'Tüm LGBT Dernekleri Derhal Kapatılmalı'

BBP Afyonkarahisar İl Başkanı Süleyman Çağlar, Türkiye'de Kürt sorun olmadığını, asli sorunun siyasi bölücülük olduğunun altını çizdi. Çağlar, 'Türkiye'de faaliyet gösteren tüm LGBT dernekleri yarattıkları ahlaki terör nedeniyle terör örgütü olarak değerlendirilmeli ve hepsi derhal kapatılmalıdır.' dedi.

Büyük Birlik Partisi (BBP) Afyonkarahisar İl Başkanı Süleyman Çağlar, LGBT derneklerinin kapatılmasını istedi.

“VAN’DA SAYISIZ İHANET VE PROVAKASYONLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

Büyük Birlik Partisi (BBP) Afyonkarahisar İl Başkanı Süleyman Çağlar, Van Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum atanmasının ardından kentte başlayan protestolar sırasında DEM Parti sözde Grup Başkanvekilinin de aralarında bulunduğu onlarca gösterici ‘Yaşasın İsrail.’ sloganları atıldığını hatırlattı. Çağlar, “Terör örgütünün ve terör örgütünün kurdurduğu siyasi parti görünümlü örgütlenmenin, hukuku, siyaseti ve demokrasiyi zehirlemek için kullandığı sayısız ihanetten, sayısız provokasyondan, sayısız alçaklıktan biriyle daha karşı karşıyayız.

Van ilimiz, Büyükşehir Belediyesi’nin, terör örgütü tarafından kullanılmaktan ve terör örgütünün istismarlarından kurtarılmasından sonra sayısız provokasyona sahne oldu. Başta kamu malına zarar verenler olmak üzere, Van’da vatandaşlarımızın huzurunu bozan tüm terör örgütü mensupları yakalanıp en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Gerçeklerin anlaşılması için, haberde yer alan slogana gerek yoktu. Terör örgütü ve terör örgütü mensuplarının kimin köpeği olduğunu herkes zaten biliyor.” ifadelerini kullandı.

“BEBEK KATİLİNİN SUNACAĞI YOL HARİTASI OLAMAZ”

Terör örgütünün siyasi parti görünümlü uzantısı olan sözde parti yetkililerinin Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı Barzani'yle ve Talabani ailesiyle yaptıkları görüşmenin basına yansıdığını belirten Çağlar, “Hatta Celal Talabani ile ilgili deftere Türkçe mesaj yazdıkları basına yansıdı. Dışarda Türkçe yazanlar içerde buna itiraz etmeleri ne kadar boş ve anlamsız olduğunu görüyoruz.

Bugünlük, sadece birkaç soru soracağım: 2024 Ekim ayından beridir yani yaklaşık beş aydır Terör örgütünün ‘şartsız’ silah bırakacağı söylendi.  Bugüne kadar buna engel olan şey nedir? ‘Şartsız silah bırakma’ söz konusu değilse, kamuoyuna aylardır açıkça ifade edilmeyen şartlar nelerdir? Barzani ve Talabani’ye giden sözde milletvekilleri, göreve başlamadan hangi ilkelere ve ülkeye bağlılık yemini ettiler, bugün neye ve hangi ülkelere hizmet ediyorlar ve adalet buna neden seyirci kalıyor? Bu tiyatroyu daha ne kadar izleyecek, milletimizin kandırılmasına, terör örgütünün hukuku ve siyaseti zehirlemesine daha ne kadar izin vereceğiz? Türkiye’yi ve Türk Milletini bölmeye teşebbüsten suçlanan, yargılanana ve ceza alan bebek katili İmralı canisinin millete de devlete de bir hayrı olamaz. O bebek katilinin büyük Türk Devletine sunacağı bir yol haritası olamaz.” dedi.

“ŞAKİLER HER ZAMANKİ GİBİ HAK ETTİKLERİ SONU YAŞAYACAK”

Birkaç gün önce, Diyarbakır’da HÜDAPAR tarafından bir çalıştay yapıldığını dile getiren Çağlar, “HÜDAPAR’ın Diyarbakır Çalıştayının sonuç bildirgesi olduğu ifade edilen açıklamada, biraz PKK, biraz DEM Parti, biraz da devlet Cumhuriyet ve Türk düşmanı sözde bir kesimin, bizce herhangi bir önemi ve değeri olmayan söylemlerinden parçalar vardı.  Daha önce de çeşitli vesilelerle ifade ettim: ‘Kürt Meselesi’ ifadesini kullanan herkes, ne kast ettiğini açıkça söylemek zorundadır.

Bize göre yok olan bu sözde Kürt meselesi nedir? Kürt meselesinden kastınız nedir? Kimse karnından konuşmasın. Ve hiç kimse 2 trilyon dolarlık kaynağını terörle mücadeleye harcayan; bu nedenle vatandaşlarına vermesi gereken eğitim, sağlık, altyapı gibi asli görevlerini aksatmak durumunda kalan; on binlerce evladını şehit veren ülkemizde; milletimizin sinir uçlarıyla oynamasın. Bedeli ağır olur.

Bu ülkede Kürdün de, Türkmenin de, Lazın da, Çerkezin’de, Alevinin, Sünni’nin de etnik kimliğinden dolayı bir sorunu yoktur. Kürt olduğu için Laz, Çerkez olduğu için milletvekili, bakan, başbakan olamayan hiç kimse yoktur. Bu topraklarda bin yıldır beraber yaşıyoruz. Sultan Alparslan’ın ordusunda beraberdik. Selahattin Eyyubi’nin ordusunda beraber mücadele ettik. Çanakkale’de yedi düvele beraber dur dedik. Kurtuluş savaşında emperyalistleri beraber kovduk. Bu sebeple şehit kanlarıyla sulanmış bu vatan toprağı üzerinde Kürdüyle, Türkmeniyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Alevisi, Sünnisi ile ecdadımızın yaptığı gibi beraber mücadele etmeye ve yaşamaya devam edeceğiz.

Alperenler olarak bir kez daha kararlılıkla ifade ediyoruz. Türkiye’de Kürt sorunu yoktur, terör sorunu ve siyasi bölücülük meselesi vardır. Türkiye sınırları içerisinde Kürdistan diye bir yer de yoktur. Türkiye’de resmi dil ve eğitim dili Türkçedir.  Türkiye Cumhuriyeti Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür ve Türk Milleti’nin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu ülkede yaşayan İslam’ın kardeşliği Allah’ın emri, Hz. Muhammed Mustafa’nın (SAV) sünnetiyle kaimdir. Şakiler her zaman hak ettiği sonu yaşamış ve yaşayacaktır. Bu hususlar asla müzakere edilemez.”

Türkiye’de faaliyet gösteren tüm LGBT derneklerinin “yarattıkları ahlaki terör” nedeniyle terör örgütü olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunan Çağlar, sözlerini şöyle sürdürdü : “TÜM LGBT dernekleri derhal kapatılmalıdır. Dernek yöneticileri ve üyeleri hakkında milletin bekasına kastettikleri için terör soruşturması başlatılmalıdır.

Çarşıda, pazarda, TV ekranında, sosyal medyada, sapık yayın platformlarında kılık, kıyafet, hal ve davranışları ile LGBTİ propagandası yapanlar hakkında terör örgütü PKK, DHKP-C mensubu gibi işlem yapılmalıdır. Bu teröristler halktan tecrit edilmeli, gerekli yasal müeyyideler tavizsiz uygulanmalıdır. Bakın ahlaki yapımızın bozulmasında en önemli sebeplerden birisi biliyorsunuz bazı televizyonlarda, dijital platformlarda, internet hesaplarında, sosyal medyada, dizi ve filmler üzerinden milletimize kültürel ahlaki suikastlar düzenlenmesidir.

Bu platformlar acilen uyarılmalı ve milli manevi temellerimize risk teşkil eden içerikler yayından kaldırtılmalı, kaldırmayanlar erişime kapatılmalı ve yetkilileri hakkında toplum yapısını bozma ve toplumsal ahlaka ve değerlere muhalefet suçlaması ile davalar açılmalıdır.”

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme