'Tüm yöneticilerimizle aramız iyi'

Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı İsmail Kumartaşlı Kocatepe TV’de Burak Aydın’ın konuğu oldu

“İLK DERNEK AFYON’DA
1999’DA KURULDU”
Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği’nin 106 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu belirten Şube Başkanı İsmail Kumartaşlı, “Dernek genel merkezimiz Ankara’dadır. Derneğimizin Afyonkarahisar Şubesi 1999 yılında şehit babamız rahmetli Muzaffer Sezer tarafından İmralı’daki bebek katili teröristin yargılandığı davaya katılmak için Bandırma’ya gittiğinde herhangi bir derneğe üye olup olmadığı sorulur. Dernek üyesi olmadığı için Bursa Şubesi Derneğine hemen üye olur. Dönüşte diğer şehit yakınlarına böyle bir ihtiyacın olduğunu anlatır ilimizde Şehit Aileleri Derneği kurulur. Bir yıl sonrada gazilerde eklenerek Afyon Şehit Aileleri Gaziler Sosyal Yardımlaşma Derneği olarak kullanılır. 1999 yılından 2006 yılına kadar derneğimiz değişik faaliyetler içerisinde bulunur. Şehit babalarımızın emekleri çok büyüktür. Şehit eşimiz Müzeyyen ablamız bir süre derneğimizin başkanlığını yürütmüştür. 2006 yılında dönemin Valisi Muzaffer Dilek tarafından kamu yararına çalışan bir dernek Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği’nin bir şubesi olursanız daha faydalı ve resmi bir dernek olur, Türkiye genelinde kanunla kurulmuş bir dernektir demesi üzerine onun tavsiyeleriyle Afyon Şehit Aileleri Gaziler Sosyal Yardımlaşma Derneği lağvedildi. Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Şubesi olmak için yapılan başvurunun ardından 2006 yılından beri dernek şubesi olarak şehit aileleri ve gazilerimize hizmet veriyoruz.” dedi.
“AFYON’UN TOPLAM
351 ŞEHİDİ VAR”
2006 yılı itibariyle Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube kurucusunun rahmetli şehit babası Bekir Bayram olduğunu hatırlatan Kumartaşlı, “Bu vesileyle kurucu şehit babalarımızı rahmetle anıyoruz. Allah razı olsun büyüklerimiz bu derneği kurup dernek tabelamızı astılar. Bizde genç nesil olarak derneğimizi biraz daha ileriye götüren çalışmaları gerçekleştirdik. Derneğimiz her ne kadar asker kökenli bir dernek olarak kaldıki şehidin polisi askeri olmaz. Hepsi vatan ve bayrak uğruna şehit olmuşlardır. Afyonkarahisar’da asker, polis ve sivil olmak üzere toplamda 351 şehidimiz vardır. Şehitlerimizin geneli 1980 yılı sonrasında terörle mücadele başladıktan sonra ağırlıklı olarak yer almaktadır. 1980 yılı önceside görev başında verilen mücadeleler ve trafik, uçak, helikopter kazaları, silah kazası gibi nedenlerle kendi kusurları olmaksızın durumlarda olan kişiler ve yakınları şehitlik hakları veya vazife malulü haklarını alıyoruz.” diye konuştu.
“ATANMIŞ VE SEÇİLMİŞ YÖNETİCİLERLE İLİŞKİLER İYİ”
Dernek Şube Başkanı olarak 13 yıllık bir birikim ve deneyim sahibi olduğunu belirten Kumartaşlı, bu süreçte birbirinden değerli il yöneticileriyle çalıştıklarını söyledi. Kumartaşlı, “13 yıllık zaman diliminde beş tane vali ile çalıştık. Ama mevcut Valimiz Sayın Gökmen Çiçek kadar daha hassas, yakın şimdiye kadar olmadı. Biz Sayın Valimiz sayesinde, devletin babalığını, büyüklüğünü hissediyoruz. Bunu Sayın Gökmen Çiçek Valimiz ve onun ekibi sayesinde hissediyoruz. Sayın Valimiz tüm samimiyetiyle bizimle hüzünlenir, neşelenir. Şuanki durumumuz; Hem siyasi partiler, bürokrasi, valilik, belediye, yönetimleri ile bu dönem iyi ilişkiler içerisindeyiz. Mehmet Zeybek Başkanımızla ilişkilerimiz son derece iyidir. Muhakkak iki güne bir görüşüyoruz” şeklinde konuştu.
“ŞEHİT ARKASINDAN KONUŞANLARIN RAHATÇA NEFES ALABİLMESİ İÇİN SON NEFESİNİ VERDİ”
Şehit ve gazi ailelerinin maddi anlamda geçinebiliyorlar mı sorusunun çok geniş kapsamlı bir soru olduğunu dile getiren Kumartaşlı şöyle konuştu: “Biz bazı şeyler duyuyor ve çok üzülüyoruz. Paşa Camii yapılmadan önce İmaret Camiinden bir şehidimiz yolcu ederken acımızın içerisinde birileri ‘Bu şehidin ailesine devlet ne kadar tazminat ödeyecek, ne kadar aylık bağlayacak?’ şeklinde konuşuyordu. Bırakın orada yanan ateşi bu konu hiçbir zaman konuşulmaması gereken bir konudur. Sonsuzluğa uğurladığımız o şehidimiz o konuşanların rahatça nefes alabilmeleri için son nefesini vermiştir. Kocatepe TV aracılığıyla tüm kamuoyuna gerçek anlamda istirhamımdır; Şehit ailesinin kaç para, gazinin kaç para maaş aldığını sorgulamasınlar. Herkesin evladı var. Kimse evlat acısı görmesin ama evladınızın bir saç telini kaç liraya verirsiniz? Afyonkarahisar’da 13 yılda 113 kişinin şehitlik ve gazilik haklarını aldık.”
“SİYASET BİZE GÖRE DEĞİL”
İsmail Kumartaşlı, “İYİ Parti’den İGM adayı olmuştunuz, son olaylarda İYİ Parti’li Lütfü Türkkan’ı eleştirdiniz. İYİ Parti ile bağlantınız hâlâ var mı? Siyasette bulunmaya devam edecek misiniz?” sorusuna şu cevabı verdi: “Bizler bulunduğumuz konumun çok iyi farkındayız. 13 yıldır beni tanıyanlar çok iyi bilir eğer bir yere gelme plan veya isteğimiz olsa çoktan oraya gelirdik. Tek amacım şudur; O dernek bizlerin dolayısıyla benimde evimiz yuvamızdır. Eli öpülesi annelerimiz ve babalarımız benim annem ve babamdır. Benim eşim onların gelinidir. Benim çocuklarım onların torunudur. Biz çok büyük bir aileyiz. Bu bizim sloganımızdır. Gökmen Valimizden öncesi için konuşuyorum üyelerimizin gereksinimleri için yaptığınız başvurularda dernek başkanı sıfatınızla eksik kaldığımız yerler oluyordu. Benim Dazkırı’nın Darıcılar köyünde de benim üyem var. Emirdağ’ın en uç noktasında da üyemiz var. Coğrafyamız geniş fazlaca üye sayımız var. Her yerde insanımız var. Genelde ağırlıklı olarak yapımız kırsal kesimdir. Kırsal alanda çözülmesi gereken sorunların çözümü için şehit ailelerimiz ve gazilerimizle istişare ettikten sonra İl Genel Meclisi Üyesi olmaya karar verdik. Şehit babalarımızdan izin aldım. Şehit ailelerini ve gazilerin meclislerde temsilcisinin olması gerekiyor. Siyasi bir düşünce ile hareket etmedik. Şehit babalarımız ‘Oğlum bizi temsil edeceksen iktidardan yana yer al.’ dedi. O dönem yönetim kurulunda yer alan şehit babalarımızla, gazilerimizle birlikte tüm milletvekillerimizi ziyaret ettik. Ben ziyaretlerde hiç konuşmadım. Şehit babalarımız ‘Biz içimizden bir temsilciyi görmek istiyoruz.’ dediler. Herkes biliyor açıkçası olumlu bir cevap alamadık. AK Parti’nin o dönem ki İl Başkanı Hüseyin Sezen’le görüştük. Kendisi gayet açık ve nazikçe özür dileyerek listelerinin çok kalabalık olduğunu yazamayacaklarını söyledi. Mahmut Koçak’la görüşmemizde camiamı temsil noktasında ‘Arkadaşlar seni değerlendirsinler. Biraz bekle bakalım.’ dedi. Biz tam bu işi unutmuşken bir gün haber geldi. Mehmet İnkaya’nın İYİ Parti İl Başkanı olduğu zaman İGM Üyeliği 2. sıraya beni düşündüklerini söyledi. Ama ismimizin bu kadar ötekileştirileceği falan hayalimizden geçmiyordu. Siyaset hiç bildğimiz bildiğimiz bir iş değil acemisiyiz. Bana söyleyen ‘Seven olur sevmeyen olur seçim çalışmalarına katılma ama sizin camiadan bir temsilci olsun amacıyla isminizi 2. sıra İGM Üye adaylığına yazdık.’ oldu. Bu söylenince biraz içim rahatladı, siyasi bir çalışma içerisinde de olmadım. Hayatımda bir tek siyasi partiye iki ay süreli üye oldum. Hiçbir siyasi partiye üyeliğim yoktur. Basından olan arkadaşların gözü önünde e devletten İYİ Parti üyeliğimden istifamı verdim. Bundan sonrada siyasette yer almayı düşünmüyorum. Ben derneğimle, şehit anne ve babalarıyla birlikte olup onlara hizmet etmekle, gazilerimizle olmaktan mutluyum. Siyaset bize göre değil.”
“TÜRKKAN ADAMLIKTAN UZAK BABAM OLSA BÖYLESİ
DURUMDA TEPKİ GÖSTERİRİM”
İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan’ın şehit yakınına yaptığı küfürün hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğinin altını çizen Kumartaşlı şunları kaydetti: “Hiçbir şekilde kabul edilebilir bir durum değildir. Değil şehit yakını normal bir vatandaşa bile o sözler ağza alınamaz. Bunu hiçbir kimse kabul edemez. Ama beni tayınlar bilir biz hep netizdir. Lafımız sözümüz neyse odur. Biz dün İstanbul seçimleri için Osman Öcalan TRT’ye çıkarıldı, Abdullah Öcalan’ın mektubunu okudu diye nasıl basın açıklaması yaptıysak; Lütfü Türkkan gibi bir daha ağır şeylerde söylemek istiyorum ama canlı yayında olduğumuz için söyleyemiyorum. O adamsızlığının devlet adamlığı ve liyakattan uzaklığı bizleri zaten üzdü ama kamuoyu da çok üzüldü. Bu işin telaffisi özürle falan olacak gibi değildir. Bu özürü hiçbirşekilde kabul etmiyoruz. Tekrarlıyorum bizim çizgimiz nettir. Bizim davamız memleket vatandır, camiamdır. Nasıl Osman Öcalan’a tepkimde linç edildimse yarın kim olursa olsun babam olsa böyle bir durumda en üst perdeden tepki gösteririm.”
“ZEYBEK BAŞKANLA
BİZİ DEVLET BABA BULUŞTURDU”
Mehmet Zeybek’le birbirlerini tanıdıkça sevmeye başladıklarını söyleyen Kumartaşlı sözlerini şöyle sürdürdü: “Aramızda yaşananlarda tamamen yanlış anlaşılma ve iletişim kopukluğu vardır. Biz bire bir oturup konuştuk. Bu diyalogun tesisinde Sayın Valimiz Gökmen Çiçek’e çok teşekkür ediyorum. Sağ olsun devlat babalığı yönünü bu konuda da gösterdi. Devlet baba Zeybek Başkanımla bizi buluşturdu. Zaten biz bu memleketin çocuğuyuz. Mehmet Başkanımızı da gerçekten çok seviyoruz. İlk görüşmemde kendisine başkanlığı geçtim ‘Mehmet ağabey 65 yaşında birisisiniz. Ben 43 yaşındayım arada 22 yaş var. O gün bana ‘İsmail yanlış yaptın.’ deseniz ‘Tamam Mehmet ağabey yanlış yaptım der bu iş biterdi.’ dedim ve barıştık. İfade ettiğim üzere herşey iletişim kopukluğundan kaynaklandı. Sayın Başkanımız Mehmet ağabey bize büyüklüğünü yaptı bizde küçüklüğümüzü biliyoruz. 2022 yılı takvim olayını henüz görüşmedik.”
“EMRE ÖZTÜRK VE EKİP ARKADAŞLARIYLA
GÖRÜŞMÜYORUZ”
Kumartaşlı, “Önceki dönemin Dernek Şube Başkanı şahsımdı. Kamu yararına çalışan dernek olduğumuzdan 3 yılda bir genel kurulumuz olmaktadır. Ben emanet başkanlık görev kararını elimle bıraktım. Ne diyelim; Heves diyelim, bir gaza gelme diyelim, bir rehavete kapıldılar. Emre kardeşimiz genel kurula aday olduğunu söyledi. Demokrasinin gereğidir genel kurulun tadı tuzu olur dedim. Çırağımız, her platformda yanımızda olan kişiydi. Bir saat konuştuk aday olabilirsin dedim. Bir ağabey olarak nasihatta bulundum. Üyelerimiz kimi isterse onu seçer dedim. Son genel kurul toplantısından sonra tüzüğümüze üç dönem olayı eklendi. Emre kardeşim ve ekip arkadaşlarıyla görüşmüyoruz. Şehit babalarımız hariç asla onlara hiçbir zaman saygısızlığımız olamaz, her zaman ellerinden öperim. Ama diğerleriyle bu saatten sonra olmaz. Yakından konuları bilenler ne büyüklükler ne ağabeylikler yaptığımız çok iyi biliniyor.” dedi. >> Burak AYDIN’ın Özel Haberi