer. İUP, TYP personel dağıtımında İl Milli Eğitim Müdürlüğü birinci yarıyılda başarısız olmuştur. Yine sene başında ders kitaplarının dağıtımında İl Milli Eğitim Müdürlüğü, dağıtım işini ihaleyle dağıtım şirketine yaptırmasına rağmen çok sorunlar çıktı, birçok okul müdürü, öğretmen kendi okulunun eksik kitapları için depoya gidip kendileri oralardan kitap almak zorunda kaldı. Hem dağıtım şirketine para ödeyip hem de kitapların idareciler ve öğretmenler tarafından alınması iş becerisi yönünden İl Milli Eğitim Müdürlüğünün başarısız olduğunu göstermektedir.” diye konuştu.

‘BİN 100 ÖĞRETMEN HAKSIZLIĞA UĞRAYIP ATANAMADI’

Milli Eğitim Bakanlığınca öğretmen atamalarında yapılan mülakatın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ‘Kamuda işe alımlarda mülakatı kaldıracağız.’ sözünün çiğnenmesi anlamına geldiğini vurgulayan Demirci, “Aynı zamanda komisyon kanaat farkları nedeniyle sayıları Sayın Bakan tarafından 1100 olarak ifade edilen öğretmen adayı haksızlığa uğradı,  görevlerine atanamadı.

İlimizden de haksızlığa uğrayan 3 öğretmen adayı arkadaşımız bize geldiler, Türk Eğitim Sen olarak davalarını açmalarında hukuki desteği verdik, davalarını açtırdık. İnşallah bu haksızlık ek atama yapılarak en kısa sürede giderilir. Norm fazlası öğretmenlerin atamaları ile ilgili Resen Atama yetkisi kullanılacak denmesi öğretmeler arasında ciddi paniğe sebep oldu. Bazı illerde sorunlar yaşanırken ilimizde bu sorunlar minimum seviyede olmuştur.

Bu konuda İl Milli Eğitim Müdürlüğü bize göre büyük oranda başarılı olmuştur. Birkaç arkadaşımız aile bütünlüğü açısından mağdur edildi, bununla ilgili de tabi ki İdari Mahkemeye Başvurumuzu yaptık. Kanun ne derse kabulümüzdür. İlçeler arası resen atama yapılmaması daha büyük sorunların önlenmesini sağlamıştır. Bundan sonra da yapılacak olan norm fazlası atamalarda kişinin tercihi ve aile bütünlüğü gibi mazeretleri asla göz ardı edilmemelidir. Birini Dönem yapılan norm fazlası atamalarda İl Milli Eğitim Müdürlüğü iyi derecede başarılı olmuştur.” şeklinde konuştu.

‘KONUNUN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’

Demirci, sözlerine şöyle devam etti: “Afyonkarahisar’da kronik hale gelen eğitim çalışanlarının promosyon meselesi maalesef bu sene de sorunlu, ayrıştırıcı ve yarı şeffaf yapıldı, kavgalara sebep oldu, hele hele ihale günü bizi gözlemci olarak almamak için çevik kuvvet polislerimizi Milli Eğitime getirtmek eğitim camiası adına utanç verici bir durum olmuştur. Bunun sorumlusu başta Yetkili Sendika ve Yetkili Sendikanın tahakkümünden çıkamayan bürokrasi olmuştur. Şubat’ta alınacak promosyon ihalesini Aralık yerine Ocak’ta yapın dememizi anlayamadılar, şu anda da Maaş Promosyon Sözleşmesini/Protokolünü açıklayın dememize rağmen hala açıklayamadılar. Lafta şeffaf, icraatta ise şeffaflık ile ilgileri yok. Şartname Maddelerine aykırı sözleşme yapmayan, sözleşmeyi açıklar. Sözleşmeyi açıklamıyorlarsa şaibe vardır.

İl Merkezinde bulunan yaklaşık 1500 üyemiz adına bu konun sonuna kadar şartnamenin her maddesinin takipçisi olup, gerekirse İş Mahkemesine taşıyacağız. İl Milli Eğitim Müdürlüğünün ihale süreci için bankaları gezmesini olumlu bulduk dolayısı ile geçer olarak değerlendirdik fakat şeffaflık noktasında gözlemci almamak için polis getirtilmesini başarısız bulduk. İl Milli Eğitim Müdürü ve İhale Komisyon Üyeleri hakkında sendikal hakkımız kullanılmasını engellemek ve görevi kötüye kullanmaktan savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Şuanda Valilikten yargılama için izin bekleniyor. Sayın Valimiz’den yargının önünü açmasını beklemekteyiz.”

‘BİRÇOK OKU HALA YAPILMADI’

Muhtar Demirci, yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti: 

“Yıkılan okulların yerine yenisinin yapılmasında, güçlendirme yapılması gereken okul ve kurumlarda da maalesef İl Milli Eğitim Müdürlüğü başarısızdır. Yıllar önce yıkılan birçok okul hala yapılmadı. Mevzu algı oluşturmaya gelince hayırseverlerin yaptırdığı okulların önünde defalarca pozlar verilerek kamuoyu yanıltılmaktadır.

Hatta bir ilçemizde yıllar öncesinden beri yıkım kararı olan okula öğrenciler ve eğitim çalışanları doldurularak eğitim öğretim yapın denilmiş, bile bile ölüme davetiye gönderilmiş. Türk Eğitim Sen olarak biz müdahil olup durumun düzeltilmesini sağladık. Ayrıca en büyük İlçemiz olan Sandıklı’da ilçe müdürlüğünün teklifine rağmen, İl Müdür Yardımcısının inadı, kaprisi yüzünden 2 yıldır İş Güvenliği uzmanlığına müracaat eden arkadaşımız olmasına rağmen görevlendirme yapılmıyor. Konuyu yargıya taşımak zorunda kaldık.

Ayrıca bu durum daha önce yönetmelikle yürütülürken, 1 Ocak 2025 tarihi itibari ile yasa ile zorunlu hale getirilmiştir. Yasaları tanımayanlar hukuk önünde hesap vermek zorunda kalacaktır. Sandıklı’da Allah korusun eğitim kurumlarının birinde ciddi bir iş kazası yaşansa bunun hesabını kim verecek? Sultandağı İlçemizde uzun yıllar hizmet eden Dr. Halil İbrahim Özsoy MTAL yıkım kararı var diye boşaltıldı, akabinde okul kapatıldı. Ama o binada şimdi başka bir resmi kurum var. Bu konuların takipçisi olmaya devam edeceğiz.”

‘RESMİ MÜRCAATA BULUNDUK’

İl Milli Eğitim Müdürlüğüne ve Valiliğe bazı ilçelerde ilçe müdürlerinin sendikacılık yaptığını bildirdiklerini dile getiren Demirci, şöyle konuştu: “Hatta bazılarının hem ilçe müdürlüğü yaptığı hem de Eğitim Bir Sen İlçe Temsilciliği yaptığını, bunun kamu etiğine uygun olmadığını, iptal edilmesi gerektiğini söyledik, sözümüzü dinlemediler, resmi müracaatlarda bulunduk yapmadılar. Bu ilçelerden aleni suç işlediğini düşündüğümüz Hocalar İlçe Milli Eğitim Müdürü hakkında şikâyetçi olduk. Bizzat Hocalar ilçe Temsilcimiz İl Milli Eğitim Müdürlüğüne çağrılarak şikâyetten vazgeçirilmeye çalışıldı, dosya kapatılmak istendi, sonuç alamadılar. Sonrasında da mecburen soruşturma açıldı.

İl Milli Eğitim Müdürlüğünden soruşturmanın akıbetini ve dosya içeriğini resmi yazı ile istedik. Gelen cevapta İlçe Milli Eğitim Müdürüne Disiplin cezası verildiği ve idari teklif yapıldığı yazıyor. İdari teklif ya görev yeri değişikliği olur ya da yöneticilik görevinden alınma olur. Fakat ne hikmetse hala aynı kişi İlçe Müdürlüğü yapmaya devam ediyor. Anlaşılan o ki suçlu korunuyor ve kollanıyor. Suçlulardan, suçluları koruyan ve kollayanlardan hukuk önünde hesap sormak boynumuza borç olsun. Ayrıca yine birkaç okul müdürü ile ilgili belgeli, şahitli, akçeli suçlardan, sendikal baskı yapmaktan şikâyetçi olduk; dosya istedik.

Disiplin cezası verdik ile geçiştirilip dosya verilmiyor. Bu da bu dosyaların içeriğinde çok şaibeli durumlar var ki verilmek istenmiyor sonucunu ortaya koyuyor. Yine Sultandağı İlçemizde İlçe Milli Eğitim Müdürü Kaynaklı sorunlar ve huzursuzluklar devam ediyor. Bu durumların sebebi devlet geleneğimize uyulmamasıdır. İlçelerde kadrolu şube müdürleri varken sırf birileri öyle istiyor diye okul müdürü vekâleten ilçe müdürü yapılmamalı. Sayın Vali yoksa yerine nasıl Vali Yardımcısı vekâlet ediyorsa, il müdürü yoksa il müdür yardımcısı vekâlet ediyorsa, kalkıp da daha alt kadrodan biri vekâleten verilmiyorsa, kadrolu şube müdürü varken daha alt makam olan okul müdürü İlçe müdürlüğüne vekâleten verilmemeli. Bu durum kamu etiğine, devlet geleneğimize ve yazılı olmayan tüm hukuk normlarına aykırıdır, acilen düzeltilmelidir.

 İl Müdürlüğünde Ar-Ge’de, ÇEDES’te, Piktes’te Ölçme Değerlendirmede, Avrupa Birliği Biriminde, özel bürolarda onlarca görevlendirme yapıldı. Bu görevlendirmeler bir sendikaya tahsis edilmiş durumda. Hele hele Türk Eğitim Sen üyesi kimse olmaması için özel çaba var. ‘Hayırdır İl müdürlüğü bünyesinde birçok yerden tel tel dökülüyorsunuz da bunlar duyulmasın diye mi böyle yapıyorsunuz? İl Milli Eğitim Müdürlüğü birimlerinde ve İlçelerdeki birimlerde ne kadar görevlendirme var, bunların sendikal dağılımı nedir? Buyurun açıklayın? Sendikal ayrım yapmada, sadece bir sendikanın üyelerine imkân sağlayıp diğerlerini yok saymada İl Müdürlüğü pekiyi derecede başarılı. Tabi ki bu not olumsuz anlamda başarıdır.”

‘BAŞARI KONUSUNUN KONUŞULMASI GÜZEL!’

Afyonkarahisar İl Milli Eğitim Müdürlüğünün sürekli başarı meselesi üzerine demeçler verdiğini ifade eden Demirci, şöyle konuştu: “Başarı konusunun konuşulması güzel. Fakat hangi başarı var rakamlar neler, LGS de durum ne, üniversite sınavı YKS’de durum ne, rakamlarla bunu biz biliyor muyuz? Hayır.

O zaman neye göre başarılıyız? Örneğin İl Milli Eğitim Müdürlüğü geçtiğimiz yıl 8. Sınıftan mezun olan öğrenci sayısını ve sınava katılan öğrenci sayısını açıklasın? Akademik başarısı düşük öğrencilerin LGS’ye girmemesi için özel bir çaba, çalışma yapıp yapmadıklarını açıklasınlar. Bizdeki rakamlarla karşılaştıralım. YKS’de puan türlerine göre durumumuzu açıklayın? Değişik puan türlerine göre Türkiye derecesi yapan öğrencilerle makam odalarında fotoğraf vermek başarı ölçütü olmaz. Afyonkarahisar’da 146.549 öğrenci var. Başarı, birkaç kişiyle değil genel ortalama ile ölçülür. Ama amaç algı oluşturmaksa LGS’de sınava katılım oranını alta seviyeye kadar çekersiniz, kendi adınıza başarılıyız algısı oluşturursunuz. Bu sene sınava katılım oranını daha aşağıya çekerseniz ortalama daha da yükselir.

Bu meselenin çözümü son derece kolaydır. Mevzuat düzenlemesi yapılarak belli bir not ortalaması ile okul türlerine göre sınavla öğrenci alınması ile sorun ortadan kalkar. Örneğin LGS’ye girme şartı olarak 5, 6, 7 ve 8 inci sınıf not ortalamasının puanda olması sağlıklı sonuçlar verir.  Şimdi bir il sınava ne kadar az oranda öğrenci sokarsa o kadar başarılıyız diyecek. Kendimizi ve kamuoyunu yanıltmayı bırakalım, gerçek başarının peşinde koşalım. Fakat İl Milli Eğitim Müdürlüğünü bu algıların oluşturulmasında, medyayı kullanmada pekiyi derecesinde çok başarılı bulduk.”

‘DERDİMİZ ELEŞTİRMEK DEĞİL ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ SUNDUK’

Demirci, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: 

“Türk Eğitim Sen olarak derdimiz sadece eleştirmek değildir. Eleştirilerin arkasından çözüm önerilerimizi de sunduk. Önerilerimize kulak verilmesini, II. dönemde İl Milli Eğitim Müdürlüğüne başarılı değerlendirme yapmayı çok isteriz. Adalet ve liyakatten ayrılmadan yapılan çalışmalar başarı getirecektir. İl Milli Eğitim Müdürünün bizzat bize daha önce ifade ettikleri gibi sadece Milli Eğitim Bakanından ve Sayın Validen talimat alacağız,  bunun dışında başka yapılardan, sendikalardan talimat almayacağız sözünü icraata dökebilirlerse başarı ve huzur artacaktır.

Sayın İl Milli Eğitim Müdürü malum sendikayı defalarca ziyaret ettiği gibi, diğer sendikaları yok saymadan ziyaret ederse, öneri ve taleplerini dikkate alırsa başarı ve huzur artar. Diğer bir tavsiyemiz de Sayın İl Milli Eğitim Müdürünün bizimle iletişim için siyasetçiler üzerinden kanal aramadan, direkt bizimle iletişime geçmesidir, çünkü siyasetin görevi ve kulvarı farklı, bizim görev ve kulvarımız farklıdır. Mevzu, eğitim ve eğitim çalışanlarının menfaati ise, mevzu Türk Eğitim Sen üyelerinin hakkı, hukuku ise biz sendikacılığın gereğini yaparız.” 

“TERÖRÜN KARŞISINDA DURAN BİR SENDİKAYIZ”

Demirci, sözlerini şöyle tamamladı: “Türk Eğitim Sen Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı, Cumhuriyetimize sahip çıkan, milli ve manevi değerlere sahip çıkan,  terörün her türlüsüne karşı duran bir çizgideyiz. Apo, denen terörist başının elinde binlerce şehidimizin kanı olan bir cani olduğunu her zaman her zeminde ifade eden, terörün her türlüsünün karşısında duran bir sendikayız.

Duruşumuzdan ve ilkelerimizden asla vazgeçmeyiz. Tekrar tüm öğrencilerimize, öğretmenlerimize iyi tatiller temenni ediyor, Afyonkarahisar’da eğitim adına daha güzel şeyleri paylaşabilmeyi diliyor, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Yöneticilerinin birinci yarıyıl karnesini takdim ediyoruz.”