Türk Büro Sen’de Kongre gündemi: Çalışanın hakkı, milletin birliği

Türk Büro Sen Afyonkarahisar Şubesi’nin 4’üncü Olağan Kongresi, PTT Başmüdürlüğü’nde yapıldı. Kongreye tek liste girerken, yapılan konuşmalarda da Türk Büro Sen ve Türkiye Kamu Sen’in, çalışanların hakkı ve Türk milletinin birliği için çalışmaya devam edeceği vurgulandı

Türk Büro Sen’in Afyonkarahisar Şubesi’nde 4’üncü Olağan Kongre heyecanı yaşandı. Tek listenin girdiği kongrede saygı duruşu ve İstiklal Marşı’ndan sonra Divan seçimi yapıldı. Divan Başkanlığı’na Mehmet Demirel getirildi.
Kongre’deki ilk konuşmayı, Kongre’ye Şube Başkanı olarak giren Yılmaz Güngör yaptı. Güngör, “Türk Büro Sen ve onun çatısı olan Türkiye Kamu Sen emek ve hak mücadelesinde dik durmanın adıdır. 80’li yılların ikinci yarısında kamu çalışanları arasında artan hak arama isteği, haksızlığa karşı çıkma arzusu, üretilen toplam milli gelirden pay isteme talebi, milli gelirin yüzde 80’i bir avuç azınlığa, kalan yüzde 20sinin 70 milyon halka dağıtımındaki adaletsizliğe isyan duygusu önce iş yerlerinde oluşturulan dayanışma ve kenetlenme zinciri daha sonra iş yerlerinden sokaklara ve meydanlara taşınmıştır. Sürdürülen bu mücadeleye iktidar sahipleri daha fazla sessiz kalamamışlar, önce ‘memurlar da kim, ne hadlerine eylem yapmak, hak aramak’ diyenler, memurları muhatap kabul etmek, toplu görüşme masalarında pazarlık yapmak zorunda kalmışlardır” dedi.
“Hükümet, kendi atadığı kurulun kararını uygulamadı”
2010 yılındaki toplu görüşmelere de dikkat çeken Güngör, “2010 yılı toplu görüşme masasına maalesef malum ve sözde sendikanın başkanlığında oturmak zorunda kalınmış olup Kamu-Sen’in pazarlık gücü bu sözde sendika tarafından sürekli kırılmaya çalışılmıştır. Kamu çalışanlarının hiçbir şekilde kabul edemeyeceği bir ücret artışı bu sendika tarafından bayram çocuğu sevinç çığlıklarıyla kabul edilip imzalanmıştır. Tabii ki bunu Kamu Sen kabul edemezdi ve etmedi. Uzlaştırma Kurulu’na itiraz etti. Tamamı hükümet tarafından atanan Uzlaştırma Kurulu, bu malum sendikanın sevinçle kabul ettiği ücret artışını az bularak arttırılmasına karar verdi. Maalesef hükümet kendi atadıkları kurulun kararına uymadı. Ama Kamu Sen mücadelesini yargıya taşımıştır” diye konuştu.
“Kamu-Sen, millet yana taraf”
Türkiye Kamu-Sen’in kurulduğu günden itibaren taraf olduğunu aktaran Yılmaz, “Türkiye Kamu Sen, kurulduğu gün itibariyle tarafını açıklamıştır. Türkiye Kamu Sen taraftır. Hem de ‘taraf olmayan bertaraf olur açıklamalarından çok önce, kurulduğu gün tarafını açıklamıştır. Türkiye kamu sen Türk milletinden yana taraftır. Ülkenin bölünmez bütünlüğünden birliğinden yana taraftır. Milli devletten tek bayrak, tek millet, tek dilden yana taraftır. Bizim ilkemiz, önce ülkemiz” ifadelerini kullandı.
“Zoru seçtiniz, teşekkürler”
Türk Büro-Sen Genel Merkez Basın ve Halkla İliş-kiler Sekreteri Cafer Seçer ise toplu görüşmelerde hükümetin önerdiklerini kabul eden sendikaları eleştirdi. Seçer, “Birkaç yıl içinde kurulup sonra siyasi emeller uğruna memurları toplu görüşme masasında satan baskı, tehdit ve yıldırmayla üye kazanmaya çalışan sendikalar var iken bu sendikalara prim vermeyerek sendikamızdan yana tavır koyan çok kıymetli üyeleri-mize ne kadar teşekkür etsek azdır. Kolayı seçmeyip zoru seçen, taşın altına elini koyan insanlar topluluğudur. Biz toplu görüşmelerin ardından uzlaştırma kuruluna gittik. Biz Kamu Sen olarak toplu sözleşme noktasında bize verilen metne imza atmadık. Fazla mesai adaletsizliğine son verecek bir madde yoktu. Ek gösterge adaletsizliğini ortadan kaldırmıyordu. Ek ödeme ile ilgili sorunları çözecek bir madde yoktu. Emeklilere de yansıyacak kabul edilebilir bir madde yoktu. 4/B 4C sorunu çözülmüyordu.” dedi.
Memurun birliği-beraberliği bozuldu
Seçer, şöyle devam etti:
“Uzlaştırma Kurulu’nun kararından sonra görüşmelerde arbede yaşandı. Ama ne yazık ki sadece sayın Hayati Yazıcı’nın açıklamalarına yer verildi. Dediler ki Kamu-Sen kavgacı. Evet biz kavgacıyız. Ekmeğimizin kavgasını yapıyoruz, kamu çalışanlarının kavgasını yapıyoruz. Şehadet şerbetini içeceğimizi bilsek de o kavgayı sonuna kadar yapacağız. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın. 8 senelik süreçte çalışmanın ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Bu sekiz senelik süreçte, bu hükümet zamanında yapılan uygulamalar var ki tane tane, sindire sindire. Hepimizi uyuşturarak. Yandaş kadrolaşma, çalışanların arasında siyasi sendikal ayrım yapılması, çalışma uyumunun bozulması. Bundan 5-6 yıl öncesine kadar poaçımızı, böreğimizi paylaşırken şimdi düzenimizi, birliğimizi bozdular. Sözleşmeli perso-nel sistemine geçildi. Devlet memurluğu yerine hükümet memurluğu dönemi başladı. İlkelerimizden, mücadele-mizden asla taviz vermeyeceğiz. Kamu çalışanlarının sorunlarını çözme noktasında sonuna kadar mücadele edeceğiz. Kendi menfaatlerimiz değil milli menfaatler önceliğimiz olacak. Maalesef bu 8 yıllık süreçte memur, işçi, çocuklar dururken hükümetimiz 5 yıldır sürekli halde azınlıklar, açılımlar, saçılımlar, Ermeni kapısı, kilisenin ibadete açılması ile zaman geçiriyor. Ayasofya orada ağlıyor. Gücün yetiyorsa git Ayasofya’da namaz kıl.”
Uslu’dan Kamu-Sen’e tebrik
Kongre’de bir konuşma yapan Türk-İş Afyonkarahisar Temsilcisi Muharrem Uslu, sivil toplum örgütleri arasında birlik ve beraberliğin önemine dikkat çekti. Uslu, “Kamu-Sen’in toplu görüşmelerdeki tutumunun, tahlilinin önemli olduğunun altını çizmek istiyorum. Gerçek bir sendika duruşu sergilendi, iyi analiz edildi, hukuka götürüldü. Vatandaşın, kamuda çalışanlarına ne verilmek istediği, sendikanın ne istediği tam iyi bir şekil-de anlaşılmış oldu. Tebrik ediyorum, doğru yapılmıştır. Türkiye’nin bugünkü şartlarında emeğin kayıplarını gündeme getirmek gerçekten zor bir şey. Sendikacılar, sivil toplum örgütleri bu zoru seçmişlerdir” diye konuştu.
“400 bin cesur yürekli insan”
Türkiye Kamu-Sen Afyonkarahisar Temsilcisi Erol Özsoy da Kamu-Sen üyelerini “cesur yürekli insan” olarak nitelendirdi. Özsoy, “400 bine yakın cesur yürekle Kamu-Sen’in iki temel görevi yerine getirdiğini düşünüyorum. Birinci görevi sendikal faaliyetler. 8 kasım pazartesi günü Milli Eğitim Bakanlığı’nın önündeyiz. 400 bine yakın insanı kutluyorum onlara cesur yürekli insanlar diyorum. Çünkü üzerimizdeki baskı inanılmayacak kadar yoğun, inanılmayacak kadar etik dışı ve insafsız” dedi.
Milli meselelerde de görüş açıklanıyor
Özsoy, Kamu-Sen olarak milli meselelerde de görüş beyan ettiklerini hatırlatarak “İkinci görevi, siyasi iktidara karşı gelmesi, siyasi iktidardan hak araması. Çok önemli bir görevi daha yerine getiriyor. Milli meselelerde tepkisini dile getiriyor. Ülke kötü yönetiliyor. Milli değerlerimiz tahrip ediliyor. Ülkede ayrışma politikası güdülüyor. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun vaziyetine bir bakın. Hakim ve savcıların atamalarına bakın. Erzincan Başsavcısı’nı savcı olarak atıyorlar. Ergenekon savcılarını yerinde tutuyor. Ergenekon savcıları başka savcılardan imtiyazlı mı? Yasalar, farklı farklı uygulama alanları bulunuyor. Kanun devleti haline getirdiler. Demokratik ülkelerde hedef hukuk devletidir. Ülkemizin ekonomik, kültürel, sosyal işleri iyiye gitmi-yor. Hukuk kuralları çerçevesinde tepkimizi vermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Millet olarak tepki gösterilmeli
Afyonkarahisar Valiliği Yazı İşleri Müdürü Mehmet Kaval, sendikal çalışmalarda birlik ve beraberliğin önemine dikkat çekerek “Sendikamızla iyi bir mesafe kat etmeye çalışacağız. Belli bir mücadelen sonra haklar elde ediliyor” derken CHP İl Başkanı Ramazan Akgöz ise AK Parti’nin yanlış uygulamalarına millet olarak tepki gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi. Akgöz, “Bu hükümete oy verilişindeki amaç, ülkenin özgürlükler ve demokrasi alanındaki sıkıntılarını aşmak değil miydi? AKP hükümeti son derece gayri milli birtakım politikalarla dışarıda aradığı misyonerliği bizzat uyguladı. Bunun alası AKP. Millet olarak bu yanlışlıklara karşı dik durmasını bilmeli ve mücadeleden kaçınmamalıyız. Sosyal devleti ortadan kaldırdılar, eğitimde ve sağlıkta ülkeyi acz içine soktular” dedi.
“Farkına varmazsak geç kalırız”
Akgöz, şöyle devam etti:
“Önce hukuku kendi yandaşlarından oluşturdu. Kuvvetler ayrılığını yürütmenin üstünlüğü üzerinden kurmaya çalıştı. Ortada ne adalet ne yargı kaldı. Türkiye’de çalışma hayatı sıkıntılı bir döneme girmiştir. İnsanların kendi milli iradelerini ortaya çıkarma özgürlükleri ellerinden alınmıştır. İnsanlarımız fukaralaştırılmıştır. Emperyalist güçlerin Türkiye’deki görevini de AKP hükümeti yapmaktadır. Biz ülkemizin üniter bütünlüğü adına bir araya gelip canımızı bile ortaya koymaktan çekinmeyeceğiz noktada olduğumuzun farkına varmazsak çok geç kalacağımızdan korkarım.”
Yılmaz, üye sayısına dikkat çekti
MHP İl Başkanı Kemalettin Yılmaz ise, sendika üyesinin artması gerektiğine işaret ederek “Türk Büro-Sen’in 2002 yılında 30 bin 440 üyesi varmış. Ancak 2003 yılında bu üye sayısı 29 bin 697, 2004’te 28 bin 902’ye 2005’te 28 bin 132’ye düşmüş. 2006’da bu düşme trendi tersine dönmüş, her türlü baskıya, her türlü yıldırmaya, her türlü entrikaya rağmen üye sayısında artış başlamış. En son gelinen noktada 2009 yılında 37 bin 506 üyeye sahip. Yüzde 20’lik bir artış var. Huzurlarınızda Türk Büro-Sen’i tebrik ediyorum, takdir ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Gün. Birlik-beraberlik günü”
Yılmaz, “Türkiye Kamu-Sen ve Türk Büro-Sen gerçekten çok önemli bir görevi yerine getirmişlerdir. Kamu personelinin yaklaşık yarısı kendi geleceğine sahip çıkmamış durumdadır. Bu, çok önemli bir rakamdır. Yeni dönemde özellikle Afyon noktasında yeni seçilecek arkadaşlarımızın üye sayısının artırılmasında ciddi bir özeni olacaktır. Üye sayısı artarsa müzakere gücü de artacaktır. Gün iri olma, diri olma ve birlik olma günüdür” şeklinde konuştu.
İşte yeni yönetim:
Konuşmaların ardından seçime geçildi. Seçimden sonra Türk Büro-Sen’in Afyonkarahisar Şubesi’nin yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu:
Mehmet Daşdemir, Yılmaz Güngör, Erdal Çetin, Mustafa Akıllıbaş, Hasan Hüseyin Gümüş, Metin Kodal, Yaşar Akbalık. (Kocatepe)