“Turizm kaynaklarından tam anlamıyla yararlanılmıyor”
Afyon Kocatepe Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu’nun bu yıl ikincisini düzenlediği “Geleneksel Turizm Haftası Seminerleri”, Ahmet Necdet Sezer Kampusü'nde gerçekleştirildi Seminere Özdemir başkanlık yaptıBu yıl “Turizm, Turizm İşletmeciliği ve Eğitimi Alanındaki Gelişmeler ve Afyonkarahisar’daki Mevcut Durum” temasının ele alındığı seminer, Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Elbeyi Pelit koordinatörlüğünde düzenlendi. [&hellip]
Afyon Kocatepe Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu’nun bu yıl ikincisini düzenlediği “Geleneksel Turizm Haftası Seminerleri”, Ahmet Necdet Sezer Kampusü’nde gerçekleştirildi
Seminere Özdemir başkanlık yaptı
Bu yıl “Turizm, Turizm İşletmeciliği ve Eğitimi Alanındaki Gelişmeler ve Afyonkarahisar’daki Mevcut Durum” temasının ele alındığı seminer, Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Elbeyi Pelit koordinatörlüğünde düzenlendi. İki oturum halinde düzenlenen seminerde, Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Anabilim Dalı yüksek lisans öğrencileri, danışmaları eşliğinde hazırladıkları bildirileri sundular.Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan seminerin ilk oturumu, Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Şuayip Özdemir başkanlığında gerçekleştirildi. Seminere konuşmacı olarak katılan Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Anabilim Dalı yüksek lisans öğrencilerinden Eren Erkılıç, “Turizm Çeşitlerinde Gelinen Nokta: Dünya ve Türkiye Ölçeğinde Mevcut Durum, Sorunlar ve Gelişime Yönelik Öneriler”; Süha Şark, “Turizm İşletmelerinde Pazarlama Sorunları ve Gelişime Yönelik Öneriler”; Fatih Günay, “Termal Turizm Bakımından Afyonkarahisar’ın Rakipleri ve Afyonkarahisar’da Termal Turizmin Geliştirilmesine Yönelik Öneriler” ve İrfan Bozdağ, “Afyonkarahisar’da Kongre Turizminin Geliştirilmesi, Mevcut Durum, Sorunlar ve Öneriler” başlıklı bildiriler sundular.
“Türkiye alternatif turizmde
yeterli alt yapıya sahip”
Eren Erkılıç konuşmasında, “Ülkelerin turizm gelirlerini arttırmasının ve sürekliliğini sağlamasının en önemli nedenlerinden biri, turistik ürünün farklılaştırılması ve çeşitlendirilmesidir. Böylece hedef kitledeki kişilerin farklı amaçlarla turizme katılması sağlanmaktadır. Günümüzde insanların turizm faaliyetlerinden beklenti, istek ve tercihleri çeşitlilik göstermektedir. Bu nedenle ülkeler turizm pazarından aldıkları payı arttırabilmek için bu beklenti, istek ve tercihleri karşılayacak turizm türlerini planlamak ve geliştirmek zorundadırlar. Turizm hareketleri deniz, kum ve güneş üçlüsü faaliyetlerinin yanı sıra ağırlıklı olarak alternatif turizm çeşitleri ve özel ilgi turizmi çeşitlerine doğru yönelmeye başlamıştır. Türkiye, hemen hemen tüm alternatif turizm türleri için yeterli altyapıya sahiptir. Akdeniz ve Ege sahil şeridi ile İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde yoğunlaşmış olan turizm faaliyetlerinin, özellikle kültür turizmi, kırsal turizm, kış turizmi, dağ turizmi, kongre turizmi gibi türlerin geliştirilmesiyle diğer bölgelerimize doğru ilerlemesi mümkün olacaktır” dedi.
“Pazarlama sorunu yaşanıyor”
Süha Şark sunumunda, “Ülkemizde, turizm işletmelerinin üretim, yatırım, tedarik sorunları, nitelikli personel ve yönetim eksikliği, teknoloji geliştirememe ve teknolojik gelişmelere ayak uyduramama, mevzuat ve bilgi eksikliği, finansman gibi önemli sorunlarla başa çıkmak zorunda oldukları bir gerçektir. Ülkemizde yapılan birçok çalışmada turizm işletmelerinin ve Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin (KOBİ) en önemli sorunları arasında pazarlama sorunlarının olduğu tespit edilmiştir. Yapılan araştırmalarda turizm pazarlaması ile ilgili sorunlar genel olarak, kalifiye personel yetersizliği, hedef ve strateji eksikliği, yeniliklere açıklık sorunu, esnekliğin sağlanamaması, haksız rekabet şeklinde sıralanmaktadır. Turizm işletmelerindeki pazarlama sorunlarına çözüm olması açısından ileri sürülebilecek öneriler ise şunlardır: İşletmelerin kısa vadeli planlarının yerini uzun vadeli stratejiler ve planlar almalıdır. İşletmelerde profes-yonel bakış açısıyla çalışacak kalifiye pazarlama bölümü personeli istihdamı sağlanmalıdır. İşletmeler dış kaynak kullanmaya yönelmelidir. Reklam şirketleri ile anlaşmalar yapılmalı ve aynı zamanda basılı medya etkin kullanılmalıdır. Araştırma şirketleri ile yapılacak anlaşmalarla pazarlama faaliyetlerinde kullanılacak analizler gerçekleşti-rilmelidir. Yurt dışında turizm sektörü ile ilgili yapılan çalışma ve uygulamalar yakından takip edilmelidir” şeklinde konuştu.
“Alternatif çalışmalar yapılmalı”
Fatih Günay konuşmasında, “Türkiye, volkanik ve tektonik bakımdan aktif alanların geniş yer kaplamasından dolayı jeotermal kaynaklar yönünden zengindir, dolayısıyla termal turizmi açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Türkiye’de termal kaynakların debileri yüksektir. Türkiye’de termal kaynaklar eriyik mineral maddeler ve sıcaklık değerleri bakımından termal kür ve uygulamalarına uygundur. Türkiye’de termal kaynakların çoğu coğrafi konumlarıyla termal turistik çekim merkezi olmaya adaydır” dedi. Günay, Afyonkarahisar’da termal turizmin gelişmesine yönelik olarak da şu önerilerde bulundu: “İlk olarak Türkiye’deki kaplıcaların durumu, termal suların kullanımına yönelik alternatif çalışmalar, kaplıcadaki ekolojik yapıyı değiştirmeyecek, suyun fiziksel ve kimyasal özelliklerinde bozulmalara neden olmayacak koruma-kullanma ilkesinin gözetildiği imar planları uygulamaya konulmalı ve gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Termal turizm konusunda yayın, istatistik ve veriler sınırlıdır. Bunların gelişimine yönelik çalışmalara ağırlık verilmelidir. Düzenli istatistikî verilere sahip olmak, kaplıcaya en fazla turist gönderen ülkelere yönelik yeni düzenlemeler ve planlamalar yapmak için önemlidir. Üniversitelerin ilgili bölümleri, sivil toplum kuruluşları ve yerel otoriteler, termal turizme yönelik çalışmalara hız vermelidirler. Kaplıcaların sahip olduğu özellikler bilimsel çalışmalarla ortaya konmalı ve bu alana yönelik çalışma yapan enstitüler kurulmalıdır.”
“Yöneticiler büyük çaba göstermeli”
İrfan Bozdoğan da kongre turizmi ile ilgili sunumunda, “Kongre turizmi; kişilerin daima konakladıkları veya çalıştıkları yerler dışında uzmanlık gerektiren bilimsel alanlarda veya meslek kollarında, belirli bir konuda, bilgi alışverişi yapmak amacıyla bir araya gelmelerinden ortaya çıkan seyahat, konaklama olay ve ilişkilerinin tümüdür. Ülkemizde turizmin daha çok deniz, güneş, kum üçgeninde gelişme göstermesi, turizmin belirli mevsime sıkışıp kalmasını ve bu durum da ülkemizin turizm kaynaklarından tam anlamıyla yararlanılamamasını ortaya çıkarmaktadır. Türkiye’nin bugün dünya pazarlarında aldığı pay büyük boyutlarda olmamasına karşın, özellikle İstanbul, İzmir, Antalya, ve Ankara gibi yeterli altyapı ve üst yapıya sahip şehirleri ile dünya kongre pazarında isminden bahsedilen ülkeler arasında yer almaya başlamıştır” şeklinde konuştu. Bozdoğan, Afyonkarahisar’da kongre turizminin geliştirilmesi için de şunları söyledi : “Şehrin bir kongre turizm merkezi olması için yöneticilerin büyük çaba göstermesi gereklidir. Bölge halkının turizmi benimsemesi gereklidir. Kongre turizminden faydalanan delegelerin boş zamanlarını geçirmeleri için Spor tesisleri, tiyatro ve konser salonları, müze, festival, oyun salonları, disko ve barlar gibi rekresasyon işletmelerinin kurulması ve geliştirmesi gerekmektedir. Kongre turizmi pazarında şehrin tanıtılabilmesi için bir kongre bürosu kurulabilir. Bölgedeki turizm işletme sahiplerinin, işletmelerin yönetimini profesyonel yöneticilere devretmesi gelişimi hızlandırıcı bir unsur olacaktır. Yerel yönetimin şehirde uluslararası standartlara uygun bir kongre merkezi inşa etmesi ve şehre ulaşımı kolay olan bir bölgede havaalanı kurulması için girişimlerde bulunması gerekmektedir.”
“Marka olmak, geliri arttırır”
Doç. Dr. Şuayip Özdemir ise “Farklı yaklaşımlar, farklı turizm tanımlarına neden olabilir ama bu konuda bir görüş birliği henüz yok. 1980’li yılların başına kadar Türkiye’nin turizmden elde ettiği gelirin oranı neredeyse sıfıra yakındı. Dışa açılmayla birlikte turizm alanında gelir elde etmeye başladık. Şuna inanıyorum ki, hiçbir sektör tek başına bir ülkeyi lokomotif olarak götüremez. Sadece turizm, tarım, ticaret götüremez. Bunların hepsini birden yapmak gerekir ki, bir sinerji oluşturulsun, daha büyük güç olsun. Bir ülke, eğer dünyada marka bir ülke ise peşinden çok şey yapabilir. Yani, turizm, tarım, ticaret, taşıma, vb. her şey yapar. Öncelikle marka olmak gerekir. Marka olabilmenin yolu ise fert olarak herkesin üzerine düşeni yerine getirmesidir. Sizler öğrencilik yıllarınızı verimli geçirmeye çalışın. Gelecekte ülkemiz sizlere emanet. Yani, ülkemizi dünyada marka yapacak kişiler sizlersiniz. Şu an şu salonda bulunan herkesin iğne ucu kadar da olsa bir katkısı vardır. Ancak bunları toplayarak bir yere varabiliriz. Dolayısıyla gelecekte ülkemizi daha iyi yerlerde görmek istiyorsak, topu başkalarına atma gibi bir lüksümüz yok. Marka olmak, turizmden daha fazla gelir elde etmeyi kolaylaştıracaktır. Ama sadece sağlık ya da termal turizmden çok para kazanmaya çalışırsak, bu olumlu bir sonuç vermeyecektir” şeklinde konuştu. Doç. Dr. “Turizm Haftası Seminerleri”nin düzenlenmesinde emeği geçen öğretim elemanları ve öğrencilere de teşekkür etti.
İkinci oturuma Baytok başkanlık yaptı
Seminerin öğleden sonraki ikinci oturumuna ise Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Öğretim Üyesi Ahmet Baytok başkanlık yaptı. İkinci oturuma Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Anabilim Dalı yüksek lisans öğrencilerinden Tuba Vural, “Dünya ve Türkiye Ölçeğinde Turizm İstatistikleri ve Karşılaştırılması”; Bircan Ergün, “Turizm Eğitiminde Gelinen Nokta: Dünya ve Türkiye Ölçeğinde Mevcut Durum, Sorunlar ve Gelişime Yönelik Öneriler”; Engin Aytekin, “Afyonkarahisar Turizminin Güçlü ve Zayıf Yönleri ile Fırsat ve Tehditlerine İlişkin Otel Çalışanlarının Değerlendirilmesi”; Nihan Yarmacı, “Turizm ile İlgili Faaliyette Bulunan Ulusal ve Yerel Sivil Toplum Kuruluşlarının Turizmin Geliştirilmesindeki Rolü: ATTİD Örneği” ve Ali Mete Kara, “Afyonkarahisar İlinin Yemek Kültürü ve Turizm Açısından Değerlendirilmesi” başlıklı sunumlarıyla konuşmacı olarak katıldı.